Öfke kontrolü konusunu işleyen çalışma seminerlerine katılanlara yöneltilen sorulardan biri, aralarından kaçının bir hata işledikten sonra özür dilemeyi bilmeyen ebeveynlerin bulunduğu ailelerde yetiştiği...
Genellikle, katılan yetişkinlerin yüzde otuz veya kırk kadarı ellerini kaldırır bu soru karşısında. Bu cevabı izleyen sohbetlerde ise, bu davranışın bu kişilerde yarattığı üzüntünün halen hafızalarında taptaze yaşadığı anlaşılır. Kendileri hata işlediklerinde bu kişiler, anne babaları tarafından özür dilemeye zorlandıklarını, ancak anne babaları onlara haksız davrandığında kendilerinden özür dilenmeyeceğini bildikleri için ne kadar üzüldüklerini katılımcılarla paylaşırlar. Durum ne olursa olsun çocuklarından hiç özür dilemeyen anne babalar, onlara şu acı mesajı yollamaktadırlar: "Kendinden daha zayıf birine hatalı davrandığında özür dilemen gerekmiyor..." Veya "Seni yetiştirdiğim ve ihtiyaçlarını karşıladığım için sana istediğim gibi davranabilirim... Hata yapsam da, 'Özür dilerim,' dememe gerek yok..."
Denver'de bu tür bir semineri yöneten konuşmacı, katılımcılara şu soruyu sormuştu: "Kaçınız ailenizdeki öfkeli birinin varlığından etkilenen bir evde yetişti?" Bu soruyu sorduğunda konuşmacı, o anda dinleyenler arasında bulunan dört ve altı yaşlarındaki kendi kızlarının ellerinin kalktığını görünce çok utanmış, katılımcılar ise gülümsemişlerdi.
Konuşmacı daha sonra büyük kızı ile konuştuğunda, kızı kendisine, babası ona okumayı öğrettiğinde çoğu zaman onu nasıl azarladığını hatırlattı. Konuşmacı kızından bu davranışı için özür diledi: "Bunu yapmam hatalıydı. Gerçekten özür dilerim. Gelecekte bu şekilde davranmamaya çalışacağım. Beni affedeceğini ümit ediyorum." Daha sonra da kızına, ileride sabırsızlanıp öfkelenmeye meyilli olduğunda, kendisine şu şekilde hatırlatmada bulunmasını istemişti: "Baba, bana kızmaman gerekirdi." Bu tür durumlarda hislerini ifade edecek bir yöntem sağlamak, küçük kızını ilerisi için daha da güçlü kılmıştı.
Çocuğunuza haksız bir şey söylemek veya adil olmayan bir şekilde davranmak hatalıdır. Ancak istemesek de hepimiz, birlikte yaşadığımız kişilere karşı haksız ifadeler kullanabiliriz. Çocuklarımızdan özür dilemeyi öğrenmemiz işte bu yüzden önemlidir. Bunu yapmak için de Roş Aşana veya Kipur'u lütfen beklemeyin. Çoğu insan bu önemli günlerde bütün özürlerini tek bir cümlede toplamaya çalışır: "Seni incitecek bir şey yaptıysam, senden özür dilerim." Bu yeterli değildir. Kişiyi incittiğinizin farkına varır varmaz ondan özür dilemeniz gerekir. Özürünüzün de kesin ve konu ile ilgili olması gerekir: "Dün gece arkadaşlarının önünde sana bağırdığım için senden özür dilerim."
Evinizi sizinle paylaşanlar, eninde sonunda, sizi en iyi tanıyan, sizin "erdemli bir insan" olup olmadığınızı en iyi anlayacak olan kişilerdir. Şundan emin olabilirsiniz: Anne babaları "özür dilerim" demeyi bilen evlerde yetişen çocuklar, bundan otuz sene kadar sonra, kendileri hakkında ve siz anne babaları hakkında en iyi hisleri besleyecek olan kişilerdir.