Rabi Akiva'nın öğrencilerinden biri bir gün hastalanmıştı. Öğretmenlerinden hiçbiri ziyaretine gitmezken, Rabi Akiva onu ziyaret etmiş, ziyareti sırasında da yerleri bir güzel süpürüp temizlemişti. Bunun üzerine öğrenci iyileşmiş.
Öğrenci ona şöyle demiş: "Rabi bana tekrar hayat verdin !"Rabi Akiva o evden dışarı çıktığında bu konudan şu öğretiyi çıkarmış, "Hasta olan birini ziyaret etmeyen onun kanını akıtmış sayılacaktır."- Babil Talmud'u, Nedarim 40a
Dostlarından biri bir adamı ziyarete gitmişti. Adam çok şiddetli sırt ağrıları çekmekteydi. Ziyarete gelen dostu, adamın bu derdine hiçbir doktorun çare bulamadığını zannediyordu. Ancak daha sonra adamla konuştukça, bu ağrılarını dindirecek bir ilaç olduğunu öğrendi. Ancak adamın bu pahalı ilacı alacak yeterli parası yoktu. Onu ziyarete giden dostu ona yardımcı oldu ve bu ilacı almasını sağladı.
Çok acıklı bir soruna mutlu bir son... Ünlü Doğu Avrupalı bilgin, ahlak bilimcisi ve Ahavat Hesed (Şefkat Sevgisi) adlı kitabın yazarı Hafetz Hayim (1838-1933), hastaları ziyaret etme emrinin özellikle yoksul insanlara yönelik olduğunu vurgular: "Eğer hasta ziyaret edilmezse, hayatı tehlikeye girebilir. Genel olarak böyle bir kişinin, muhtaç olduğu gıdayı temin edecek parası veya durumu hakkında danışacağı kimse yoktur. Bazen de bir doktora telefon edecek veya ilaç alacak kadar parayı bile bir araya getiremez...Birkaç gün yatakta kaldıktan sonra birdenbire hiç kimsenin kapıyı çalmadığını, veya onu hayata döndürmek için hiç kimsenin hatırını sormadığını anlar ve kaygıları daha da artmaya başlar."
Rabi Akiva hakkındaki Talmud öyküsünün işte asıl gücü bu. Büyük ihtimalle, Akiva'nın ziyaret ettiği hasta öğrencinin ona bakacak veya evini temizleyecek birine verecek parası yoktu. Belki de Rabi Akiva, etrafı temizleyerek bu kişinin hayatını kurtarmıştı. Bu durum birçok hasta insanın fakir ve çoğunlukla kirli evlerde yaşadığı eski zamanlar için herhalde çok geçerliydi.
Rabi Akiva'nın ziyareti hastaya başka bir yönden de yardımcı olmuştur: Belki de bu denli ünlü birinin o hastayı ziyaret ettiğini duyan başkaları, o öğrenciye yardım etmek, onun hatırını sormak için kollarını sıvamıştı. Bu durumda önde gelen bir kişinin tanınmayan ve yoksul bir kişiye yapacağı ziyaret, başkalarına da örnek alınacak, taklit edilecek bir ilham kaynağı olabilir.
Fakir hastaların maddi ihtiyaçlarını sağlamanın yanısıra (ilaç paralarını vermek gibi) markete gidip onlar için alışveriş yapmak da gerekebilir. Birçok Yahudi toplumunda bulunan Bikur Holim dernekleri, sadece hastanelerde yatmakta olan hastaları değil, aynı zamanda kapalı evlerde gözden ırak ve toplum tarafından unutulmaya mahkum kişileri de ziyaret görevini üstlenmiştir. Bu derneklerin çalışmaları sonucunda, bu kişiler ziyaret edilir, günde en az bir sıcak yemek yemeleri sağlanır ve doktora muayeneye gidip gelebilmeleri için yardım edilir. Hali vakti yerinde olan insanlar kendileri için alışveriş yapacak veya onları doktora götürecek insanlar çalıştırabilirler. Ancak yoksul kişilerin böyle bir imkanı yoktur. Eğer bu şekilde yardım edilmezse bu kişiler, evlerinde kalıp ölmeye mahkumdur.
Yahudi yasalarının bize hatırlattığı gibi: hastaları ziyaret etmek sadece kişiyi manevi olarak takviye etmez, bazen o kişinin hayatını bile kurtarabilir. ***