Dina, "Baksana herkes nasıl heyecanla Mişkan'ın önünde bekliyor" dedi.
Dani olup biteni anlamaya çalışıyordu.
"Sanırım Erets Yisrael'in kabileler arasında ne şekilde dağıtılacağına karar veriliyor. Acaba Erets Yisrael'in en güzel bölgesi hangi kabilenin olacak?"
Dina ve Dani olup biteni yakından görmek için Mişkan'a biraz daha yaklaştılar.
Elazar Akoen, göğsünde taşıdığı 'Urim ve Tumim' levhaları ile insanların karşısına geçmiş duruyordu. Yanında iki kutu vardı. Kutulardan birinde kabilelerin isimleri, diğerinde ise Erets Yisrael'deki on iki farklı bölgenin isimleri yazıyordu.
Kabile liderlerinden biri kutunun içinden kağıt çekmeden evvel, Elazar Akoen şöyle ilan ediyordu: " Eğer ....... kabilesi çıkarsa, Erets Yisrael'de yerleşecekleri bölge ...... olacak!"
Mucizevi bir şekilde, kabile reislerinin kutudan çektikleri kağıtlar ile Elazar Akoen'in ağzından duyulan sözler birbirinin aynıydı.
Tüm bunların ardından, başka bir ses duyuluyor, "Ben ......... kabilesinin kaderiyim, ........... bölgesiyim!" diye ilan ediyordu.
"Bu ses de kimin şimdi?" diye sordu Dani yanındaki adama.
"Bu bir mucize! Her kabilenin kaderi, sahip olduğu toprağı kendisi ilan ediyor!" diye cevap verdi adam.
Dani, "Bizim hangi kabileye mensup olduğumuzu ve kurtuluş zamanı geleceği zaman Erets Yisrael'de nerede yaşayacağımızı çok merak ediyorum!" dedi.
Şabat Masasına Hikaye
Eliyau Anavi
Eliyau Anavi, Yisrael Baal Şem Tov'a gözükürdü ve onunla gizlice Tora öğrenirdi. Bunu bilen öğrencileri, Eliyau Anavi'yi görme arzusu içinde Baal Şem Tov'a, "Biz de Eliyau Anavi'yi görmeye hak kazanmak istiyoruz. Lütfen bize bu imkanı ver" dediler.
Baal Şem Tov onlara, "Eliyau Anavi Berit Mila (Sünnet) meleğidir. Onu her sünnet töreninde görebilirsiniz" dedi.
Baal Şem Tov'un bu cevabı öğrencilerini tatmin etmeyince ona, "Rabi bir çok kez sünnet törenine katıldık; ama hiçbirinde Eliyau Anavi yoktu. Onu göremedik. Lütfen bize, kısa bir süreliğine bile olsa onu görebilmemiz için yardımcı ol."
Baal Şem Tov ısrarlar karşısında 'tamam' dedi ve onlara Eliyau Anavi'yi göstereceğini söyledi.
Öğrencileri çok heyecanlanmışlardı. Kendilerini Eliyau Anavi'yle buluşacakları o ana hazırlarken, kafalarında o anın nasıl olacağını canlandırmaya çalışıyorlardı.
Günler geçti. Baal Şem Tov'un yaşadığı şehirde bir bebek doğdu. Sekizinci gün, herkes sünnet töreni için sinagogda toplandı.
Sünnetten önceki dakikaları Baal Şem Tov Tora öğrenerek geçirdi. Sonra öğrencilerinden birine, "Kütüphaneden bana bir kitap getirebilir misin?" diye ricada bulundu.
Öğrencisi Baal Şem Tov'un isteğini yerine getirebilmek için acele etti. Fakat kitap kütüphanedeki yerinde yoktu. Bu sırada diğer öğrenciler de kitabı aramaya koyuldular. Masaların üzerinde ve sinagogun her köşesini aradılar ve işte sonunda kitabı sünnet seudasına gelen ihtiyaçlı bir adamın elinde gördüler.
Heyecanla, "Utanmıyor musun?" diye adama çıkıştılar. "Baal Şem Tov bu kitabı arıyor ve sen onu elinde tutuyorsun!" Öğrenciler adamı dinlemeden, kitabı hışınla elinden aldılar ve hemen Rabilerine götürdüler.
Sünnet'in sonunda Baal Şem Tov öğrencilerini bir araya topladı ve onlara, bir çok kez Eliyau Anavi'yi görmeye hak kazandınız. Ama sizler onun "basit ve zavallı biri gibi gördünüz. Onu aşşağıladınız. İşte bu yüzden sizler onu görmeye layik değilsiniz" dedi.
Bunun üzerine öğrencileri yaptıkları hatayı anladılar ve Eliyau Anavi'yi görme şanslarını yitirdikleri için ağladılar.
Pozitif Mitsvalar
Bamidbar 28:9 “Şabat gününde iki kusursuz kuzu”
Şabat gününe özel Musaf Korbanı olarak iki kuzuyu Ola Kobranı yapmak, Tora’nın pozitif emirlerinden biridir.
Bamidbar 28:11 “Roş Hodeş’lerinizde Tanrı Adına Ola korbanı getireceksiniz”
Roş Hodeş günü Musaf Korbanı getirmek Tora’dan pozitif bir mitsvadır.
Bamidbar 28:26-27 “Turfandalar gününde (Şavuot)… Tanrı Adına yeni bir Minha Korbanı getirdiğinizde…”
Adına yeni bir Minha Korbanı getirdiğinizde…” Şavuot’ta, günlük korbanların yanı sıra ek korbanlar da sunulur.
Resimli Peraşa
- Ona barış antlaşmamı veriyorum. Bu antlaşma hem o hem de ardından gelecek soyu için ebedi bir Koenlik antlaşması olacak. (Pinehas 25?12-13)
- Ancak yetkili kişi Ülke’yi kurayla paylaştıracak, aileler atasal kabilelerinin isimlerine göre miras alacaklardır. (Pinehas 26:55)
- Tselofhad’ın kızları bir davayla yaklaştılar…Moşe’nin, Koen Elazar’ın, başkanların ve tüm cemaatin huzurunda hazır durarak, “Babamız çölde öldü… ve hiç oğlu yoktu.
- Babamızın oğlu yok diye ismi ailesinin içinden eksilmesin. Bize babamızın kardeşleri arasında bir mülk verin.” (Pinehas 27:1-4)
- Moşe, Yeoşua’yı alıp Koen Elazar’ın ve tüm cemaatin önüne getirdi. Ellerini onun üzerine dayayıp Tanrı’nın kendisine emrettiği şekilde ona emir verdi. (Pinehas 27:22-23)
- Bene Yisrael’e emret ve onlara söyle: Benim adıma memnuniyetle kabul edeceğim şekilde yapılan Korbanım’ı ateşlerimin yiyeceğini, vaktinde getirmeye özen gösterin. (Pinehas 28)