Kişi bir taraftan bütün insanlığın "Tanrı'nın suretinde" yaratıldığına inanırken, aynı anda bazı ırkların diğerlerine göre daha fazla "Tanrı'nın suretinde" yaratıldığına nasıl inanabilir?
Bu inanca sahip insanlar, ne yazık ki, mevcuttur. Irkçı nefretin tarihine baktığımızda bu tür eylemlere birçok dindar kişinin de katılmış olduğunu görürüz. Örneğin Ku Klux Klan örgütünün üyeleri arasında kiliselerine bağlı Hristiyanlar da vardı. Yahudiler arasında da, Yahudilerin "doğaları gereği" Yahudi olmayanlara göre daha "yüce ruhlara" sahip olduklarına inanlara rastlanır.Yahudilikte ırkçılığa hiçbir şekilde yer verilmez. Örneğin Tanrı'nın dünyayı en başta sadece bir kişi, Adam, ile yaratmış olduğu Bereşit iddiasından Talmud'un çıkardığı önemli derslerden biri, bunun, "insanlar arasında barışı sağlamak için, bir insanın başkasına 'Benim babam seninkinden yücedir' dememesi için" gerçekleştirildiğidir (Mişna, Sanhedrin 4:5; Yani, hepimiz aynı kişinin soyundan geldiğimize göre hiçbir kişi veya ırk, üstünlük iddia edemez).
Yahudilerin Tanrı'nın Seçilmiş Milleti olduğu ile ilgili Tora iddiasının bir çeşit ırkçılık olduğu, bazı insanlar tarafından yakın zamanlarda öne sürülmüştür. Nazilerin iktidara gelmesinden kısa bir süre sonra, kabiliyetli ancak ara ara antisemit yazar George Bernard Shaw, Nazilerin üstün ırk doktrinleri ile sadece Yahudilerin "seçilmişlik" doktrinini taklit ettiklerini söylemişti. Shaw'un Yahudi "seçilmişliğinin" bazı açılardan Nazi ırkçılığının temelini oluşturduğu iması, dev bir çarpıtmadan başka bir şey değildir. Ari ırkın üstün olduğu doktrini, Nazilerin diğer milletleri sömürmek ve kendilerine göre "aşağı" gördüklerini katletmek için öne sürdükleri bir mazeretti. Yahudi "seçilmişliği" ise Yahudilere bazı özel ve zor yükümlülükler getiriyordu.Yahudiliğin ana ilke ve uygulamalarını kabul eden - beyaz, siyah yahut sarı olsun - herkesin "seçilmiş" hale geldiği, Yahudiliğin ırka dayalı olmadığını göstermektedir. Yahudi geleneğine göre Mesih, kendisi de Rut'un soyundan olan Kral David'in soyundan gelecektir. Rut ise Yahudiliği sonradan kabul etmiş bir kadındı (Rut 4:16-17).
Tora'nın yaratılış görüşüne, yani bütün insanlığın Adam ve Hava'nın soyundan geldiğine ve "Tanrı'nın suretinde" yaratılmış olduğuna inanan biri, bir ırkın diğerinden üstün olduğunu ve bu yüzden de ayrıcalıklara hak kazandığını kabul edemez. Tora bütün insanların Tanrı'nın huzurunda eşit olduğunu öğretir: "Bene Yisrael, benim için Habeşliler'den ne farkınız var?" diye sorar peygamber Amos (Amos 9:7). Belki "dindar ırkçı" çelişkili bir ifade gibi görünmüyor ama, Yahudilik açısından öyle olmalıdır. ***