Yazdır

gladyator2

2001 yılında Oscar ödülünü alan Gladyatör filmi seyircilerin sevdiği birçok şeyi içeriyor.  Kan, masal, acı, intikam... Her şey Batı uygarlık tarihinin en büyük imparatorluğunu göstermek amacıyla düzenlenmişti: Roma İmparatorluğu. 

Film hakkında düşündüğüm zaman, kendimi rahatsız hissettim: barbarlık, şiddet, ölüm, kan dökme gibi gözden düşmüş değerlerin kutlanması. Bir Yahudi, cinayet işlemesi istendiğinde hayatı pahasına da olsa bunu reddeder.

Ve Gladyatöre daha farklı bir gözle bakmaya karar verdim. Gerçekten kabul edebileceğim bir mesaj olabilir miydi?

MAXİMUS'UN HİKAYESİ

"Gladıatör" bir Romalı generalin "Maximus" un hikayesini anlatır. Maximus'un Roma İmparatoru " Marcus Aurelius" ile yakın ilişkisi vardır. İmparatorun oğlu Commodus babasını öldürüp kendisini yeni imparator olarak tanıttığı zaman, en başta gelen rakiplerinden birinin babasının favorisi olan Maximus olduğunu belirtir. Bu yüzden onu öldürmeye çalışır, ancak Maximus'un cellatlardan kaçmasıyla bu plan bozulur. Maximus, gladyatör olmak üzere köle olarak satılır.

Maximus her şeyini kaybeder- ünvanını, ordusunu, mülkünü ve ailesini. Roma İmparatorluğunun en düşük düzeydeki kişisi - bir köle olur. Özgürlüğünü kaybetmiş ve her gün binlerce seyircinin önüne öldürmek veya öldürülmek üzere arenaya gönderen sahibinin malı olmuştur. Ölüm bir anda gelebilirdi.

Yaşamınızın anlamı olan her şey elinizden alındığında ve bunu yapan kişi şu anda dünyanın en güçlü insanıysa, hayatta kalmanın ne anlamı vardır?

Yenilmiş, güçsüz ve acımasız düşmanın elinde yenilgiye uğramış Maximus'un ne umudu kalmıştır?

Onun tek umudu, umudun kendisiydi. "Gladıatör" aslında, tüm dezavantajlara ve bulunduğu zor şartlara rağmen dünyanın en güçlü kişisini alt etmeyi başaran birinin hikayesidir.

Eşi ve çocuğunun katilinin intikamını alma isteğinin gücü ve en önemlisi yolunun doğruluğu sayesinde, Maximus, kötü imparator Commodus'u yenmeyi başarmıştır.

İYİ VE KÖTÜ

Bu şekilde davranarak Maximus bize şöyle bir ders verdi: iyi ve doğruluk yenilemez, karşısında duran kötülük ne kadar güçlü, ahlaksız, acımasız ve tehdit edici olsa bile.

Bu anlamda, Gladyatör güç hakkında da çok önemli bir ders öğretti: Güç hepimizin çok arzu ettiği özelliklerden biridir. Onu parada, eğitimde, politikada ve sosyal ilişkilerimizde bulmaya çalışırız. Roma İmparatorluğunu düşündüğümüzde "güç" ü hatırlarız.

İyi bir savaşçı ve gladyatör olmasına rağmen, Maximus kılıcıyla değil, aklı ve kalbiyle kötülüğü yenmiştir. Onun, iyiliğin kötülüğe karşı zaferin gücüne inancı ve cesareti vardı.

Filmin final sahnesi, heyecanın dorukta olduğu Maximus'un İmparator Commodus'u öldürme sahnesiyse de Maximus Commodus ile olan savaşını çok daha önceden, ezilmeyi reddedip hayatta kalmanın üstünlüğüyle kazanmıştı.

YAHUDİ ÖĞRETİLERİ

Bu tema Yahudi öğretilerinde yıllarca tekrar edilmiştir. Tora 'da bahsedilen, ordunun büyüklüğü veya silahların gelişmişliğine rağmen, savaşta en önemli faktörün kalbinin büyüklüğü ve doğru yerde olup olmadığı düşüncesidir.

Moşe İsrael halkına yalnızca ordunun gücüne güvenmemeleri gerektiğini, gerçek gücün dürüst ve doğru yolu izlemek ve Tanrı'ya bağlılıkla elde edilebileceğini öğretti.

Romalılar Tapınağımızı MS 70 yılında yıktılar ve bu süre zarfında milyonlarca Yahudi katlettiler. Roma'ya giderseniz, yıkılan tapınaktan zaferle Roma'ya getirilen Menora'nın oyulmuş bir suretinin bulunduğu Titus'un Zafer Anıtını ziyaret edebilirsiniz.

YAHUDİLİĞİN HAYATTA KALMASI

Yahudiler halen yaşamakta, Tora'ya olan sağlam inançları sayesinde. Tüm tahminlere karşın şaşırtıcı bir şekilde bunu başardılar.

Kazanılan neydi? Hayır, onlar ne Roma ordularını bozguna uğrattılar ne de onların krallarını ele geçirdiler.

Yaşadığınız yerde sokağa çıkıp Roma İmparatorluğuna mensup bir ferdini veya bir Babilli, Persli veya Yunanlıyı bulmaya çalışın.

Tabi ki hiç bulamayacaksınız, çünkü onlar yeryüzünden yıllar önce silinmişlerdi. Onlar sadece tarih kitaplarının sayfalarında ve "Gladyatör" gibi filmlerin hatıraları olarak kaldı.

Ve Batı dünyasının herhangi bir şehrine gidip Yahudi toplumunu bulabilirsiniz: yaşayan, seven ve ebedi Tora'ya bağlılıklarını onu öğrenerek ve öğretilerini uygulayarak sürdüren.

"Gladyatör", Yahudi olarak tarihimizden öğrendiklerimizi göstermiştir: düşmanlarımız ne kadar güçlü veya kötü olursa olsun, Tora'da öğretildiği şekilde adalet ve doğruluk yolunda gittiğimiz zaman, daima üstesinden gelebiliriz.