Yazdır

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

30 Sivan

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5771

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

7:14

8:31

-----

Yeruşalayim

7:13

8:29

Tel Aviv

7:29

8:33

2 Temmuz

Tel Aviv

7:28

8:32

İstanbul

8:27

9:07

2011

İstanbul

8:25

9:05

H U K A T

 Hatırlatmalar:

ü  2-3 Temmuz Şabat-Pazar: Roş Hodeş Tamuz

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Bamidbar 19:1-21:35)

[www.chabad.org]

 

Külleri, ölü bir bedenle temas sonucu tame olan bir kişiyi arındırmak için kullanılan "Para Aduma - Kızıl İnek" ile ilgili kurallar Moşe Rabenu'ya öğretilir.

Çölde 40 yıl dolaştıktan sonra, Bene-Yisrael Tsin çölüne ulaşırlar. Moşe'nin ablası Miryam ölür ve onun onuruna çölde halkla birlikte her yere gelen mucizevî su kaynağı kuruyunca halk susuz kalır. Tanrı, Moşe'ye bir kayaya konuşmasını ve ona su vermesini emretmesini söyler. Fakat Moşe, isyan eden Bene-Yisrael'e kızar ve taşa konuşmak yerine asasıyla vurur. Su yine de fışkırır; ancak Tanrı, ona ne Aaron'un ne de kendisinin vaat edilmiş topraklara girmeyeceklerini bildirir.

Aaron, Or Aar adlı yerde ölür ve yerine oğlu Elazar geçer. Halkın, "Tanrı'yı ve Moşe'yi eleştirdikleri" yeni bir hoşnutsuzluk dalgasından sonra, Bene-Yisrael'in kampı zehirli yılanların saldırısına uğrar; Tanrı, Moşe'ye, pirinçten yapılmış bir yılanı yüksek bir direk üzerine yerleştirmesini ve gökyüzüne doğru bakan herkesin iyileşeceğini söyler. Halk, çölde mucizevî bir şekilde su sağlayan kuyu onuruna bir şarkı söyler. Moşe, Bene-Yisrael'e kendi topraklarından geçme izni vermeyen Emori kralları Sihon ve Og ile yapılan savaşlarda orduya komuta eder ve bu kralların, Yarden (Ürdün) nehrinin doğusuna doğru uzanan topraklarını fetheder.

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

 

Tuma-Taara ve Mantık

 

Para Aduma [Kızıl İnek] işleminin tamamı, mantığın bir neden bulamadığı türdeki mitsvalara mükemmel bir örnektir. Raşi, Satan'ın ve yabancıların bu emirle ilgili olarak Yisrael ile alay ettiğini dile getiren bir Midraş aktarır.

Para Aduma kendi içinde en büyük tezatları barındırır. Suyla karıştırılmış Para Aduma küllerinin arındırıcı güçleri vardır. Ölmüş bir bedenle temas nedeniyle tame olmuş [yani manevi saflığını yitirmiş] bir kişinin (tame met) tekrar arınma yolu sadece budur. Buna rağmen alahaya göre, Para Aduma'yı hazırlayan kişiler, suyunu serpen insanlar ve onunla herhangi bir ilgisi olan insanlar da tame olurlar.

Rambam Mikvelere Dair Kanunlar kısmının sonunda şunu yazar: Tuma ve Taara (manevi saflık) kurallarının İlahi kararlar (Gezerot Akatuv) oldukları açıkça bellidir ve onların mantığını anlayamayız. Onlar hukim adlı Yahudi kanunu sınıfındadırlar. Aynı şekilde, mikveye dalmanın tuma ortadan kaldırdığı gerçeği, nedeni bilinmeyen bir mitsvadır, çünkü tuma bir kir değildir ki, su ile temizlensin.

Şemen Atov da Para Aduma ikileminden söz eder. Para Aduma ölüm kirliliğinden arınmak için devreye girer. Ölüm ne zaman başlamıştır? Yaratılış'ta İnsanın Bilgi Ağacı'ndan yeme günahıyla başlamıştır. Adam Bilgi Ağacı'ndan neden yemişti? Cennet Bahçesi'nde her şey onun elinin altındaydı. Tora onu harekete geçiren düşünceyi şöyle açıklar: "Sen Tanrı gibi olacaksın, İyi ile Kötü arasındaki farkı bileceksin" (Bereşit 3:5). Adam "her şeyi" bilmek ve "her şeyi" anlamak istediği için Bilgi Ağacı'ndan yemişti. Bilgi açısından Tanrı ile eşdeğer olmak istemişti.

Dünyaya ölümü getiren günahı düzeltmenin yolu, insana ölümün etkilerini yok etmek için "hiçbir şeyi" anlamadığı bir süreçten geçmesi gerektiğini öğretmektir. Yasak ağaçtan yiyerek her şeyi anlamak yerine, insan her şeyi mahvetmişti. Bu günahı düzeltmenin yolu, kişinin mantığını yok saymak, anlayışa meydan okuyan bir sürece girmektir. İnsanların en akıllısı olan Kral Şelomo bile bunu anlamamıştır: "Akıllanayım dedim; ama [bu konu] benden ötede" (Kohelet 7:23). İnsana Tanrı'nınki gibi bir anlayış ve bilgi vermesi beklenen yasak meyveden yeme günahının tikunu (tamiratı) buydu.

Talmud (Şabat 31a), "Vaktinin inancı, kurtuluşun dayanıklılığı, hikmet ve bilgi olacak; Tanrı korkusudur O'nun hazinesi" (Yeşayau 33:6) pasuğundaki terimlerin, Mişna'nın altı faslına gönderme yaptığını belirtir. İnanç sözcüğü, "Zeraim - Ziraat" faslına denktir, çünkü tarımla uğraşan çiftçiler tohum ektiklerinde, Tanrı'nın bu ürünlerin yeşermesini sağlayacağına dair inançlı olmaları gerekir. Vakit sözcüğü, "Moed - Bayramlar" faslına, Dayanıklılık sözcüğü "Naşim - Kadınlar" faslına, Kurtuluş sözcüğü "Nezikin - Zararlar" faslına, Hikmet sözcüğü "Kadaşim - Kutsallar" faslına ve Bilgi sözcüğü de "Taarot - Saflıklar" faslına tekabül eder.

Bilgi sözcüğünün Saflıklar faslını simgelemesinin nedeni, bu faslın içeriğinin, insanın bilgi ve aklıyla çelişir nitelikte olmasıdır. Bu faslı öğrenirken, kişinin kendi zekâsını (sehel) rafa kaldırması ve "benim kavrayışımın ötesinde olmasına rağmen yine de onu öğreneceğim" demesi gerekir.

Bunun nedeni de, ilk insanın her şeyi bilmek istemesiydi. Bu imkânsız bir şeydir. Bazı şeyler anlayışımızın ötesindedir. Dolayısıyla, bu günahın tamiratı tuma ve taara kanunlarıdır ve kişinin kendi aklını ve gücünü Daha Yüce Bir Zekâya teslim etmesini gerektirir.

AFTARA BAĞLANTISI

[The Jersey Shore Torah Bulletin / www.shemayisrael.co.il]

 

[Veyiftah Agiladi - Şofetim 11:1-33]

 

Bu Şabat Roş Hodeş'e rastladığı için bugüne özel Aşamayim Kisi adlı aftara okunur. Ancak bu kısımda normalde haftanın peraşasında okunan aftarayı inceleyeceğiz.

 

Peraşanın sonunda Moşe Emori Kralı Sihon'a elçiler gönderir ve topraklarından geçmek için izin ister. Ancak o reddedip saldırınca geldikleri zaman, Bene-Yisrael onları hezimete uğratarak topraklarını ele geçirir. Aftarada Amon milletinin bu toprakları geri almak için Bene-Yisrael'e saldırması anlatılmaktadır. Dönemin lideri Yiftah Amon'a elçiler gönderir, bu peraşada cereyan eden olayları ayrıntılarıyla anlatır. Yisrael'in bu toprakları Amon'dan değil, onları Amon'dan almış olan Sihon'dan aldığını hatırlatır ve bu toprakları Bene-Yisrael'e Tanrı'nın verdiğini vurgular açıkladı. Amon geri çekilmeyince çıkan savaşta Yiftah muzaffer olur.

 

DEVAR TORA

 [Rav Moşe Benveniste]

 

AŞIRI İHTİRAS VE  ARZULAR İNSANI MAHVEDER

(iLLEL) U AYA OMER: "NEGAD ŞEMA AVAD ŞEME UDLA MOSİF YASİF .

UDLA YALİF KETALA HAYAV. UDEİŞTAMEŞ BETAGA HALAF."

İLLEL şöyle der:  "İsminin dünyanın dört tarafına yayılmasını arzulayanlar; isimlerini, şan ve şereflerini kaybederler."

 

 Bilgisini arttırma çabası vermeyenler, bildiklerini de unuturlar.  Bilgiden uzak kalanlar bu dünyada yaşamıyor sayılırlar. Toranın tacını kendi menfaat ve arzuları için kullananlar yaşamlarından olurlar. (Prike Avot 1/13)

Çoğu kişiler ellerindeki olanakların farkında olmazlar. Sonsuz ihtiras içinde olan kişi sahip olduğu nimetleri kaybetme tehlikesi içinde olur. (Talmud Sanedrin 106/1)

Talmud  ilginç bir benzetme yapar: Yaratılışta Deve Tanrıya sitem ederek sorar: "Neden boğalar ve geyiklerde uzun ve gösterişli boynuzlar var da, bende  yok?"

 Tanrı ders olsun diye devenin kulaklarını küçük yapar. Aslında bu anekdot doyumsuz insanları uyarmak için yazılmıştır. Hepimizin bardağın dolu kısmını görmemiz gerekir. İhtiraslar ve haddini aşan arzular eninde sonunda kişiyi mutsuzluğa sürükler.

Toplumun başında ve yönetiminde  bulunan kişilerin ihtirastan uzak, alçakgönüllü olmaları gerekir. Sadece görevleri için uğraşı vermelidirler. Tanrı adına ve hiçbir ödül beklemeden topluma hizmet etmelidirler. Yapılan hizmetlerin Tanrı ve insan sevgisi adına yapılması gerekir. İşte böyle davranan kişilerin isimleri insanlar önünde de Tanrı katında da yücelir. İlk atamız Avraam Avinu böyle bir kişilikti. Hiçbir menfaat beklemeden, sadece Tanrının yarattıklarına sevgi dolu olduğu için Tanrı O'nu namını yüceltmekle ödüllendirmiştir.

 Tanrı ona şöyle bir vaatte bulunur: "VAAGADELA ŞEMEHA."  "VEYE BERAHA.."

Sen ki şan ve şeref peşinde koşmuyorsun, ismin ve unvanın dünyanın dört tarafına hayranlıkla ve hayırla anılacak.

ZEHER TSADİK LİVRAHA-Erdemli insan daima sevgi ile anılır.

UDLA MOSİF LİMUDO YASİF. Kendini devamlı olarak bilgi ve  kültürde aşamayan kişi, sonunda bildiklerini de unutur.

 Kişi her gün bir adım daha ileriye gitmelidir. Duraklama olursa geriye dönüş başlar.

 İLLEL AZAKEN'in bu öğretilerini açıklamaya devam edeceğiz.

 

Tekrar görüşmek ümidiyle.

Rav Moşe Benveniste

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

On Üçüncü Kitap: MİŞPATİM / KANUNLAR

77. Nahalot - Miraslar

 

Miras sırası şöyledir: oğul, kız ve baba (Bamidbar 27:8) Eğer bir varis artık hayatta değilse, hak bu listedeki bir sonraki sırada yer alan kişiye geçer. Hahamlarımızca öngörülen bir kurala göre, bir kadının kocası onun öncelikli mirasçısıdır, ama karısından önce öldüğü takdirde bu hakkı kendi varislerine geçmez. Eğer bir evlat annesinden önce ölürse, onun soyundan gelenler, annesinin mirasçıları olur; ama baba yoluyla gelen mirasçıları varis olamazlar.

Eğer aynı derecede iki veya daha fazla mirasçı varsa, eşit şekilde paylaşırlar, ama bu varisler oğullarsa ve bir tanesi babanın behor oğluysa, bu behor babasının mirasından iki kat pay alır (Devarim 21:17). Mirasçılar terekeyi bölüşmedikçe her açıdan ortak sayılırlar. Ölen erkek kardeşinin karısı ile evlenen biri, kardeşinin mirasını alır (Devarim 25:6).

Bir kişi henüz hayattayken, mallarını istediği kişiler arasında, kendisi öldüğü zaman geçerlilik kazanacak bir hediye olarak verme suretiyle paylaştırabilir. Bu şekilde yukarıda verilen derece sırasını es geçerek bazı mirasçıları diğerlerine tercih edebilir ve tamamen yabancı kişilere mirasını bırakabilir. Ama bu uygulamadan kaçınmak gerekir.

BİR HAYAT DERSİ

[Adam Lieberman / "A Life Lesson" - www.aish.com]

 

Gerçek Büyüklük Tohumu

 

Bu haftaki peraşada Tanrı Bene-Yisrael'e izlemeleri gereken müthiş bir kuraldan söz eder. Emre göre, eğer tamamen kırmızı olan bir inek bulurlarsa, ineği yakmaları ve küllerini bir arınma işlemi için kullanmaları gerekir. Tanrı bu işlemle ilgilenen kişilerin manevi saflıklarını yitireceklerini, ama toplanan küllerin başka insanları ölüden arındırma işleminde kullanılmak üzere biriktirileceğini söyler.

Yukarıda bu çelişkideki mantıksızlığa değinmiştik. Aynı konudan yola çıkarak, günümüzde ve çağımızda değerini anlayabileceğimiz ve hayatımızı değiştirebilecek çok güçlü bir mesaj bulabiliriz.

Hepimizin değiştirmek istediği bazı davranışları vardır. İster sağlıksız yemek yeme tarzımız olsun, ister jimnastik yapma eksikliği olsun, ister kötü düşünceler, yıkıcı eylemler veya kötü karakter özellikleri olsun, hepimizin yaptığı ve gerçekten yapmamayı arzu ettiği şeyler vardır.  

Ve hepimizin hayatımızın bir döneminde bu şeylerin bir tanesinin kontrolden çıktığı anları olmuştur. Yaptığımız şeyden bıkarız, ruhsal sınırı geçip, ciddi bir değişikliğin gerçekleşmesi gerektiğini biliriz.  Bu davranışın bizim mutlu bir hayat sürmemizi engellediğini açıkça gördüğümüz için harekete geçme arzusu doğar. Değişimden önce, bu özel alanda dibe vururuz ve bir çeşit "kirlilik" duygusu yaşarız.

Ama burada önemli bir şey vardır. "Değişime neden olacak" olan unsur bu kirli davranışın ta kendisidir. Başka bir deyişle, sizin değişmenize neden olan bu olumsuz davranıştır. Bazen bu değişimin yer alması için katalizör görevini üstlenen, işte bu kötü davranışınızın olumsuz çağrışımı ve etkisidir.   

O halde, o kadar kirli olan o eylem sizin gerçek bir değişim yapmanızı sağlayan eylemin aynısıdır.  

Kırmızı ineğin külleri, tıpkı kötü tercihlerimiz gibi kirlidir. Ama geçmiş davranışımızın kesin tiksintisi veya memnuniyetsizliği harekete geçmenin güçlü bir tetikleyicisi olduğu zaman, bu olumsuz davranış şimdi ruhunuzu arındırmanın yolu olur.

Tanrı pişmanlıklarla dolu bir hayat sürdürmemizi veya sürekli aynı yanlış tercihleri yaptığımız için dövünmemizi istemez. Aksine, bizim gelişmemizi ve değişmemizi ister ve bunu en doğru şekilde nasıl yapacağımız konusunda bize şaşırtıcı bir esin kaynağı sağlar. Olumsuz davranışınızı düşündüğünüz ve gerçekten ondan usandığınız zaman, değişme yeteneksizliğinize üzüleceğinize, değişimin esas nedeni olarak düş kırıklığınızı, acınızı, memnuniyetsizliğinizi kullanın.

Bunu yaparak geçmişteki kirli eylemlerinizi temiz eylemlere doğru yükseltmiş olursunuz. Her zaman şunu hatırlayın: Tanrı bizim yüce olmamızı ister. Ve o noktaya ulaşmamız için bize mükemmel bir araç verir.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Alaha Kitapları]

 

Tefilin'in Takılışı

 

1. Tefilin, kol ve baş olarak iki parçadan oluşur ve Bar-Mitsva olmuş her Yahudi erkek, Şabat ve bayram olmayan günler dışında her gün her iki parçayı takarak Tefilin mitsvasını yerine getirmekle yükümlüdür. Parçalardan sadece birini bulabilen bir kişi, onu takar; zira iki parçanın takılması birbirinden bağımsız iki mitsvadır.

2. Önce kol Tefilini takılır. Tefilin, kutusunun kenarındaki dil, iç tarafa gelecek şekilde sol kola geçirilir. Kutu, kolun kıvrılma yerinden iki parmak uzakta olacak şekilde pazının üzerine yerleştirilir ve Leaniah Tefilin berahası söylenerek hemen kayış sıkılır. Bu noktadan itibaren, Tefilin takılışlı bitene kadar konuşulmaz.

3. Kutunun yanındaki Yod harfine benzeyen düğümün kutuya değmesi gerekir. Eğer değmiyorsa kayışla üzerinden bir kez geçmekte fayda vardır. Bundan sonra yarım bir dönüşle, dirseğin altına geçilir ve kayış kola yedi tam tur atacak şekilde içten dışa doğru sarıldıktan sonra orta ve yüzük parmaklar arasına sarkıtılır. Solak bir kişi, Tefilin'i sağ koluna takar.

4. Baş Tefilini ele alınır ve sürekli kutu tutularak, baş üzerine yerleştirilir. Kutunun tümü, saç başlama çizgisinin üstünde kalmalı ve iki gözün tam ortasına gelecek hizada yer almalıdır. Kutunun bu çizginin altına kaymasına izin verilmemelidir. Ön tarafta saçı kalmamış kişi, yeri, saçı varmış gibi belirler. Baş Tefilini'nin iç içe geçmiş [ve bir kare oluşturmuş] iki Dalet, ya da tek Dalet şeklindeki düğümü, tam ense köküne gelmelidir. Daha sonra iki kayış, siyah taraf hep önde kalacak şekilde öne doğru sarkıtılır. Arada hatayla konuşulmuşsa, baş Tefilini yerleştirilirken ayrıca Al Mitsvat Tefilin berahası söylenir. Konuşulmamışsa söylenmez.

5. Parmaklar arasındaki kayış, aynı tur yönüyle, orta parmağa üç kez sarılır. Bu, önce orta parmağın orta boğumuna bir tur, sonra da ele yakın olan ilk boğuma geriye doğru iki tur daha sarılarak yapılır. Bu sarım işlemleri yapılırken [1] Veerastih Li Leolam [2] Veerastih Li Betsedek Uvmişpat Uvhesed Uvrahamim [3] Veerastih Li Beemuna Veyadaat Et AD... sözcükleri söylenir. Daha sonra kayış ele doğru geri getirilir ve tamamen bitene kadar sarılır.

6. Tefilin taşındığı sürece kişi, üzerindeki kutsiyetin bilincinde olmalıdır. Tefilin'in yerleşim yerinden kaymamasına özen gösterilmeli, düzenli olarak doğru yerinde olup olmadığı kontrol edilmelidir. Benzer şekilde kayışların siyah kısımlarının her zaman üstte olmasına özen gösterilmelidir.

 

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Bir fırsatı kaçırmış olan ve bu konuda hiçbir şey yapmayan kişi

başka bir fırsatı daha kaçırmaktadır.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.