Tora`ya göre: Hayvanlara kötü davranılmasını engellemek

On emrin hangisi, kısmen de olsa, hayvanlara atıfta bulunur?

Eğer bu sorunun cevabını bulamıyorsanız, kendinizi sakın kötü hissetmeyiniz. Birçok insan bu cevabı kolaylıkla bulamaz. Şabat`ın kutsallığını belirten dördüncü buyruk şöyle der: "O gün sen, oğlun, kızın, erkek ve kadın kölen, hayvanların,... hiçbir iş yapmayacaksınız," (şemot 20:9-10).

Bu buyruk, hayvanlara karşı merhametli bir şekilde davranılması gerektiğini hatırlatan Tora`daki birkaç yasadan biridir. Devarim 25:4`te şöyle bir ifade yer alır: "Harman döven öküzün ağzını başlamayacaksın," zira yiyeceğinin yanıbaşında çalışan bir hayvana bu şekilde davranmak zulümdür. Tarlada çalışan bir kişinin çalışırken yetiştirdiği ürünü yiyebileceğini buyuran (ancak bu ürünü başka bir yere götürmesini yasaklayan [Devarim 23:25-26 ve Talmud Bavli, Bava Mezia 87b]) yasaya uygun olarak Tora, hayvanlara da aynı hakkı tanımıştır.

Devarim 22:10, eşit güçte olmayan iki hayvanın (örneğin bir öküz ile bir eşeğin) tarlada çift sürmek için birlikte koşulmaması gerektiğini buyurur. Zira biri zorlanırken, diğeri boşuna didinmiş olacaktır.

Hayvanların acıdan korunması gerektiğini emreden yasanın adı, "tza`ar ba`alei hayim" dir. Yani, hayvanlara karşı acımasız bir şekilde davranılmasını engellemek...

Yahudi yasalarına göre insanlar, hayvanlardan üstündür (insanlar Tanrı`nın suretinde yaratılmışlardır). Bu yüzden de insanlar, hayvanları yiyebilir. Yine de, "şehita" kuralları ("kaşer" yöntemlerle hayvanları kesme kuralları) hayvanların mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde öldürülmeleri gerektiğini buyurur. Eğer kesimde kullanılan bıçakta bir kertik varsa veya kesme eylemi yavaş olduysa, hayvan "kaşer" olmaktan çıkar ve eti yenilemez duruma gelir. Bu da hayvanları kesen kişileri (hem ekonomik açıdan, hem de dini yasalar yönünden) kesimi mümkün olduğu kadar acısız gerçekleştirmeye teşvik eder.

Bir anne babanın yaşayabileceği en zalim deneyim, çocuklarının öldürülüğünü seıretmektir.
Tora`daki en büyük sadist sayılan Babil kralı Nevuhadnesar, Kral Zedekiya`ya kendisine karşı bir ayaklanma düzenlediği için o kadar çok kızmıştı ki, kralı yakalattıktan sonra iki oğlunu gözlerinin önünde katletmiş, daha sonra da, oşullarının ölümünün kralın göreceği son şey olabilmesi için gözlerini kör etmişti (Melahim 2 25:7). Daha modern zamanlarda ise dünya, Nazi`lerin, çocukları anne ve babalarının önünde katletmekten zevk almalarına tanık olmuştur.

Tora yasalarından biri hayvanlara, Nevuhadnesar`ın veya Nazilerin insanlara davrandığı şekilde davranılmasını yasaklar. Devarim 22:6, bu fikri şu şekilde ifade eder: Eğer bir insan bir kuş yuvası bulursa, anne kuşu yavruları le birlikte almamalı, hislerine saygı göstererek anneyi serbest bırakmalıdır. Maimonides bu kuralın mantığını şöyle açıklamaktadır: "zira bu durumlarda hayvanın acısı çok büyüktür," (şaşkın Adamın Rehberi 3:48).

Yasalar bir taraftan hayvanlara karşı kötü davranılmasını menettiği gibi, insanların genelde zalimce davranmalarını da engellemeye çalışır. Zira Tora`daki yasalar, hayvanlara karşı merhametsizce davranan bir insanın hemcinslerine karşı da aynı şekilde davranabileceğini düşünür. İşte bu yüzdendir ki, bir kediye acı çektiren veya bir böceği parçalayan bir çocuğu gören anne babaların çocuğu derhal durdurmaları ve Yahudi yasalarının gereklerini çocuklarına anlatmaları son derece önemlidir.

Hayvanlara karşı iyi davranmak o kadar önemlidir ki bu tutum, iyi bir insanın simgesi haline gelmiştir, "Doğru kişi hayvanıyla ilgilenir [hayvanının ihtiyaçlarını- ruhunu- kavrar]" (Mişle 12:10).

Bir öneri: Eğer bir evcil hayvanınız varsa ona, haftada bir, sevdiği bir yiyecek vermeye, ve bu şekilde, örneğin Şabat gününü, hayvanınız için de özel bir gün haline getirmeye çalışın. ***