Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

27 Av

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5771

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:36

7:47

-----

Yeruşalayim

6:27

7:38

Tel Aviv

6:53

7:49

27Ağustos

Tel Aviv

6:42

7:40

İstanbul

7:35

8:15

2011

İstanbul

7:24

8:04

R E E

 Hatırlatmalar:

ü  30-31 Ağustos Salı-Çarşamba: Roş Hodeş Elul

ü  1 Eylül Perşembe: Neve Şalom Anma

 

Bu HP .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Devarim 11:26-16:17)

[www.chabad.org]

 

"Görün!" der Moşe, Bene-Yisrael'e, "bugün önünüze beraha ve lanet [seçeneklerini] sunuyorum" - söz konusu berahaya, Tanrı'nın emirlerine uydukları takdirde kavuşacaklar, aksi takdirde başlarına lanet gelecektir. Bunlar, halk Erets-Yisrael'e girdikten sonra, Gerizim ve Eval dağlarının arasında açıklanacaktır. "Tanrı'nın, İsmi'ni barındırmak üzere seçeceği yerde", halkın Tanrı'ya korbanlarını getireceği bir Bet-Amikdaş inşa edilecektir. Tanrı'ya başka bir yerde korban sunmak yasak olacaktır. Hayvanlar, korban değil de etinin yenmesi amacıyla, başka bir yerde kesilebilir; ancak kan hiçbir şekilde yenemez.

Sahte bir peygamber ya da insanları putlara tapmaları için ikna eden birinin cezası idamdır; putperest bir şehir yok edilmelidir. Peraşada, Kaşer hayvanlar için belirleyici işaretler ve kaşer olmayan kuşların listesi tekrarlanır.

Bütün ürünlerin onda biri Yeruşalayim'e getirilip orada yenmelidir. Eğer yol uzaksa, bu ürünler satılıp, parasıyla Yeruşalayim'de yiyecek satın alınır ve bunlar orada yenir. Belirli bazı yıllarda, bu onda birlik kısım fakirlere dağıtılır. İlk doğan (behor) sığır ya da davar Bet-Amikdaş'a korban olarak getirilir ve etini Koenler yer.

Yardımseverlik/Tsedaka mitsvası, bir Yahudi'ye, ihtiyaçlı olan kişiye armağan ya da borç verme yükümlülüğü verir. Şabat yılında (yedi yılda bir toprağın dinlendirildiği yıl - Şemita), bütün borçlar bağışlanır ve tüm köleler serbest kalır.

Peraşamız, herkesin Bet-Amikdaş'ta Tanrı'nın Huzuruna "görmeye ve görülmeye" gittiği, üç bayram - Pesah, Şavuot ve Sukot - kanunlarıyla son bulur.

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

 

Bir Kaşık ve Bir Sap

 

"Elini ona kesinlikle açmalısın" (Devarim 15:8).

Tora bize önce şöyle demektedir: "Tanrın Aşem'in sana vermekte olduğu ülkende, şehirlerinden birinde, aranda kardeşlerinden bir yoksul olursa, kalbini katılaştırma ve elini yoksul kardeşine kapatma" (Devarim 15:7). Burada açıkça, yoksul bir kişiye yardımcı olmamız söylenmektedir. Tora şöyle devam eder: "Elini ona kesinlikle açmalı, ona mutlaka gereksinim duyduğu eksiğine yetecek kadar borç vermelisin" (Devarim 15:8). Burada ilk pasuktaki emrin kapsamadığı daha yüksek bir bağış seviyesi ima edilmektedir.

Bir zamanlar Vilna'da yöresel tarihe büyük ilgi gösteren bir Yahudi vardı. Araştırmalarını sürdürürken, sık sık eski mezarlığa gider, mezar taşlarının üzerinde hakkedilmiş olan yazıları okurdu. Bu şekilde şaşırtıcı miktarda bilgi toplayabiliyordu.

Bir gün yan yana duran iki mezarla karşılaştı. Yazılara göre, mezardaki iki adam kardeşti, ikisi de talmide hahamim idi, ikisi de olağanüstü baale tsedaka, yani yardımsever insanlardı. İki mezar taşı ise garip bir şekilde Mişle'nin (31:20) son bölümü olan Eşet Hayil'deki aynı pasuğu paylaşıyordu. Yazı bir mezar taşının üzerinde "Avucunu (kapa) yoksula açtı" diye başlıyor ve diğer mezar taşında "ve ellerini (yadea) düşküne uzattı" diye bitiyordu.

Adam şaşırmıştı. Birincisi, daha önce iki mezar taşına paylaştırılmış bir pasuk görmemişti. İkincisi, Eşet Hayil (erdemli kadın) parçasındaki pasukların neredeyse tamamı kadınlar için kullanılırdı. Bütün bunların altında bir öykünün olduğu açıkça belliydi ve görünen o ki, ilginç bir öyküydü bu. Adam Vilna cemaatindeki en yaşlı adamlardan bir tanesini aradı ve ona bu yazı hakkında sorular sordu. Yaşlı adamın gerçekten de anlatılacak bir öyküsü vardı.

Bu iki kardeş en yüksek mertebede Tora âlimiydiler, aynı zamanda zengin ve bağış yaparken olağanüstü cömerttiler. Cemaatte çok saygın kişilerdi.

Ama bir gün aniden servetleri yok oldu. Bazı işleri kötüye gitti. Yatırımları durgun bir dönem yaşadı. İnsanlar merak etmeye ve fısıldaşmaya başladı. Bu kadar temiz insanların başına neden böyle bir şey gelmişti?

Vilna'daki Bet-Din de bu olayı duydu ve konuyu görüşmeye başladı. Yargıçlardan bir tanesi "nasıl olur da böyle örnek iki talmide hahamim iflasın eşiğine gelir? Bu bir Hilul Aşem (Tanrı'yı küçük düşüren bir durum)! Bu konuda bir şey yapmamız gerekiyor" dedi.

"Ama ne yapabiliriz?" diye sordu diğer yargıç. "Onlara borç mu versek?"

"Tabii ki hayır" dedi diğer yargıç. "Bunu derinlemesine inceleyip durumu düzeltmeliyiz."

"Ama nasıl?" diye öbür yargıç sordu.

Üçüncü yargıç "bunun kolay bir yolu var" diye cevap verdi. Kardeşlerimizi mahkemeye çağırıp son birkaç yıl içinde yapmış oldukları her şey hakkında onları sorgulamalıyız. Hiç kuşkum yok ki, sorularımıza içtenlikle cevap vereceklerdir."

Bet Din kardeşleri saatlerce sorguladı ve sadece tek bir hata buldular. Alaha'ya göre, (Ketubot 50a) kişi servetinin beşte birinden fazlasını bağış olarak vermemeliydi, ama bu kardeşler bu sınırı çok kez aşmışlardı. Bulabildikleri tek kabahatleri çok fazla bağış yapmalarıydı!

Bu konuda ne yapılabilirdi? Bet Din, bu iki kardeşe, gelecekte de bu sınırı aşmayacakları konusunda güvenilemeyeceğine karar verdi. Bu nedenle, mali işlerin sorumluluğunu kendi üzerlerine aldılar ve bağış için kardeşlere başvuracak herhangi birinin, Bet Din'in atamış olduğu ve kardeşlerin hesaplarını yönetecek olan kişiye gitmesi gerektiğine karar verdiler.

Yoksullar kardeşlerin kapılarına gelmeye devam ettiler ve kardeşler onları mahkemenin atadığı hesaplardan sorumlu müdüre yönlendirdiler.

Ama yoksullar "Biz ona gittik bile, ama sizin gibi cömert değil" diye itiraz ettiler. "Müdürün bize verdiğiyle hiçbir zaman çocuklarımızı besleyemeyiz."

İki kardeşin de yüreği sızlamıştı. Ama ne yapabilirlerdi? Paralarının kontrolü ellerinde değildi. Bu yüzden dolaplarındaki gümüşleri yoksullara vermeye başladılar. Sonunda, bu hazine de tükendi ve ellerinde tek bir gümüş kaşık kaldı.

Ertesi gün, kardeşlerin her birine dilenciler başvurunca, son kaşığı da ikiye böldüler. Bir tanesi kaşık kısmını alıp bir dilenciye verdi, diğeri ise sapını alıp başka bir dilenciye verdi.

Bu muhteşem yardımseverlik örneği anı olarak bir kelime oyununa dayanarak, mezar taşlarına yazıldı. Kaf sözcüğü hem "avuç" hem de "kaşık" anlamına gelir. Benzer şekilde Yad sözcüğü hem "el" hem de "sap" anlamına gelebilir. Böylece ilk mezar taşına pasuğun başı olan "Avucunu (kapa) yoksula açtı" yazıldı. Pasuğun devamı olan "ve ellerini (yadea) düşküne uzattı" ise diğer mezar taşına kaydedildi.

İşte "eli mutlaka aç" emrinin en muhteşem düzeyde yerine getirilişinin bir örneği...

AFTARA BAĞLANTISI

[The Jersey Shore Torah Bulletin / www.shemayisrael.co.il]

 

Aniya Soara - Yeşayau 54:11-55:5

 

Bu haftaki aftara, Tişa Beav ile Roş Aşana arasında okunan teselli ve umut konularını işleyen yedi aftaradan oluşan serinin üçüncüsü aftarasıdır.

 

Aftarada Peygamber Yeşayau, Maşiah döneminin nasıl olacağı konusunda kehanette bulunur. Bene-Yisrael'in hiç düşmanı olmayacaktır. Onun yerine, bütün uluslar Yisrael'in Tanrı'nın özel olarak görevlendirdiği ulus olduğunu kabul edecektir.

DEVAR TORA

 [Rav Moşe Benveniste]

 

ÜÇ ÖNEMLİ ÖĞÜT

 

Rabi omer.... İSTAKEL BİŞLOŞA DEVARİM VEEN ATA BA LİDE AVERA DA MA LEMALA MİMEHA AYİN ROA. VE OZEN ŞOMAAT VEHOL MAASEHA BASEFER NİHTAVİM. (Pirke Avot 2/4)

Rabi Yeuda Anasi öğretisine devam ediyor: Rabi der ki; günah işlememek için şu üç şeyi aklında tut. Senin üstünde ne var, gören göz ve dinleyen kulak ve her yaptığın şey kitaba yazılır. Rabi bu öğütlerle bizlere şunu söylemek ister: Mantığımızın gözüyle ve bütün kalbimizle yüce Tanrının her şeye kadir olduğunun bilmemiz gerekmektedir.

RABENU YONA bu öğretilere şöyle bir açıklama getirir:

1.Bir göz bütün görür.

2. Bir kulak bütün konuşmalarınızı dinler

3. Bütün eylemlerimizin bir bedeli vardır. Çünkü Tanrı katında unutkanlık yoktur.

Rabi devam ediyor: Bu üç öğüdü unutmayan kişi günahın eline düşmez. Akla şöyle bir soru gelebilir; Rabi neden daha yalın bir şekilde günah işlemez demedi?

Rabi günahın eline düşmez derken, şunu belirtmek istedi: Bir günah başka bir günah getirir. Alışkanlık olduktan sonra sanki gizli bir el insanı devamlı olarak günaha iter.

Fakat bizi gözetleyen bir kuvvet olduğunu aklımızdan çıkarmazsak birçok beladan ve yanlış hareketlerden uzaklaşmış oluruz.

Yeşaya Peygamber şöyle der: MELO KOL AARETS KEVODO(Yeşaya 6/3)

Tanrının yüceliği bütün dünyayı kaplar.

Yermiya Peygamber ise şöyle sesleniyor: İM YİSATER İŞ BEMİSTARİM VAANİ LO ERENU NEUM AŞEM .(Yermiya 22/24)

Kişi gizli bir yere saklanır da Ben onu görmez olur muyum? diyor Tanrı.

Rabinin bu önemli öğretisine en büyük destek Kral David'in Mezmurundan geliyor.

ANNA ELEH MERUHEHA VEANNA MİPANEHA EVRAH. İM ESAK ŞAMAYİM ŞAM ATA. VEATSİA ŞEOL İNEKA. ESA HANFE ŞAHAR EŞKENA BEAHARİT YAM. GAM ŞAM YADEHA TANHENİ VETOHAZENİ YEMİNEHA VAOMAR AH HOŞEH YEŞUFENİ VELAYLA OR BAADENİ. GAM HOŞEH LO YAHŞİH MİMEHA VELAYLA KAYOM YAİR KAHAŞEHA KAORA (Teilim 137/7-12)

Nereye gidebilirim senin ruhundan, nereye kaçabilirim huzurundan, göklere çıksam oradasın.

Ölüler diyarına yatak sersem yine oradasın.

Seherin kanatlarını alıp uçsam, denizin ötesine konsam, orada bile elin yol gösterir bana.

Sağ elin tutar beni.

Desem ki karanlık beni örtsün, çevremdeki aydınlık geceye dönüşsün; karanlık bile, karanlık sayılmaz senin için. Gece gündüz gibi ışıldar, karanlık aydınlık gibidir senin için

Tekrar görüşmek ümidiyle.

Rav Moşe Benveniste

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

On Dördüncü Kitap: ŞOFETİM / YARGIÇLAR

81. Mamrim - Asiler (devam)

 

Tora'ya ekleme yapmak veya Tora'dan çıkarmak yasaktır (Devarim 13:1). Ancak mahkemeler Tora ile çelişmediği sürece yeni kanunlar koyabilirler veya Tora'nın kanunlarını genişletebilirler. Gerektiği zaman da Tora'nın bazı kısımlarının bağlayıcılığını geçici olarak askıya alabilirler.

Anne ve babamıza saygı göstermemiz ve onlardan çekinmemiz emredilmiştir (Şemot 20:12, Devarim 5:16; Vayikra 19:3) Anne veya babaya hakaret etme ve vurma konusunda özel yasaklar vardır (Vayikra 20:9; Şemot 21:15,17). Asi bir evlatla ilgili kanun Devarim 21:18'den itibaren verilmektedir.

BİR HAYAT DERSİ

[Adam Lieberman / "A Life Lesson" - www.aish.com]

Tanrı Seyrediyor

 

Bu haftaki peraşada Moşe Bene-Yisrael'e uymaları gereken bazı yeni emirlerden söz eder. Daha sonra onlara:

 

"Tanrı'nın gözünde iyi ve doğru olanı yap" (Devarim 12:28) diye yalvarır.

 

Halkın lideri olan Moşe'nin onlardan Tanrı'nın gözünde doğru olanı yapmalarını söylemesi gerektiği açıkça bellidir. Ama aslında bu, sanılacağı gibi etki yaratma amaçlı söylenmiş bir vecizeden ibaret değildir.

Başkalarının hakkımızda ne düşündüğüne aşırı önem verdiğimiz bir toplumda yaşıyoruz. İster farkında olun, ister olmayın, söylediğiniz sözler, giydiğiniz giysiler, alışveriş ettiğiniz yerler başkalarında yaratmak istediğiniz etkinin tesiri altındadır. Birisine karşı herkesin içindeyken gösterdiğimiz davranışla, aynı kişiye karşı, özel olarak - etkilemek istediğimiz insanların gözlerinden uzakken - gösterdiğimiz davranışın birbirinden çok farklı olabilmesinin nedeni tam olarak budur.

Moşe Bene-Yisrael'e Tanrı'nın gözünde doğru ve iyi olanı yapmalarını söylediği zaman, bize hayatımızı değiştirecek bir anlayış öğretmektedir: Tanrı her yerdedir. Bunu okurken de O tam sizin yanınızdadır. Arabanıza yürüdüğünüz zaman O sizi "izler." İş yerinde O hemen yanı başınızda oturur. Tanrı'nın söylenen ve yapılan her şeyin farkında olmadığı ve tamamen var olmadığı tek bir santimetrekare yoktur. Tanrı'nın varlığı söz konusu olduğu zaman, mahremiyet diye bir şey yoktur. Tanrı her zaman oradadır.

New York'teki Times Square'de Jumbo Tron adında dev bir televizyon ekranı vardır. Bazıları 20 blok ötede olmalarına rağmen, binlerce insan, gösterilen görüntüleri izleyebilir. Ya hayatınızı Jumbo Tron'da gösteriliyormuş gibi yaşasaydınız ne olurdu? Yaptığınız her şey o dev ekranda naklen yayınlansaydı, davranışlarınız ne kadar farklı olurdu?

İşte Tanrı'nın bize verdiği güçlü mesaj budur. Biz o dev ekrandayız ve Tanrı her şeyi izlemektedir.

O halde, iş arkadaşlarınızın ve dostlarınızın gözünde doğru olanı yapmak yerine, Moşe'nin sözlerine kulak asın. Sizin yücelmenizi ve Tanrı'nın "gözünde" doğru ve iyi olanı yapmaya çabalamanızı gerçekten isteyen O'nu etkilemeye odaklanın.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Elul Ayı

 

1. Büyük yargı günü olan Roş Aşana'ya en az bir ay öncesinden hazırlanmaya başlamak görevimizdir. Bu yüzden Elul ayı boyunca daha çok Tsedaka vermeye, Teşuva yapmaya ve normalden daha fazla dua etmeye gayret gösterilmelidir.

2. Roş Hodeş Elul'dan itibaren, bir arkadaşa mektup yazıldığı zaman, yeni yıl için ona şu dilek de eklenmelidir: "Yeni yılda uzun ve iyi hayat kitabına yazıl ve mühürlen".

3. Elul ayında, Tefilin ve Mezuzalar pasul [geçersiz] olup olmadıkları konusunda kontol edilirler.

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Her şeyin bittiğini sandığınız bir dönem gelecektir. Ama o dönem bir başlangıç olacaktır.

-- Louis L'Amour

 

Haftanın Peraşası'nı, t e b e r r u d a   b u l u n a r a k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.