Yazdır

merhamet

Yom Kipur duaları boyunca sürekli tekrarladığımız bir cümle vardır. 

Bu cümle, Tanrı'nın Moşe'ye öğrettiği ve "Affedilmek istediklerinde bu düzeni yapsınlar" dediği bir af formülüdür. Bizler de bu cümleyi tekrar tekrar söyleyerek affedilmeyi umarız. Yalnız bir cümleyi söylemek "bir şeyi kırk kez söylersen olurmuş" misali, basit bir hokus pokus mudur ki? Tanrı sadece bu cümleyi söylediğimiz için mi bizi affedecektir? Elbette hayır. Zira Tanrı, "Affedilmek istediklerinde bu cümleyi söylesinler" demiş değildir. Tanrı'nın söylediği "Bu düzeni yapsınlar" dır. Başka bir deyişle Tanrı bize Kendisi'ni örnek almamızı tavsiye etmektedir: "Tanrı Merhametlidir - sen de merhametli ol. Tanrı Lütufkâr'dır - sen de lütufkâr ol". İşte formülün açıklaması budur. Tanrı'nın ağza alınması yasak olan İsmi, O'nun Merhamet Niteliğini yansıtır.

Not: [1] 13 Özelliğin numaralandırılması konusunda farklı görüşler de vardır. Ama genelde anlam aynıdır. Buradaki numaralandırma Rabenu Tam'a göredir. [2] Bu pasuk söylendiği zaman "Ad-nay; Ad-nay" sözcükleri birlikte söylenmemeli; ayrılmalıdır.

[1] "Ad-nay; [2] Ad-nay; [3] E-l [4] Rahum [5] Vehanun, [6] Ereh Apayim, [7] Verav Hesed [8] Veemet; [9] Notser Hesed Laalafim; [10] Nose Avon [11] Vafeşa [12] - [1] Aşem; [2] Aşem; [3] Tanrı, [4] Merhametli ve [5] Lütufkar, [6] Öfkesini Geciktiren, [7] Şefkat ve [8] Doğrulukta Bol; [9] Şefkati binlerce [nesil] için Muhafaza Eden; [10] Günahı, [11] İsyanı ve [12] Hatayı Bağışlayan ve [13] Temizleyen" (Şemot 34:6-7).

Şimdi bunlara yakından bir bakalım. [Bu bölüm Tora: II. Kitap Şemot adlı çalışmadan alıntıdır]

[1] Aşem: Tanrı'nın Özel Merhamet Niteliği'ni ifade eden bu İsim, bu pasukta arka arkaya iki kez geçmektedir; çünkü iki farklı tip merhameti belirtmektedir [Dua sırasında bu iki Aşem arasında hafif bir ara verilmeli ve bu sözcükler yüksek sesle söylenmelidir; bu çok derin gizemlere sahiptir (Pirke DeRabi Eliezer; Meam Loez)]. Bu ilk "Aşem" İsmi, Tanrı'nın bir kişiye, günah işlemeden önce gösterdiği merhameti, ifade eder. Günah işlemeden önce ne tip bir merhamete ihtiyaç olduğu sorusu akla gelebilir. Fakat cevap açıktır: Tanrı bir kişinin düşüncelerini bilir. Bir kişi günah işlemeyi planlıyorsa bile, günah işlemediği sürece Tanrı onu cezalandırmaz. Bu konudaki tek istisna putperestlik günahıdır.

Or Ahayim ise başka bir açıklama getirmektedir: Günah işlememiş olmasına karşın, Tanrı'nın önünde af sağlayacak kadar liyakati olmayanlar için bile, Tanrı merhamet gösterir ve bu eksikliği göz ardı eder.

Tanrı var olmayanı var eden ve tüm varoluşu Kendi Varlığı sayesinde ayakta tutandır. Aşem İsmi, bunu da yansıtır (Sforno).

[2] Aşem: İsim'in ikinci kez verilmesi, Tanrı'nın günahın işlenişinin sonrasında bile insana sırtını dönmediğini ve Teşuva'yı kabul ettiğini ifade eder. Tıpkı yaptığından pişman olan bir saldırganın, vermiş olduğu bir zararı ödemekten sadece "pişmanım" demekle kurtulamayacağı gibi, bir kişi de sadece pişman olmakla, günahın açtığı manevi zararı yok edemez. Fakat Tanrısal merhamet, günah işlemişse bile, pişmanlık gösterip samimi bir şekilde Teşuva yapmış olan bir kişinin yargı karnesinden olumsuz notu silmeye hazırdır.

Rabenu Behaye'ye göre bu ikinci İsim, Tanrı'nın bazen bir insanı sırf bir babanın oğluna duyduğu sevgi misali bir sevgi nedeniyle, Teşuva bile yapmadan affedebileceğini yansıtır. Tanrı'nın merhameti tüm insanlar, hatta putperestler için bile geçerlidir. Tüm yaratıklar O'nun çocuklarıdır ve Tanrı, onları sadece duyduğu sevgi sebebiyle affedebilir - Teşuva yapmasalar bile.

[3] Tanrı: İbranice E-l. Bu İsim, tam anlamıyla "Güç" demektir. 13 Merhamet Niteliği'nin bağlamında, bu İsim, Aşem İsmi'nin belirttiğinin bile ötesinde güce sahip bir merhamet düzeyini ifade eder. Alternatif olarak "Sonsuz Güce Sahip" (Saadıa Gaon) ya da sıradaki iki maddeyle bir bütün olarak "Merhametli ve Lütufkar Tanrı" (Targum Onkelos). Rabenu Behaye'ye göre bu Nitelik, Tanrı'nın, insanların isteğine cevaben onları affetmeye hazır oluşunu yansıtır. Tanrı büyük bir bilgelikle her şeyin en doğrusunu yapar (İbn Ezra). Gerekirse bu kişi uğruna doğanın kanunlarını bile değiştirebilir (Meam Loez).

[4] Merhametli: İbranice Rahum. Bazı günahların onarımı için sadece Teşuva yeterli olmaz. Kişi günahının cezası olarak fiziksel ya da manevi sıkıntılar da çeker ve bu sıkıntılar onun günahının yol açtığı manevi zararı onarır. Fakat Tanrı, bu özelliğiyle, Kendisi'ne yalvaran suç işlemiş kişinin cezasını hafifletir ve onu aşırı sıkıntılar içine koymaz (Sforno). İnsanların böyle sıkıntılardan uzak kalmalarına yardım ettiği için Tanrı Merhametli'dir. İbn Ezra'ya göre bu Nitelik, bir babanın, çocuğuna yönelik sevgisi gibidir. Tanrı, bazı zamanlarda insanların bir hataya düşmelerini önceden önler. Ayrıca Tanrı, çaresizleri düştükleri zorluklardan kurtarır (Daat Zekenim).

2, 3 ve 4. maddelerin bir bütün olarak okunması "Aşem, Merhametli Tanrı'dır" anlamını verir. Bu da Tanrı'nın Dört Harfli İsmi Aşem'in, O'nun özel Merhamet Niteliği'ni yansıttığına dair bir başka işarettir (Sifri).

[5] Lütufkar: İbranice Hanun. Bu sözcük, karşılıksız verilen bir hediyeyi ifade eder (Meam Loez). Tanrı, hiç hak etmeyen kişilerden bile lutfunu esirgemez. İnsanlar sıkıntı içinde olduğu zaman Tanrı'ya yakardıklarında onları kurtarır (Sforno). Düşmüş ve kalkamayacak halde olanların kalkmasını sağlar (İbn Ezra). Hali vakti yerinde olanlara bile yardımcı olur (Daat Zekenim). 4 ve 5. nitelikler, Tanrı'nın günahkarların açık duaları ve çektikleri bazı sıkıntılar karşılığında onları affedişini ifade eder (Rabenu Behaye).

[6] Öfkesini Geciktiren: Ya da Öfkelenmekte Yavaş. İbranice Ereh Apayim. Tanrı, günahkarları hemen cezalandırmak yerine, onlara düşünmek, kendi davranışlarını değerlendirmek ve Teşuva yapmak için zaman tanır (Talmud - Sanedrin 111a).

Apayim sözcüğü çoğuldur. Normalde Ereh Af denmesi yeterli olurdu. Çoğul kullanım söz konusu sabır ya da geciktirmenin iki yönlü olduğunu belirtir. Tanrı Tsadikler'in günah işlemeleri halinde, onlara süre tanır. Fakat bunun ötesinde, Tanrı, günahkarlara bile Teşuva yapmaları için fırsat verir (Sforno). Alternatif olarak, günahkarlar için öfke geciktirilirken, Tsadikler için ödülün verilmesi de Gelecek Dünya'ya ertelenebilir. Zira Gelecek Dünya'daki ödüller, bu dünyadakilere göre çok daha üst düzeyde ve daha önemlisi ebedidir (krş. Talmud - Eruvin 22a).

[7] Şefkatte Bol: İbranice Rav Hesed. Hem Tsadikler'e hem de kötülere karşı Şefkati'ni esirgemez (İbn Ezra). Kişisel erdemlerden yoksun kişilere karşı bile iyi. Ayrıca, eğer bir insanın eksi ve artıları tartıda eşit durumdaysa, Tanrı, Şefkati ile artıların olduğu kefenin ağır basmasını sağlar (Talmud - Roş Aşana 17a). Dahası, şefkat özelliğini daima cezalandırma niteliğinden üstün tutar (Daat Zekenim).

[8] Doğrulukta Bol: İbranice Rav Emet (İbn Ezra; Sforno). Tanrı, hiçbir sözünden, özellikle de Kendisi'ne bağlı olanları ödüllendirme konusunda verdiği sözden asla dönmez (Raşi; İbn Ezra).

7 ve 8. maddeler "[7] Şefkatte Bol (Rav Hesed) ve [8] Doğru (Emet)" şeklinde de anlaşılabilir.

[9] Şefkati binlerce [nesil] için Muhafaza Eden: İbranice Notser Hesed Laalafim. İki bin nesil için (Raşi; bkz. 20:5 açk.). Fakat anlam "bin nesil için" şeklinde de olabilir (Raşbam). Burada bahsedilen "şefkat", insanların birbirlerine yönelik nazik ve sevecen davranışlarını ifade eder. Tanrı, bunları sanki Kendisi'ne iyilik yapılmış gibi değerlendirir ve bu iyilikleri, ileri nesiller için muhafaza eder. Böylece sonraki, daha az erdemli nesiller, kendi atalarının gerçekleştirmiş olduğu şefkatli davranışların semeresi ile merhamete hak kazanırlar - tıpkı bizlerin dualarımızda daima Atalar'a yer verdiğimiz gibi. İbn Ezra, bu maddede, çocukların da iyi davranışlar içinde olmaları gerektiği şartını ekler.

[Tanrı üç çeşit günahı - günah, isyan ve hata (Talmud - Yoma 36b) - bağışlar ve her bağışlama da ayrı bir Nitelik olarak ele alınmaktadır:]

[10] Günahı Bağışlayan: İbranice Nose Avon (İbn Ezra). Tam çeviriyle "günahı taşıyan; günahkarın üzerinden alan" (sıradaki iki madde de aynı şekilde). Avon, bilerek ve isteyerek [ama insani dürtülere hakim olmakta başarılı olunamadığı için] işlenmiş bir günahı ifade eder. Eğer günah işleyen kişi Teşuva yaparsa, Tanrı onu bağışlar.

[11] İsyanı Bağışlayan: İbranice Nose Peşa (İbn Ezra). Ya da "suç". Peşa, bilerek, isteyerek ve sırf Tanrı'ya isyan etmek, O'nu bir anlamda "kızdırmak" amacıyla, nispet edercesine işlenmiş türdeki günahtır. Böyle ciddi bir günah bile, Teşuva yapıldığı takdirde affedilir.

[12] Hatayı Bağışlayan: İbranice Nose Hataa (İbn Ezra). Hata, dikkatsizlik ya da bilgisizlik sonucu işlenen günahları ve kötü düşünceleri ifade eder. "Ama bilmiyordum ki" nin bir mazeret olmadığı burada açıkça görülmektedir. Hata yapmış bir kişi de, diğer sınıflar kadar üst düzeyde olmasa bile günah işlemiştir. Zira eğer gerçekten Tanrı İsteği'ni ihlal etmenin ağırlığını hissedip dikkatlice araştırıp öğrense, günah işlemeyecektir. Örneğin, bir kişi yolda giderken dikkat etmeyerek yanan bir kibriti yere atabilir. Ama kimse, yangın çıkartma olasılığının çok düşük olduğunu düşünse bile, kibriti asla bebeğinin beşiğine atmaz. Başka bir deyişle, bir konunun önemini kavramış kişi, onun bozulmaması için elinden geleni yapmakla yükümlüdür. Yapmadığı takdirde, hatalar da günah gibidir ve Teşuva'yı gerektirir. Fakat Teşuva geldiği zaman, Tanrı böyle günahları da elbette affedecektir.

Hata diğer ikisine göre daha hafif bir günah türü olduğuna göre, sıralama yanlış gibi durmaktadır. Doğru sıralamanın Hataa, Avon ve Peşa şeklinde olmasını beklerdik. Zira, Avon ve Peşa sınıfındaki günahları affeden Tanrı, elbette Hataa sınıfındakileri de affedecektir. Fakat Tora bu farklı sıralamayla, bir ipucu vermektedir. Hahamlarımızın öğrettikleri gibi, Moşe Tanrı'ya, insanların bilerek ve isteyerek işledikleri günahları, bilmeden işlemişler gibi değerlendirmesi için dua etmiştir. Bu nedenle bilinçli günahlar, bilinçsiz olandan önce listelenmiştir (Rabenu Behaye).

[13] Temizleyen: İbranice Nake. Bir kişi Teşuva yaptığı zaman, Tanrı o kişinin günahını siler; yani günahın olumsuz etkisi yok olur. Ancak, bir insan Teşuva yapmazsa, pasuğun devamı doğrudur: "Lo Yenake - Temizlemez". Ayrıca Tanrı, bir kişinin, farkında olmadan işlediği [ve bunu hiçbir zaman fark etmediği] türdeki günahları da temizler (krş. Teilim 19:13;Rabenu Behaye).