Bu Hafta İçin Saatler

25 TEVET

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5784

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:09

17:29

-----

Yeruşalayim

16:15

17:35

Tel Aviv

16:28

17:30

6 OCAK

Tel Aviv

16:34

17:36

İstanbul

17:35

18:16

2024

İstanbul

17:42

18:23

İzmir

17:43

18:34

İzmir

17:50

18:41

ŞEMOT- שמות

Aftara: Divre Yirmiyau

 

 

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Şemot 1:1-6:1)

Yosef’in ölümüyle Bereşit kitabı bitmiştir. Tora'nın ikinci kitabı Şemot, Yaakov'un oğullarından oluşan ve "Bene-Yisrael" adını alan milletin bağımsızlığa kavuşmasını konu eder. Bu haftaki peraşamızın başında, Mısır hakimi Paro'nun, Bene-Yisrael'in gösterdiği nüfus patlamasından korkarak onları köleliğe zorlamasını okuruz. Ancak doğum oranı buna rağmen artınca, Paro Yahudi ebeleri çağırır ve doğan tüm erkekleri öldürmelerini emreder. Ebelerden biri olan ve bu emri uygulamayı reddeden Yoheved, bir süre sonra Moşe'yi doğurur ve gizli verdiği ilk emrin işe yaramadığını gören Paro'nun, doğan tüm erkek çocukların Nil Nehri'ne atılmasını gerektiren ikinci ve bu kez açık emrinden korumak için, Moşe'yi bir sepet içinde Nil sazlıkları arasına bırakır. Paro'nun kızı Moşe'yi bularak, onun büyük olasılıkla İbrani olduğunu anlamasına rağmen onu evlat edinir. Moşe'nin olayı başından itibaren seyretmekte olan ablası Miryam, kimsenin sütünü kabul etmeyen Moşe için, Paro'nun kızına bir sütanne teklif eder. Bu sütanne, Yoheved'den başkası değildir. Moşe böylece sarayda, kendi annesinin denetiminde büyür.
Yıllar sonra Moşe bir İbrani'yi dövmekte olan bir Mısırlı'yı öldürür. Bu olay sonucunda hayatı tehlikeye giren Moşe Midyan'a gider; burada, çobanlarla başı derde giren Tsipora'yı kurtarır ve onunla evlenerek Yitro'nun damadı olur. Yitro'nun çobanlığını yapan Moşe, sürüsüyle birlikte Horev (Sinay) Dağı'nın yanından geçerken, ateş içinde olmasına rağmen yanmayan bir çalılık fark eder. İlgisi uyanan Moşe yaklaşınca Tanrı kendisiyle iletişim kurarak, kendisine, kölelikten çıkaracağı Bene-Yisrael'i, atalarına vaat etmiş olduğu topraklara götürmesini emreder. Halkın kendisine inanmayacağından endişelenen Moşe kabul etmeyince Tanrı, inanırlığını sağlaması için ona üç tane mucize yapmasını söyler: Asası yılana dönüşecek, sağlıklı eli bir anda cüzamı andıran yaralarla dolacak, su kana çevrilecektir.

Moşe iyi bir konuşmacı olmadığını öne sürünce Tanrı, Aaron'un onun sözcülüğünü yapacağını söyler. Mısır'a dönen Moşe'yi Aaron karşılar; ikisi Paro'nun karşısına çıkarak Bene-Yisrael'i serbest bırakmasını talep ederler. Paro'nun buna cevabı, Bene-Yisrael üzerindeki baskıyı artırma şeklinde olur. Buna göre Bene-Yisrael'e artık hammadde verilmeyecek, ama üretimde günlük tuğla kotasına ulaşmaları yine de beklenecektir. Halk tüm ruhunu kaybetmiştir. Tanrı, duruma içerleyen Moşe'yi, Paro'nun sonunda Bene-Yisrael'i serbest bırakmak zorunda kalacağına ikna eder.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

BAĞIMLILIK

Yeni kitap yeni lider: Yeni bir kitabın ilk peraşası olan Şemot Bene Yisrael’in sürgün günlerini anlatmaktadır. Bene Yisrael’in Mısır esaretinden çıkarılabilmesi için bir liderin atanması, bu liderin Paro ile yüzleşmesi ve çıkış sürecinin başlaması gerekmektedir. İşte Moşe Rabenu bu peraşada lider olarak atanır. Moşe çok zor bir görevle Mısır ülkesine Paro ile karşılaşmaya gider. Bu arada Tanrı Paro’nun kalbinin katılaştırılacağını bildirir. Paro inatçı, bildiğinden şaşmaz ve boyun eğmez bir kişi haline dönüşecektir. Mişne Tora kitabının yazarı olan RaMBaM Teşuva kurallarını işlediği bölümde firavunun kalbinin sertleşmesi durumunun “behira hofşit – özgür irade” ile nasıl örtüşebildiğini sorgular.  

RaMBaM, Yahudiliğin temel ilkelerinden birinin, hepimizin nasıl davranacağımızı seçme özgürlüğüne sahip olduğumuz olduğunu yazar.   Doğruyu veya yanlışı yapacağımıza sadece biz karar veririz. Tercihimizi mitsva yapmaktan yana kullanabileceğimiz gibi günah işleyip işlemeyeceğimizin tercihini de biz yaparız. Ancak Tora Tanrı’nın Firavun'un kalbini “sertleştirdiğini”, Bene Yisrael'i serbest bırakma kararı vermesini engellediğini, firavunun reddetmeye devam ettiği için daha fazla cezalandırıldığını görürüz. Tanrı tüm insanların özgür iradesine izin veriyorsa, firavunun kalbi nasıl “sertleşebilir”?   

Bağımlılıklar: RaMBaM, Tanrı'nın bir günahkârı davranışlarını düzeltme yeteneğini elinden alarak yani Teşuva yapmasına izin vermeyerek cezalandırdığı çok nadir durumlar olduğunu söyleyerek bilinen bir yanıt verir.   Bir kişi ağır bir günah işlediğinde veya tekrar tekrar aynı günahı işlemeye devam ettiğinde, Tanrı ona Teşuva yapma imkanı tanımayarak onu cezalandırabilir. Bu ifade, ne yazık ki, bağımlılıklar söz konusu olduğunda sanki hayatımızın bir parçası olarak karımıza çıkar.

Bağımlılık tam olarak kişinin kalbinin “sertleşmesi” durumudur ve kişi doğru seçimleri yapma yeteneğini kaybeder.   Firavun örneğinde olduğu gibi, bağımlılıklar uzun bir sürecin sonucudur.  Bağımlılıklar çok masum bir şekilde başlar. Sözgelimi arkadaş ortamında tüttürülen bir sigara, kumarhaneye sadece gezi amaçlı bir ziyaret, belli zamanlarda bir araya gelip “kumar” amacı taşımayan oyunlar ve benzerleri gibi. Bu gibi bağımlılık yaratan davranışlar, sonunda durdurulması son derece zor hale gelene kadar, adım adım kendini tekrar eder. 

Taş ve kum: Kral Şelomo, Mişle adlı eserinde çok ağır olan iki şeyi karşılaştırırken benzer bir durumu aktarır.  “Koved even venetel ahol– bir taşın ağırlığı ve kumun ağırlığı.” Elbette taş büyük olduğunda ağır bir nesnedir. Oysa kum, her biri neredeyse hiçbir ağırlığı yok gibi görünen çok sayıda küçük taneciklerden oluşur.   Ancak binlerce kum tanesi bir araya gelince büyük bir taş kadar ağır olur.   Kumar makinesindeki her içki, her ziyaret, her jeton kendi içinde masumdur.   Ancak zamanla çok "ağır" ve çok ciddi bir sorun haline gelirler.

Bunun nasıl oluştuğunu anlamak pek de kolay değildir. Bizi bağımlı hale getiren ajanlar bunu nasıl başarmaktadırlar sorusunu anlamaya çalışacağız.  

Moşe Rabenu on emir tabletlerini almak için Sinay dağına ilk çıktığında halk dönüş zamanını yanlış hesaplar. Midraş zamanı geldiği halde geri dönmeyen Moşe’nin öldüğünün yetser ara tarafından halka gösterildiğini öğretir. Halkın gördüğü vizyon Moşe Rabenu’nun tabutudur. Halk    Moşe'nin öldüğünü varsayar, paniğe kapılır ve sonunda altın buzağı günahını işler. İşte yetser ara, zihnimizde çok ciddi günahlara yol açabilecek sahte görüntüler yaratma yolunu kullanır. 

Yeni bir imaj: Bir kişi fazla içki içmekten veya kumar oynamaktan hoşlandığı zaman, yetser ara o kişinin kafasına bir imaj yerleştirir.   Kişi, kendisini harika hissettiren, onu dünyanın zirvesine çıkaran şeyin bu olduğunu düşünür. Ancak ne yazık ki gerçekte bu alışkanlık onu mahvetme yoluna sokmaktadır.

Firavunun başına gelen de budur.   Aklında dünyanın en güçlü varlığı olduğuna dair bu imaj vardır.   Bu görüntü, hiçbir anlam ifade etmemesine ve kendisine ve imparatorluğuna yıkım getirmesine rağmen onu ısrar etmeye yöneltir ve sonunda Mısır ülkesi mahvolur. 

Tanrı, Moşe ile konuşup onu firavunla yüzleşmesi için Mısır'a gönderdiğinde, Moşe'ye, Tanrı'nın kendisiyle konuştuğunu kanıtlamak için gerçekleştireceği bir dizi “alâmet” verir. Bunların en bilinenlerinin başında Moşe’nin asasını yere atması, asanın yılana dönüşmesi ve kuyruğundan yılanı tuttuğunda yeniden ilk haline dönmesi vardır. Bunun açıklamalarını zaman içinde sizlerle paylaşsak da bir tanesi Moşe’nin görevinin ne olduğunu çok net bir şekilde öğretmektedir.  

Açıklama yapan Rabilere göre Bene Yisrael oldukça berbat bir derinliğe batmış durumdadırlar. Bene Yisrael Mısır’da elli “tuma” basamağının kırk dokuzunu geçmiş bir halde dip noktaya vurmuştur.   Yerde sürünen, en derinlerde yatan bir yılan gibi manevi kirlilik yüzünden yok olma seviyesine gelmişlerdir.    Moşe'nin görevi onları bir şekilde yakalamak,   bir "asa" gibi, gururlu, başarılı bir ulusa dönüşmelerine yardım etmektir.  

Ne yazık ki, toplumumuzda bağımlılıktan ve diğer olumsuz davranış kalıplarından sıkıntıda olan, bu nedenle dibe vuran birçok kişi vardır.   Onlara yardım etmek, onları yakalamak, derinliklerden yükselmelerine kendilerini ve hayatlarını yeniden inşa etmeleri için ihtiyaç duydukları desteği vermek için orada onlarla birlikte olmak hepimizin yapması gerekendir.

DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni

Toramızın birinci kitabı olan Bereşit kitabından sonra ikinci kitabı olan ŞEMOT kitabı teşkil eder. Şemot kitabında, ilk peraşası olan Şemot peraşasında Bene Yisrael’in kölelik dönemini ihtiva eder. Bene Yisrael’in Mısır’da geçirdikleri sıkıtınlı günleri ve Tanrı’nın Bene Yisrael halkını acılarından kurtarmak üzere Moşe Rabenu’yu görevlendirir. Bereşit kitabının son peraşası Vahyi peraşasında Yaakov Avinu’nun ölümü aynı zamanda Yosef Atsadikin ve o dönem insanların ölümlerinden sonra yaşantılarını Mısır devam ettiklerini okumaktayız. Şemot sözcüğü isimler anlamına gelir. Zira peraşamız Mısır’da yerleşen Yaakov Avinu’nun ve evlatlarının isimlerini saymakla başlar. Reuven, Şimon, Levi, Yeuda, Yisahar, Zevulun, Binyamin, Dan, Naftali, Gad, Aşer. Yosef Mısır’daydı. Bütün bu kişiler aileleri ile birlikte 70 kişilik bir toplum teşkil etmişlerdir. Bu işlemler Bene Yisrael’in kavimlerini oluşturmuşlar ve Mısır’ı terk ettiklerinde altı yüz bin kişi olarak çıkmışlardır. Bene Yisrael’in Mısır’a gidişleri Yosef Atsadikin orada bir mevki sahibi oluşu, yaşadıkları Kenaan topraklarında bir kıtlık ve kuraklık oluşu sebebiydi. Bene Yisrael yıllarca mutlu yaşamışlar, zamanla o dönem geçer. Firavun değişir. Yeni gelen firavun Yosef’in iyiliklerini unutur. Bene Yisrael’in çoğalmalarından endişe eder. Danışmanları Paro’ya Bene Yisrael kavmini ağır işlerde çalışmalarını tavsiye ederler. Buna rağmen orada çoğalmalarına devam ediyorlardı. İşte böyle bir dönemde Levi kabilesinden Amram ve Yohevet adında bir çiftin bir üçüncü çocukları dünyaya gelir. Yani Miryam ve Aron’un anne ve babası doğan üçüncü evlatlarını sekiz ay gibi süre gizlerler. Sonra onu bir sepete koyup nehre bırakırlar ve akıbetini ablası Miryam takip eder. Firavunun kızı Batya nehirde bir sepet ve içinde bir bebek görünce onu aldırır ve çok sever. Onu sarayda büyütür. Sulardan kurtarılmış anlamına gelen Moşe adını verilir. Miryam Batya’nın yanına gider ve bebeği emzirmek ve de sütnine olarak annesi Yohevet’i saraya getirir.

Moşe Rabenu büyümüştür. İbrani kavminin yaşantılarını takip etmek üzere yanlarına gider. Perişan hallerini görüp dayanamaz ve Midyan topraklarına gider. Midyan’ın ileri gelen kişisi Yitro’nun sürülerine çoban olur. Sürülerini otlattığı bir günde hayretini çeken bir olayla karşılaşır. Bir çalılık sürekli yanmakta ve hiç sönmemekte. Yaklaşınca ona bir ses Moşe! Moşe! Ayakkabılarını çıkar, zira bastığın yer kutsal bir yerdir. Ben Avraam, Yitshak ve Yaakov’un Tanrısıyım. Artık Bene Yisrael’in Mısır’dan çıkma zamanları gelmiştir. Onların haykırışlarına cevap vermek üzere seni görevlendiriyorum. Bu göreve ağabeyin Aaron’u da alıp Paro’ya benim sözlerimi aktaracaksınız.

Bu olayda insanın sıkıntılarında, yakaracağı güç Tanrı’nın gücüdür. İnsan Tanrı’ya inandığı, O’na sığındığı sürece Tanrı onun yardımcısı olur.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: Rabilerin öğretilerinden)
Rav İzak Peres

Kadiş duasına “amen yee şeme raba” yanıtını yüksek sesle  vermenin getirisi nedir?

Kadiş duasına konsantrasyon ve yüksek sesle yanıt vermek kişi hakkındaki olumsuz ve zor kararların iptali şansını gündeme taşır. Bu insanların yaşamını uzatmaya da yardımcı olur. Bu mitsvayı yerine getirerek insanlar hakkındaki olumsuzlukları engelleme şansına sahip olabiliriz. Bu elimize günlük dualarda defalarca geçen bir fırsattır. Gemara bu ifadeyi bütün gücümüzle söylemenin  yetmiş yıllık olumsuz kararları iptal edeceğini öğretir.  Ancak buradaki “güç” kavramı konsantrasyonun bütün gücüdür.

YETMİŞ İKİ’ DEN SEÇMELER
(Rav Palaçi’nin 72 kitabı olduğu kabul edilir.)
Rav İsak Alaluf

Pirke Avot onbirinci Mişna’da bilgeliğini paylaşan Avtalyon Rabiler’e konuşmalarınıza dikkat edin uyarısı yapmaktadır. Rabi Hayim Palaçi (Z’Ts’K’L’) “Darhe Hayim adlı eserinde Raşi’nin açıklamasından esinlenerek “sözlere dikkat etmenin” aslında öğrendiklerini tekrar etmek anlamını taşıdığını paylaşır. Pirke Avot üçüncü bölümünde bu görüşü doğrular. Zira öğreniminden bir kısmı unutanın ölümü hak ettiğini öğretir. Rabi Palaçi “veşinantam levaneha – oğluna öğreteceksin” emri gereğince öğrenimin temelinin öğrendiklerini tekrar etmek olduğunu bildirir. Rabi Masehet Yoma’ya dayandırdığı öğretide de bilgeliğinden bir bölümü unutanın çocuklarının sürgüne gideceği konusunda uyarır. Nitekim Avtalyon da Mişna’sının ikinci bölümünde bu yüzden sürgün cezasından bahseder.

HAFTANIN SÖZÜ 

"Özgürlük savaş alanında veya siyasi arenada değil, insanın hayal gücü ve iradesiyle kazanılır. Bir ülkeyi savunmak için bir orduya ihtiyacınız var. Ancak özgürlüğü savunmak için eğitime ihtiyacınız var.” (Rabi Jonathan Sacks – Z’TsL’)