domuz

Şemini peraşasında; Tora, hangi hayvanların yenilebilir olduğunu, hangilerinin de yenilmemesi gerektiğini belirtmekte ve bunlar için işaretler vermektedir.

Her ne kadar Kaşer et satan kasaplardan (etler üzerindeki "Kaşer" mührünü "bizzat" kontrol ederek) alışveriş yaptığımız sürece bu işaretler önemli değilse de, yine de bilgi olarak bunları tekrarlamakta yarar vardır: Buna göre dört ayaklı kara hayvanları içinde sadece geviş getiren "ve" ayak tırnakları ikiye ayrılı olanlar geçerli; yani "Kaşer"dir. Bu işaretlerden sadece bir tanesinin olması, o hayvanı geçersiz kılar.

Sürüngenler ve böcekler, Tora'da belirtilen (ve günümüzde hangi tür oldukları bilinmeyen) dört tür çekirge benzeri hayvan hariç yenilemez. Bunlara, yengeç, istakoz, karides, midye ve istiridye gibi böcekler de dahildir.

Uçucular arasında yenilemeyen hayvanların tam listesi Tora tarafından verilmiştir. Burada yirmi tane kuş listelenmişse de, Tora'daki bu listede adı geçen kuşların bazılarının isimlerinin, bildiğimiz kuşlar arasında hangileri oldukları konusunda kesinlik olmadığından, Şulhan Aruh, kuşlar arasında sadece geleneksel olarak Kaşer oldukları bilinen kuşların yenilmesi gerektiğini vurgular.

Balıklar arasında yenilebilir olanlar, pullu ve yüzgeçli balıklardır.

Yenilmesi yasak olan bir hayvanın hiçbir ürünü de yenilemez.

Tora, kara hayvanları arasında dört tanesini ayırarak bunların sadece birer işarete sahip olduklarını vurgular ve bunun yeterli olmadığına dikkat çeker. Bu hayvanlar şunlardır:

Gamal (Deve), Hazir (Domuz), Şafan ve Arnevet. Bunlardan Şafan, genelde "Kaya Porsuğu", Arnevet ise "Tavşan" olarak tanımlansa da, bu konuda kesinlik yoktur. Fakat deve ve domuz konusunda şüphe söz konusu değildir.

Gamal, Şafan ve Arnevet'in her biri geviş getirir fakat tırnakları ikiye ayrık değildir. Hazir ise ayrık tırnaklara sahip olmasına karşın geviş getirmez.

Tora'nın bu dört hayvanla ilgili detaylara beklenmedik bir şekilde yer vermesi oldukça ilginçtir. Fakat bu hayvanlar ve işaretler, bir anlamda Tora'nın bir insan tarafından kaleme alınmış "olamayacağının" bir göstergesidir. Zira bu hayvanların sadece birer işareti olduğunu belirten Tora 3310 yıl öncesine ait olmasına karşın, Zooloji bilimi, bu hayvanlar ve yakın akrabaları dışında, bu iki işaretten sadece birine sahip olan başka hiçbir hayvan keşfetmemiştir. Dolayısıyla Tora'ya bu bilgiyi koymak sadece ve sadece dünya ve tabiat üzerinde tam bir hakimiyet sahibi olan biri; yani Tanrı tarafından gerçekleştirilmiş olabilir. Zira 3310 yıl önce zooloji bilimine bugünkü kadar hakim olan bir insanın varlığı kesinlikle mümkün değildir. 

But: Tora'ya göre, Yaakov Avinu, dayısı Lavan'ın yanından dönerken, kendisini öldürmek için bekleyen Esav'la karşılaşmadan önceki gece, birden ortaya çıkan bir adamla güreşir. Bu adam, açıklamalara göre Esav'ın koruyucu meleğidir. Her ne kadar Yaakov kavgadan galip ayrılsa da, adam Yaakov'un uyluk başına vurarak siyatik sinirini zedeler. Yaakov hayatının geri kalan kısmında aksayarak yürür. Tora, bu sebeple, "Gid Anaşe" adı verilen siyatik sinirinin yenmesini yasaklar. Gid Anaşe butta bulunur. Dolayısıyla butun içinde bu sinir bulunduğu sürece but yenemez. Bu sinirin zedelenmeden çıkarılması durumunda, but yenilebilir hale gelir. Sinirin çıkarılması özel ustalık ve eğitim gerektiren bir işlemdir. Bu işleme "Nikur" adı verilir. 

!!!Türkiye'de bu işlem yapılamadığından Kaşer but ve bonfile mevcut değildir.