Palm Beach Florida'daki Emanu-El sinagogunda Rav Leonid Feldman, her
hafta olduğu gibi Şabat duasına başlamak üzereydi. Başlamadan önce
herkese "Şabat Şalom" diledikten sonra, orada toplanmış bulunanlara
hafta boyunca başlarından geçen ve buradaki kişilerle paylaşmak
isteyebilecekleri iyi haberleri olup olmadığını sordu.
Bunun üzerine birçok kişi ayağa kalkarak, hafta boyunca gerçekleşen söz kesme, doğum günü, yıldönümü, birinin çocuğunun veya torunun ilk kelimeleri, bir kitabın yayınlanması, uzun zamandır görmedikleri bir akraba veya arkadaşın ziyareti, alınan bir diploma ve bunun gibi birçok güzel olayı anlattı.
Rav Feldman'ın bu girişimi çok etkileyiciydi. Sorduğu bu soru, insanları, günlük yaşamlarındaki güzel şeyleri hatırlayarak Şabat'a başlamalarına teşvik etmişti. O gün sinagogda hazır bulunan Rav Telushkin bu uygulama ile ilgili hislerini şöyle aktarmaktadır:
"O günden sonra ben de, Los Angeles'teki Uygulamalı Sanatlar Sinagogunda kendi cemaatime aynı soruyu sorarak Cuma akşamı duasını başlatmayı görev edindim. Eşim de bu geleneği evimize taşımaya karar verdi. Cuma akşamı, Şabat yemeğinden önce o da, masanın etrafında toplanmış bulunan aile bireylerinden ve misafirlerden hafta içinde başlarından geçen güzel veya hatırlanmaya değer bir olayı anlatmalarını istedi."
Nerdeyse herkes, zor bir hafta geçirmiş olanlar dahi, geçmiş hafta ile ilgili en az bir tane hoş anı bulabilir. Nadiren de olsa birinin bir tek olumlu anı bile bulamaması durumunda akraba veya arkadaşları onun unutmuş olabileceği güzel bir olayı ona hatırlatabilir.
Zor zamanlarda bile her birimiz, yaşamımızda minnetle anabileceğimiz deneyim veya etkileşimleri aklımıza getirebiliriz. Özellikle zor zamanlarda bu mutlu anılara odaklanmak çok önemlidir.
Gelin hepimiz, Şabat'a, Rav Feldman'ın sorusunu sorarak başlayalım: "Bu hafta başımdan hangi güzel şeyler geçti ?" ***