YASALLAŞAN YAHUDİ NEFRETİ

Almanya, Yahudiler’e karşı davranışlarından dolayı , tüm dünya basınında kötülenmeye başlamıştı. Almanlar, kendi düşüncelerine göre, ‘ Bütün bunların dış ülkelerdeki Yahudi lobisi’ yüzünden olduğunu söylemekteydiler. Ve “ Onları susturmak ve mahvetmek için en can alıcı yerlerinden  vurmalıyız”  diyerek tüm Yahudi ticaretine boykot ilan ettiler.

Tüm Yahudi ticarethanelerinin önüne bir günlük boykot için, S.A. birliklerini yerleştirdiler. Eğer, herhangi bir kişi bu dükkanlara girmeye kalkışırsa, ya dövülecek, ya da ‘yeniden  eğitim’ için kamplara gönderilecekti.

Hitler, sokaklardan çapulcuları aldı, onlara bir sopa , kahverengi bir bluz ve arma verdi. İşte bu insanlar da S.A. yı oluşturdular. 65 milyonluk ülkede, S.A. lar 400,000 kişiye ulaşmıştı.

‘ Hosrt Wesel’ adında bir şarkıları vardı. Cümlelerden biri : “ Yahudi kanı , bıçaklarımızdan fışkırınca, herşey daha iyiye gidecek”  şeklindeydi. Rusya da aynı tekniği komünist devriminde kullanmıştı. Komunistler, sokaklardaki gücü harekete geçirdiklerinden başarılı olmuşlardı. Almanya’da , bunu yapan sağcılardı. Hitler’in başarısının anahtarı buradaydı.

En sonunda, 1935’te Anti-Semitizm, yasallaştı. Bu devletin kanunu haline geldi. Nuremberg yasaları yürürlüğe girdi. Birçok yasa vardı fakat içlerinden en önemli ikisi şunlardı: 

1.       Saf-kan Yasası: Hiçbir Alman, Alman kanı taşımayan birisiyle evlenemezdi. Hiçbir yakın ilişkiye izin yoktu, özellikle Yahudiler’le evlilik yasaktı. Suçlulur ise aşağılanacaktı.

2.       Alman olmayanların vatandaşlığının iptali: Herhangi birisi Yahudi bir dükkana gidip, malları alıp giderse, ya da herhangi bir Yahudi evine girip eşyaları alırsa, hiçbir şekilde yasal işleme tabii tutulmayacaktı. 

Bir davadan : Yahudi bir adam, Alman patronu için yıllarca yönetici olarak iyi bir şekilde çalışmış. Bu işveren, Naziler’i desteklemek için, Yahudi’yi işten atmak istemiş. Fakat Yahudi’nin kontratı olduğundan ve işini de iyi bir şekilde yürüttüğünden dolayı olay, mahkemeye gitmiş.

Ve sonuç: Mahkeme, kontrattaki , işçinin herhangi bir  hastalık sonucu çalışamaz duruma gelirse kontratın iptal olunacağı maddesini göz önüne alır. Ve de mahkeme, Yahudi olmanın getirdiği ırksal zayıflığın hastalıkla eşdeğer kabul edilebileceğine , bu yüzden de kontratın geçersiz sayılabileceğine karar verir.