Yazdır

Gücü cömertçe kullanın

Bir kral ve bir düğün alayı karşılaştığında düğün alayı krala yol vermelidir. Bu kurala rağmen Kral Agrippa [MS birinci yüzyıl] bir keresinde bir geline yol vermiş, bilge insanlar tarafından da bu davranışı için övülmüştü. Ona, "Bunu neden yaptın?" diye sorulduğunda ise şöyle karşılık vermişti, "Ben her gün taç giyiyorum, o ise, sadece kısacık bir saat boyunca tacını giyecek."

- Semahot 11:6 (Talmud sonrası dönem)

Birkaç sene kadar önce bir Yahudi dergisi, Yahudi bir eğitimciye verilecek bir ödül konusunda karar verecek üç jüri üyeliğinden biri için cemaatte çok faal olan bir kişiye teklif getirmişti. Verilecek ödülün herhangi bir maddi önemi olmamasına rağmen adaylar ve onları destekleyenler tarafından sürekli olarak telefonla aranması ve yoğun bir şekilde lobi yapılması bu kişiyi çok şaşırtmıştı.

Bu şaşkınlığını Rav Wolfe Kelman'la paylaşmıştı. Rav Kelman ise adamın şaşkınlığına katılmadığını kendisine hissetirerek ona şu soruyu yönlendirmişti: "Yahudi kurumlarının düzenlediği yemek ve toplantılarda birçok kere konuşmacı olarak katılman istendi, değil mi?

Adam "Evet," diye cevap verdi. Seneler boyunca yaygın olarak dünyanın her tarafındaki Yahudi kuruluşlarına konuşmacı olarak katılmıştı.

"Bu durumda," diye devam etmişti Rav Kelman, "insanların kürsüye çıkmanı istemelerine alışık olmalısın. Ancak senin ve benim gibi çok önemli işler yapmakta olan birçok insana kürsüye çıkma fırsatı verilmemektedir. Ve onlar da, tıpkı senin gibi, tanınmak, seslerini duyurmak istemektedirler."

Adam Rav Kelman'ın sözleri üzerine utanarak jüri üyeliği görevine dönmüş ve işine dört elle sarılmıştı.

Kral Agrippa'nın davranışı, kendimizi "iktidar koltuğunda" bulduğumuzda bu fırsatı kendimizi yüceltmek için değil, başkalarına yardım için kullanmakla sorumlu olduğumuzu bize hatırlatıyor. Gerçekten de, yetkilere, güce sahip olmanın insana verdiği en büyük avantaj, o gücü cömertçe kullanabilme konusunda sağladığı rahatlıktır.

Radyoda yaptığı programlar yüzünden çok tanınmış olan, önde gelen medıa sunucularından biri, programını sürekli olarak izleyen kişileri hasta olduklarında arayarak hatırlarını sormayı zevkli bir görev haline getirmişti. Bu ünlü kişi, bu telefon sohbetlerinin aradığı insanların gözünde ne kadar değerli olduğunun bilincindeydi.

Bu konu ile ilgili olarak Rav Hanoch Teller, çok mütevazı bir insan olan ve Yeruşalayim'de yaşayan Rav Shlomo Zalman Auerbach'ın başından geçen bir olayı aktarır:

Amerika'da yaşayan bir ailenin reisi vefat etmişti. Bu haberi duyan ve çok üzülen Rav Auerbach hiç vakit kaybetmeden aileyi Yeruşalayim'den telefonla aramıştı. Ölen kişinin dul eşi telefonu açtığında kendini Shlomo Zalman Auerbach olarak tanıtmıştı. İlk söylediğinde ismi kadında herhangi bir etki yaratmadığı için de, "Ben Shlomo Zalman Auerbach, Yeruşalayim'den arıyorum," diye kimliğini tekrarlamıştı. Kadın bu kadar ünlü bir kişinin onu aramasına çok şaşırmıştı. Rav Auerbach kadınla yirmi dakika kadar görüşerek onu teselli etmiş, daha sonra da çocuklarıyla tek tek konuşmuş, en küçük çocuğa da, okulda arkadaşları arasındaki konumuna yardımcı olacağı bilinci ile şunları söylemişti, "Okula döndüğünde bütün arkadaşlarına Rav Shlomo Zalman'ın Yeruşalayim'den arayarak seninle konuştuğunu söyle."

Örnek verilen bütün bu insanlar şunu çok iyi anlamışlardı: Şöhretin en önemli avantajı, normalden çok daha fazlasını yapma olanağını sağlamasıdır. ***