Amerikan kanunlarına göre tanıklık yapma yükümlülüğü, ancak mahkemeden davet gelirse yürürlüğe girer. Yahudi yasasına göre ise, mahkeme sizi çağırsa da çağırmasa da, varlığınızdan haberi olsa da olmasa da, ve özellikle bildikleriniz masum bir insanı temize çıkaracaksa, ortaya çıkıp gerekli bilgiyi sağlamakla yükümlüsünüz (Vayikra 5:1).

"Birinin lehinde tanıklık etme durumunda olduğunuzda, sessiz kalmaya hakkınız olmadığını nereden mi öğreniyoruz? 'Komşunun kanı akıtılırken seyirci olmayacaksın' sözlerinden" (Vayikra 19:16).

Aynı durum, dolayısıyle, mahkeme dışındaki davalar için de geçerli olmalıdır. Örneğin toplumunuzdaki bir kişi doğru olmadığını bildiğiniz zararlı bir dedikodunun konusu haline gelmişse ortaya çıkıp, iftiraya maruz kalmış bu kişinin adını temize çıkarmakla yükümlüsünüz. Talmud'daki bir bölüme göre, başkasına yardımcı olacak bilgiye sahip olduğu halde ortaya çıkmayan kişi Tanrı tarafından özellikle hor görülür (Pesahim 113b).

Kısacası, masum bir insanı hapisten veya mahkemede hüküm giymekten kurtaracak veya kişinin adının lekelenmesini önleyecek bilgiye sahipseniz, ortaya çıkıp bildiklerinizi açıklamak zorundasınız. Sessiz kalmak, "komşunun kanı akıtılırken seyirci olmak"tır. ***