konsantrasyon

Başarıya ulaşmanın en önemli yollarından biri, kendinizi duygu ve düşüncelerinize kaptırmadan, dikkatinizi % 100 konsantrasyon gücü sayesinde yoğunlaştırabilmektir.

Herkes, bir konsantrasyon deneyimi yaşamıştır. Zaman durmuş gibi olur ve biz çevremizdeki dünyadan hiç ama hiç etkilenmeyiz.

Eğer aklımızın ve mantıksal yeteneğimizin yalnızca küçük bir bölümünü kullandığımızı varsayarsak, konsantrasyonun düşünce gücünüzü gerçekten arttırdığını fark ederiz.

48 Yol, iki tür konsantrasyonu ele alıyor:

1-Zihinsel konsantrasyonYalnızca tek bir düşünce üzerinde yoğunlaşın. Dikkatinizi başka yöne çevirmeyin. Enine boyuna düşünün.

2-Duygusal konsantrasyon Yalnızca tek bir duyguya odaklanın ve onu bütünüyle yaşayın.

AKLIN İZLEDİĞİ YOL

Önce zihinsel konsantrasyonu ele alalım. Birçok kez, düşünceler aklımızdan silinir, dikkatimizi yoğunlaştırmamız güçleşir, sanki aklımız bir tren yolculuğuna çıkmış gibidir. Bu durumda, aklınızı yönlendirin, hayallere dur diyecek olan yine sizsiniz.

Bir düşünce seçin ve üzerinde çalışın. Onu geliştirin. Her defasında yalnızca bir düşünce üzerinde yoğunlaşmayı öğrendikten sonra çerçevenizi genişletin.

İşte size bu görüşle ilgili bir örnek: Araba kullanmayı öğrenmeye başladığınızda, başka hiç bir şeyle ilgilenemezsiniz. Tek yapabildiğiniz, yola odaklanmaktır. Oysa şimdi araba kullanırken tüm yaptıklarınızı bir düşünün: radyoyu ayarlamak, telefonda konuşmak, çevrenize bakmak, park yeri aramak - ve tüm bunların yanında bir de araba kullanmak!

Haham Yeoşua Leib Diskin (İsrael, 20.yüzıl) aynı anda, her iki eliyle birer mektup yazıp, bir yandan da sohbet edebilirdi. Üstelik her yaptığı işe eşit oranda yoğunlaşabilirdi.

Aklın yolu çoktur, bunları kullanır kontrol etmeyi öğrenirseniz eğer, gücünüzü ve başarınızı arttırabilirsiniz.

DÜŞÜNCELERİNİZİ DENETLEYİN

Başkalarına hakaret etmemek için "dilimizi" denetleriz. Bizi dinleyenler, şaka yapıyor olsak bile, sözlerimizi ciddiye alırlar. Aynı şekilde düşüncelerimizi de istediğimiz gibi yönlendirebilmek için onları denetlememiz gerekir. Bizler, düşüncelerimizi seçme gücüne sahibiz.

Aklınızdan geçenlerin farkında olun. Neler düşünüyorsunuz? Sürekli aklınızı kurcalayan yanlış bir düşünceye sonunda inanmaya başlarsınız - başta size inandırıcı gelmemiş olsa bile. Düşünmeniz ve kendi kendinize şunu sormanız gerekir: "Gerçekten bunu mu demek istedim?"

Zihinsel arılık, neyin gerçek, neyin gerçek dışı olduğunu bilmek ve zihninizi boş ve saçma düşüncelerden arındırmak demektir. Sizin için önemli olan düşüncelerle, bir anlam ifade etmeyenleri birbirlerinden ayırıp, elemeniz gerekir. Ardından, "çöplük" olarak adlandırılan değersiz düşünceleri ayıklayın, böylelikle değerli zihninizi boş düşüncelerle doldurmamış olursunuz.

Bir başka yol da, kesinlikle emin olduğunuz düşüncelerin bir listesini çıkarın, böylece zihninizde henüz netleştiremediğiniz düşüncelerle çakışmamış olurlar. Bu yöntem sayesinde, belirgin düşünceleriniz daha da netleşir ve hangi düşüncelere yoğunlaşmanız gerektiğine karar verirsiniz.

İnançlarınız, davranışlarınızı etkiler - inandığınız şeyler gerçeklere dayalı olsa da, olmasa da. İşte bu yüzden zihninizde gerçeğin somut bir resmi olması çok önemlidir - gerçeğin kişisel uyarlamasının değil, nesnel gerçeğin bir resminin.

LAZER IŞINI ODAĞI

Bir cerrahın tüm zihnini ve düşüncelerini yaptığı işe odaklaması gerekir, aksi halde hastasının yaşamını tehlikeye atabilir.

Tüm dikkatinizi yoğunlaştırdığınız olayları aklınıza getirin - örneğin bir kriz anında ya da para sayarken. Hiç bir şeyin aklınızı karıştırmayı başaramadığınızı anımsayacaksınız. Tüm zihniniz o olaya odaklanmıştı. İşte konsantrasyonun gücü budur.

Yaptığınız işe odaklanmak için, kendinize çeşitli yöntemler öğrenin. Bir işe girişmeden önce, amaçlarınızı sözle ifade edin. Zihninizi yoğunlaştıracağınız düşünceleri yüksek sesle ifade etmek, konuyla ilgisiz düşüncelerinizi dağıtmak açısından yararlıdır.

Bir bilgiyi anımsayabilmek, onu ilk öğrendiğiniz anda kendinizi konuya ne denli verdiğinize bağlıdır.

ZİHİNSEL KONSANTRASYONUN ALFABESİ

Düşüncelerimiz inançlarımızdır. Örneğin zeki bir insan, herhangi bir şekilde aptal olduğu düşüncesine kapılırsa, zeki olmadığına inanacaktır.

Sizi harekete geçiren duygularınızı açıklığa kavuşturun. Sonra onları düşüncelere dönüştürün. Örneğin, "Zamanımı boşa harcamak istemiyorum" duygusu, "Yaşam değerlidir," düşüncesine dönüşebilir.

Düşüncelerinizin doğru olduğuna karar verdiyseniz, onlara yalnızca zihninizde değil, yaptığınız işlerde de yer verin. Örneğin, Tora gerçekse, onun gerçekten doğru olup olmadığını araştırmak gibi bir zorunluluğunuz vardır. Bunu göz ardı etmeyin.

DUYGUSAL KONSANTRASYON

İnsan kendini aynı anda hem mutlu ve hem de üzgün hissedebilir. Bazen farklı duygular, yanlış zamanda ortaya çıkar. Duygusal arılık "bir anda tek bir duygu" anlamına gelir. Duygularınıza karşı insafsızca dürüst olmanız gerekir, aksi halde çok farklı yönlere sürüklenebilirsiniz.

Ortaya, başka kimsenin tartışmak istemediğini bir konu attığınızda, insanların konuyu nasıl değiştirdiklerini düşünün - ve en küçük bir vicdan azabı bile duymadan! Elbette ki gerçeği ortaya çıkarmak için, size duygusal merhametinizden yararlanmanızı önermiyoruz. Ancak bu, gerçekle etkili bir biçimde yüzleşmek için çok yararlı bir yöntemdir

Bir anda yalnızca tek bir duyguya odaklanın. Eğer bir düğündeyseniz törenin keyfini çıkarın. Bu evliliğin nasıl yürüyebileceğini, çiftin birbirine nasıl destek olacağını ya da nasıl göründüğünüzü düşünerek dikkatinizi dağıtmayın. Eğlenin. Tek bir duyguya odaklanmanın tadını çıkarın: Tüm dikkatinizi törene ve çevrenizdeki mutlu olaya verin.

Bir duyguyu göz ardı edip, bir başkasına yoğunlaşma gücüne sahibiz. Başarılı bir yaşam öğrencisi olmak için bu yeteneğinizden yararlanın. Yahudilikte, "Meditasyon yapmak," diye bir olay yoktur. Tanrı ile kenetlenmek için en yoğun duygularınızı ve "önsezilerinizi" kullanın, yaşam, insanlık, aile, acı ya da ve ıstırap gibi.

DUYGULARINIZI BELİRLEYİN

Sabah kalktığınız anda, gün içindeki duygusal programınızın ne olacağına karar verin. Başlarda biraz yapmacık da olsa, güne gülümseyerek başlamaya çalışın. Kısa süre sonra, içinizden gelen duyguların, davranışlarınızla kaynaştığını fark edeceksiniz.

Duygularınızı öncelik sırasına koyun ve sizi hangi duygunuzun yöneteceğine karar verin. Bir aile toplantısına katılmak üzereyseniz, sizin için mutlu olmak önemlidir, Bu yüzden kendi kendinize "Mutlu olacağım, hiçbir şey beni durduramaz," deyin.

Kendinize şunu sormayı deneyin, "Şu anda neler hissediyorum? Sıkıntılı mıyım? Mutlu mu? İkisi birden mi? Bu, size istediğiniz anda yalnızca istediğiniz duyguları hissedebilmeniz konusunda yardımcı olacaktır.

"ÖLÜMLÜ DÜNYA"

Soluk alacak zaman bile bulamayan bir iş adamı düşünün. Yaşamında daha anlamlı bir şeyler yapmak ister, ancak işi sürekli bir dikkat gerektirir. Müşterileri onu bir an olsun yalnız bırakmazlar.

Bir gece rüyasında, çok fazla çalışmaktan öldüğünü görür. Birden bire uyanıp, oturma odasına gider ve felsefe kitapları okumaya başlar.

Karısı, yatakta olmadığını fark eder ve "Saat sabahın üç buçuğu! Bu saatte okunması gerekecek kadar önemli olan şey ne?" diye sorar.

Adam, "Hayatım, her an ölebileceğimi düşündün mü hiç? Ve ben burada durmuş, yaşamımın en güzel yıllarını yalnızca çalışarak geçiriyorum. Şu andan itibaren, işe üç saat geç gitmeye karar verdim, böylelikle sabahları oturup, kendimi bilgelik hakkında geliştirebilirim," diye yanıt verir.

"Bunu nasıl yapabilirsin? Peki ya ben müşterilere ne diyeceğim?" diye sorar, karısı.

"Ya, beni almaya gelecek ölüm meleğine ne diyeceksin? Yardımcı olmam gereken çok sayıda müşterim olduğunu mu? Her sabah, üç saat boyunca öldüğümü farz et - eminim ki işler yolunda gidecektir!"

Tabii ki her zaman işten kendinize zaman ayırabilmek kolay değildir. Ama neredeyseniz ve ne yapıyor olursanız olun, yalnızca yaptığınız işe yoğunlaşın. Bir süreliğine ölmüş olduğunuzu düşünün, bu şekilde kendiniz yoğunlaştırdığınız anlamlı işlerden kendinizi soyutlamak zorunda kalmazsınız.

Yahudiliğin tüm kurucuları çobanlık yaparlardı - Avraam, Moşe, Kral David. Bu mesleği seçmelerinin nedeni, önemli felsefi düşüncelerine yoğunlaşırken, bir yandan da zamanlarını özgürce kullanabilmeleriydi.

DUYGULARINIZIN GÜCÜNÜ HİSSEDİN

Hayatınızda çılgınlığa yer vermeyin. Size zarar veren tüm olumsuz duygularınızı yok edin. Sabahları uyanır uyanmaz, Tanrı'ya yeni bir gün için teşekkür etmek için, "Mode Ani" duasını okuyun. Doğru kararlar verirseniz, olumlu duygular kendiliğinden gelir. Yaşamın güzel olduğunu düşünürseniz, hayatınız güzelleşir.

Hangi duygunuzu güçlendirmek istediğinize karar verin. "Ben bunu yapacağım. Hiç bir şey bana engel olamaz," deyin.

Hayatta en çok neyi başarmak istediğinizi açıklığa kavuşturun. Arzularınızı gerçekleştirin.

Kuşkuların, zihninizi bulandırmalarına izin vermeyin. Önceki inançlarınız sayesinde gerçeği ve anlaşmazlıkların neler olduklarını bulabilirseniz, önyargılarınız eriyip gidecektir.

Kafanız karışık olduğunda, duygusal arılığa başvurun. Otobüsünüzün geç geleceğinden endişe etmeyin. Bu, gününüzü mahvedecektir. Onun yerine olumlu düşüncelere yönelin.


GÖZÜNÜZÜ AYIRMAYIN

Pek çok duygusal isteksizlik, bulanık kişisel amaçlardan ve başarısızlık korkusundan doğar. Hedeflerinizi ve önceliklerinizi bilin ve bunlara ulaşmak için plan yapın. Her zaman, hedeflerinizin ve önceliklerinizin bilincinde olun ve onları elde etmek için bir saldırı planı hazırlayın.

Bütün geceyi bir partide geçirip, sabah derin düşüncelere dalamazsınız. Bu yüzden amacınıza zarar verecek etkinliklerden uzak durun. Karşıt yönlere çekilmek gücünüzü azaltır. "Eşek ölmüş çünkü semerinin iki yanındaki saman balıalarından hangisini seçeceğine karar verememiş," atasözünü anımsayın. Ne istediğinizi bilin, ancak bu şekilde tüm engelleri aşabilir ve istediğinizi elde edebilirsiniz.

Olumsuz duygular içindeyseniz, onlardan kurtulma gücüne sahip olduğunuzu anımsayın. Duyguları incinmiş olan insanlar çoğunluklar şöyle derler, "Bundan sıyrılmam için bir süre somurtmam gerekir". Oysa olumsuz enerjiniz sizden başka kimseyi incitmez. Gücünüzü sürekli arttırmaya gayret edin.

PARÇALARI BİR ARAYA GETİRİN

Duygusal ve zihinsel arılığınızı geliştirdikten sonra, onları bir araya getirin. Doğru olduğuna inandığımız şeylere odaklanmalı ve izinden gitmelisiniz. Kral David Kutsal Kitapta şöyle der: "Allah'ım, tüm benliğimle, senden başka Tanrı olmadığını söylüyorum." Bu, anlamlı bir yaşam sürmenin tek yoludur! Aynı zamanda heyecan vericidir!

Zaman zaman hepimiz, bizi neşelendirecek birine gereksinim duyarız. İnsanı en iyi neşelendiren (ve her an müsait olan) yine kendisidir. Gülünç davrandığınızı sanmayın. Duygularınızı kontrol altına almak için kendi kendinizi cesaretlendirmeniz gerekir.

NEDEN KONSANTRASYON BİLGECE BİR DAVRANIŞTIR?

Arılık, "istediğiniz şeye odaklanmaktır." Ve istediğinizi elde etme yolunda ilk adımdır.

"Şaşkınlık, dikkatsizliğe eşittir". Nereye gittiğinizi bilmiyorsanız, kendinizi o işe veremezsiniz.

Başarılı olanları, olmayanlardan ayıran, konsantrasyon düzeylerindeki farklılıktır.

Dikkatinizin dağılması, hedeflerinize ulaşmanızı engeller. Bu da arılığın karşıtıdır ve üretken olmanızı engeller.

Kendinizi tek bir düşünceye yoğunlaştırmanız için gereken, o düşünceyi çok ilginç ve önemli buluyor olmanızdır.