Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

22 Kasım

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2008

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:02

5:15

-----

Yeruşalayim

4:00

5:14

Tel Aviv

4:16

5:17

24 Heşvan

Tel Aviv

4:14

5:16

İstanbul

4:28

5:08

5769

İstanbul

4:24

5:04

H A Y E   S A R A

 Hatırlatmalar:

ü 28 Kasım Cuma: Roş Hodeş Kislev

ü 4 Aralık Perşembe gecesi Arvit duasından itibaren Bareh Alenu okunmaya başlanacaktır.

 

Bu HP  …..’nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Bereşit 23:1-25:18)

[www.chabad.org]

 

Sara 127 yaşında ölür ve Hevron’da bizzat Avraam tarafından Hitiler’den 400 gümüş şekele satın almış olduğu Mahpela Mağarası’na gömülür.

 

Avraam’ın hizmetkârı Eliezer, Yitshak için uygun bir eş bulmak üzere hediyelerle birlikte Haran’a doğru yola çıkar. Kasabaya geldiğinde Eliezer Tanrı’dan bir işaret talep eder: Yöre kızlarının kuyudan su çekmek üzere geldiğini gördüğünde, onlardan biraz su isteyecektir, kendisiyle birlikte develeri için de su teklif edecek olan, sahibinin oğlu için öngörülen kız olacaktır.

 

Avraam’ın yeğeni Betuel’in kızı olan Rivka bu testi başarıyla geçer. Eliezer, davet edildiği müstakbel gelinin evinde günün olaylarını aktarır. Rivka Eliezer ile birlikte Kenaan topraklarına gelir. Yitshak ile Rivka’nın karşılaşmaları, Rivka’nın Yitshak’ı açık arazide dua ederken gördüğü bir sırada gerçekleşir. Yitshak onunla evlenir, onu sever ve annesinin kaybından dolayı içinde bulunduğu kederli durumdan çıkarak teselli bulur.

 

Avraam kendisine Ketura adında yeni bir eş alır ve ondan altı yeni çocuğu olur, ancak Yitshak onun tek gerçek varisidir. Avraam 175 yaşında ölür ve iki oğlu, Yitshak ve Yişmael tarafından karısı Sara’nın yanına gömülür.

 

DEVAR TORA

[Rabi Gidon Weitzman – www.torahmitzion.org]

 

Tanrı Göklerde… ve Yeryüzünde

 

Bu haftaki peraşada Avraam güvendiği hizmetkârını görevlendirerek, oğlu Yitshak’a bir eş bulması için onu yollar. Hizmetkârını göndermeden önce, ona sadece Yitshak’a bir eş bulma gayreti göstereceğine dair değil, aynı zamanda Yitshak’ı evlenmek üzere Erets-Yisrael’in dışına çıkarmayıp, müstakbel gelini Erets-Yisrael’e getireceğine dair de yemin ettirir: “Oğluma eş olarak, aralarında oturmakta olduğum Kenaaniler’in kızlarından [birini] almayacağına dair, Göklerin ve Yeryüzünün Efendisi Tanrı’nın adına sana yemin ettireceğim” (Bereşit 24:3).

 

Hizmetkâr böyle bir yemin etmekte tereddüt eder. “Ya [uygun göreceğim] kız, ardımdan bu ülkeye gelmek istemezse?” diye sorar. “Oğlunuzu, ayrılmış olduğunuz ülkeye geri götüreyim mi?” (Bereşit 24:5).

 

Avraam Yitshak’ın hiçbir koşulda ülkesini terk etmeyeceği şartını koşar ve hizmetkârına bu konuda söz verir. “Beni babamın evinden ve doğduğum ülkeden alan, benimle konuşup bana ‘Bu ülkeyi senin soyuna vereceğim’ sözleriyle yemin eden Göklerin Efendisi Tanrı – O, Meleği’ni senin önünden gönderecektir. Ve sen, [bu sayede] oğluma oradan bir eş alacaksın (Bereşit 24:7).

 

Bu pasuk bir husus hariç, çok açık görünmektedir: Avraam Tanrı’yı “Göklerin Efendisi” olarak tanımlamaktadır. Hâlbuki hizmetkâra yemin ettirirken, Tanrı’dan “Göklerin ve Yeryüzünün Efendisi” olarak söz etmiştir. Öyleyse Avraam neden şimdi Tanrı’nın hâkimiyet alanını yeryüzüyle değil de, sadece gökyüzüyle sınırlamaktadır?

 

Raşi buna bir cevap sağlar: “Avraam şöyle demiştir: ‘Bu aşamada Tanrı, ben O’nu insanlara tanıttıktan sonra, Hem göklerin hem de yeryüzünün Tanrısı haline geldi. Ama [ikinci pasukta söylendiği üzere] beni babamın evinden aldığı zamanlarda, yeryüzünde O’nu tanıyan kimse yoktu. Bir anlamda, yeryüzünün değil, yalnızca göklerin Tanrısı idi, çünkü dünyanın sakinleri O’nu ve O’nun Adını bilmiyorlardı’.”.

 

Avraam Tanrı’nın İsmi’ni dünyadaki insanlara öğretmeye başlayana kadar, Tanrı, bir bakıma göklerde sınırlıydı, ama fiiliyatta yeryüzünün de Tanrısı olarak tanınmıyordu. Böyle bir şeyi eğer Raşi söylemeseydi, bunu biz cesaret edemezdik. Ne demek ‘Tanrı başlarda, sözün gelişi de olsa, göklere sınırlıydı’? Böyle bir şey nasıl söylenebilir?

 

Ancak, aslında Raşi bu sözleriyle, Avraam’ın dünyadaki görevi hakkında çok derin bir ifade kullanmaktadır. İlk insan Adam’ın günahından beri, göklerle ve yeryüzü arasında bir ayrılık vardı. İnsanoğlu fiziksel ve somut dünyada vardı ve hareket ediyordu; Tanrı ise göklerdeydi ve ikisinin pek ortak yanı yoktu. İnsan Tanrı’yı aradığı dönemlerde bile, gökyüzüne bakardı. Babil Kulesi’ni anımsayın. Orada da insanlar Tanrı’ya ulaşmak üzere göklere tırmanacak bir kule yapmak istemişlerdi. Başka bir deyişle insanlar Tanrı’nın fiziksel dünyada var olduğu gerçeğinin farkında değillerdi.

 

Durum işte böyleydi. Ta ki Avraam ortaya çıkıncaya ve bütün dünyaya insan ile Tanrı arasındaki ilişki hakkında önemli bir ders verene kadar. Avraam, Tanrı’nın göklere havale edilmediğini, Tanrı ve Tanrısallığın dünyada var olduğunu ve birer insan olarak Tanrı’yı, O’nu bulabileceğimiz fiziksel sınırlar içinde aramamızın bizim görevimiz olduğunu öğretmiştir.

 

Fiziksel dünyaya ait, yiyecek, fiziksel zevkler ve toprağın ta kendisi gibi unsurları alıp, onları Tanrı’ya hizmet edebileceğimiz seviyeye yükseltmemiz mümkündür ve görevimiz budur. Bu şekilde, Tanrı’nın mevcudiyeti sadece göklerde değil, aynı zamanda yeryüzünde de belirgin haline gelir.

 

Avraam’ın yaklaşımındaki yeniliğin özü buydu ve bir Yahudi olmanın özü de budur. Tanrı’yı, sadece manevi boyutta değil, aynı zamanda her günkü fiziksel hayatımızda da kabul etmeli ve ilan etmeliyiz.

 

5 Soru

Cevapları broşürün sonunda bulabilirsiniz.

 

1)      Efron, Mahpela mağarası için Avraam’dan başta ne kadar para istedi, sonda ne kadar istedi?

2)      Eliezer, Yitshak ile evlenecek kızı ortaya koyacak ne tip işaretler belirlemişti?

3)      Rivka’nın babasının ismi neydi ve Avraam ile ne şekilde akrabaydılar?

4)      Ketura kimdi ve neden bu şekilde çağrılıyordu?

5)      Avraam vefat ettikten sonra Yitshak nereye yerleşti?

 

MİŞNE TORA

[Rambam’ın Sözlü Tora’nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora’nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora’nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak – hem de çok kısa bir özet olan – kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham’a danışmak gerekir.

 

İlk Kitap: MADA / BİLGİ (Devam)

1.      Yesode A-Tora / Tora’nın Temelleri (Devam)

 

d) Peygamberlik

 

Tanrı’nın peygamberlere bazı bilgileri açıkladığı, Tora’nın temel ilkelerinden biridir. Pasukta söylendiği gibi: “Onlar için kardeşleri arasından … bir peygamber çıkartacağım, Sözlerim’i onun ağzına yerleştireceğim ve [bu peygamber,] kendisine emrettiğim her şeyi onlara konuşacak (Devarim 18:18). Eğer bir kişi, bilgeliği ve mükemmel karakteri doğrultusunda peygamberliğe uygun bir kişi olarak tanınıyorsa ve olağanüstü bazı işaretler veriyorsa [yani gelecekle ilgili bilinemeyecek bir şeyi ayrıntılarıyla söylerse ve bunlar ayrıntılarda hiçbir eksiklik olmaksızın gerçekleşirse] ve kendisini Tanrı’nın görevlendirdiğini söylüyorsa, ona itaat etme yükümlülüğü vardır. Pasukta söylendiği gibi: “Tanrın Aşem, benim gibi, arandan, kardeşlerinden bir peygamber belirleyecek senin için. Onu dinlemelisiniz” (Devarim 18:15). “Ve [peygamberin] Benim Adıma konuştuğu Sözlerim’i dinlemeyen kişi [olursa, bunun hesabını o kişiden] Bizzat soracağım” (Devarim 18:19). Bir peygamberin gerçekliği açık bir hal aldıktan sonra onun peygamberlik adına söyledikleri hakkında kuşku duymak yasaktır. Ayrıca onu gereğinden fazla sınamak da yasaktır. Pasukta söylendiği gibi: “Tanrınız Aşem’i… sınamayın” (Devarim 6:16). [Yani: “Tanrı’nın, size peygamberleri yoluyla verdiği bildirileri, onları kuşkuyla karşılama suretiyle sınamayın.”]

 

Moşe’nin peygamberliği diğer herhangi bir peygamberinkinden yüksektir. Pasukta söylendiği gibi: “Yisrael’de Moşe gibi bir peygamber daha çıkmadı” (Devarim 34:10). Sinay dağında Tanrı’nın açığa çıkışı, Moşe’nin peygamberliğinin doğruluğunun bir kanıtıydı. Pasukta söylendiği gibi: “Sana bulutun en yoğun bölümünde geleceğim. Bu sayede halk [Ben] seninle konuşurken duyacak. Sana da ebediyen inanacaklar” (Şemot 19:9). Bene-Yisrael’in tümü Moşe’nin peygamberliğinin doğruluğuna tanık olmuştur.

 

Tora hiçbir değişime, eklemelere veya eksiltmelere açık olmayan ebedî bir emirdir. Pasukta söylendiği gibi: “Size emretmekte olduğum sözün tümünü … titizlikle uygulayın. Üzerine [hiçbir şey] eklemeyin ve ondan [hiçbir şey] eksiltmeyin” (Devarim 13:1). Hiçbir peygamberin yenilik yapma yetkisi yoktur. Eğer bir peygamber Tanrı’nın onu bir emir eklemek veya mevcut bir emri iptal etmek için yolladığını iddia ederse veya bir emri Moşe’nin öğretmiş olduğu şekilden farklı bir şekilde yorumlamaya kalkarsa veya Yisrael’e verilen emirlerin ebedî olmadığını söylerse, o sahte bir peygamberdir, zira Moşe’nin peygamberliğiyle çelişkiye düşmektedir.

 

BİR KİŞİ / BİR ESER

 

Rabi Avraam İbn Ezra: Doğumu: 1080, 1092 veya 1093. Ölümü: 1164 veya 1167. Rabi Avraam [ben Meir] İbn Ezra ortaçağın en seçkin Yahudi yazar ve dilbilimcilerinden biriydi. İbn Ezra, Tudela, İspanya’da doğmuştu ve büyük bir Tora otoritesi olmanın yanında, gramer, felsefe, astronomi, matematik ve tıp alanlarında bir uzman, aynı zamanda büyük bir şairdi. “Bilge, Büyük ve Hayranlık Uyandıran Doktor” olarak anılırdı. 1140 yılından önce, İspanya’da etkili olmaya başlayan fanatik rejimden kaçarak bir göçebe hayatı sürdü ve eserlerinin büyük bölümünü bu dönemde verdi. Yaşamının geri kalanında kuzey Afrika, Mısır, Erets-Yisrael, İtalya, Güney Fransa, Kuzey Fransa, İngiltere’de dolaştı. 1161 yılında Fransa’da Norbonne’ye geldi ve ölümüne kadar burada kaldı. Ancak nerede öldüğü tam olarak bilinmemektedir.

 

Başlıca eseri, Tora üzerine yazmış olduğu özlü açıklamalardır. Kendi ismiyle “İbn Ezra” olarak bilinen bu açıklamalarında, Tora’nın metninin en basit düzeydeki anlamına odaklanır. Bu açıklaması, tıpkı Raşi gibi, birçok “açıklama açıklaması”nın yazılmasını tetiklemiştir. İbn Ezra’nın açıklamaları birçok el yazması ve basılmış kopyayla günümüze kadar gelmiştir. Tora’nın yanında Yeşayau, On İki Peygamber, Teilim, İyov, Beş Megila ve Daniel kitaplarına yaptığı açıklamaları da vardır. Tora üzerine yaptığı açıklamalar, ilk kez 1488 yılında Napoli’de, daha sonra da Tora metniyle aynı kitap içinde 1522’de İstanbul’da basılmıştır. Şemot kitabı hakkında olasılıkla daha önce yazmış olduğu daha kısa bir açıklama 1848 yılında Prag’da basılmıştır. Anlaşıldığı kadarıyla İbn Ezra bu açıklamalarını birkaç kez elden geçirerek yenilemiştir.

 

Otuz yıla yakın bir süre geçirdiği göçebe hayatı boyunca İbn Ezra, İspanya’daki zengin Yahudi kültürünü, Avrupa’daki başka cemaatlere taşımıştır. Bu sayede çoğunlukla Yahudi Arapçası ile yazılmış olan birçok eseri, bu dili bilmeyen Avrupa cemaatlerine kazandırmıştır. İbn Ezra, İbranice Grameri’nin temellerini oluşturan birçok eser kazandırmıştır. Dili mükemmel kullanan, hatta biraz iğneli bir lisanı olan İbn Ezra’nın birçok şiiri, şiirsel dille yazılmış bilmeceleri, baştan ve sondan aynı şekilde okunan özel cümleleri ve daha birçok eseri günümüze kadar ulaşmıştır. İbn Ezra astronomi, astroloji ve matematik alanlarında da eserler sahibidir. Ay’ın güney merkez sektöründeki bir krater – Abenezra krateri – onun onuruna bu şekilde isimlendirilmiştir.

 

DEVAR TORA

[“Straight Talk” / Rabi Shaul Rosenblatt – www.aish.com]

 

Her Şey Aile İçinde

 

Avraam Eliezer’i, oğlu Yitshak için bir eş seçmek üzere gönderdiği zaman, Avraam’ın verdiği tek ölçüt, kızın Avraam’ın kendi ailesinden olmasıydı. Mişna da bize benzer bir şey söyler: “Güzellik aklını çelmesin. Aileye bak.”

 

Ailenin, kiminle çıkılacağı konusunda bir kıstas olması her zaman ilgimi çekmiştir. Karakter, ortak değerler, hatta belki kişilik gibi şeyleri anlamak mümkün. Ama neden aile? Bir insanı, hangi aileden geldiğine göre değil, kim olduğuna göre değerlendirmek gerekmez mi?

 

Önce size bunun genelde nasıl yanlış algılandığını söylememe izin verin. Buna genellikle seçkinci bir bakış açısıyla bakıldığını görüyorum. Bazı insanlar vardır ki, bazı aileleri, kendi “asaletleriyle” bağdaşmadığı gerekçesiyle çocuklarının evlenmeleri için uygun görmezler. Ama Tora’nın bize söylediği bu değildir. Bu sadece kibirli bir züppeliktir.

 

Sanırım Tora bize şu fikri vermektedir: Sağlıklı aileler genellikle sağlıklı çocuklar üretirler. Bu basit bir denklemdir; Eğer çocukların içinde büyüdükleri çevre istikrarlı, sıcak ve destekleyici ise, büyük bir olasılıkla duygusal olarak sağlıklı yetişkinler olarak büyüyeceklerdir. Ama çatışma dolu, istikrarsız bir evde büyürlerse, muhtemelen, hayattaki zorluklara alışmak için mücadele edeceklerdir. Şüphesiz, her zaman özgür irade mevcuttur. En iyi yuvalardan bile çürük yumurtalar çıkabilir, en kötülerinden de yıldızlar parlayabilir. Babası bir put dükkânına sahip olan Avraam buna klasik bir örnektir.

 

Yine de, evlenecek birini arıyorsanız, her şeyden önce ailesine bir göz atmak en pratik yoldur. Eğer kötü işleyen bir ev halkı söz konusu ise, sorunlara karşı temkinli olun. Eğer sağlıklı bir aile ise, cesaretinizi toplayın. Sonuçta yine kişiyi kendi içinde değerlendirmeniz gerekecektir. Ama arka plandaki aile size belli işaretleri verebilir.

 

Bir çocuğun gelişiminde aile o kadar önemlidir ki… Çocuklarının nasıl büyüdükleri konusunda ebeveynlerin büyük bir etkisi vardır. Bu çok büyük bir sorumluluktur. Huzur içinde yatsın, ilk eşim İlana her zaman, çocuklarınıza verebileceğiniz en güzel şeyin mutlu bir evli çift olduğunu söylerdi. Mutlu ebeveynler genellikle mutlu çocuklar yetiştirirler. Mutlu bir yuva insanın içinde büyüyebileceği mükemmel bir ortamdır.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi – Rabi Nisim Behar]

 

Genel Sefer Tora Kuralları

 

1.      Sefer Tora’yı Ehal Akodeş’ten çıkaran kişi onu sağ taraftan alır. Aynı şekilde Teva’ya götüren kişi de, sağ koluyla sarılıp kalbinin karşısında tutarak götürür.

2.      Sefer Tora getirilip götürülürken büyük bir saygı gösterilmeli ayakta durulmalıdır.

3.      Sefer Tora Teva’ya getirilirken en kısa yoldan, Ehal Akodeş’e döndürülürken ise en uzun yoldan götürülür. Bu, kutsal kitabımızdan ayrılmak istemediğimizi ifade eden bir harekettir.

4.      Sefer Tora’ya çıkan kişi, berahaları söylemeden önce, Hazan’ın okumaya başlayacağı yere bakar ve [Aşer Bahar Banu] berahasını ancak sonra söyler. Fakat berahayı söylerken Sefer Tora’ya bakmamaya dikkat etmelidir. Hazan Tora’yı okumayı bitirdikten sonra da Sefer Tora’yı kapatır ve sonra Aşer Natan Lanu berahasını söyler.

5.      Hazan Sefer Tora’yı okurken, Sefer Tora’ya çıkan kişi onunla beraber okumaya dikkat etmelidir. Ama yüksek sesle okumamalı, kulakların duyamayacağı şekilde dudaklarını kımıldatmalıdır.

 

5 CEVAP

 

1)      Başlangıçta bunun ücretsiz olduğunu söyledi, sonra ondan 400 şekel istedi.

2)      Ona ve develerine su ikram edecek bir kız arıyordu.

3)      Rivka’nın babası Betuel’di ve Avraam’ın yeğeniydi.

4)      Ketura, Agar’dır. Bu ismi almasının sebebi, eski hatalı tavırlarını değiştirmiş ve güzel kokulu bir tütsü (ketoret) gibi olmuştu.

5)      Beer Lahay Roi.

 

Haftanın Sözü

[“Shabbat Shalom Weekly” – Rabi Kalman Packouz]

 

İnsan ne olduğunu düşündüğü şey değildir; her ne gizliyorsa odur.

-- Andre Malraux

 

Haftanın Peraşası’nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 – 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza’ya getiriniz.