Eski bir Yahudi atasözü şöyle der, "Herşey şansa bağlıdır; bu, Aron Akodeş'teki Sefer Tora'lar için bile geçerlidir." Sinagoglarda bulunan Aron Akodeş'lerin çoğunda birkaç tane Sefer Tora mevcuttur. "Şanslı" olanlar her hafta okunmak üzere çıkarılır. "Şanssız" olanlar ise seneler boyunca açılmadan durabilir.

Benzer bir şekilde; Talmud'da bulunan bazı öğütler herkes tarafından bilinir ve uygulanır. Bazıları ise çoğunlukla gözardı edilir. Başkalarına acımasız bir lakapla hitap etmenin Talmud açısından özellikle ciddi bir kusur olarak kabul edilmesi, belki de bu yüzden bazı Yahudileri şaşırtabilir. "Şu üçü hariç Gehenna'ya (Cehennem'e) inen herkes, geri dönecektir. Şu üçü inecek ve bir daha yukarı çıkmayacaktır: Evli bir kadınla yatan, arkadaşını toplum önünde utandıran, arkadaşına acımasız bir lakapla hitap eden" (Talmud Bavli, Bava Mezia 58b).

Talmud'daki bu görüş ciddiye alınsa, cehennem herhalde pek kalabalık olurdu... Ne olursa olsun bu sözler, Ribilerimizin başkalarına acımasız bir lakapla hitap etmeyi ne kadar ciddiye aldıklarını göstermektedir. Buna rağmen, başkalarına acı veren lakaplar takmayı adet haline getirmiş olan kişiler, kurbanlarının çektikleri acıları görmezlikten gelmeye çoğunlukla devam etmektedirler.

Amerika'da yayınlanan haftalık bir dergide arkadaşlarının alaylı sataşmalarına dayanamayarak intihar eden çok şişman bir kızın durumu konu edilmişti. İki hafta sonra dergi, diğer bir kurban tarafından kaleme alınmış bir mektubu yayınladı:

Genç bir kızken ben de, sınıf arkadaşlarımın alaylarına maruz kalırdım. Bu benim için büyük bir işkenceydi. Çok şişmandım ve bu yüzden de sürekli olarak hor görülürdüm. Bundan bir türlü kurtulamıyordum. Öğretmenlerim buna defalarca şahit olmalarına rağmen hiçbir şey yapamıyorlardı. Müdürüm bile bu konuda ellerinin kollarının bağlı olduğunu söylemişti. İntiharı ciddi olarak düşünmeme rağmen cesaret edemedim... Başkaları ile alay eden gençlere keşke aynısı yapılsa... O zaman karşılarındaki insanın hissettiği acı ve utancı anlayacaklardır belki de... Bu mektubu altı sene boyunca bana layık gördükleri, bana işkence çektiren lakabımla imzalıyorum. Size okulda böyle seslenmelerini ister miydiniz ?

- Koca Berta, Portland Oregon

Bir öğretmen düzenlediği toplantılarda şu soruyu sorardı: "Aranızda kaçınıza hoşlanmadığı bir lakap takıldı?" Oturanların beşte biri bu soruya olumlu cevap verirdi. (Diğerleri, belki de, lakabın ne olduğu sorusu ile karşı karşıya kalmamak için ellerini kaldırmazlardı.) Bu acı, çoğunlukla, bu kişiler çocukken, başka çocuklar tarafından onlara çektirilmişti. İşte bu yüzden anne babalar, başkalarına acımasız lakaplar takma konusunda çocuklarını uyarmalıdırlar.

İsimler insanlar için çok önemlidir. Ona acı veren bir isimle birisine hitap etmek, kendisi bunu itiraf etmese bile, gerçek ve ciddi bir hakarettir. ***