Kadının birinin çok mutsuz bir evliliği varmış. Eninde sonunda bu durum kocasından boşanmasına sebep olmuş. Çocuklarının velayeti yüzünden zorunlu olarak görüşmeye devam eden çiftin ilişkisi, boşandıktan sonra da acınacak haldeymiş.

Telefonda görüştüklerinde birbirlerine bağırarak hitap ederler, birbirlerini suçlarlar ve eski şikayetlerini tekrar tekrar gündeme getirirlermiş.

Seneler sonra bir Yom Kipur'da kadın, eski kocasına kısmen de olsa haksızlık ettiğini birdenbire anlamış. O gün sinagogda otururken ne şekilde hareket etmesi gerektiği konusunda kafasında bazı fikirler oluşmaya başlamış: Eski kocasını arayıp, evlilikleri boyunca ona yaptığı haksızlıkları ve zulmü kabul edip bunlar için özür dilemesi gerektiğini kavramış. On sene boyunca kocasının ona yaptıklarını tek tek aklında tutmak için o kadar büyük bir enerji harcamıştı ki, evliliklerinin bu kadar mutsuz bir hale gelmesinde kendi sorumluluğunu kabullenmek aklına bile gelmemişti.

Bu kararından iki gün sonra, eski kocası ile bir öğle yemeğinde buluşmuş. Bu toplantının sebebini açıkladığında ve yapmış olduğu hatalar ve ağır sözler için kocasından özür dilediğinde, adam şaşkınlıktan donup kalmış. Eski karısının bu tutumu ve anlattıkları ona çok dokunmuş, onu çok etkilemişti. Seneler sonra ilk olarak birbirleriyle dürüst ve açık bir şekilde konuşuyorlar, birbirlerini suçlamıyorlardı. Zamanla ilişkileri daha da sakin bir düzeye oturdu. Kadının omuzlarındaki nefret ve suçluluk yükü yavaş yavaş hafiflemeye başladı.

Yahudi yasalarına göre tövbe etmenin ilk adımı işlenen suçları kabullenmektir. Tabi ki bu adım atıldıktan sonraki hedef, bu girişimi izleyen iki tövbe kademesine geçmek olmalıdır: Acı verdiğiniz kişiden özür dilemek (olanlardan karşı tarafın da suç payı olduğunu düşünsek dahi) ve verilmiş olan zararı mümkün olduğu kadar telafi etmeye çalışmak. ***