Lütfen Peraşa Kâğıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

8 Ağustos

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2009

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:55

8:09

-----

Yeruşalayim

6:49

8:01

Tel Aviv

7:11

8:11

18 Av

Tel Aviv

7:04

8:03

İstanbul

7:59

8:39

5769

İstanbul

7:50

8:30

E K E V  

 Hatırlatmalar:

ü 20-21 Ağustos Perşembe-Cuma: Roş Hodeş Elul

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Devarim 7:12-11:25)

[www.chabad.org]

 

Ekev ("Akabinde") peraşasında, Moşe, Bene-Yisrael'e veda konuşmasını yapmaya devam eder ve Tora'nın emirlerini (mitsvalar) yerine getirmelerinin "akabinde", ele geçirip yerleşmek üzere oldukları, Tanrı'nın Atalar'a vaat etmiş olduğu Ülke'de refah içinde yaşayacaklarına dair teminat verir.

Moşe, ayrıca, Altın Buzağı olayını, Korah'ın liderliğindeki isyanı, casusların günahını, Tanrı'nın Tavera adlı yerde halkı cezalandırışını, Masa ve Kivrot Ataava'da ("Tutku Mezarları") meydana gelen olayları hatırlatarak, onları, toplu olarak, ilk nesillerindeki hatalardan dolayı azarlar. "Tanrı'ya karşı isyankâr oldunuz" der onlara, "sizi tanıdığım günden beri." Ama Moşe, ayrıca Tanrı'nın günahları affettiğini ve Tanrı'nın yazdığı ve pişmanlıklarından sonra onlara verdiği ikinci On emir levhalarından da bahseder.

Moşe, Tanrı'nın onlar için gökten mucizevî yiyecek Man'ı yağdırdığını anımsatarak çölde geçen 40 yılın, halka, "insanın sadece ekmekle değil, Tanrı'nın ağzından çıkan sözlerle yaşadığını" öğrettiğini söyler. Moşe, girmek üzere oldukları toprakları, "süt ve bal diyarı", yedi ürünle (buğday ve arpa, üzüm bağları, incir, nar, zeytinyağı ve hurma) mübarek kılınmış bir ülke ve Tanrı'nın dünyadaki özel ilgi odağı olarak tanımlar. Ülke'nin eski sakinlerinin putlarını temizlemelerini ve kibirli olmayıp "bana bu zenginliği sağlayan benim kendi elimin gücü ve kudretidir" şeklinde düşüncelere kapılmamalarını emreder.

Peraşamızdaki anahtar bölüm, Şema'nın, ilk paragrafında verilmiş olan bazı temel mitsvaları tekrarlayan ve Tanrı'nın emirlerini yerine getirmenin ödüllerini ve bunları ihmal etmenin olumsuz sonuçlarını (kıtlık ve sürgün) açıklayan ikinci paragrafıdır. Bu ayrıca dua emrinin de kaynağıdır ve Maşiah zamanında ölülerin dirileceğine dair bir imayı da içerir.

DEVAR TORA

[Rabi Raphael Katz  - www.torahmitzion.org]

"Her Şey Tanrı'nın Eli'ndedir - Tanrı Korkusu Hariç"

 

Moşe, Bene Yisrael'e Altın Buzağı olayında nasıl hataya düştüklerini hatırlatarak onları kendini üstün gören bir tutuma karşı uyardıktan sonra, halka döner ve şöyle der: "Ve şimdi Yisrael; Tanrın senden ne istiyor? Yalnızca, Tanrın'dan çekinmeni!" (Devarim 11:12). Raşi şöyle açıklar: Tanrı, Bene-Yisrael'in Altın Buzağı başarısızlığı ve günahına rağmen, onlardan Tanrı korkusuna sahip olmaları dışında "büyük isteklerde" bulunmamaktadır.

Raşi Talmud'dan(Berahot 33b) bir açıklama daha yaparak, Tanrı'nın insanoğlundan isteyebileceği tek şeyin Kendisi'nden korkması olduğunu ileri sürer; çünkü Tanrı Korkusu'nun dışında her şey Tanrı'nın elindedir. Tanrı'nın arzularını yerine getirme konusundaki seçim hakkı dışında, bir insanın başına gelecek her şey önceden belirlenmiştir.

İnsanın kaderinin önceden belirli olması ("Her şey Tanrı'nın elindedir") ile insanın özgür iradeye sahip olması ("Tanrı korkusu hariç") kavramları arasındaki dengeyi sağlama yönünde otoriteler arasında birçok yaklaşım vardır. Bazılarına göre, insanın fiziksel ve sosyal özellikleri, diğer bir deyişle görünüşü ve içinde doğmuş olduğu aile, Tanrı'nın kararına bağlı iken, manevi çabalar ve gelişim insanın özgür irade alanına girer.

Diğer bazı otoriteler (Mekor Baruh) mitsvaların uygulanması konusunu bile "Tanrı'nın Eli'nde" kategorisinde görür ve Tanrı Korkusu'nu, çok dar, neredeyse gerçek anlamında, yani insanın Tanrı'nın otoritesine teslim olma iradesi ve tavrı olarak görür. Bu görüşe göre, örneğin, kapıya bir mezuza takmak bile "Tanrı'nın Eli'nde" alanına girer, çünkü bunun olması için (1) kişinin başını sokabileceği bir evi olmalı, (2) din özgürlüğü bulunan bir ülkede yaşıyor olmalı vb. gibi ön şartlar vardır ki bunlar, Tanrı'nın insana nasıl bir pozisyon takdir ettiği ile doğrudan bağlantılıdır. Tanrı'nın kontrolünden feragat ettiği tek konu, kişinin içsel olarak mezuza mitsvasını ne ölçüde gerçekleştirmek istediği, olanağı olduğunda bunu ne tür bir şevkle yaptığı, mezuza takamayacak durumda olduğunda da sükûnet içinde boyun eğmek mi yoksa bu mitsvayı gerçekleştirme fırsatına sahip olamamanın hüznünü yaşayıp yaşamadığı konularındadır.

"Tanrı Korkusu" hakkındaki bu tanım, özgür irade konusu ile ilgili çeşitli zorlukları anlamamızı sağlar.

Talmud (Sota 9b) bu konuyu incelerken ünlü Yahudi hâkim Şimşon'dan bir örnek getirir. Şimşon Pelişti ulusuna mensup bir kıza açık olmuştu. Babasıyla annesine şöyle dedi: "Timnat'ta Pelişti kızlarından bir kadın gördüm. Şimdi onu bana eş olarak alın". Babasıyla annesi ona "Kardeşlerinin kızları arasında ve tüm halkımın içinde kadın mı yok ki sünnetsiz Peliştiler'den eş almaya gidiyorsun?" dediler. Ama Şimşon "Bana onu al, çünkü gözümde o iyi" (Şofetim 14:2-3).

Talmud burada Şimşon için sert ifadeler içeren bir öğretiyi alıntılar: "Şimşon gözleriyle [gözlerinin arzuladığının peşine düşerek] günah işledi; bunun karşılığında gözleri çıkarıldı". Ölümünden önce Şimşon Peliştiler'ce esir edilmiş, gözleri kör edilmişti.

Ancak Talmud bu öğretiyi güç bulur. Zira bir sonraki pasukta şöyle denmektedir: "Babası ve annesi bunun Tanrı'dan olduğunu bilmiyorlardı" (Şofetim 14:4). Eğer Şimşon'un Pelişti bir kadınla evlenmesi Tanrı tarafından planlanmışsa, o zaman Şimşon neden "gözleriyle günah işlemiş olmakla" sulanmaktadır?

Talmud bunun cevabını şöyle verir: Bu gerçekten Tanrı'nın isteğiydi, ama şahsen Şimşon, Pelişti kızı arzularken Tanrı'nın planını yerine getirmeyi düşünmüyordu; o kendi "gözlerinin ardından gitmeyi" arzulamıştı. [Genellikle, Tanrı insanı eylemleri ile yargılar, ancak bu, eylemin kendisi olumlu ise doğrudur. Şimşon örneğinde ise eylemin kendisi, yani Yahudi olmayan bir kadınla evlenme eylemi kötüydü. Yine de eğer bu eylem "Leşem Şamayim", yani Tanrı'yı onurlandırma adına olmuş olsaydı, o zaman olumlu karşılanabilirdi. Ama bu örnekte Şimşon pek de Tanrı adına değil, kendi arzuları doğrultusunda hareket etmiş olduğundan, eylem olumlu olmaktan ziyade, olumsuz kalmıştır.]

Eğer bir kişi bir hareketi dış baskılar yüzünden yapıyor veya yapmıyorsa, ama söz konusu baskılar olmasaydı da aynı şekilde davranacak idiyse - o zaman bu eylemi veya eylemsizliği onun gerçek iradesinin bir ifadesidir; dolayısıyla "bu benim kontrolümün dışındaydı" bahanesi mazur görülemez.

Rav Elhanan Wasserman yukarıdaki ilkeyi Tanrı'nın her şeyi bilmesi ile insanın özgür irade sahibi olması arasındaki tezadı açıklamak için kullanır. Evet; Tanrı'nın Bilgisi kişinin hayatındaki koşulları etkiler; ancak Tanrı, kişiyi, "şartların farklı olması durumunda bu kişinin gerçek tepkisi nasıl olurdu?" ölçütüne göre, yani o kişinin içsel isteğini göz önünde tutarak yargılar. İşte, "Yirat Şamayim - Tanrı Korkusu"nun gerçek sınavı budur.

4 Soru

Cevapları broşürün sonunda bulabilirsiniz.

1. Moşe Sinay Dağı'ndan indiği zaman ne oldu?

2. Aaron öldüğü zaman onun yerini kim aldı?

3. Hangi kabile diğerlerinden daha çok yükseldi?

4. Devarim 11:13-22 bölümü bize nereden tanıdık gelmektedir?

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

Üçüncü Kitap: ZEMANİM / ZAMANLAR (Devam)

14. Şevitat Asor - [Tişri ayının] Onunda İşten El Çekme

Yom Kipur Kuralları

 

a)      Yom Kipur'da Melaha Yasağı

Tişri ayının 10. günü olan Yom Kipur'da, Şabat günü yapılması yasak olan işlerin herhangi birinin yapılması yasaktır. Pasuklarda vurgulandığı gibi: "[Her yıl] Yedinci ayda, ayın 10'unda oruç tutmalı, hiçbir melaha yapmamalısınız" (Vayikra 16:29); "Bu sizin için işten tamamen el çekmeyi gerektiren bir Şabat'tır" (Vayikra 16:31); "Ancak bu yedinci ayın onunda ... sizin için kutsal bir bayram olacaktır... Bu gün boyunca hiçbir melaha yapmayın" (Vayikra 23:27-28); "[Bu gün boyunca] Hiçbir melaha yapmayın; [bu,] nesilleriniz boyunca yaşadığınız her yerde [geçerli olan] ebedi bir kanundur. O [gün] sizin için işten tamamen el çekmeyi gerektiren bir Şabat'tır" (Vayikra 23:31-32). Yom Tov günlerinde, yemek hazırlama amaçlı bazı mealahalar yapılabilmesine karşın, Yom Kipur'un bu açıdan Şabat'tan farkı yoktur ve melahaların hepsi yasaktır.

b)     Oruç

Tora Yom Kipur'da "canımıza eziyet etmeyi" (Vayikra 16:29, 31; 23:27,32). Geleneksel bilgiler doğrultusunda "cana eziyet"ten kasıt, oruç tutmaktır. Bu doğrultuda Yom Kipur boyunca yiyip içmek yasaktır. Pasukta söylendiği gibi: "O gün kendine eziyet etmeyen her can halkının arasından kesilip atılacaktır" (Vayikra 23:29). Bunun yanında dört yasak daha vardır: Yıkanmak, deriye bir şey sürmek, [deri] ayakkabılar giymek ve eşler arası yakınlık. Ancak bir kir söz konusu ise, noktasal olarak yıkanabilir, deri olmayan ayakkabı giyilebilir. Hastalar ihtiyaç durumunda yıkanabilir, derilerine merhem sürebilir ve gerekiyorsa ayakkabı giyebilir. İstisnaya ihtiyacı olanların nasıl davranmak gerektiği konusunda bir otoriteye başvurmaları gerekir.

BİR KİŞİ / BİR ESER

[www.ou.org]

Rabir Azarya Figo (1579-1647): Rabi Azarya, klasik Alaha eseri Gidule Teruma'nın girişinde, ilk gençlik yıllarında Tora dışındaki konularla aşırı meşgul olmasına hayıflanır. Ancak kendisi temel çalışma alanı olan Talmud'a odaklanmayı öğrenmiştir. Rabi Azarya 1553'te İtalya'da Talmud'un yakılmasından çok kısa bir süre sonra Venedik'te doğdu. O dönemde İtalyan Yahudi dini hayatı ve bilgeliği düşük seviyedeydi.

Rabi Azarya çalışmalarını devam ettirmek için gerekli metinlerden yoksun olmasına rağmen, hemen tutulan bir eser ortaya çıkarması, tutkuyla bağlı olduğu çalışmaların bir delilidir.

Gidule Teruma adlı eserinin büyük bir bölümü, delikanlılığında Pisa'da haham olarak hizmet ederken yazılmıştır. Bu dönemde meşhur Haham Rabi Yisahar Ber Eilenburg'a birçok soru sormuş, o da bu soruları Beer Şeva adlı soru-cevap eserine dâhil etmiştir.

Rabi Azarya, 1627'de haham ve vaiz olmak için Venedik'e döndü. Vaazları mükemmel yapıları ve çağdaş sorunlara değinmeleri ile eşsizdi. Rabi Azarya onları zengin, hareketli bir üslupla yazmış, ancak vaazları basılamadan vefat etmiştir. Çoğunlukla farklı mevsimlere ve bayramlara ayrılmış toplam yetmiş altı vaazı ölümünden bir yıl sonra basıldı. Kırk sekizinci vaazda o günlerde Yahudileri saran belaların üç nedenini sıralar: Yahudilerin arasındaki tartışma ve çekişme, sürgünde oldukları gerçeğini algılama ve hissetme başarısızlığına bağlı olarak fiziksel ve maddesel zevklerin peşinde olma, ve son olarak utanma duygusundan uzak bir giyim tarzı. Bu eserin adı Bina Leitim'dir ve elli bölümden oluşur. Birkaç yıl önce, Rabi Binyamin Efrati Bina Leitim'debulunan fikirlerin özünü sunan, 161 sayfalık İtim adlı bir eser yayınlamıştır. Rabi Azarya bunların yanında, henüz basılmamış olan bir soru-cevap çalışması da yapmıştır.

DÜŞÜNCELER

["Straight Talk" / Rabi Shaul Rosenblatt - www.aish.com]

Gerçeği Görmek

 

Bu peraşada Moşe şaşırtıcı bir cümle söylemektedir: "Ve şimdi Yisrael; Tanrın Aşem senden ne istiyor? Yalnızca, Tanrın Aşem'den çekinmeni!" (Devarim 10:12).

Moşe bize Tanrı adına peş peşe emirler vermiştir. Ama bunların sonrasında bize ne demektedir? "Evet, Tanrı'nın bütün istediği, sizin O'ndan çekinmeniz!" Tanrı'nın istediklerini sıraladığı diğer 612 mitsvaya ne olmuştur?

Bunun yanında bir soru da kafamızı kurcalayabilir: Tanrı neden O'ndan korkmamızı istiyor?! Bu, Oz Büyücüsü'nde olduğu bir güç tribi mi? Ondan korkmamız Tanrı'yı daha yüce mi kılar?

Bunun cevabı, İbranicede "Yira - Korku/Çekinme" sözünün kaynağında yatar. Bu fiil, "Lirot - Görmek" fiili ile aynı köke sahiptir. "Korkmak" ve "görmek" sözleri birbirlerini tamamlar ve birbiriyle bağlantılıdır. İnsanların dedikleri gibi, cehalet bir keyiftir. "Görmediğiniz" şeyden "korkmazsınız."

"Korkmak" kelimesi "sonuçların farkında olmak", "durumun gerçekliliğini kabul etmek" olarak tercüme edilebilir. Tanrı ne istemektedir? Gerçeğe göğüs germemizi ve gerçek olduğunu bildiğimiz şeyden gizlenmememizi. Hayatımızda ne yapmamız gerektiğini biliriz, bizim için neyin anlamlı olduğunu biliriz - ancak bazen rahatsız edici olduğu için gerçeği görmek istemeyiz. Gerçekle mücadele etmek yerine, kendimizi kandırmanın rahatını seçeriz. Gerçek neredeyse daima acımasızdır. Hayaller ise her zaman çok caziptir.

Örneğin hata yaptığınızı ve değişmeye ihtiyacınız olduğu gerçeğini görmek istemeyiz. Mükemmel olmadığımızı düşünmek acı ve aşağılayıcıdır. Mükemmeliyetle ilgili hayaller kurmayı tercih ederiz. O zaman da başkalarını, ebeveynleri, eşleri, dünyayı, Tanrı'yı, kısacası "hatalı olduğumuz" gerçeğinin dışında her şeyi suçlarız!

Ya kendi mutsuzluğunun gerçeğine göğüs germek istemeyenlere ne demeli? Böyleleri, mutsuz olduğu gerçeğini gizlemek için gösteriş yapıp mutluluk taslar. Bunu başkaları için değil, kendisi için yapar. Kimse ne kadar kayıpta olduğunu bilmek istemez; nasıl mutlu olacağını bile bilmez.

O halde Tanrı bizden ne istemektedir? Sadece dürüst olmamızı! Neyin doğru olduğunu çoğunlukla biliriz. Ama bunu ender olarak kabul ederiz. Moşe bu nedenle önemli bir tavsiyede bulunmaktadır: Görün. Bilinçli olun. Gerisi gelir. Gerçeklerden kaçarsanız, gemiyi kaçırırsınız. Güzel bir hayal yaratabilirsiniz... Ama balon söndüğü zaman geriye hiçbir şey kalmayacaktır.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Rabi Nisim Behar / "El Gid Para El Pratikante"]

 

Birkat Alevana Kuralları

1. Birkat Alevana söyleneceği zaman, Ay'ın çok belirgin ve aydınlık olmasına dikkat etmek gerekir. Üzerinde ince bir bulut bile olsa beraha söylenmez. Eğer Ay'ın yanında bir bulut varsa ve bu bulutun Ay'ı kapatabileceği belli ise, berahaya başlanmaz. Fakat berahaya başlanmışsa, sonradan bir bulut Ay'ı kapatsa bile beraha bitirilebilir.

2. Av ayında Birkat Alevana Tişa Beav'dan önce okunmaz. Fakat Tişa Beav Taaniti'nden sonra yemeği bitirdiğinde, yas bittiği için Birkat Alevana söylenir. Tişri ayında da Birkat Alevana Kipur'dan önce söylenir.

3. Avelut'un (yas) ilk yedi günü içinde olan bir Avel, Birkat Alevana söylemez. Fakat bu arada vakit geçecekse matem zamanında bile berahayı söyleyebilir.

4. Birkat Alevana açık arazide söylenir, dam altında söylenmez. Fakat yer yoksa ve bir kişi hasta ise pencerede söyleyebilir. Camları açmak imkânsızsa pencere kapalı iken de söyleyebilir.

5. Minyan yoksa Birkat Alevana yalnız da söylenebilir.

6. Birkat Alevana söyleyen bir kişi o andan itibaren o ay içinde ölmeyeceğinden emin olabilir.

7. Kadınların Birkat Alevana söyleme yükümlülüğü yoktur.

4 CEVAP

1. Bene Yisrael'in günah işlediğini gördü ve On Emir levhalarını kırdı.

2. Aaron'un yerini oğlu Elazar aldı.

3. Levi kabilesi.

4. Şema'nın ikinci paragrafı.

 

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

Bilge kişi konuştuğunu bilir. Aptal kişi bildiğini konuşur.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.