Yahudi yasaları ile ilgili belirli sorulara Ravların verdiği cevapların toplandığı yazılara ''Responsa'' adı verilir. Bu yazılar İbranice şeelot ve teşuvot - sorular ve cevaplar - olarak bilinir. Bir yargıya varmadan önce responsa yazarı, Tevrat'ta belirtilen prensip ve teamülleri, Talmud'u, Yahudi kanunnamesini, sağduyusunu ve o gün için geçerli bilim kurallarını göz önüne alır.

Bu yüzdendir ki, sigara içme konusu ile ilgili olarak tütünün ilk kullanıma girdiği günlerde, yani yüzyıllar önce yazılmış responsa'ların nerdeyse hepsinin bu konuda daha hoşgörülü olması şaşırtıcı olmamalıdır. Zira Tevrat'ta, Talmud'da veya kanunamelerde, tütünü yasaklayan herhangi bir kayıt yoktur. Belki de bunun sebebi, tütünün popüler olmaya başladığı zamanlarda tütün içmenin sadece keyif verici olarak değil, aynı zamanda tıbben de faydalı olarak kabul edilmiş olmasıdır. Tütüne izin verilip verilmemesi konusunda öne sürülen bir soruya cevap veren ünlü bilim adamı Rav Jacob Emden (1697-1776) şöyle yazmıştı:

''Tütün vucüt için faydalı bir maddedir... içinde bulunan doğal maddeler yüzünden gıdaların sindiriminde, ağzın temizlenmesinde çok önemlidir... vücuttaki temel hareketlerin, kan dolaşımının ve sağlığın temelini teşkil eden birçok fonksiyonda yardımcı olur... keyif verici özelliğinin yanısıra, insanın sağlığını ve tıbbi dengesini koruduğu için sağlıklı olan her insan için gerçekten faydalıdır.''

Bugün için Rav Emden'in sözleri bize biraz garip görünebilir. (Sigara içen birinin nefesini koklayan biri, tütünün ağzı temizlemesi yönünde rav'ın söylediklerine şaşırabilir.) Ancak bu sözlerin onsekizinci yüzyılda tütünün sağlığa faydaları konusunda o anda elde bulunan tıp bilgilerine dayandığını da unutulmamalıdır.

Bugünkü bilgilerimiz biraz farklı. Sadece kuzey Amerika'da senede 400,000'i aşkın kişi, sigarayla ilgili hastalıklar yüzünden yaşamını kaybetmektedir. Herhangi bir takvim yılı içinde, sigara içenlerin içmeyenlere nazaran daha yüksek bir ölüm riski taşıdıkları kesinlikle bilinmektedir. Sigara içen hamile kadınlarda içmeyenlere nazaran çok daha yüksek düşük ve erken doğum oranı, özürlü çocuk doğumu ve yeni doğmuş bebeklerde normalin altında kilolara rastlanmaktadır.

Tütünün sağlığa zararları su yüzüne çıktıkça günümüzün din bilginleri, Rav Emden'den biraz farklı bir şekilde aynı soruyu sormaya başladılar: '' Bir Yahudi'in sigara içmesi yasak mı ?''

Hatırasını hürmetle andığımız yirminci yüzyıl responsa yazarı Rav Moşe Feinstein bu sonuca çekinceli yaklaşmıştı. Geçmişte de, günümüzde de, birçok dindar Yahudi'nin sigara içtiğinden yola çıkarak, sigara içenlerin Tora'nın şu mısra'ına karşı geldiklerini beyan etme konusunda biraz çekinceli davranıyordu: '' Hayatını dikkatli bir şekilde koruyacaksın '' (Devarim 4:15).Bu sözler hep şöyle anlaşılmıştır: ''insan, hayatını gereksiz yere tehlikeye sokan eylemlerden kaçınmalıdır''. Maimonides'in Yahudi kanunnamesinde dediği gibi: ''Bilginlerimiz, birçok şeyi insan hayatını tehdit ettiği için yasaklamıştır. Bu kuralları, 'Ben kendi hayatımı riske sokacağım. Bundan başkalarına ne ?' diyerek çiğneyen veya 'Bu konularda fazla dikkatli değilim' diyenler, yasalara karşı geldikleri için kırbaçlanarak cezalandırılmalıdır. (Mişne Tora, ''Cinayet ve İnsan Hayatını Koruma Yasaları'', 11:5).

Bir kısım din yazarları bu konuda Rav Feinstein'a karşı cephe almışlardır. Aslında, onlara göre, geçmişte sigara içen din bilginleri, sigaranın alışkanlık yaratan ve sağlığa zarar veren birşey olduğunu bilmeden bunu yapıyorlardı. Bu durumda bir responsa yazarının incelemesi gereken soru: ''Birçok büyük din bilgini sigara içtiğine göre, sigaranın yasak olduğunu nasıl beyan edebiliriz ?'' sorusu değildir. Asıl sorulması gereken soru: ''Geçmiş zaman Rav'ları, örneğin Rav Jacob Emden gibi adamlar, zararını bilmiş olsalardı sigara içilmesine izin verecekler miydi ? ''

Cümle bu şekilde sorulduğunda, soru kendi kendini cevaplamaktadır. Eski zaman Rav'ları o günün tıp bilgilerine dayanarak keyif verici ve faydalı olduğunu düşündükleri sigaraya izin vermişlerdi. Sigaranın keyif verici olduğu konusunda haklı olmalarına rağmen, sağlığa faydası konusunda tamamen yanılgı içindeydiler.

Yahudi ahlak kuralları bugün için, en azından, sigara içmeyen birinin sigaraya başlamasını veya hamile bir kadının sigara içmesini yasaklar. Bunun dışında bir yetişkinin genç birini, veya sigara içmeyen bir kimseyi sigara içme konusunda teşvik etmesini de yasaklar. (Örneğin, genç birine sigara ikram etmek veya gençleri hedef alan bir reklam kampanyasına katılmak gibi.)

Halen sigara içenler konusunda ise: Eğer bu alışkanlıklarını bırakmaları mümkünse, bunu yapmaları gerekir. Eğer bu mümkün değilse en azından daha az sigara içmek için gayret sarfetmeleri gerekir.

Bazı Yahudi düşünürleri daha saldırgan bir tutumu savunurlar. Tel Aviv'in Sefarad Hahambaşısı Rav Hayim David Halevi'ye bir genç, şu soruyu yöneltir: Babası onu bir paket sigara almaya gönderdiğinde nasıl hareket etmeliydi ? Rav'ın cevabı şöyleydi: ''Doktorların genel olarak sigaranın insan sağlığına zararı konusundaki uyarıları ve 'Hayatını dikkatli bir şekilde koruyacaksın' (Devarim 4:15) öğüdünü veren Tora tarafından yasaklandığı göz önüne alınırsa, babana sigara alman yasaktır.''

Ortodoks bir doktor ve günümüzün önde gelen Yahudi tıp ahlak bilginlerinden Dr. Fred Rosner, Ortodoks Ravların, Ortodoks din bilginlerini (Rav Halevi, Ravlar Eliezer Waldenberg, Moses Aberbach, Nathan Drazin) destekleyerek sigarayı yasaklama konusunda onları ikna etmek için çok gayret sarfetmiştir. 1990'lar için Teşuvot (Responsa) adlı kitaplarında reformist Rav'lar W.Gunther Plaut ve Mark Washofsky şöyle yazmaktadır: ''Halaha'ya (Yahudi yasası) göre, Yaratanın bize verdiği vücudun mülkiyetinden ziyade idaresi bize teslim edilmiştir. Bu durumda hayatımızı tehlikeye atmamıza izin yoktur.'' ***