Mesele bağış yapmak olduğunda önemli olan, niyetinizin ve kalbinizin saf olması veya isim belirtmeden bağış yapmış olmanız değil, verdiğiniz paranın faydalı olması, iyi bir iş için kullanılmasıdır.
Örneğin kişinin köleliği sürdürme mücadelesine adanmış bir müze için bağış yapması kötü bir şeydir. Buna karşılık, binanın her odasına göze çarpar şekilde isminin konulması koşulunu öne sürerek bir kanser araştırma merkezine bağış yapan biri, hayırlı bir iş yapmaktadır.
İsim belirtmeden bağış yapmanın tercih edilmemesi gerektiği zamanlar vardır. Örneğin bağış yapacak olduğunuzun açıklanması (özellikle miktar büyükse) başkalarını, vermeyi düşündükleri miktarın üzerinde bir bağış yapmaya teşvik edecekse, bunu bilmeleri faydalıdır.
Ancak bağış tek bir şahsa yönelikse, isim zikretmeden gizli bir şekilde bağış yapılması tercih edilmelidir. Muhtaç kişinin itibarı açısından bağışın başkaları tarafından bilinmemesi daha iyidir. Talmud şöyle öğretir: "Rav Yannai bir adamın bir fakire para verdiğini gördüğünde ona şöyle demişti, 'Keşke ona para vermeseydin. Ona bu şekilde para vererek onu utandırdın'" (Hagiga 5a).
Eğer paraya ihtiyacı olan birini tanıyorsanız, ona para verin ancak bunu gizli bir şekilde yapın. Hiç kimseye de söylemeyin. (Fakat eğer bunun bilinmesi bu kişiye yardım etmek isteyebilecek kişileri yardım etmeye teşvik edecekse o zaman söyleyebilirsiniz.) Yardımı alan kişi, doğal olarak, sizin kim olduğunuzu bilecektir. Bu bilgi onun şahsı ile sınırlı kalsın. Siz bileceksiniz, o bilecek, Tanrı bilecek. Başkasının bilmesine ne gerek var ki?