Yazdır

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

14Ağustos

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2010

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:50

8:02

-----

Yeruşalayim

6:43

7:54

Tel Aviv

7:06

8:05

4 Elul

Tel Aviv

6:58

7:57

İstanbul

7:52

8:32

5770

İstanbul

7:42

8:22

Ş O F E T İ M

Hatırlatmalar: -

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Devarim 16:18-21:9)

[www.chabad.org]

 

Moşe, Bene-Yisrael'e her şehirde, yargıçlar ve yasayı uygulayıcı polis memurları görevlendirmelerini söyler; "Adalet! Adaleti takip edeceksiniz" diye emreder onlara ve "bunu yozlaşmadan ve kimseyi kayırmadan yerine getireceksiniz" der. Suçlar, çok dikkatlice soruşturulacak ve kanıtlar iyice incelenecektir. Mahkûmiyet ve ceza için, en az iki geçerli tanığın ifadesi gereklidir.

Moşe, her nesilde, Tora yasalarını açıklama ve uygulama görevinin emanet edileceği kişiler olacağını söyler. "Sana öğretecekleri Tora sözlerine ve onların vereceği hükümlere göre hareket edeceksin. Sana söyleyeceklerinden ne sağa ne de sola sapacaksın" (Devarim 17:11).

Şofetim peraşasında putperestlik ve büyücülükle ilgili yasaklara, kralın göreve gelmesi ile ilgili ve davranışlarını düzenleyen kanunlara ve kasıtsız cinayet işleyenler için "sığınma şehirleri" kurmanın ana noktalarına da yer verilmiştir. Bunun yanında savaş kurallarının çoğu, yeni evlenen, yeni bir ev inşa eden, bir bağ diken ya da "korkan ya da yumuşak-yürekli" olan birinin savaşa gitmekten muaf olması, bir şehre saldırmadan önce barış şartlarının sunulması zorunluluğu, kuşatma sırasında meyve ağaçlarının kesilmesini yasaklayan kural ile örneklendirilmiş değerli bir şeyin acımasızca yok edilmesi yasağı da bu bölümde yer alır. Tora bu noktada ünlü "Çünkü insan kırdaki ağaçtır" ifadesini kullanır.

Peraşa, "Egla Arufa - Boynu Vurulan Düve" kanunu ile sona erer. Bu, bir insanın faili meçhul bir cinayete kurban gitmesi ve cesedinin bulunması durumunda uygulanan, toplumun ve liderlerinin, sadece yapmaları gereken değil, bu olayı nasıl önleyebileceklerine dair sorumluluklarını da vurgulayan özel bir prosedürdür.

DEVAR TORA

["Kol Hakollel" / Rabi Pinhas Avruh - www.torah.org]

 

Koruyucumuz

 

Moşe Yahudi ulusunun Erets-Yisrael'i fethetmek için savaşmak durumunda kalacağını bildiği için, peraşamızda seferberlik ve kuşatma kanunlarını ele almaktadır. Konuşmasına, savaş için özel olarak meshedilecek Koen'in orduya yönelik konuşmasında kullanacağı cesaret verici cümlelerle başlar: "Dinle Yisrael! Bugün, düşmanlarınıza karşı savaşa yakınsınız. Kalbiniz yılmasın, korkmayın, paniğe kapılmayın ve onların önünde kırılmayın; çünkü sizin için düşmanlarınızla savaşmak [ve] sizi kurtarmak üzere sizinle yürüyen, Tanrınız'dır" (Devarim 20:3-4). Talmud (Sota 42a) bu "moral verici konuşmanın" aslında çok daha derin bir anlamı olduğunu açıklar. "Yüreğin kişneyen atlardan ve parıldayan kılıçlardan korkmasın; çarpışan kalkanlardan ve düşman asker güruhundan korkma; öten boruları duyunca panik olma; düşman naralarından cesaretin kırılmasın, çünkü Tanrın seninle birliktedir; onlar bedenlerinin ve kanlarının gücüyle geliyorlar, ama sen her zaman, her yerde Mevcut Olan'ın gücüyle geliyorsun. Savunucun Tanrı sayesinde onları yeneceksin."

1838-1933 yılları arasında yaşamış olan, Yahudi Kanunu, felsefesi ve ahlak kurallarıyla ilgili temel çalışmaların yazarı ve kutsal özellikleriyle tanınmış Rabi Yisrael Meir A-Koen, ya da yaygın olarak anıldığı lakabıyla Hafets Hayim, bu taktiğin Tanrı Adına giriştiğimiz diğer bir savaşla, yani insanın kötü eğilimi olan yetser ara ile giriştiğimiz sürekli mücadele ile ilgili olduğu açıklamasında bulunur. Düşman orduları rakibinin yüreğine korku ve umutsuzluk aşılamak ve rakibin dönüp kaçacağını umut ederek panik yaratmak için çeşitli sesler yaratarak bir yığın asker ve atla gelir. Yetser Ara da buna benzer cesaret kırıcı yöntemler kullanır. Tanrı'nın Torası'nın gerçeğine güvenen Yahudilerin dünyada bu kadar küçük bir azınlık olmaktan korkmaları ve başka inançların varlığı karşısında cesaretlerinin kırılması için, kararlı birçok yandaşla birlikte milyonlarca ideoloji ve dini inanç yaratmıştır. Bu şekilde Yahudilerin içine "tüm dünyanın yanılıyor olması, sırf bizim doğruyu biliyor olmamız nasıl mümkün olabilir?" şeklinde bir düşünce ekmeye çalışır. Diğer uluslar sadece inanç olarak Yahudileri azınlıkta bırakmakta değildir; fiziksel güç ve kalabalık açısından da üstün durumdadırlar. Bunun yanında Yahudi inancı tarih boyunca, mensuplarını utandırmayı ve inançlarına küfretmeyi amaçlayan sonsuz miktarda sözlü saldırıya da maruz kalmıştır. Sürgünde azınlık ve ezik halde yaşayan Yahudilere korku ve panik aşılamak, onları umutsuzluğa düşürmek ve Tanrı'nın sözüne olan bağlılıklarını kırmak için bütün bu taktikleri ele alan, aslında yetser aradır.

Bu nedenle, bu peraşa bize bütün bunların bir manevra olduğunu, asıl düşmanımız olan yetser aranın elçileri olduklarını hatırlatır. Ama yine de bunlar, Tanrı'nın özel olarak görevlendirmiş olduğu Yahudi halkı için ciddi bir zorluk yaratmaz, zira Tanrı her nesilde, Yahudiler'in görevlerini yerine getirmelerini engelleme amacıyla onlara karşı kalkan herkesten onları kurtarma amacıyla Yahudiler'e her adımda eşlik etmiştir. Yine de moralimizi yüksek tutmamız gerekir, çünkü manevi anlamda güçsüz olursak tökezleriz.

Dünyada etrafımızdaki olaylara bakacak olursak, bir asır önce Hafets Hayim tarafından açıklanan ve zamana bağlı Tora kavramları günümüzde daha az gerçekçi değildir. Elul ayına başlarken, Yamim Noraim'e yaklaşıyoruz ve bizi Tanrı'ya daha fazla yaklaştıracak ilham kaynakları arıyoruz; binlerce yıllık geçmişe baktığımızda, Yahudiler küçük bir ulus olmasına ve iki bin yıllık sürgün ve acılara katlanmasına rağmen, yükselen ve sonrasında çöken birçok medeniyetin şahidi olmuş, ancak Koruyucusu sayesinde kendi varlığı devam etmiştir.

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik'in bakış açısıyla verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

 

Bir toplu taşıma aracının şoförü olarak, bir ikilemle karşı karşıyayım. Yoğun saatlerde otobüsüm ayakta durulacak yerlerin bile zor bulunacağı şekilde dolu oluyor. Daha fazla yolcunun beklediği bir sonraki durağa yaklaştığımda, yolcularımın daha fazla rahatsız olmaması için o durağı geçip geçmemek, ya da hasretle otobüsü bekleyen o yolculara kapıları açıp açmamak konusunda tereddüt yaşıyorum. Yapılacak en doğru şey nedir?

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

Yedinci Kitap: ZERAİM / TOHUMLAR

H. Avoda - İbadet (Devam)

 

45. Maase A-Korbanot - Korbanlar Konusu  (devam)

 

a)      Hayvan ve Kuşlarla Yapılan Korbanlar (devam)

Geçtiğimiz hafta korban türlerinin açıklamasına başlamıştık. Bu hafta kaldığımız yerden devam ediyoruz.

5) Pesah-korbanı (Şemot 12:3-11) (erkek bir kuzu ya da oğlak); üzerinde ortak olan kişiler tarafından yenir. 6) Behor-korbanı (Devarim 15:19-22; Bamidbar 18:17-19) (büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda erkek ilkdoğan); Koenler ve aileleri tarafından yenebilir. 7) Maaser-korbanı (Vayikra 27:32) (büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda bir yıl içinde doğan he ron hayvandan biri); herkes tarafından yenebilir. (Bütün bunlar Yeruşalayim'de yenmelidir).

Bir hayvan korban olarak kesilmeden önce (Pesah, behor ve maaser korbanları hariç), hayvanın sahibi ellerini hayvanın başına koymalı ve günahlarını itiraf etmelidir. Hayvan kesiminden sonra, kan kutsal işlerde kullanılan bir kaba alınır ve Mizbeah'ın üzerinde bazı işlemler gerçekleştirilir; serpilir veya dökülür; hayvanın içyağı ve duruma göre bazı organları veya tümü Mizbeah üzerinde yakılır. Bir Ola-korbanı veya bir Şelamim-korbanı (ve bir metsora'nın getirdiği korbanlar) unla gerçekleştirilen bir korbanla (Minha-korbanı) birlikte ve Mizbeah'ın üzerine bir miktar şarap dökülmesiyle (Neseh) gerçekleştirilir. Kuşlarla yapılan korbanlarda kuşun boynu Mizbeah'ta kesilir; ancak bir Hatat-korbanıysa baş tümüyle kopartılmaz (Vayikra 5:8).

Koenler korbanlardan kendilerine düşen payı yemek zorundadırlar; zira bunu yapmaları korbanın onarım sağlaması için gereklidir (Şemot 29:33). Koen olmayan birinin bu parçaları yemesi yasaktır (Şemot 29:33). Bir korbanın herhangi bir parçasını, kan işlemleri Mizbeah'ta gerçekleştirilmeden önce yemek yasaktır (Devarim 12:17). Benzer şekilde, korbanın niteliğine göre, korbanın etini Bet-Amikdaş veya Yeruşalayim şehri sınırları dışında yemek yasaktır. Mizbeah'ta yakılması gereken parçalardan herhangi birini yemek de yasaktır (Vayikra 6:16).

MODERN ÇAĞ Ve TORA

["Şabat BeŞabato" - www.zomet.org.il]

                                                                                               

Bet-Amikdaş'taki Vardiyaları Adil Bir Şekilde Düzenlemek

"Ataların satışına dâhil olanlar dışında, [Bet-Amikdaş'ta hizmet eden Koenler'in tümü] eşit paylar yiyeceklerdir" (Devarim 18:8). Bu pasuk, Koenler'e verilen armağanların Bet-Amikdaş'taki farklı nöbet grupları arasında eşit bir şekilde bölündüğünü gösterir. Şöyle ki, hiçbir nöbet grubu bir başkasından fazlasını almamıştır. Koenler'e verilen 24 farklı armağanın içinden en değerli olanı, kutsiyete adanmış, ama Yovel yılı gelene kadar parası verilerek kurtarılmamış bir arazi parçasıdır. Böyle bir arazi Yovel yılı geldiğinde, o yılın Roş Aşana haftasında Bet-AMikdaş'ta görevli olan Koen grubunun mülkü haline gelir. Başka bir deyişle, o hafta Bet-Amikdaş'ta görev yapan Koen grubu, diğer Koenler'e göre daha yüksek değere sahip bir armağana sahip oluyor gibidir. Bu değerli talih kuşuna konmak için o özel nöbet grubunun bir parçası olmayı kim reddedebilir? Ama eğer durum böyle ise, nöbet grupları arasında eşit armağan dağıtımı şeklindeki şarta ne olmuştur?

Talmud Yeruşalmi'ye (Suka sonu) göre, Kral David ve Peygamber Şemuel, Koenler'i 24 nöbet grubuna böldükleri zaman, bunu "büyük bir ustalıkla yaptılar; şöyle ki; bir nöbet grubu bahsedilen armağanı bir kez aldıktan sonra, bunu diğer nöbet gruplarının hepsi birer kere alana kadar sıra onlara bir daha gelmeyecekti" Demek oluyor ki, nöbet grupları öyle bir şekilde ayarlanmıştı ki, her Yovel'de (yani elli yılda bir kez) Roş Aşana haftasında Bet-Amikdaş'ta farklı bir nöbet grubu görev yapacaktı. Bu da, 1200 seneyi kapsayan ayrıntılı bir hesap ve planlama gerektirir. (elli yıllık devrelerde 24 nöbet grubu.)

Talmud Yeruşalmi'de Rabi Abau'nun bu hesabı yaptığını söylediği yazılıdır, ama bunun ayrıntıları orada açıklanmamaktadır. Son dönemde otoriteler bu hesabın sırrını keşfetmeyi denediler, ancak hesaplarda sorunlar yaşandı, çünkü artık yılları göz önünde bulundurmak ve Yovel senesinde Roş Aşana'nın hangi güne denk geldiğini tespit etmek hesabı tutturmak için gerekmekteydi.

Bar İlan Üniversitesi'nin Bilgisayar Bilimi bölümünden Dr. Yosef Weiss bunu bir bilgisayar yardımı ile test etti ve şaşırtıcı bir sonuç elde etti. Koenlerin ilk kez nöbet gruplarına ayırma işini Moşe yapmış ve onları 8 gruba ayırmıştı (Talmud - Taanit 27a). Daha sonra Peygamber Şemuel bunu 16'ya çıkardı ve nihayet Kral David 24'e çıkarmıştı. Ancak bilgisayarla yapılan hesaplara göre, bu değişen nöbet grubu adedi ile bile Yovel yılının ilk haftası her seferinde farklı bir nöbet grubuna denk gelmekteydi ve bir grup o hafta hizmet ettikten sonra, aynı haftaya denk gelmesi için diğer tüm grupların tam olarak birer kez hizmet etmesi gerekiyordu. Arada hiçbir tekrar yaşanmıyordu.

Bu şekilde, görevi biten her grup yeni gelen grubu şu sözlerle kutsamaktaydı: "Bu Eve Kendi adını veren [Tanrı], bize sevgi, barış, birlik ve dostluk ilişkisi bahşetsin". Bu hesaba göre eşit dağılım şartı mükemmel bir şekilde yerine getirilmekte ve nöbet grupları arasında kıskançlık ya da gerginlikler olmamaktaydı.

Asıl soru ise şu: Dr. Weiss'in şimdi ancak karmaşık bilgisayar hesaplamalarıyla yaptığı bu hesabı Rabi Abau nasıl yapabilmişti? Peki ya Moşe Rabenu, Peygamber Şemuel ve David Ameleh? Nasıl?

Kaynak: Dr. Yosef Weiss "Tehumin" cilt 25, s. 501-513.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Rabi Nisim Behar / El Gid Para El Pratikante]

 

Tsedaka (devam)

1. Kişi, mümkünse, fakire ihtiyaç duyduğu şeyi sağlamalıdır. Açsa yemek vermeli, elbiseye ihtiyacı olanı giydirmeli, evindeki eksikleri almalıdır.

 

369

 

2. İhtiyaç sahibi birine güler yüzle Tsedaka verilmeli, dertlerine ortak olunmalı ve teselli edilmelidir. Güler yüzle verilmeyen Tsedaka, mitsva sayılmaz ve "fakire ihtiyacını verdiğin zaman zoruna gitmesin" emrini yerine getirmemiş olur.

3. İnsan Tsedaka istememek için kendini zorlamalıdır. Gerekirse kısıtlı bir yaşam sürmeli ve insanlara muhtaç olmamalıdır. Çok büyük bir Haham olsa bile, eğer fakirse, kendi onuruna uygun olmasa bile bir işle meşgul olmalı ve insanlara muhtaç kalmamalıdır.

4. Tsedaka'ya ihtiyacı olmayan bir kişi insanları aldatıp onlardan yardım alırsa, ölmeden önce mutlaka insanlara muhtaç duruma gelecektir.

5. Tsedaka almaya muhtaç olan ihtiyar, hasta ya da sakat bir kişi, eğer Tsedaka istemezse, suçlu sayılır; zira hayatını tehlikeye atmaktadır.

6. Tsedaka'ya muhtaç olmasına karşın başkalarına zahmet vermemek için çok fakir bir hayat yaşayan kişi, başkalarını geçindirecek duruma gelmeden ölmeyecektir.

7. Yakınları arasında fakir biri varsa, önceliği ona vermelidir. Ailesindeki fakirler şehirdekilere, kendi şehrindekiler de başka şehirlerdeki fakirlere göre önceliklidir. Kişi Tsedaka için ayırdığı paranın tümünü tek bir fakire ya da sevdiği birine vermemeli, başkalarını yardımsız bırakmamalıdır.

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

Yolcularınızın ihtiyaçlarına gösterdiğiniz duyarlılık kesinlikle övülmeye değer.

Yapılacak ilk şey, otobüste ayakta durulacak hiçbir yerin kalmadığından emin olmaktır. O anda otobüste olan yolculara arkaya doğru ilerlemelerini, aksi takdirde bir sonraki durakta bekleyen yolcuların otobüse binmekten mahrum kalacaklarını belirtmek gerekir.

Eğer otobüste gerçekten yer kalmadığından ve daha fazla yolcu almanın otobüsü bir sardalye kutusuna çevireceğinden eminseniz, o zaman bir sonraki durakta bekleyen yolcuları es geçmekten başka seçeneğiniz kalmamıştır. Bu durum, Talmud ikileminde çölde yürüyen ve susuzluktan ölümle karşı karşıya kalan iki kişinin durumuna benzetilebilir. Adamlardan birinde meskûn bölgeye varana dek ona yetecek miktarda su dolu bir matara vardır. Eğer suyunu diğeriyle paylaşırsa, ikisi de biraz daha uzun yaşayacak, ama ikisi de varış noktasına ulaşmadan mutlaka ölecektir. Rabi Akiva'nın hükmüne göre, Tora "kardeşin seninle birlikte yaşayacak" diye emrettiği için, senin hayatın önceliklidir; bu nedenle, hayatın pahasına suyunu paylaşmak zorunda değilsin.

Yol parasını ödeyerek otobüste yer bulan yolcular bekleyenler için kendilerini rahatsız etmek zorunda değildirler ve siz onlara mantıklı bir şekilde hizmet etmek sorumluluğunu taşımaktasınız.

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Ebeyevn gereksinim duyulan kişi değil,

Gereksinimi gereksiz kılan kişidir.

-- Dorothy C. Fisher

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.