Yazdır
Yahudi bir çift boşanmak üzere başvuruda bulunmuştu. "Get" işlemini Avrupa kökenli yaşlıca Ortodoks bir haham yürütecekti. Şöyle diyordu haham: "Amerika'da gereğinden fazla insan boşanıyor, Avrupa'da ise gereğinden az insan boşanırdı." Hahamın bu yorumu düşünülmeye değer. ABD'de önlenebilir gibi görünen boşanma örneklerine veya karşılıklı tavizlerin bir evliliği kurtarabileceği durumlara çokça rastlandığı kesindir. Ancak rabinin yorumunun ikinci kısmının belirttiği gibi bu, bütün evliliklerin kurtarılması gerektiği anlamına gelmez.

Yahudilik evlilik kurumunun kutsallığına inanır: Evlenme töreninin İbranice karşılığı olan "Kidduşin", kutsal anlamına gelen "kadoş" sözcüğünden türemiştir. Yine de, evlilikte yaşanabilen acılar bazen, faydalı yönlerini kat kat geride bıraktığı için ilişkiye son verilmesi gerekebilir.

"Şalom bayit", barış, huzur dolu bir ev, Yahudilikte çok değerli bir kavramdır. Sorunları olan çiftlere danışmanlık hizmeti veren hahamlar, evliliği kurtarmaya yönelik çabalarında bu sözcükleri sık sık kullanırlar (örneğin: "Sizlerin eve dönüp 'şalom bayit'i yeniden kurmanızı rica ediyorum"). "Şalom bayit" noksanlığı bazı çiftler için boşanmanın asıl nedenidir. Zira evlilik kurumunun amacı zorluklarla dolu bir dünyada bir huzur adacığı oluşturmaksa, içinde barış olmayan ve olamayacak gibi görünen bir evdeki beraberliği sona erdirmek daha faydalı olacaktır.

Böyle bir karara doğal olarak iyice düşünüldükten sonra varılmalı, ancak bir evliliği de ne pahasına olursa olsun sürdürmekten kaçınılmalıdır. Özellikle fiziksel taciz durumlarında evlilik bir an önce sona erdirilmelidir. Talmud'un dediği gibi, "Hiçbir kadından [veya erkekten] bir yılanla aynı inde oturması beklenemez" (Yevamot 112b). Bunun dışında Talmud, kocasının kötü davrandığı bir kadının bu olguyu kaderi olarak kabullenmesini kesinlikle onaylamaz: "Kadın hayat için yaratılmıştır, acı çekmek için değil" (Ketubot 61 a).

Fiziksel tacizin dışında eğer eşinizden artık gerçekten hoşlanmıyorsanız ve ondan ayrı olmak için devamlı olarak fırsatlar yarattığınızı hissediyorsanız boşanmayı ciddi olarak düşünmeniz gerekir. Mutsuz bir evliliğin bir parçası olan bir kadın veya erkeğin yaşamı boyunca ses çıkarmadan acı çekmeyi kabullenmesi de düşünülemez. Ona topluluk (hatta öğrencilerinin) önünde hakaret eden bir kadınla evli olan Ribi Yosi'den bahseder Talmud. Öğrencilerinden biri ona neden boşanmadığını sorduğunda, boşanmak istediğini ancak boşanma tazminatını ödemek için gerekli maddi kaynağa sahip olmadığı karşılığını almıştı. Bunun üzerine öğrencileri onu bu cehennemden kurtarmak için gerekli parayı toplamak için kolları sıvamışlardı (Talmud Yeruşalmi, Ketubot 11:3).

Yahudilikte boşanma işleminin çok acı bir şey olduğu görüşü vardır. Manzum şeklindeki bir metin şöyle bir ifade kullanır, "Bir adam ilk karısını boşadığında, Bet Amikdaş'ın sunağı bile gözyaşı döker" (Gittin 90b). Yine de Yahudilik, boşanmanın her halde hatalı bir karar olduğu sonucuna varmaz. Neden mi? İlk olarak eğer acı çekmek için herhangi bir sebep yoksa, insan acı çekmeye devam etmemelidir (özellikle çocuk yoksa veya çocuklar büyümüşse). İkinci olarak, başarısız bir evliliğin ardından iyi bir evlilik için her zaman ümit vardır. Birinci evliliğinde ulaşamadığı mutluluğu ikinci evliliğinde bulan bir beyzbol fanatiğinin kısaca belirttiği gibi: "İki için bir olmak, bir için sıfır olmaktan iyidir." ***