Herman Salamon



ANNE: Annem benim , bütün hayatımdı. Beni iyi bir şekilde büyütmüştü.

 

 

 

BABA: Kereste fabrikasında kitaplardan sorumluydu.

 

 

 

 

İLK ERKEK KARDEŞ: O bir avukattı. Rusya’da tifüs yüzünden  öldü.

 

 

 

İKİNCİ ERKEK KARDEŞ:
( İKİZİM ) : Savaş boyunca ikiz erkek kardeşimle beraberdim. O da kurtuldu. Benim gibi , Rusya’da Polonyalı bir kızla evlendi , ama tabii ki Yahudi bir Polonyalı kızla...

 

 

 

OĞUL: Oğlum bir gazeteci idi. O,mutlu bir çocuk.


 

 

 

KENDİ GEÇMİŞİ: Neler olduğunu unutamam. Gece gündüz bu olaylar ve anne-babam hakkında düşünüp dururum. Annemin yedi erkek kardeşi , babamın da dört erkek kardeşi vardı. Bütün kuzenlerim ve akrabalarım öldü…

 

 

 

KENDİ HOLOCAUST’U:
( Bay Salamon , bir Rus çalışma kampında savaş boyunca esir kaldı. ) Şans eseri, bir esir gibi çalışmıyordum.Kamptan az bir mesafe uzaklaşabiliyordum. Biz Polonyalılar ve Yahudiler beraberdik. O kadar da kötü değildi. Ben en iyi işçilerden biriydim ve bana iyi davranılıyordu. İyi çalışmayan kişilere ve entellektüellere göre, durum çok daha kötüydü.

 

 

 

 

ŞİMDİ: Bazıları, bu olayları  unutmamız gerektiğini, bunun yüzünden çok hasta ve yorgun olduğumuzu ve zaten yeterince çektiğimizi söyler. Ben anlayamıyorum. Benim kafamdaki her ayrıntı  gün –gün ortaya çıkartılmalıdır. Kitaplar ve fotoğraflar gösterilmelidir. Çocuklara ve basına gösterilmelidir. Başka bir yerde olmayacağını mı düşünüyorlar ? Bana, göre herhangi bir yerde olabilir.

 

 

 

 

KENDİ GELECEĞİ: Size doğruyu söyleyeceğim: Yahudiler, özellikle şimdiki nesil, çok yumuşak. Tarihi unuttuğumuz için , geçmişte olan herşeyi unuttuk ve olabilecek en kötü şey gerçekleşti: tarih tekerrür edebilir…

 

Siegfried Weber



ANNE: Annem, bir süredir hastaydı ve ölmeden önce benim son ziyaretimi beklemişti .Bir saat kadar konuştuk , sonra, yatağında doğruldu ve herşey için bana teşekkür etti. Tekrar yatınca, başka hiçbirşey söyleyemedi. Daha, sonra, doktorlar onu odadan çıkartınca öldü. Evet, annemin ölümü hayatta bana en acı veren olaydı.

 

BABA: Babam 1943’te öldü. Kısa bir süre sonra, asker oldum.Genç bir erkek olarak hayata atıldığım o an ,aslında babama en ihtiyaç duyduğum zamandı. Bir asker olarak savaş sırasında ve sonraki esaret yıllarında bunları sindirebilmek için ne kadar tecrübem vardı ki? Bu yüzden babamı çok özledim.

KIZIM: Kristin’i 3 yaşındayken bir çocuk esirgeme kurumundan alıp evlat edinmiştik. Ve çok çok şanslıydık. Çok iyi , birinci tabakadan bir kızdı. Ve bizle de çok çok iyi bir iletişimi oldu. Onun hayatına hiç karışmadım, fakat bana ihtiyacı olduğu zamanlarda hep yanındaydım. Şimdi 24 yaşında. Evde yaşamıyor. Kendi evi, mesleği ve arkadaşları var.

 

KENDİ GEÇMİŞİM: Geçmişim, çoğunlukla karımla birlikte yaşamaktı , 29 yıllık çok mutlu geçen zamanlar…Burada da anneminki gibi trajik bir ölümle karşı karşıya kaldım. Üstesinden gelmek için iki seneden fazla uğraştım

 

KENDİ SAVAŞI : Doğal olarak, birsürü şey hatırlıyorsunuz ama o kadar yoğun ve etkileyici deneyimlerim oldu ki, bunları tekrar tekrar hatırlamaktan kendimi alıkoyamıyorum. Doğu cephesindeydim ve Doğu Prusya’lı henüz görevlendirilmemiş bir asker olan grup liderimizle birlikte hendeklerin birinde tüfeğimle yatıyordum. Hala genç bir adamdı ve diğer tüm Doğu Prusyalı askerler gibi çok çok iyi bir arkadaştı. Biz konuşuyorduk ki, o anda, birden bana cevap vermemeye başladı.Yere yığıldı. Kafasına isabet eden bir kurşunla ölmüştü. Kısa bir süre sonra, ben de bacağımdan yaralandım.

NAZİZM HAKKINDA: Biz çocuklar bu olayı politik olarak algılamayacak kadar saftık. Ve size şunu da açıkça söyleyebilim ki biz çocuklar, üniforma giymeyi de çok seviyorduk. Bugün bunu reddetmek çok mantıksız olur. 14 yaşında, Hitler’in gençlik grubuna katılmıştım.1939’da savaş başlamıştı. “İngiltere’ye bomba” duyurularını duymuştuk ve tabii ki çok etkilenmiştik.. Anlarsınız ya...İstek ve şevk vardı içimizde. Kimse bunu şimdi tartışma konusu yapamaz ve bu gibi olaylara her zaman karşı olduğunu iddia edenlerse tamamiyle saçmalıyorlar. Müttefiklerin toplama kampları hakkındaki filmleri , orada bulunan ceset yığınları çok korkunçtu ve savaştan sonra ben Berlin’deyken üzerimde derin etkiler bıraktı. Bu olaydan sonra, olay hakkında çok kitap okudum. Böyle bir hareketin, bırakın Alman’ı , insan tarafından  yapılmış olması akıl almaz birşeydi. Geçmişte de  nefret dolu iftiralara ve hareketlere  rastlanırdı fakat burada gerçekten inanılamayan şey, Yahudiler’i yok etmede kullanılan akıl almaz sistematik tavır ve politik olarak insanları ayırmaktı. Bence bu aradaki asıl farktı. Fakat şimdiki nesli bu yüzden suçlayamazsınız . Asker olduğum 1943 yılına bir bakın, henüz 18 yaşımdaydım. Ben bile kişisel olarak kendimi suçlu hissetmiyorum.

ŞİMDİKİ DURUM: Benim için şimdiki durumum, karımın ölümüyle çok etkilendi. 1982’nin yılbaşı günü ölmüştü. Benim için ‘şimdi’, yalnızlık anlamına geliyor. Ben de, özel girişimlerimle, kendime yeni bir yaşam kurmaya çalışıyorum. . Birtakım problemler var ama umarım onları çözeceğim

 

GELECEK: Aslında, geleceğe olumlu bakıyorum. Herhalde farkettiğiniz gibi, ben genelde herşeye olumlu gözle bakarım. Umarım gelecekte de özel yaşamımda, işimde ve politik aktivitelerimde   işlerimi yoluna koyabilirim