Yahudilikte takdis duaları (berahalar) her zaman şu sözlerle başlar: "Mübarek ol, Evrenin Hakimi, Efendimiz Tanrı..." Tanrının adı geçtiği için takdis duaları kutsal sayılır. Ortodoks Yahudiler, yemeklerden sonra, ibadet sırasında günde üç kere, ve toplam olarak günde en az yüz kere bu takdis dualarını söylerler.
Ancak Yahudilerin çoğu, tuvalete her gidişten sonra söylenmesi gereken bir takdis duasının farkında değildir:"Mübarek ol, Evrenin Hakimi, Efendimiz Tanrı, Sen ki insanı bilgelikle şekillendirdin ve onda birçok delik ve boşluk yarattın. İhtişamlı tahtında aşikar olduğu ve Senin tarafından çok iyi bilindiği gibi, eğer bunların herhangi biri yırtılır veya tıkanırsa yaşama devam etmek ve huzuruna çıkmak mümkün olmayacaktır. Mübarek ol Tanrım, Sen ki tüm bedene şifa verirsin ve mucizeler yaratırsın."
Ortodoks bir Yahudi olan Columbia Presbıterian Hastanesinden Dr. Kenneth Prager, bu duanın küçükken gitiği Yahudi okulunun tuvaletinin kapısına asılı durduğunu hatırlar. Maalesef, bu yazı çocuklar arasında hep gülüşmelere sebep olmuştu. "Zira bu yaştaki çocuklar, idrara çıkmak ve dışkı boşaltma işlemleri ile Tanrının adının zikredildiği kutsal sözlerin bir araya gelmesini çok garip bulurlar."
Ancak tıp eğitiminin ikinci senesinde Prager, bu duanın ne kadar derin bir anlam taşıdığını anlamaya başladı. "Patofizyoloji eğitimim bana insan vücudundaki en ufak bozukluğun bile ne kadar ciddi sonuçlara yol açabileceğini anlamamı sağladı.Günde birkaç kere tuvalete gitmek gibi normal bir davranışın kıymetini daha çok takdir etmeye başladım. Günlük hayatımdaki bu kısa kesintilerin düzgün çalışabilmesi için ne kadar çok işlevin bir arada pürüzsüzce çalışması gerektiğini anlamaya başladım. Dializ makinesine bağlı olan hastaları, kalın bağırsakta açılan bir yarıktan ihtiyaçlarını gideren insanları ve sonda ile idrara çıkmak zorunda kalanları gördükçe, bu duanın yazarı olan Rav Abbaye'nin ne kadar değerli bir bilge olduğunu anladım."
Sabah duasının bir parçası olarak da okunan ve Aşer Yatzar olarak bilinen bu duayı söylemek her birimize sadece boşaltım sistemi organlarımızın düzgün çalıştığı için değil, genel olarak bütün sağlığımız yerinde olduğu için Tanrıya karşı olan minnet duygularımızı ifade imkanı verir.
Dr.Prager'ın bu eski dua hakkındaki fikirlerini Amerikan Tıp Birliği Gazetesi adındaki yayında belirtmiş olması belki de biraz garipti. Buradaki makalesine Dr.Prager, bir araba kazasında çok ciddi bir şekilde yaralanmış olan yirmi yaşındaki genç Josh'un öyküsünü anlatarak devam eder. Aylar süren fizik tedavisi sonucunda genç adamın durumu her gün biraz daha iyiye gitmeye başlamıştır:
"Ancak Josh hala arada bir sonda kullanmak zorundaydı. Bu genç adamın nörojenik idrar kesesi yüzünden hayatı boyunca karşılaşacağı tehlikeleri ve çıkabilecek problemleri çok iyi biliyordum. Ürologlar bundan sonra da sonda kullanması olasılığının çok kuvvetli olduğunu düşünüyorlardı. Bu kadar ciddi bir omurilik zedelenmesinin ardından sonda kullanımının gerekli olmadığı durumlara pek rastlamamışlardı."
"Ancak bir anda imkansız gerçekleşti. Josh'un sondaya artık ihtiyacı olmadığı gün ben oradaydım. Abbaye'in aşer yatzar duası o anda aklıma geldi. Bu duanın söylenebileceği daha anlamlı bir ortam olamayacağını düşünerek kendisi de bir Yeşiva mezunu olan Josh'tan o duayı söylemesini istedim. Bütün kalbiyle kabul etti. Bu eski berahayı söylediğinde gözlerimden yaşlar akıyordu."
"Josh oğlumdur." ***