Yazdır

Shmaryau Levine, katılması gereken herhangi bir "Yahudi toplantısına" hayatı boyunca geç kalmaya çalıştığını, ancak bunu hiç başaramadığını iddia eder.

"Yahudi etkinlikleri"nin belirtilen saatten geç başladığı yaygın olarak bilinir. Yeruşalayim'in önde gelen bilge Rav'larından Shlomo Zalman Auerbach'ın bir düğünü yönetmesi istendiğinde, şoförünün onu belirtilen başlangıç saatinden yarım saat sonra düğün yerine ulaştırmak için kendini programlaması bu yüzdendir.

Rav şoföre neden geç kaldığını sorduğunda ise genç adam şöyle karşılık vermişti: "Düğünler her zaman geç başlar. Ben de Rav'ın zamanını boş yere harcamasını istemedim."

Bu açıklama Rav Auerbach'ın hoşuna gitmemişti. Şöyle diyordu: "Düğünle ilgili olarak damadın kafasında o kadar çok sorun, o kadar çok kaygı vardır ki... Bunlardan biri de, düğünü yönetecek Rav'ın zamanında varmasıdır. Damadın endişelerine bir yenisini eklemek istemem doğrusu...Yarım saat erken gelmem önemli değil. Bir taraflarda oturur, kimseyi rahatsız etmeden beklerim. Damadın kaygılarına yenilerini eklemektense beklemek daha iyidir."

Bir kadın, kızının ikinci sınıftaki piyesini seıretmek için okula gitmişti. Piyesin başlamasından bir iki dakika önce nefes nefese okula ancak varabilmişti. Sınıftakilerin hepsi heyecanlı ve mutlu görünüyorlardı. Kızı ise, "gelmeyeceksin diye o kadar üzüldüm ki," diyerek ağlamaklı bir şekilde annesinin kollarına atılmıştı.

O günden sonra kadın, bu tür olaylara her zaman daha erken gelmek için kendi kendine söz verdi.

Aslında varacağımız yere vaktinde varabilmek için elimizden geleni yapmamız gerekir. Ancak katılacağınız olay karşınızdaki için çok önemli ise, tam vaktinde varmaktansa, vaktinden önce orada olmaya çalışmanız çok önemlidir. En kötü ihtimalle biraz boşa zaman harcamış olacak, beklenmedik bir sorun başgösterdiğinde ise en azından tam vaktinde varmış olacaksınız. Bir de yanınızda her zaman bir kitap veya dergi bulundurmanızda fayda vardır. Bu durumda erken bile varmış olsanız, zamanınızı boşa harcamamış olacaksınız.

"Komşunu kendin gibi sev" buyruğu, başkalarına karşı kendimize davranılmasını istediğimiz gibi davranmamızı öğütler. Eğer sizin için başkalarının zamanında gelmesi önemli ise ve eğer onlar tam zamanında veya biraz erken geldiğinde bunu takdir ediyorsanız, sizin de aynı şekilde hareket etmeniz gerekir. ***