Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

28 Temmuz

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2007

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

7:05

8:19

-----

Yeruşalayim

6:59

8:13

Tel Aviv

7:20

8:22

13 Av

Tel Aviv

7:15

8:16

İstanbul

8:12

8:52

5767

İstanbul

8:05

8:45

V A E T H A N A N

 Hatırlatmalar:

·         30 Temmuz Pazartesi: Tu Beav

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özetİ (Devarim 3:23 - 7:11)

[www.ohr.org.il]

Moşe her ne kadar Yeoşua'nın kendisinden sonraki lider olarak seçilmesinden memnunsa da, buna rağmen Erets-Yisrael'e özgü mitsvaları yerine getirebilmek için buraya girmesine izin verilmesi konusunda dua eder. Ancak Tanrı bu isteği kabul etmez. Moşe Bene-Yisrael'e Sinay'daki eşsiz tecrübelerini hatırlatır. Tora'yı aldıklarında Tanrı'nın Sesi'ni duymuşlar, ancak Tanrı'yı fiziksel olarak algılayabilecekleri herhangi bir şekil görmemişlerdi. Moşe Bene-Yisrael'e, Tanrı'nın Sinay'da açığa çıkışının sadece elit birkaç kişinin değil, Bene-Yisrael'in tümünün şahit olduğu eşsiz ve benzersiz bir tecrübe olduğunu özellikle hatırlatır ve başka hiçbir ulusun Tanrı'nın kendileriyle Bizzat konuştuğunu iddia edemeyeceğini vurgular. Moşe halka özel bir direktif vererek, bu dönüm noktası niteliğindeki olayın her nesilde sürekli anlatılmasını ister.

Moşe daha sonra Bene-Yisrael'in Erets-Yisrael'e girdikten bir süre sonra günah işlemeye başlayacaklarına ve bu sebeple ileride bu topraklardan sürüleceğine dair - doğruluğu tarihçe de kanıtlanmış - bir kehanette bulunur. Bu sürgün boyunca Yahudiler, diğer milletler arasına küçük gruplar halinde yayılmak zorunda kalacaklar ve nüfusları her zaman düşük seyredecektir. Ancak sonunda Bene-Yisrael Tanrı'ya dönecek, Tanrı da onları kabul ederek, ülkelerine geri getirecektir.

Moşe, hata sonucu ölüme sebebiyet veren bir kişinin kaçabilmesi için üç tane "sığınak şehir" belirler. Ardından On Emir'i halka tekrarlar ve onlara Yahudilik'in en temel prensiplerini içeren Şema'yı öğretir. Şema'nın ilk cümlesi Tanrı'nın var ve Biricik olduğuna dair bir tanıklıktır. Moşe daha sonra halkı, maddiyatçılığın tuzaklarına düşmemeleri ve maneviyatı yüksek bir millet olmaları gerektiğini unutmamaları konusunda uyarır. Peraşa, Moşe'nin Bene-Yisrael'e, Erets-Yisrael'e girdikten sonra başka milletlerle karışık evlilik yapmamalarını emretmesiyle sona erer. Zira karışık evlilikler yapıldığı anda halkın kutsal benliği sekteye uğrayacak ve diğer halklardan farkları kalmayacaktır.

DEVAR TORA

[Rabi Berel Wein - www.torah.org]

 

Takım

 

Aseret Adiberot'un, yani On Emir'in tekrarı bu haftaki peraşanın önemli bölümlerinden bir tanesidir. Moşe kendini, neden On Emir'i tekrarlamak zorunda hissetmiştir? Bazı otoritelere göre, tekrarın amacı, Aseret Adiberot'un bu versiyonundaki metni ile Yitro peraşasındaki ilk metin arasındaki ince farklılıkları ön plana çıkarmaktır. İki metin de Sinay'da, Tanrı tarafından aynı anda dile getirilmiştir; ama tek metne iki farklı versiyonu aynı anda yazmak mümkün olmadığından, Moşe On Emir'deki farklılıkları belirtmek için onları tekrarlamak durumunda kalmıştır. İki farklı metnin olması, bu farklılıklar arasında bir uzlaşma olmasını gerektirir - ki bu uzlaşma, sadece Sözlü Tora ile bilinen bilgiler sayesinde mümkündür.

Bu metnin tekrarı asırlar boyunca süregelen Yahudiliğin temel kuralını vurgular. Bu kurala göre, Yazılı Tora, ona eşlik eden ve onu aydınlatan Sözlü Kanun'un gelenekleri ve öğretileri olmaksızın tam olarak anlaşılamaz ve eğitici olamaz. Bu yüzden, Tora bize kasten yeni bir metin sunmaktadır. Amaç da, metinleri Sinay'da verilen açıklamalara, yani Sözlü Kanun'a göre anlamak ve uzlaştırmaktır. İki metin arasındaki farklılıklar ve belirgin "uyumsuzluklar", Sözlü Kanun'u inceleyip takdir ederek Tora'yı anlamanın anahtarlarıdır. Bu, bütün Tanah eleştirmenlerinin ve metinde yapılan diğer ilmî çalışmaların gözünden kaçan bir Tora anlayışıdır. Yahudiler'in Torası'nı diğer metinlerden ve Sözlü Tora'yı ne bilen ne de takdir eden kişilerin yaptıkları sözde eleştirilerden farklı ve uzak kılan, köklü gelenekle bilinen Sözlü Kanun'dur.

İki On Emir metni arasında, uygulamaya yöneliken çok dikkat çeken fark, Şabat'a dair mitsvada yer almaktadır. Yitro'daki metinde"Zahor - Hatırla" yazılıdır: "Şabat gününü kıtsal kılmak için hatırla". Vaethanan'daki metinde ise "Şamor - Gözet" denmektedir: "Şabat günün kutsal kılmak için gözet [koru, gözle]". Zahor Şabat'ın "yap" şeklindeki emirlerini kasteder ve genel olarak cazip yönünü ön plana çıkarır. Şabat lezzetli yemekler, şaraplı Kiduş, dinlenme ve uyuma, arkadaşlık ve misafirperverlikle geçirilir. Şamor ise "yapma" şeklindeki emirleri belirtir ve Şabat'ın daha sınırlayıcı yönünü yansıtır. Otuz dokuz melaha, yani temel yaratıcı iş türünü yasaklayan ve o kutsal günde faaliyetlerimizi sınırlayan bir emirdir.

Bütün Yahudi tarihi boyunca, birçok insan ve birçok grup, Şamor'un mecbur kıldığı katı kurallara itibar etmeden, Zahor'un güzelliklerini muhafaza etmeye çalışmıştır. Bütün bu çabalar ve çareler değersiz ve yıkıcı olmuşlardır. Günümüzde, bazı modern geçinen akımların, kendi takipçilerine sözüm ona sadece dualara gelmek için arabaya binme "izni" tanıması, bu şekilde davrananların Şabat uygulamasını daha güçlendirmiş değildir - aksine Şabat'ın, "Tanrı tarafından net bir şekilde emredilmiş olan" son derece önemli yasaklarını çiğneme iznini, hiçbir dayanak olmadan nasıl uydurabildikleri açık olmadığı gibi, bu gruplarda Şabat uygulaması ayaklar altındadır. Nitekim bu grup mensupları bir sinagoga giderken araba kullanmakla, golf sahasına giderken araba kullanmak arasında bir fark görmemişlerdir. Böylece modern geçinen akımların "izin verdiği" ihlallerle, Yahudiler'le Yahudi olmayanlar arasındaki farklar gittikçe azalmış, karışık evlilikler artmış, Yahudi nesiller de hızla yok olmaya başlamıştır.

Hahamlarımız, Zahor ve Şamor'un "aynı anda", "tek bir kelime olarak" söylendiğini bize anlatırlar. Zahor ve Şamor'dan sadece biri yeterli değildir Şabat için. Her ikisi, bir takım olarak Şabat'ı Şabat yapar.

 

DEVAR TORA

[Yonatan Blumenthal - www.tfdixie.com]

 

Gerçek

 

Şema duasını her gün, gündüz bir kere ve gece bir kere olmak üzere, günde iki kere okuruz. Bu dua A-Şem'in tek olduğunu, var olan her şeyi O'nun yarattığını ve nefes alıp veren her şeyin O'nun iradesi sonucu meydana geldiğini kanıtlar. O'nun hem birey hem de millet olarak bizlere duyduğu koşulsuz sevgi ve ihtimamını anlarız. Bizim cevabımız da, "Tanrın Aşem'i tüm kalbinle, tüm canınla ve tüm varlığınla sev" emridir (Şema'nın ikinci cümlesi). Bütün yaratıcı yeteneklerimizi ve heyecanlarımızı O'nun hizmetine adayarak (tüm kalbinle), O'nun hizmeti uğruna hayatımızı feda etmemiz gerekse bile (tüm canınla), sahip olduğumuz bütün maddi olanaklarımızla (tüm varlığınla) Aşem'i sevmemiz gerekir.

Talmud sorar: "Tora ‘tüm canınla' dedikten sonra neden ‘tüm varlığınla' deme ihtiyacı duymuştur? Mademki, Aşem için hayatımı feda etmem isteniyor, o halde O'na hizmet etmek için maddi varlığını da ona sunmam gerektiği zaten açık değil midir?". Verilen cevap şöyledir: "Hayır bu o kadar açık değildir." Talmud'daki Hahamlar, bazı insanların paraya hayatın kendisinden daha çok değer verdiklerini öğretirler. Hiçbir parasal yatırım gerektirmediği sürece, Aşem'e hizmet etmeye hatta hayatlarını bile feda etmeye hazırdırlar - yeter ki ceplerinden para çıkmasın!

Kendimize bazı sorular soralım: Zenginlik arayışını derin ve anlamlı bir aile hayatından daha öncelikli buluyoruz muyuz? Çocuklarımızla olmak yerine, daha çok işte zaman harcıyor muyuz? Kendi yaşantılarımızı daha derin, manevî ve "anlamlı" bir şekilde geliştirmeye fazla zaman ayırmadan, maddiyatçılığın peşine düşüyor muyuz? Hepimiz bir adım geri atıp, kendimize şunu sormalıyız: Acaba Talmud'un sorusunda "insanın maneviyatı maddiyatçılığın önünde tuttuğu zaten açık değil midir?" derken kastettiği kişilerden miyim, yoksa verilen cevapta "toplum baskısı nedeniyle hayatının manevi özünü maddiyat peşinde koştuğu için geri plana atan" diye tanımladıklarından mıyım?

 

BİR MİtSVA

[Rabi Hayim Aşer Levene - www.torah .org]

 

Aavat Aşem: Tanrı Sevgisi

 

Mitsva: Kişinin hayatının her anında, sadece düşünce ile bile uygulayabileceği emirlerden bir tanesi Ahavat Aşem, yani Tanrı Sevgisi'dir. Bunun tüm kalple, tüm canla ve tüm varlıkla yapılması gerekir. (Devarim 6:5). Ayrıca Devarim 11:1, 11:13; 30:16 ve 30:20.

Tanrı ibadetinin en yüksek mertebesi ve esasında bütün yaşamın temel unsuru, Tanrı'yı sevmektir.

Bu sevgi, Tora öğrenimi ve mitsva uygulaması konularıyla iç içedir. Esasında bu sevgi, bir Yahudi'nin ulaşabileceği en büyük nitelik ve insanın başarabileceği en yüksek düzeyli Tanrı ibadeti olarak kabul edilir (Rabenu Behaye İbn Pakuda, Hovot Alevavot, Şaar Aaava). "Tanrı'yı sevmek" ne demektir? Ve insan, ne şekilde sürekli olarak kendi Yaradan'ına sevgi akıtan bir çeşme olabilir?

Edebiyatta bazı çalışmalar, sevgi duygularını ve sevginin ilişkileri nasıl tanımladığını sürekli ele alır. Sevginin ifadesini aktaracak birçok şiir ve şarkı yazılmıştır.

Ama sevgi tam olarak nedir?

Esasında sevgi kolay bir tanıma sahip olacak kadar basit bir kavram değildir. Bir insanın başka bir kişiye karşı hissettiği yoğun duyguyu ve bağlılığı sadece kabaca ifade eder. (Bunu bir "nesneye" uygulamak uygun değildir, örneğin, "ben et severim" sözü sadece "kendini" sevmenin bir ifadesidir.) Kişi bir başkasına özellikle nitelikleri, özellikleri, değerleri ve özü ile cezp edilir. Bu "sevginin" sürdürülebilmesi, ileride yok olmaya mahkûm olan zenginlik, güzellik ve güç gibi geçici dış etkenlerle tanımlanamaz veya onlara dayandırılamaz.

Gerçek bir sevgi mevcut olduğu zaman, kişinin içsel benliği diğer kişininki ile kaynaşır. Esasında kişinin "sevdiği insan", kendi "kimliğini" yansıtır. Bu ömür boyu sürecek bir bağlılığa ve özveriye yol açar. Musar [=Yahudi terbiyesi] ustaları "Av - Vermek" kökü ile "Aav - Sevmek" fiili arasındaki ilişkiye dikkati çekerler. Seven kişi, hayatında "alıcıdan" ziyade "verici"dir.

Sevdalanan kişi başka hiçbir şey düşünemez. Bütün düşünceleri istisnasız sevdiği kişiye odaklanır. O tutkundur. Bir an için bile olsa, sevdiği kişiyi aklından çıkaramaz.

Tanrı sevgisi, insan ruhunun tutkulu bir şekilde manevî özüne çekilmesinin bir ifadesidir. İnsan ruhu belki dünyamıza sürülüp fiziksel bir bedende hapsolmuştur; ancak bu, onun Tanrı ile birleşme özlemini ortadan kaldırmaz.

Esasında, Yahudi kişi tutkulu bir şekilde Tanrı'ya aşıktır. Sevdalıdır. Bütün düşüncelerini ve yaşadığı her anını Tanrı'ya adamış ve O'na odaklanmıştır. Bedeninin her bir hücresini Efendisi'ne tapmaya adar ve Tanrı'nın Adını kutsal kılmak için kendi hayatından vazgeçmeye hazırdır (Talmud - Berahot 61b) Bu sabit tutkunun dışındaki her türlü faaliyet, anlamsız ve konu dışı olarak bir kenara atılır (Rambam, Teşuva Kuralları 10:3).

Kişinin kimliği sadece Tanrı için mevcuttur. Tanrı'nın görevlendirdiği ulus için her şey "Sevgilisi" Tanrı'nın etrafında döner.

Bu ilişki olmadan iş göremeyeceğini veya yaşayamayacağını bilen bir Yahudi, Sevgili Tanrı ile bir olur. Ancak bu sevgi mantıksız duygulara dayalı değildir. Etraflıca düşünülmüş, O'nun yarattığı ihtişamı kavramanın getirdiği içsel bağlılıktır bu sevgi (Rambam, Tora'nın Temelleri 2:1-2). Ve insan, yaşam hediyesi için Tanrı'ya olan borcunu ve bütün yarattıklarına yapmış olduğu iyiliği kavradıkça, bu sevgi katlanarak artar.

Sevginin ifadesi, kişiyi Tanrı ile bir olmaya yönlendirir. "Aava - Sevgi"ile "Ehad - Bir" sözcüklerinin her ikisinin sayısal değeri eşittir: 13. Bu, Şema'da özetlenmiştir. İlk önce, Aşem'i Tek Tanrımız olarak onaylarız, sonra da bu bilgi ile devam ederiz: "Tanrın Aşem'i tüm kalbinle, tüm canınla ve tüm varlığınla sevmelisin" (Devarim 6:5). Ve Tanrı bize olan sevgisini yağdırarak karşılık verir.

Tanrı'ya olan sevgimiz alelade bir sevgi türü değildir. Bu sevgi varlığımızı ve kimliğimizi destekler.

Yahudilik en güçlü ve en yüksek sevgi biçimidir ve bu sevgi, Tanrı2nın bize emrettiği mitsvaları titizlik ve fedakârlıkla uygulama şeklinde ifade bulur.

 

Her GÜn YAPILAN MİTSVALAR

[www.pirchei.com]

 

Tefila'nın Bitişi

 

Kişi sinagogu terk etmeden önce, ilk olarak tefilinini, sonra talitini çıkarır. Eğer mümkünse, sinagogdan dışarı çıkmadan önce biraz Tora öğrenmek iyidir. Ne de olsa her Yahudi erkek her gün sabah ve akşam Tora öğrenmek için sabit vakitler ayırmakla yükümlüdür. Ama öğrenmek için yeterli zamanı olmayan biri bile, sinagogdan kaçar gibi çıkmış olmamak için en azından bir pasuk söylemelidir. Sonra saygısını göstermek için, sinagogdan çıkarken hafifçe eğilip selam verir ve güne başlar.

 

KAYNAKLARIMIZDAN - YAHUDİ TERBİYESİ

[Sefer Maase Avot]

 

Teşuva Mitsvası

 

·                Teşuva yapmış kişilerin durduğu yerde, kusursuz tsadikler bile duramaz.

·                En günahkâr kişi bile, Tanrı'nın huzurunda samimi bir şekilde teşuva yaptığı takdirde, Tanrı onu hemen geri kabul eder. Dahası, Tanrı bu konuda yemin etmiştir: "Yemin ediyorum ki - Tanrı'nın Sözü - günahkârların ölmesini arzu ediyor değilim. Aksine, günahkârın yanlış yolundan dönüp yaşamasını [arzu ederim]" (Yehezkel 33:11).

·                Tanrı şöyle demiştir: Günah işlemiş kişiye ceza verme peşinde değilim. Teşuva yapsın ve ben onu açık kollarla kabul edeceğim. Selihot duasında söylediğimiz gibi: "Ki Yemineha Peşuta Lekabel Şavim - Çünkü Sağ Elin, [Sana] Geri Dönenleri Kabul Etmek Üzere Uzanmıştır".

·                Bir insan, kendisine yapılan yanlışlar sonrasında özür dilendiğinde bazen razı olur, bazen olmaz. Ama Tanrı öyle değildir. O, Merhametli ve Lütufkâr Kral'dır ve hemen razı olur.

·                Purim olayları bir şeyi göstermiştir: Yahudiler Tanrı'nın isteğine karşı bir yaşam sürdükleri zaman, Tanrı katında, düşmanlarının eline düşmeleri kararı çıkar. Ama Teşuva yaptıklarında işler tersine döner.

·                Günümüzde Bet-Amikdaş ve günahların kefaretini sağlayan Mizbeah olmadığına göre, kefaret için elimizde kalan tek araç teşuvadır.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

"Yaale Veyavo" Kuralları

1.      Yaale Veyavo; Roş Hodeş, Yamim Tovim, ve Hol Amoed günleri Amida'ya eklenen bir parçadır.

2.      Roş Hodeş Arviti'nde yanılıp da Yaale Veyavo söylemeyen bir kişi Amida'yı tekrar okumaz. Fakat Amahazir Şehinato'da hatırlarsa Retse'ye döner. Roş Hodeş günü Şahrit, Minha, ya da Hol Amoed'de Arvit, Şahrit ve Minha'da Yaale Veyavo söylemeyi unutursa Amida'yı baştan tekrar eder. Eğer Amida'yı bitirmeyip üç adım geri atmadan yanıldığını hatırlarsa Retse'ye geri döner.

3.      Yaale Veyavo, Morid Atal, Maşiv Aruah, Barehenu ve Bareh Alenu'da yanılma ihtimali yüksek olduğundan, en iyisi Amida'yı kitaptan okumak ve yanılmaya meydan vermemektir. Bütün büyük Gaonlar Amida'yı kitapla söylerlerdi.

HaftanIn Sözü

[Albert Einstein - The World As I See It]

 

Hayatı anlamsız bulan kişi, talihsiz olduğu gibi, hayatı yaşamaya da mükellef değildir.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kâğıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.