Çocuklarının kendilerinden saklayacak sırları olmadığına ve olmaması gerektiğine inanan birçok anne baba, çocuklarının odasına kapılarını çalmadan girerler. Yahudi gelenekleri bu tür davranışlara karşıdır. Talmud bu konuda şöyle bir tembihte bulunur: "Kendi evine ansızın girme" (yani, kapıyı çalmadan veya geldiğini duyurmadan evine girme). (Pesahim 112a)

Talmud'daki diğer bir bölüm bu yasağı arkadaş çevresini de içine alacak şekilde yaygınlaştırır. Bu yasağın temeli Bereşit Kitabındadır. 3. Bölümün başında Adam ve Hava, Tanrı'nın buyruğuna karşı gelerek, yasaklanmış olan Bilgi Ağacının meyvesinden yerler. Tanrı işledikleri günah ile onları yüzleştirmeden önce Adam'a şöyle seslenir, "Neredesin?" (Bereşit 3:9). Ravlarımız bu sözcüklerden yola çıkarak, "insanın başkasının evine ansızın girmemesi gerektiği ve hepimizin 'dereh eretz' (görgü kurallarını) Gan Eden'in kapısında durarak Adam'a seslenen Tanrı'dan öğrenmemiz gerektiği, (Dereh Eretz Rabba 5:2)" sonucuna varırlar.

Her-Şeyi-Bilen Tanrı, Adam ve Hava'nın nerede olduğunu muhakkak ki çok iyi biliyordu. Ancak ansızın karşılarına çıkmamayı tercih etti. Tanrı'nın bu davranışı hepimiz için ulvi bir "görgü kuralları modeli" teşkil etmelidir. Sonuç olarak, insanları ürkütmemeyi öğrenmeliyiz.

Gelecek sefer, çocuğunuzun odasının kapısını açmadan önce bir an için kendizi tutun- sonra da kapıyı çalın. ***