Çobanlardan yün, süt veya keçi yavrusu satın almak yasaktır. Aynı şekilde orman bekçilerinden de tahta veya meyve satın alınmamalı... Bir şeyin satın alınmasına izin verildiği durumlarda dahi, eğer satıcı malların saklı tutulmasını talep ediyorsa, bu tip malları satın almak yasaktır.. - Mişna, Bava Kamma 10:9
Bu eski kuralın mantıklı bir açıklaması var. Çobanların veya orman bekçilerinin satmak istedikleri malları işverenlerinden çalıp çalmadıklarını bilmemize imkan yoktur. Ancak, mantıklı olarak, özellikle korumakla yükümlü oldukları malları satılığa çıkarmaları, bu malların yasal olmayan yollardan elde edilmiş olabileceği konusunda bir şüphe yaratmalıdır.Modern zamanlardan bir örnek: Mahallenizdeki süpermarketin kasa sorumlularından biri, size birgün sokakta yanaşıp, memuru olduğu süpermarketteki fiyatların yarısına, her gün, evinize kadar istediklerinizi getirebileceğini söyler. Aslında, malları yasa dışı yollardan elde ettiğine emin olamazsınız. Yine de, Yahudi yasalarına göre kişinin, aksi ispat edilinceye kadar suçlu olabileceğini varsayarak ondan mal almayı reddetmeniz gerek.
Benzer bir örnek daha: Birçok büyük şehrin sokaklarında, yeni çıkan filimlerin video kasetlerini normal fiyatlarının çok altında satan kişilere rastlanmaktadır. Mantıklı olarak bu filimler ''korsan''dır (yasal olmayan yollarla kopıalanmıştır). Yoksa bu kadar ucuz fiyata satışa sunulmalarını açıklamak mümkün değildir. Bu durumda Yahudi yasaları, bu gibi filimlerin satın alınmasını yasaklamaktadır.
Kural olarak, normal hayatlarında dürüst olan bazı kişiler, bu cins çalıntı malları satın aldıklarında, kendilerini satanlara göre manevi olarak bir basamak daha üstün addederler. Maimonides, Yahudi yasalarının kesinlikle aynı görüşte olmadığını vurgulamaktadır: ''Bir hırsızdan çaldığı malları satın almak yasaktır. Suçluları teşvik edeceği ve hırsızları tekrar çalmaya iteceği için bu, büyük bir günahtır. Zira bir hırsız çalıntı mallarını satın alacak birini bulamadığı taktirde, artık çalmayacaktır.''
1980'li yılların sonlarında New York mali piyasalarında meydana gelen borsa skandalı, çalıntı malların satışı ile ilgili daha güncel ancak daha az belirgin bir örnektir. Bu olayda, bir finans uzmanı, bazı şirketlerin satışa çıkarılacağı zamanları kendisine bildirmeleri için hukuk ve finans şirketlerinin memurlarına para vermişti. Bu tip şirketlerde hisse fiyatlarının önemli derecede artacağını bildiği için bu adam, bu hisseleri zamanında satın almış ve belli bir süre sonunda, milıonlarca dolar kar etmiştir. Kurduğu düzen gün ışığına çıktığında bu adam ve ona bilgi sağlayan diğer kişiler hapse atıldılar. Yahudi yasaları açısından, satıcının satmaya hakkı olmayan bilgilerin satın alınması, çalıntı mal ticaretinin farklı bir örneğidir.
Kısacası: biri size satmaya hakkı olmayan bir şeyi (mal veya bilgi) pazarlamaya çalışıyorsa, bunu satın almaya hakkınız yoktur. Tevrat'ta yazılı olduğu gibi: ''Hırsızla ortak olan, kendi canından nefret eder.'' ***