Bir gün Ben Zoma, Tapınak Tepesi--nin merdivenlerinde kalabalık bir insan topluluğu görmüştü. Kendi kendine, "Bana hizmet etmek için bu kadar çok insanı Yaratan mübarek olsun," diye mırıldanmıştı. Ben Zoma şöyle düşünmekteydi, "Yiyeceği ekmeği elde etmek için Adam kim bilir ne kadar çok çalışmak zorunda kalmıştı?

Tarlasını sürmüş, tohumları ekmiş, çıkan mahsulu biçmiş, buğdayı demet halinde başlamış, harmanlamış, taneleri samandan ayırmış, aralarından en iyilerini seçmiş, onları öğütmüş, unu elekten geçirmiş, hamuru yoğurmuş ve son olarak da fırında pişirmişti. Ben ise sabahleyin kalktığımda bütün bu işlerin benim için önceden yapılmış olduğunu görüyorum. Ve giyeceği elbiseyi elde etmek için Adam kim bilir ne gibi işler yapmak zorunda kalmıştı? Önce koyunu kırkmış, yünü yıkamış, taramış, eşirmiş ve dokumuştu. Ancak o zaman giyecek bir elbise elde edebilmişti. Ben ise sabahleyin kalktığımda bütün bu işlerin benim için önceden yapılmış olduğunu görüyorum. Evimin kapısına her türlü zanaatkar gelir her sabah ve ben, ihtiyacım olan herşeyi hazır bulurum."

- Talmud Bavli, Berahot 58a

Rav Ben Zoma--nın "şükran ifade etme" (hakarat hatov) mitzvasını layıkiyle yerine getirdişi kesin... Böylesine kalabalık bir topluluşu bir arada görmek bazı insanlarda olduşu gibi onda da, insanlardan nefret etme doğrultusunda bir tepki yaratacağına ("bir koyun sürüsü", "akılsız bir güruh"), tam aksine, şükran duygularını uyandırıyordu. Bu, sadece şükran değşil, "yaratıcı" bir minnet duygusuydu. Çünkü sadece şunu da söyleyebilirdi, "Bak şu insanlara, her biri Tanrı--nın suretinde yaratılmış." Bu ifade doğru da olsa, o topluluktaki her kişinin onda özel bir tepki uyandırdığını bize hissettirmeyecekti. Duygularını farklı bir şekilde dile getiren Ben Zoma, bu isimsiz kişilerden oluşan topluluğun günlük işlerinde ona nasıl yardımcı olduğunu, yiyecek ve giysilerini nasıl hazırladığını ve bu şekilde, çok sevdiği Tora'yı okumak için ona nasıl zaman yarattığını ifade etmeyi uygun görmüştü.

Rav Shlomo Carlebach'ın büyük dostu olan Mendel Sternhull, Rav--ın şükran ifade etme ve güzel bir şeyi (bir çöreği bile) övme konusundaki becerilerinden bahsederdi.

Bir gün bu iki arkadaş basit bir lokantada oturmuş yemek yiyorlarmış. Lokantanın sahibi ve onlara garsonluk yapan kadın, gösterişsiz, hatta biraz da kaba bir kadınmış. Kadın kahvaltı tabaklarını önlerine koyup oradan uzaklaştığında Sternhull derin bir nefes almıştı. Rav Shlomo ise, ona getirilen çöreklerin birinden bir parça ısırdıktan sonra kadını geri çağırmıştı. Çok kibar bir sesle, "Güzel kardeşim, bu çöreşi acaba sen mi pişirdin?" diye seslenmişti.

"Evet, ne olacak yani?"

"şunu bilmenizi istiyorum. Bu, hayatımda yediğim en güzel çörek."

Kadın gülümser gibi yaptı, teşekkür etti ve masadan uzaklaşmaya başladı.

"şunu da bilmenizi istiyorum," diye devam etti Rav Shlomo, "dünyanın her yerinde böyle çörekler yedim. Hiçbiri bunun kadar güzel değildi."

Kadın yeniden teşekkür etmeye başladı ancak Rav Shlomo daha sözlerini bitirmemişti. "Ve --mameş-- (gerçekten) size teşekkür etmem gerekiyor. Çünkü çok açtım ve bana bu çöreği bu kadar özenle pişirdiğiniz için çok büyük bir lütufta bulundunuz. Gelecek-Dünya'nın nasıl olabileceğini bana tattırdınız."

Bu sözler kadının çok hoşuna gitmişti. Ağzı kulaklarına vararak, "Size çok teşekkür ederim. Bunları söylemeniz ne kadar güzel. Çoğu insan yemek iyi olduğunda ağzını bile açmaz, sadece şikayetleri olduğu zaman konuşurlar."

Daha sonra Rav Shlomo çöreği hazırlarken kullandığı malzemeler hakkında kadından bilgi aldı. Onu dikkatle dinledi. Çöreğin hafifliğini, tereyağı kokusunu, lezzetini, tek tek övdü. Sternhull, basit bir çörekle ilgili bu "övgü tiyatrosunu" büyük bir hayranlıkla izliyordu. Kadına baktığında ise çok şaşırmıştı: "O gösterişsiz, kaba kadın birdenbire değiğikliğe uğramış, güzel olmuştu."

"Shlomo--dan çok şey öğrendim," diye anımsar Sternhull, "ancak öğrendiklerimin başında --hakarat hatov-- (başkasının sizin için yaptığı iyilikleri şükranla tanımak) ve övme yöntemleri gelir. Ve bir gün eğer kendimi geliştirmek için çok çalışırsam, Shlomo--nun bu kutsal becerisini, çöreklere ilahiler okuma ve insanları güzel yapma sanatını belki de öğrenebileceğim."

Siz de, kendinize, Rav Shlomo--nun yöntemi ile övebileceğiniz bazı şeyleri hedef seçin: Eşinizin hazırladığı bir yemek, çocuğunuzun yaptığı bir resim, çalışanınızın sizin için bitirdiği bir iş... Ustadan, Shlomo Carlebach--tan, övgü sanatını öğrenin. ***