Ünlü on dokuzuncu yüzyıl düşünürü Rav Joseph Dov Soloveichik bir gün öğrencileri ile birlikte oturmaktayken yanına yaklaşan bir kişi ona şu garip soruyu yöneltmiş: "Pesah Seder'inde şarap yerine süt içebilir miyim?"
"Şarap içmemenin nedeni sağlık sorunların mı?” diye sormuş Rav Soloveichik.
"Hayır. Şarap çok pahalı. Şarap alacak kadar param yok."
Adamın sorusunu yanıtlayacağına Rav Soloveichik ona yirmi beş ruble vermiş. "Şimdi Seder'de şarap içebilirsin," demiş.
Adam oradan uzaklaştığınsa öğrencileri sormuş. "Ona niye yirmi beş ruble verdin ki? Şarap alması için beş ruble bile yeterliydi."
Rav söyle cevap vermiş: "Seder'de süt içmeye niyetlendiğine göre büyük ihtimalle et alacak parası da yoktu [Yahudi yasalari ayni yemekte et ve sütün birlikte tüketilmesini yasaklamıştır.]. Seder'deki diğer yiyeceklere de parası yetmiyordur, herhalde. Düzgün bir Seder yapabilmesi için ona yeteri kadar para vermek istedim."
Şimdi de bu öykünün yirminci yüzyıl karşılığına bir göz atalım: Adamın biri şiddetli sırt ağrılarından şikayet ediyormuş. Arkadaşı ona sormuş: "Acını dindirecek ilaç yok mu?"
"Var," demiş adam "ama fiyatı altmış dolar. Ben bu kadar para veremem."
Arkadaşı ona bin dolarlık bir çek vererek ilacı bir an önce temin etmesini söylemiş.
Daha sonra bu kadar büyük bir miktarı niye hediye ettiğini açıklarken adam söyle diyordu: "Eğer bu kadar çok ağrı çekiyorsa ve hala ilaç alamıyorsa, bu, onun başka şeyler için de parası olmadığını gösterir."
Kendileri için gereğinden fazla isteyen insanlar olduğu gibi, çok az isteyen insanlar da mevcuttur. Rav Soloveichik ve ikinci öyküdeki iyi arkadaş gibi, siz de, bu tür insanları tanımayı öğrenin. Bu iki iyiliksever insanın çok iyi kavradığı gibi: Yeteri kadar verebilmek için, bazen, yeterli olandan fazla vermek gerekebilir.