Geleneksel Yahudi kültüründe Tora'nın, Talmud'un ve Yahudilikle ilgili diğer metinlerin okunması, bir insanın uğraşabileceği en kutsal işler arasında yer alır. Kendini adamış öğrenciler gün içinde bu uğraşa mümkün olduğu kadar vakit ayırırlar. Diğer taraftan laik toplumun bir parçası olan hırslı insanlar, bütün diğer faaliyetleri dışlama pahasına kendilerini uzun saatler boyunca çalışmaya adarlar.
Sadece dini metinleri okumaya veya kendini mesleğinde ilerletmeye yönelik odaklanma, insanın dengesini bozabilir veya hayat görüşünü çarpıtabilir. Hafets Hayim olarak da tanınan Rav İsrael Meir Kagan'ın dediği gibi, "Bazen, mümkün olduğu kadar çok Tora okuyan bir Yahudiye rastlarsınız. Zaman, bu kişi için çok değerlidir. Okumaya gerektiği kadar zaman ayıramayacağı korkusu ile zamanını kesinlikle boşa harcamaz. Ancak gününün bir kısmını iyilikseverliğe ayırmazsa, o adam akılsızın biridir."Günlük programınıza yardımseverliği, iyilikseverliği, merhameti dahil edin. Yapacağınız şey belki hasta olan birini ziyaret, iş aramakta olan biri için birkaç yere telefon etmek veya bir konuda nasihata ihtiyacı olan biri ile sohbet etmek olabilir. Eğer buna benzer eylemleri günlük programınıza dahil etmezseniz (örnek, "bügün öğleden sonra saat iki ile iki buçuk arasını başkalarına yardım için ayırdım"), büyük ihtimalle bunları yapmayı unutursunuz.
Cep takviminizi çıkarıp yarınki programınıza bir göz atın. Eğer başkalarına yardım etmekle ilgili herhangi bir kaydınız yoksa, hiç vakit kaybetmeden bu konuda bir not alın. Ve eğer, " yarın çok kalabalık bir gün gibi görünüyor, iyisi mi ben bu işi haftaya veya bu yoğun dönemi atlatınca yaparım," demeye yelteniyorsanız, o zaman Bratislavalı Rav Nahman'ın sözlerini aklınıza getirin: "Eğer yarın, bugüne göre daha iyi olamayacaksan, yarına ihtiyacın yok demektir." ***