-Adamın biri havaalanında yanındakileri iterek hızlı hızlı ilerliyor, etrafındakileri hiç önemsemeden ve onlara "özür dilerim" bile demeden diğer yolcuların önüne geçiyor, beraberindeki yedi yaşındaki küçük kızını elinden sürükleyerek bir an önce uçağa binmeye çalışıyordu.
-Yaşlı bir adam, karısı ve üç çocuğu yağmurun altında uzun zamandır taksi bekliyordu. Nihayet taksi geldiğinde, onlardan sonra oraya gelen ve beklediklerini görmüş olan bir adam hızla onların önüne geçti. Kadın adama birşeyler söylemeye çalıştıysa da adam hiç oralı olmadı arabanın kapısını çarptı ve taksi oradan hızla uzaklaştı.
Bu iki olaya bakarak çirkin davranışlarda bulunan bu insanların hiçbir şekilde güvenilir olmadığı ve bu kişilerle hiçbir zaman iş yapılamayacağı kanısına varmak mümkündür. Zira bu kişiler, işin gidişatı ne olursa olsun her zaman için kendi menfaatlerini koruyacak, başkalarının hakkını hiçe sayacaktır.
Sadece bu davranışlarına bakarak bu olaylardaki iki adamın bencil veya sahtekar olduğuna karar vermek haksızlık olur. Tevrat'taki "hükümde haksızlık etmeyeceksin" (Vayikra 19:15) sözleri genel olarak şöyle yorumlanır: Başkasını suçlamadan önce çok dikkatli olmalı ve hatalı olduğunu düşündüğümüz davranışları haklı çıkaracak olası nedenler bulmaya çalışmalıyız. Ancak iki adam da "özür dilerim" dememeyi tercih etmişlerdir. Bu durumda davranışlarını haklı gösterecek herhangi bir mazeret bulmak çok zordur. Yanında çocuğu olan adamın, kızına örnek teşkil etmesi gerekirken bu şekilde davranması daha da düşündürücüdür.
Yahudi geleneğinde Haffetz Hayim lakabıyla tanınan Rav İsrael Meir Kagan bir gün hamamdayken, bir adamın başkasının fırçasını kullanarak yıkandığına şahit olmuştu. O adam fırçayı kullanmak için sahibinden izin almamıştı. Haffetz Hayim daha sonra adamın yanına giderek şunu söylemiş: "Başkasının fırçası ile yıkanmaya çalışan temizleneceğine çok daha fazla kirlenir."
Tevrat'taki "ve Tanrı'nın gözünde iyi ve doğru olanı yapacaksın" (Devarim 6:18) ile "onun (Tora'nın) yolları sevimlidir" (Mişle 3:17) cümleleri, diğer insanlarla olan ilişkilerimizde adalet ve nezaketi emreder. Hepimiz zaman zaman acelemiz olduğunda, veya dertli bir anımızda nezaketi unutabiliriz. Ancak bu davranışımız bir alışkanlık haline gelmişse bu hareketimiz başkalarına değer vermediğimizi ve başkalarından faydalanmayı bir adet haline getirdiğimizi gösterir. Yahudiliğin en önemli kavramlarından birinin insanın Tanrı'nın "sureti" olarak yaratıldığı inancı olduğunu düşünürsek, nazik olmayan davranışlarda bulunmamız bu temel Yahudi inancını kabul etmediğimizi ortaya koyar. ***