Bu haftadan itibaren Dani ve Dina'yla zaman tünelinde yolculuk edeceğiz.
Dani, biraz ötede farklı kıyafetler içinde yürüyen çocuklara seslenerek, "Neden elinizde tahta taşıyorsunuz ki; Lag Baomer'e daha çok var" dedi.
Çocuklar Dani'ye yaklaştıklarında Dani, çocukların sadece tahta değil, aynı zamanda takı ve çeşitli kumaş parçaları da taşıdıklarını gördü. Çocuklar, "Moşe Rabenu'nun Mişkan'ın inşası için bağış topladığını duymadınız mı?" diye sordular ve şöyle devam ettiler: "Bize yardım etmek ister misiniz?"
"Bu nasıl mümkün olabilir ki? Biz başka bir dönemde yaşıyoruz" dedi Dani. "Bizim yaşadığımız dönemde ne Mişkan ne de Bet Amikdaş var."
Elindeki kutuda takıları taşıyan çocuk kafasını kaşıyarak, "Mişkan üç temel unsur üzerine; Tora (Tora öğrenimi), Avoda (Tanrı'ya yapılan hizmet) ve Gemilut Hasadim (İyilikseverlik) kurulacak. Sen de Tora öğrenerek, dualar ve berahalar söyleyerek ve tsedaka vererek kendi evini Mişkan'a çevirebilirsin" dedi.
"Öyleyse gel evimize dönelim" dedi Dani ablası Dina'ya. "Mişkan'ı inşa etmek için çok işimiz var."
Şabat Masasına Hikaye
Misafirperverlik sayesinde
Dışarıdaki kar fırtınasına rağmen, Baal Şem Tov ve öğrencileri yolculuklarına devam ettiler. Küçük bir kasabaya vardıklarında, Baal Şem Tov faytoncudan arabayı durdurmasını istedi. Baal Şem Tov, öğrencileri ile beraber, henüz faytondayken gözüne kestirdiği basit ve fakir görünümlü bir eve doğru yürüdü.
Ev sahipleri kapılarını vuran Tsadik ve öğrencilerini güler yüzle karşıladılar. Evin sahibi Moşe, misafirlerine evindeki kısıtlı yiyecekleri ikram etti. Misafirlerinin Baal Şem Tov'un yaşadığı kasabadan geldiklerini duyunca Moşe, onlara Baal Şem Tov'u anlatmaya başladı. Moşe, Baal Şem Tov'un orada olabileceğini aklına bile getirmedi.
Buna karşın, Baal Şem Tov kim olduğunu açıklamadı ve geceyi orada geçirmek için izin istedi.
Ev sahibi ve çocukları yataklarını misafirlere verdiler ve kendileri de paltoları üzerinde yerde yattılar.
Ertesi gün, Moşe'nin misafirlere verebileceği yemeği kalmamıştı. Bunun üzerine, Moşe evindeki bazı eşyaları satarak misafirler için yemek satın aldı. Kendisi ve çocukları ise misafirlerden arta kalan yiyecekleri yediler.
Moşe'nin hiçbir zaman çok parası olmamıştı. Fakat misafirleri beş gün boyunca ağırladıktan sonra hiçbir şeyi kalmamıştı.
Misafirler evden ayrılırlarken Moşe misafirlerinden, Baal Şem Tov'a kendisinden bahsetmelerini ve ona beraha vermesini istemelerini rica etti. Baal Şem Tov, o sırada Moşe'ye o güne kadar açıklamadığı kimliğini söyledi ve ona berahasını verdikten sonra yola çıktı.
Moşe çok heyecanlanmıştı; fakat kısa zamanda bu heyecan yerini sıkıntıya bırakmıştı. Şöyle ki, Moşe'nin çocukları açtı ve ağlıyorlardı. Moşe tüm içtenliğiyle Tanrı'ya yakardı: " Dünyanın Yaratıcısı lütfen çocuklarıma acı ve onlara yiyecek getirebilmem için bana yardım et."
Birkaç dakika sonra, kapıda bir ses duyuldu. Gelen Yahudi olmayan yaşlı bir komşuydu. Komşusu Moşe'ye, "Evinizde benim için biraz şarabınız var mı?" diye sordu.
Moşe kafasını hayır dercesine sağa sola sallarken, komşusu ona bir miktar para uzatarak, "Lütfen bana bir şişe şarap satın alın ve paranın üstü sizde kalsın" dedi. Moşe o anda duasının kabul edildiğini anladı ve koşarak bakkala gitti. Moşe, komşusu için şarap ve çocukları için de biraz ekmek ve sebze satın aldı.
Komşusu şarabı içtikten sonra tekrar Moşe'ye giderek ona şöyle dedi: " Ben yalnız bir adamım. Eğer size her gün para verirsem benim için şarap satın alabilir misiniz? Paranın üstü de sizin ücretiniz olur." Moşe bu durum karşısında heyecanlandı ve Tanrı'nın bu şekilde ona sürekli bir gelir sağladığını anladı.
Ölümünden önce yaşlı adam, Moşe'ye parasını miras olarak bıraktı. Moşe, sahip olduğu zenginliğin misafirperverlik sayesinde olduğunu çok iyi biliyordu. Moşe, kendisi ve ailesi için büyük bir ev inşa ederken; hayatı boyunca evinin kapılarını misafirlere açtı.
Pozitif Mitsvalar
Kutsal Mekana Hürmet
Vayikra 19:30 "Kutsal Mekanıma hürmet edin."
Kafanızda, Beyaz Saray'ın toplantı salonlarından birinde top oynadığınızı canlandırın veya Dolmabahçe Sarayı'nın içinde misket oynadığınızı düşünün.
Sizce bu saygılı bir davranış olur muydu?
Elbette ki, hayır!
Bet Amikdaş veya günümüzde sinagoglar Tanrı'nın kutsal evidir. Bu bağlamda, sinangoglardaki davranışlarımıza dikkat etmeli ve saygı çerçevesi içerisinde hareket etmeliyiz.
Resimli Peraşa
- Akasya ağacından bir sandık yapsınlar... Onu saf altınla kapla - içten ve dıştan kaplamalısın...
- Akasya ağaçlarından sırıklar yap ve onları altınla kapla. (Teruma 25:10-13)
- Akasya ağaçlarından bir masa yap. Onu saf altınla kapla ve ona, çerçevesi boyunca altın bir taç yap... Özel ekmekleri, Huzurum'da daimi olarak bu masanın üzerine yerleştireceksin. (Teruma 25: 23-24,30)
- Saf altından bir menora yap. Bu menora yekpare yapılacak, tabanı, gövdesi, kadehleri, kürecikleri ve çiçekleri tek bir atın kütlesinden dövülmek suretiyle yapılacaktır. Menora'nın yanlarından altı kol çıkmalıdır. .Onu, saf altından yapsın. (Teruma 25:31-32,39)
- Mişkan'ı on goblenle yap. Bunları ketenin, gök mavisi, erguvani ve kırmızı yünlerle bükülmesiyle üretilmiş iplikler ve titizlikle hesaplanmış desenli örgüyle yap...(Teruma 26:1)
- Mizbeah'ı akasya ağaçlarından yap... Dört köşesine çıkıntılar yap... Mizbeah'ı bakırla kapla. (Teruma 27:1-2)