Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

15 Heşvan

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5771

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:17

5:29

-----

Yeruşalayim

4:11

5:23

Tel Aviv

4:32

5:30

  23 Ekim

Tel Aviv

4:26

5:25

İstanbul

4:50

5:30

2010

İstanbul

4:50

5:30

H A Y E   S A R A

 Hatırlatmalar:

7-8 Kasım Pazar-Pazartesi: Roş Hodeş Kislev

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Bereşit 23:1-25:18)

[www.chabad.org]

 

Sara 127 yaşında ölür ve Hevron'da bizzat Avraam tarafından Hitiler'den 400 gümüş şekele satın almış olduğu Mahpela Mağarası'na gömülür.

Avraam'ın hizmetkârı Eliezer, Yitshak için uygun bir eş bulmak üzere hediyelerle birlikte Haran'a doğru yola çıkar. Kasabaya geldiğinde Eliezer Tanrı'dan bir işaret talep eder: Yöre kızlarının kuyudan su çekmek üzere geldiğini gördüğünde, onlardan biraz su isteyecektir, kendisiyle birlikte develeri için de su teklif edecek olan, sahibinin oğlu için öngörülen kız olacaktır.

Avraam'ın yeğeni Betuel'in kızı olan Rivka bu testi başarıyla geçer. Eliezer, davet edildiği müstakbel gelinin evinde günün olaylarını aktarır. Rivka Eliezer ile birlikte Kenaan topraklarına gelir. Yitshak ile Rivka'nın karşılaşmaları, Rivka'nın Yitshak'ı açık arazide dua ederken gördüğü bir sırada gerçekleşir. Yitshak onunla evlenir, onu sever ve annesinin kaybından dolayı içinde bulunduğu kederli durumdan çıkarak teselli bulur.

Avraam kendisine Ketura adında yeni bir eş alır ve ondan altı yeni çocuğu olur, ancak Yitshak onun tek gerçek varisidir. Avraam 175 yaşında ölür ve iki oğlu, Yitshak ve Yişmael tarafından karısı Sara'nın yanına gömülür.

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

                                                                                                                           

Arkamızdaki Şeytan

 

Sara, dört annemiz içinde, ölüm yaşı Tora'da kayıtlı olan tek kişidir. Üç atamızın her birinin ölüm yaşı bize bilhassa anlatılmıştır, ama kadın ataların arasında bu ayrım sadece Sara'da fark edilir. Peraşanın başında Tora bize Sara'nın 127 yaşında öldüğünü anlatır. Bu ayrımın anlamı nedir?

Bunun yanı sıra, Sara'nın yaşını belgeleyen pasuk bize gereksiz gibi görünebilir: "Sara'nın yaşamı yüz sene ve yirmi sene ve yedi seneydi - Sara'nın yaşamının yılları" (Bereşit 23:1). Bir sonraki pasuk ise şöyle devam eder: "Avraam Sara'yı methetmek ve onun için ağlamak üzere geldi" (Bereşit 23:2). Tüm Kaşer Sefer-Toralarda, bu pasuktaki Livkota (onun için ağlamak) sözcüğündeki haf harfi diğerlerine göre daha küçük boyutta yazılır. Baal Aturim'e göre, bu harfin küçük yazılmasının nedeni, Sara'nın bu kadar ileri yaşta ölmesi nedeniyle Avraam Avinu'nun onun için yas düzeyini düşük tutmasıdır. Aslına bakılırsa, Sara 127 yaşında öldüğü için muhtemelen çok fazla gözyaşı dökülen hazin bir cenaze töreni olmadığını biz de tahmin edebilirdik. Başka bir deyişle "küçük harfle" verilecek böyle bir mesaja ihtiyaç olmamalıydı. Ancak Baal Aturim'in vurguladığı üzere, Tora bizim bu tahminde bulunabileceğimiz gerçeğiyle yetinmemiş, burada tahmine yer bırakmamak ve konuyu vurgulamak amacıyla bu harfi küçük yazmıştır. Avraam'ın Sara için fazla ağlamadığını bilmemiz neden bu kadar önemlidir?

Slonim Rabisi'nin eseri olan Netivot Şalom kitabı, bu konuda şöyle bir açıklama olasılığı öne sürer: Her gece Arvit duasında, Amida'ya birkaç satır kala Tanrı'dan şöyle bir dilekte bulunuruz: "Satan'ı önümüzden ve arkamızdan uzaklaştır."

Satan'ın önümüzden uzaklaştırılmasını, yani iyi bir şey yapmak isterken önümüze engel ve zorlukların çıkmamasını istememiz mantıklıdır. Satan adlı melek, görevi gereği bizi doğrulardan alıkoymaya ve yanlışlara çekmeye çalışır. Bir örnek bulmak için geçen haftaki Vayera peraşasından öteye gitmemize gerek yoktur. Hahamlarımız bize Satan'ın, Avraam Avinu'nun karşısına çıkmak ve Yitshak'la ilgili olarak aldığı emri yerine getirmesine engel olmak istediğini anlatırlar.

Peki ama Satan'ın "arkamızdan" uzaklaştırılmasını istememizin anlamı nedir? Soruyu açalım: Eğer Satan'ın "önümüzde" olması, bir mitsvayı yapmamızdan "önce" karşımıza sorunlar çıkması ise, "arkamızda" olması, biz mitsvayı yaptıktan "sonraki" bir aşamayı kastetmektedir. Ama öyleyse, sorun nedir? Mitsva artık yerine getirilmiş ve iş bitmiştir! Satan artık ne yapabilir ki? Netivot Şalom bu soruyu şöyle cevaplamaktadır: Bazen bir mitsvayı yerine getirdikten veya çok önemli bir sınavı başarıyla atlattıktan sonra, işlerin beklediğimiz gibi gitmediğini görebilir ve dürüstçe yaptığımız hareketleri sorgulamaya başlama eğilimine kapılabiliriz. Aklımıza bazı kuşkular üşüşmeye başlar: Eğer doğru olanı yaptıysak işler neden istediğimiz gibi gitmemektedir? Acaba yaptığımız şey gerçekten doğru muydu? Uzun lafın kısası, Satan görevine o kadar bağlıdır ki, asla vazgeçmez. Karşımızda ardı ardına yenilgiye uğrasa da, savaşmaktan kesinlikle geri kalmaz. Mitsvayı yapmış ve sınavı geçmiş olsak bile, bu kez aklımıza yaptığımızın gerçekten doğru şey olup olmadığı hakkında kuşkular sokmaya başlar.

Hayatta buna bazı örnekler sık sık görülebilir. Tora ile fazla arası olmayan başarılı bir iş adamının, zamanla Tora'ya yaklaşıp Şabat'a bakmaya karar verdiğini, bunun sonrasında da işlerinin bozulduğunu gördüğümüz örnekler mutlaka vardır. Hem bu kişinin hem de çevresindekilerin aklına ister istemez bir soru takılacaktır: Bu insan dindar değilken dokunduğu her şey altın oluyordu; şimdi Şabat'a bakmaya başladı, elindekileri kaybetmeye başladı. Bu ne biçim iştir?

İşte Satan'ın "arkamızda", yani doğru olanı yaptıktan "sonra" kullandığı taktik budur. İnsan doğru bir şey yaptıktan sonra, Satan hemen taktik değiştirerek, o kişinin yaptığı ile barışık kalmamasına yol açabilecek ortamlar yaratır. Evet, belki bu kişi tekrar Tora'dan uzak bir yaşam sürmeye geri dönmeyecektir; ancak kafasını kurcalayan sorudan kurtulması da zordur. Tora'ya bağlanmak onun için kötü mü olmuştur acaba diye düşünmekten kendisini alamaz. İşte Arvit duasında Tanrı'ya bizi bu tipteki bir sınava sokmaması için yalvarırız.

Netivot Şalom'a göre, Vayera peraşası Avraam Avinu'nun Satan'ı "önünde", Haye Sara peraşası ise "arkasında" karşılamasının klasik örneğidir. Raşi'nin de (Midraş'a dayanarak) belirttiği gibi, Avraam Yitshak ile ilgili sınavdan başarıyla çıktıktan sonra Satan yaşlı bir adam kılığında gelerek olayları Sara'ya anlatmış ve onun şoka girerek ölmesine vesile olmuştur. Ya da daha doğrusu buna vesile olduğunun düşünülmesini sağlamak istemiştir. İşin gerçeği şu ki, Sara'nın ölüm vakti zaten gelmişti ve öyle ya da böyle canını o anda teslim edecekti. Ama Satan zamanlamayı öylesine ustaca yapmıştır ki, Avraam dâhil herkesin "Acaba Avraam Tanrı'nın Yitshak'la ilgili vermiş olduğu emri hiç yerine getirmeseydi daha iyi olmaz mıydı? Sara hayatta kalabilirdi!" gibi düşünmesini hedeflemiştir.

Oysa gerçek bu değildir. Sara'nın ölümünün nedeni Yitshak'ın korban edilmek üzere bağlanmasına (Akeda) dair haber değil, Tanrı'nın artık Sara'nın ömrünün sonunun geldiğine karar vermiş olmasıydı. Netivot Şalom'a göre, Tora işte tam olarak bu nedenle Sara'nın yaşını bu denli uzun bir ifadeyle vermiştir: "yüz sene ve yirmi sene ve yedi sene". Tora'nın bu ölüm yaşını tek tek telaffuz etmesinin amacı, bizlerin, Sara'nın Akeda yüzünden zamansız öldüğünü bir an için bile düşünmememizdir. Tora işte bu nedenle cümleyi gereksiz gibi görünen "Sara'nın yaşamının yılları" vurgusuyla kapatmıştır. Sara doğduğu zaman, kendisine belli sayıda yıllar ve günler verilmişti; belli bir gün, belli bir yerde ve belli bir zamanda ölecekti - ve sonuçta öyle de oldu. Satan'ın mizanseninin gerçekte bunda hiçbir etkisi yoktu.

İşte Avraam Avinu bu gerçeği gayet iyi fark etmişti. Tora'nın Livkota sözcüğündeki kaf harfini diğerlerine göre daha küçük yazarak, Avraam'ın Sara için "çok ağlamadığını" vurgulama ihtiyacı duymasının nedeni budur. Cenazede çok fazla ağlanmamıştı, çünkü bu ölüm insanların çok ağlamasına neden olacak hazin ve beklenmeyen ani bir ölüm değildi. Ve en önemlisi - Avraam da bunu ayırt edecek kadar bilgeydi.

Bu örnek bize her zaman, sadece önümüzdeki Satan için değil, aynı zamanda arkamızdaki Satan için de tetikte olmamız gerektiğini öğretir.

AFTARA BAĞLANTISI

[The Jersey Shore Torah Bulletin / www.shemayisrael.co.il]

 

Veameleh David - Melahim I 1:1-31

Peraşanın başında Avraam'ın yaşlandığı anlatılır. Peraşanın gerisi temelde Avraam'ın, soyunun geleceğini güvence altına alma arzusuyla ilgilidir. Yitshak evlendiği zaman Avraam geriye kalan çocuklarını uzaklara gönderir. Bunu yaparak, Yitshak'ın, "tahtının" tek varisi olmasını sağlar.

Aftara da benzer şekilde başlar. Kral David yaşlanmıştır. O öldükten sonra doğru kişinin tahta geçeceğinden emin olmak ister. Oğullarından biri olan Adoniya babası öldükten sonra kral olmaya karar verir. Ama Kral David, eşi Bat Şeva'ya, ortak oğulları olan Şelomo'nun Yahudilerin sonraki kralı olacağı garantisini verir.

Avraam gibi, Kral David de, ölümünden sonra yerini, oğulları içinde en uygun kişinin almasını istemiştir.

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

Dokuzuncu Kitap: KORBANOT / KORBANLAR (Devam)

51. Korban Hagiga - Bayram/Kutlama Korbanı

Pesah, Şavuot ve Sukot bayramlarında Yahudi erkeklerin Bet-Amikdaş'ı ziyaret etmeleri emredilmiş ve bunu birer Ola-korbanı getirmeden yapmaları yasaklanmıştır (Devarim 16:16; Şemot 23:14-15 ve 34:23). Bet-Amikdaş'a yapılan bu ziyaret sırasında erkekler yanlarında bir de Şelamim-korbanı getirmelidir (Devarim 16:2, 10, 13-15). Bu Şelamim-korbanı, bayramda neşeli olma emrinin bir ifadesidir. Neşelenme emri kadınlar ve Bet-Amikdaş'ı ziyaret edemeyecek durumdakiler için de geçerlidir. Kişi bu korbanların etlerini fakirler, talihsizler ve özellikle Leviler'le paylaşmalıdır (Devarim 16:14, 16:11). Bu emir doğrultusunda Leviler'i yüzüstü bırakmak yasaktır (Devarim 12:19).

Şemita yılının hemen çıkışındaki Sukot bayramında, erkek, kadın ve çocuklar da dâhil olmak üzere bütün Yisrael halkı Tora'nın kral tarafından okunuşunu dinlemek için, Yeruşalayim'de toplanmalıdır (Devarim 31:10-12).

YOLLARDA DİKKAT VE TEHLİKELERDEN KORUNMA

[Rabi Yosef Tsvi Rimon / "Şabat BeŞabato" - www.zomet.org.il]

 

Sürücünün Sorumluluğu (1. Bölüm)

 

Mişna bize "Bir insan, ister uyanık isterse de uyur halde iken olsun, yaptıklarından daima sorumlu tutulur" (Baba Kama 26a) diye öğretmektedir.

Eski dönem otoriteleri, bir zarara yol açan bir kişinin sorumluluk derecesi hakkında görüş ayrılığı içindedir. Tosafot'a göre, kişi ancak sorumsuz bir şekilde davrandığı zaman zararı ödemesi gerekir, ama eğer zarar hiç beklenmedik koşullar altında çaresizlik (Ones) dâhilinde gerçekleşmişse, o zaman sorumlu tutulmaz (Baba Kama 27b). Aynı şey Ones'e yakın sorumsuz bir hareket için de geçerlidir.

Ramban'a göre ise, zarar veren kişi tam Ones durumda bile sorumlu kabul edilir (Baba Metsia 82b). Ramban bunu Baba Kama 27a'dan öğrenmiştir. Orada verilen bir örnekte, normal bir rüzgârda çatıdan düşerek zarara yol açan bir kişinin sorumlu tutulduğu ve tazminat ödemesi gerektiği anlatılmaktadır. Diğer bir deyişle, kişi, bedeninin hiçbir koşul altında zarar vermeyeceğinden emin olmalıdır. Sonuç olarak kişi sadece tamamen Ones sınıfına giren bir durumda (veya zarar gören kişiden, yaptığı eylem için izin almış olduğu durumlarda) yükümlülükten muaf tutulabilir.

Dikkatsiz bir sürücü, tüm görüşlere göre, yol açtığı zararlardan tamamen sorumludur.

Yukarıda sunulan görüş ayrılığı, özellikle parasal zararlarla ilgilidir. Bedensel zararlar açısındansa durum çok daha ciddidir ve kişisel sorumluluğun çok daha büyük olması muhtemeldir.

Rambam ölümle ilgili üç kaza derecesi olduğu görüşündedir. "Kazara adam öldüren üç çeşit insan vardır: [a] Birini, hiç niyeti yokken kazara öldüren kişi. Bu durum pasukta şöyle geçer: "Bunu planlamadıysa" (Şemot 21:13). Böyle birinin cezası, bir sığınma şehrine sürgüne gitmek ve orada koruma altında yaşamaktır. [b] Bir insanı, Ones'e yakın bir durumda kazara öldüren kişi. Başka bir deyişle olay, son derece beklenmedik bir ortamda vuku bulmuştur. Böyle bir durumda ölüme yol açan kişinin bir sığınak şehirde sürgüne gitmesi gerekmez ve eğer ölen kişinin kan davası güden bir yakını onu öldürürse, o akraba idamı hak edecektir. [c] Son olarak, suç olarak kabul edilmeye yakın bir şekilde birinin ölümüne yol açan kişi. Başak bir deyişle bu kişi, dikkatli olması gereken bir durumda bunu yapmamış ve ölüme neden olmuştur. Böyle biri de sürgüne gönderilmez, çünkü suçu o kadar ciddidir ki, sürgün onun bu günahını onarmaya yeterli olmayacaktır. Sığınma şehirleri onu korumayacaktır, çünkü bu yerler sadece sürgüne gönderilmesi uygun olan insanlara mahsustur. Bu nedenle, bu kişi, yaşamını, ölenin kan davası güden akrabalarından kaçarak geçirmek durumundadır, zira böyle bir akraba onu öldürürse cezalandırılmayacaktır (İlhot Rotseah 6:1-4).

Özet olarak, üç olası durum vardır:

1)      "Kasıtlıya yakın bir kaza" - Bu kişi sürgüne gitmez, çünkü bu onun günahını onarmaya yetmeyecektir. (Büyük otoritelerden Ritva, sürgünün insani adalet sistemi dâhilinde de bir onarım sağlamadığını ve bu nedenle, sığınma şehirlerinin onu kan davası güden akrabanın hışmından korumayacağını vurgular.) Bu duruma örnek olarak halka açık bir alana rastgele taş atan bir kişiyi sayabiliriz. Böyle bir olayda o kişi taşın birine isabet edebileceğini ve ölüme yol açabileceğini düşünebilmelidir (Makot 8a). Trafik kuralları bağlamında ise, burada trafik ışıklarına ve yol işaretlerine dikkat etmeyerek ölüme yol açan türdeki sürücülerden bahsedilmektedir.

2)      Bunun aksi yönünde tam bir Ones durumu vardır - yani önlenmesi mümkün olmayan türdeki bir kaza. Örneğin bir yaya frenlere basmaya zaman bırakmayacak şekilde yola atlarsa veya araba yolda bir yağ birikintisi nedeniyle kayıp ölüme yol açarsa, sürücünün [günümüzde sığınma şehri olsaydı] sürgüne gönderilmesine gerek yoktu, çünkü günah onarımına ihtiyacı yoktur.

3)      İkisinin arasında "insan faktörü" adı verilen durum vardır. Örneğin, yola dikkat etmeyi bir an için bırakan, aracın kontrolünü kaybeden veya diğer bir arabayı sollarken mesafeyi yanlış hesaplamaktan veya diğer arabanın hızını yanlış tahmin etmekten dolayı kaza yapan ve ölüme yol açan bir sürücü buna örnektir. Bütün bu olaylarda sürücü kazara öldürmüş biri sayılır ve Tora kanununa göre, bir sığınma şehrinde sürgüne gitmesi gerekir.

[Not: Günümüzde sığınma şehirleri olmamasına rağmen, söz konusu kuralların ciddiyetinde bir değişiklik yoktur. Bu gibi durumlarda, ülkede geçerli kanunlar doğrultusunda insani düzeydeki ceza ve yaptırımlar bir yana, günah onarımı ya da cezayı da Tanrı verecektir. Buna, bir yakını kazara öldürülmüş birinin durumu da dâhildir. Böyle biri kanunu eline alma yetkisine sahip değildir.]

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Aavat A-Şem - Tanrı Sevgisi (Devam)

 

Tanrı Sevgisi'ne ulaşabilmek için, öncelikle dünyada insanların birbirlerini nasıl sevdiklerini anlamak ve iki sevgi arasında bir karşılaştırma yapmak gerekir.

Bir insan karşısındaki kendisine yardımcı oluyorsa, onu tabii olarak sever. Hele bu insan onun tüm ihtiyaçlarını karşılıyorsa, yardımı alan kişinin karşısındakini sevmemesi düşünülemez bile. Bu kişi kendi kendine şöyle diyecektir: "Ona, bu yaptıklarını nasıl ödeyebilirim? Onu o kadar seviyorum ki, ona hizmet etmeye, benden ne isterse yapmaya hazırım".

337

 
Benzer hisleri bizim de Yaratan'a karşı hissetmemiz gerekir. Tüm sahip olduğumuz şeyleri, bize Tanrı'nın verdiğini, bizi O'nun geçindirdiğini, giydirdiğini, hatta insanlardan gördüğümüz her türlü iyiliği bize onlar aracılığıyla Tanrı'nın gönderdiğini düşünmeliyiz. İnsanların birbirlerine karşı iyi davranmaları için gereken hisleri kalplere O yerleştirir. Bizi birçok kötülükten korur ve mucizeleri her saniye bizimledir. Tora'ya uygun yaşamadığımız ve davranışlarımızla O'nu küstürdüğümüz zamanlarda bile bize lütufkâr davranmaktan geri kalmaz. Her-Şeye-Kadir Tanrı'yı tüm kalbimizle sevebilme düzeyine, ancak bu şekilde düşündüğümüz takdirde ulaşabiliriz.

İnsan gerekirse dünyadaki tüm sevgileri bırakmalı ve kendini Tanrı Sevgisi'ne adamalıdır. Zira Tanrı Sevgisi tüm temellerin temelidir ve dünyadaki değerli her şeyin üstündedir. Tanrı Korkusu, Tanrı Sevgisi'nden önce gelir; çünkü bir kişinin, Tanrı'dan gerektiği gibi çekinmediği sürece, Tanrı Sevgisi'ne varması olanaksızdır.

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Seçim size ait: Bir şeyi kolay yoldan yapabilirsiniz veya doğru yoldan yapabilirsiniz.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.