Çalışmaların bitip ayağa kalktığında, öğrendiklerin hakkında iyice
düşün. Öğrendiklerinin arasında uygulamaya koyabileceğin neler olabilir,
anlamaya çalış.
- Igeret ha-Rambam (Nahmanides'in Mektubu) önüçüncü yüzyıl
Yahudi kitaplarını okumak Yahudi geleneğinde ne kadar değerli addedilirse addedilsin, bu çalışmaların asıl amacı insanın davranışlarını şekillendirmektir. Çok okuyan ancak okuduklarını uygulamaya hiç niyeti olmayan biri konusunda hahamlarımız şöyle derler: "Hiç okumasaydı daha iyi olurdu."
Tora'da öğrendiklerimizin bir bölümü kolaylıkla uygulanabilecek niteliktedir. Örneğin birinin düşmesini önlemek için çatıya bir korkuluk yapılması yasası, sadece güvenli bir yapı inşaa etmekle ilgili değildir. "Yeni bir ev yaparken, dama korkuluk yapacaksın. Öyle ki, biri damdan düşüp ölürse ailen sorumlu sayılmasın" (Devarim 22:8), sözlerinin ardındaki anlam, evimizi tehlikeli olabilecek unsurlardan arındırma yükümlülüğüdür. Örneğin evimizde sallanan, sağlam olmayan bir merdiven bulundurmamalı, birini ısırabilecek derecede saldırgan bir köpek barındırmamalıyız (Talmud Bavli, Ketubot 41b). Tora'daki bu bölümü okuyan kişi, örneğin, başkalarının takılıp düşmesini önlemek için çocuklarının oyuncaklarının toplanması gerektiğini (veya çocukların kendi sorumluluklarını kavrayarak, oyuncaklarını kendilerininin toplaması gerektiğini) öğrenebilir.
Spesifik yasalarla eşleşmemiş bile olsalar bazı öyküleri aktaran Tora bölümleri, çoğu zaman, uygulanabilir dersler içerir. Örneğin Bereşit 42-45, ona karşı işledikleri korkunç kabahatlerin ardından Yosef'in kardeşlerini nasıl affettiğini aktarır. Babasının gözdesi olduğu ve kendini övmeyi sevdiği için ondan nefret eden Yosef'in kardeşleri, yirmi iki yıl kadar öncesinde onu Mısır'da köle olarak satmışlardı. Yosef, seneler sonra ve Tanrı'nın yardımıyla, Mısır'da Firavun'dan sonra en yüksek rütbeli kişi olmuştu. Kenaan'da baş gösteren kıtlığın ardından Yosef'in kardeşleri Mısır'a yiyecek satın almak için gelmişlerdi. Yosef onları tanımış, ancak onlar onu tanımamışlardı. Zira köle olarak satıldığında Yosef sakalsız bir çocuktu. Şimdi ise otuz dokuz yaşındaydı, makamına uygun giysiler giymiş ve kendilerine Mısır dilinde konuşuyordu. Yosef kim olduğunu onlara hemen açıklamadı. Kişiliklerinin geçen yirmi sene zarfında ne yönde geliştiğini anlamak için onları bir dizi sınavdan geçirdi. İyi yönde geliştiklerini, ona karşı işledikleri suçla ilgili olarak pişman olduklarını ve en önemlisi (zamanında Yosef'i köle olarak satmayı teklif eden en büyük kardeş Yehuda'nın, en küçük kardeş Binyamin'in yerine rehin olarak kalmayı kabul etmesinden anlaşıldığı gibi) bundan sonra hiçbir zaman kardeşlerine ihanet etmeyeceklerini öğrenince kim olduğunu onlara açıkladı ve kendisine karşı yaptıkları kusurlar için onları affettiğini kendilerine söyledi.
Bu herkesin, ve özellikle (ve bu sayı hiç de az değil) seneler önceki bir tartışmaları yüzünden akrabalarıyle konuşmayanların öğrenmesi gereken çok önemli bir ders. Şundan emin olabilirsiniz: bu insanların akrabalarının onlara yaptıkları ve affetmeyi reddettikleri kusur, Yosef'in kardeşlerinin ona yaptıklarının yanında çok zayıf kalır.
Nahmanides'in yukarıda hatırlattığı gibi, Tora, Talmud veya Yahudi yasalarını okuduğumuzda, öğrendiklerimizi günlük hayatımıza nasıl uygulayabileceğimiz konusunda devamlı olarak uyanık olmalıyız. Bu şekilde davrananlar için Hahamlarımız çok özel bir ödül sözü verirler: "Ribi Aha der: 'Uygulama niyetiyle öğrenen, Kutsal Ruh'u kabul etme ayrıcalığını elde edecektir'" (Vayikra Rabba 35:7).
Şunu deneyin: Eğer günlük veya haftalık olarak Yahudilik'le ilgili herhangi bir eğitim görüyorsanız, öğrendiklerinizden günlük davranışınızı etkileyecek uygulanabilir bir ders çıkarmaya çalışın. ***