Sevgili Sara ve Sevgili David,
Bilgelik bedavadır ancak aynı zamanda çok pahalıdır çünkü bilgeliğe çoğu zaman başarısızlık, düş kırıklığı ve keder sonucunda ulaşırız.
Bilgeliğimizi işte bu yüzden paylaşırız: Başkaları, bizim ödediğimiz bedeli ödemesin diye.
Yahudiliğin bana hayat hakkında öğrettiği bazı şeyler var ve onları sizinle paylaşmak istiyorum:
• Hiçbir zaman zeki olmaya çalışmayın, hep bilge olmaya çalışın.
• Başkalarına karşı, onlar size saygısızlık ederse bile, hep saygılı olun.
• Yaptıklarınız karşılığında hiçbir zaman şöhret beklemeyin. Hak ediyorsanız, şöhret size gelecektir. Hak etmiyorsanız, saldırıya uğrarsınız. Her durumda, iyiliğin üzerine dikkat çekmeye gerek yoktur.
• Başkalarına iyilik yaptığınızda, bunun yararını vicdanınız ve kendinize olan saygınız görür. Başkalarına vermenin getirdiği en büyük armağan, verme fırsatıdır.
• Hayatta hiçbir zaman kestirmeden gitmeyin. Çaba sarf etmeden, çok çalışmadan elde edilen başarı yoktur.
• Onur arayışında olanlardan uzak durun. Saygılı olun ama hiç kimse, kendi şahıslarına âşık olanlara ayna görevi görmeyi istemez.
• Ne yaparsanız yapın, Tanrı’nın her yaptığımızı gördüğünü aklınızdan çıkarmayın. Tanrı’yı kandıramazsınız. Başkalarını kandırmaya çalıştığınızda, genelde bir tek kendinizi kandırmayı başarırsınız.
• Başkalarını yargılamakta çok yavaş olun. Hatalı oldukları takdirde Tanrı onları yargılayacaktır. Eğer hatalı olan biz isek, Tanrı bizi yargılayacaktır.
• Aldığımız sevgiden çok daha önemli olan, verdiğimiz sevgidir.
• Bir zamanlar büyük bir dinî lider için şöyle denirdi: “Tanrı’yı öylesine ciddiye alırdı ki, kendini ciddiye almaya hiç gerek duymazdı.” Bunu gaye edinmekte yarar vardır.
• Zamanınızı iyi kullanın. Hayat kısa; televizyon karşısında, bilgisayar oyunları ve gereksiz e-postalarla harcanmayacak kadar kısa; boş dedikodularla, sahip oldukları için başkalarına gıpta ederek; öfke ve kızgınlıkla, başkalarını eleştirmekle geçirilmeyecek kadar kısa. Teilim şöyle der: “Bize günlerimizin sayısını öğret ki, bilge bir kalp edinelim.” Ancak birine iyilik yaptığınız hiçbir gün, boşa geçirilmiş sayılmaz.
• Hayatta sizi üzecek çok şeylerle karşılaşacaksınız. İnsanlar ilgisiz, acımasız, düşüncesiz, saldırgan, küstah, sert, yıkıcı, duyarsız ve kaba olabilir. Bu onların kendi sorunudur, sizin değil. Sizin sorununuz nasıl tepki göstereceğinizi bilmektir. Bir zamanlar bilge bir hanım şöyle demişti: “Siz izin vermedikçe, kimse sizi aşağılayamaz.” Bu, diğer olumsuz duygular için de geçerlidir. Tepki göstermeyin. Cevap vermeyin. Öfkelenmeyin, ya da öfkelenirseniz, öfkeniz dağılıncaya kadar bekleyin ve hayatınıza devam edin. Duygusallığınızın başkaları için zafer olmasına izin vermeyin. Affedin, affedemiyorsanız, görmezden gelin.
• Denediniz ve başarısız olduysanız, kendinizi kötü hissetmeyin. Tanrı, kabullendiğimiz an, başarısızlıklarımızı affeder. Böylece, başarısızlıklarımızı başarı olarak görüp kendimizi kandırmamış oluruz. Hayranlığa layık hiç kimse, başarısızlıklar yaşamadan başarıya ulaşmamıştır. Büyük şairler kötü şiirler yazmış, büyük ressamlar vasat resimler yapmıştır. Mozart’ın bütün senfonileri şaheser değildir. Başarısızlığa uğrama cesaretiniz yoksa başarıya ulaşma cesaretiniz de yok demektir.
• Kendinizi zayıf hissettiğinizde hep güçlü olanların desteğini arayın. Hiçbirimiz bütün erdemlere sahip değiliz. Moşe’nin bile Aaron’a ihtiyacı vardı. Değişik nitelikleri ya da olaylara farklı bakma özellikleri olanlarla yapılan bir takım çalışması ya da bir ortaklık, tek başına yapılan bir çalışmadan çok daha iyi sonuç verir.
• Tanrı’nın sesini duymak istediğinizde, ruhunuzda sessizlik anları yaratın.
• Yanlış olan bir şeyden ötürü başkalarını suçlamayın. Düzelmesine nasıl yardım edebilirim diye sorun.
• Etrafınızdaki havayı yaratanın kendiniz olduğunu hep hatırlayın. Başkalarının gülümsemesini istiyorsanız, gülümsemelisiniz.
Başkalarının vermesini istiyorsanız, vermelisiniz. Başkalarının size saygı göstermesini istiyorsanız, onlara saygı göstermelisiniz. Dünyanın size nasıl davrandığı, sizin dünyaya nasıl davrandığınızın aynasıdır.
• Sabırlı olun. Dünya bazen sizden daha yavaştır, size yetişmesini bekleyin. Doğru yolda olduğunuz takdirde, eninde sonunda yetişecektir.
• Asla kulağınız, dik duran bir insanın söylediklerini duymayacak kadar yere yakın olmasın.
• Fazla idealist davrandığınız için insanların ne dediği sizi asla üzmesin. Dünyayı ancak idealist kişiler değiştirebilir. Yaşadığınız sürece dünyanın hiç değişmemesini gerçekten istiyor musunuz?
• Doğru olun, dürüst olun ve her zaman yapacağınızı yapın. Yaşamanın gerçekten başka yolu yok.