Yüzlerce, belki de binlerce kişinin Yahudiliğe daha derinden bağlanmasını sağlayan ve bu konuda onlara ilham veren yaşlı Rav, eğitimlerine katkıda bulunduğu bu insanlardan seneler boyunca teşekkür ve minnet sözleri duymuştu. Ancak bir gün başına gelen bir olay onu derinden sarsmıştı.
Rav, katıldığı bir toplantı sırasında eski bir öğrencisine rastlamıştı. Bu genç Rav'la ilk tanıştığı günlerde asimilasyon sonucunda Yahudi benliğini kaybetmiş bir kişiydi. Rav'dan aldığı eğitim sonucunda bu öğrenci, eski öğretmeninin yaşam şeklinin bile ötesinde dini bir kişiliğe bürünmüştü. Toplantı sırasında karşılaştıklarında öğrenci Rav'a alaycı bir şekilde şöyle seslenmişti: "Kendine Rav dedirtmeye ve Yahudilik öğretmeni olarak geçinmeye hakkın yok ! Sen iyi bir Yahudi değilsin ! Sen bir sahtekarsın !"Eski öğrencisinin bu sözleri Rav'ı sersemletmiş, onu çok üzmüştü. (Kendi kendine: "Eski halinde çok daha nazik bir insandı" diye düşündü.) Gerçekten de bu genç, dindar bir Yahudi gibi davrandığını düşünüyor olsa da, Yahudiliğin en derin ahlak prensiplerinden birini ihlal ediyordu. Zira Yahudi ahlak kuralları, hakarat hatov (minnettar olmak) prensibini uygulayan kişileri bir taraftan överken, kafui tova (nankörlük) yapan kişleri de bir o kadar hor görür. Hem insan olarak hem de Tanrı önünde bu genç, Pirke Avot'ta bahsi geçen Mişna öğretilerini uygulayabilseydi çok daha değerli bir kişi olurdu: "Arkadaşından tek bir bahis, tek bir yasa, tek bir mısra, tek bir deyiş, hatta tek bir harf bile öğrenen kişi ona hürmet göstermelidir." (6:3)
Öğretmenini bazı konularda aşmış olduğunu düşünse bile öğrenci, kendisine zamanında verilmiş olan bilgilerin değerini göz önüne alarak, öğretmenine karşı her zaman saygılı ve minnettar davranmalıdır. Din bilgini Şmuel'in eski öğretmenlerinden birinin vefatını öğrendiğinde bir yas belirtisi olarak giysilerini nasıl parçaladığı, Filistin Talmudunda kaydedilmiştir (Bava Mezia 2:11). Şmuel'in ilk öğretmeni olan bu kişi belki de ona okumayı öğreten kişiydi. Şmuel sonradan bu öğretmenin becerilerinin çok üstünde bir bilim adamı olarak yetişmiş ve olgunlaşmıştı. Ancak Şmuel bu ilk öğretmenini unutmamış, hayattaki başarılarını bu değerli kişiden öğrendiği okuma, yazma ve temel bilgilere borçlu olduğunu çok iyi kavramıştı.
Yahudi ahlak kurallarının aşılamaya çalıştığı minnettar olma zorunluluğunu anlamak için başkalarından çok fazla şey öğrenmenize gerek yoktur. "Sadece bir bahis... bir mısra [veya] bir deyiş" bile öğrenseniz, yeterlidir. Eğer öğrendiğiniz sadece bu kadarla kalsa bile, bunu size öğretene hürmet ve minnet borçlusunuz. ***