Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

       19 Haziran

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2010

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

7:13

8:30

-----

Yeruşalayim

7:14

8:31

Tel Aviv

7:28

8:32

7 Tamuz

Tel Aviv

7:29

8:33

İstanbul

8:26

9:06

5770

İstanbul

8:27

9:07

H U K A T

Hatırlatmalar

ü 29 Haziran Salı: Taanit - Şiva Asar BeTamuz

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Bamidbar 19:1-21:35)

[www.chabad.org]

 

Külleri, ölü bir bedenle temas sonucu tame olan bir kişiyi arındırmak için kullanılan "Para Aduma - Kızıl İnek" ile ilgili kurallar Moşe Rabenu'ya öğretilir.

Çölde 40 yıl dolaştıktan sonra, Bene-Yisrael Tsin çölüne ulaşırlar. Moşe'nin ablası Miryam ölür ve onun onuruna çölde halkla birlikte her yere gelen mucizevî su kaynağı kuruyunca halk susuz kalır. Tanrı, Moşe'ye bir kayaya konuşmasını ve ona su vermesini emretmesini söyler. Fakat Moşe, isyan eden Bene-Yisrael'e kızar ve taşa konuşmak yerine asasıyla vurur. Su yine de fışkırır; ancak Tanrı, ona ne Aaron'un ne de kendisinin vaat edilmiş topraklara girmeyeceklerini bildirir.

Aaron, Or Aar adlı yerde ölür ve yerine oğlu Elazar geçer. Halkın, "Tanrı'yı ve Moşe'yi eleştirdikleri" yeni bir hoşnutsuzluk dalgasından sonra, Bene-Yisrael'in kampı zehirli yılanların saldırısına uğrar; Tanrı, Moşe'ye, pirinçten yapılmış bir yılanı yüksek bir direk üzerine yerleştirmesini ve gökyüzüne doğru bakan herkesin iyileşeceğini söyler. Halk, çölde mucizevî bir şekilde su sağlayan kuyu onuruna bir şarkı söyler. Moşe, Bene-Yisrael'e kendi topraklarından geçme izni vermeyen Emori kralları Sihon ve Og ile yapılan savaşlarda orduya komuta eder ve bu kralların, Yarden (Ürdün) nehrinin doğusuna doğru uzanan topraklarını fetheder.

DEVAR TORA

["Kol Hakollel" / Rabi Moşe Perets Gilden - www.torah.org]

 

Spotların Altında

 

Bene-Yisrael susuzluktan şikâyet etmeye başladıkları zaman, Moşe ve Aaron Tanrıdan talimat almak üzere Mişkan'a çekilirler. İhtiyaç duyulan suyu sağlayacak özel bir kayaya konuşmaları emredilir. Moşe hata sonucu yanlış kayaya konuşur ve başka bir seçenek olmadığı için, daha önce Tanrı'nın kullanmasını önerdiği bir taktik seçer; o da kayaya vurmaktır (bkz. Raşi Bamidbar 20:11). Nitekim Beşalah peraşasında gördüğümüz bir başka susuzluk olayında Tanrı Moşe'ye bir kaya gösterip ona açıkça asasıyla vurmasını emretmişti. Burada da Moşe aynı sonucu elde edebileceğini düşünerek hareket etmiştir.

Tanrı, şimdiki emri böyle olmamasına rağmen, sonsuz merhametiyle kayadan yine de su akmasına izin verir, ama Moşe ve Aaron şiddetle cezalandırılır. "Madem Beni Bene-Yisrael'in gözleri önünde kutsal kılacak şekilde Bana [gereken düzeyde] inanç oluşturmadınız, öyleyse [yemin ediyorum ki], bu toplumu, kendilerine verdiğim Ülke'ye [siz] getirmeyeceksiniz" (20:12). Yine de biraz düşünürsek, çöl ortasında bir kayadan bir asayla vurarak bile olsa su çıkarmak da oldukça büyük bir mucizedir. Öyleyse Moşe Tanrı'nın saygınlığını ne şekilde azaltmıştır?

1380-1444 yılları arasında yaşamış olan, Saragosa, İspanya ve Kastilya Hahamı, tıp, matematik ve felsefe konusunda uzman olan, dini-felsefi çalışması Aikarim (İlkeler) kitabıyla meşhur Rabi Yosef Alvo'ya göre, Tanrısal Nezaret'e yönelik inancın bir dalı da, Tanrı'nın doğayı tsadiklerin isteğine göre bükebildiğini kavramaktır. Tsadikler, ihtiyaç doğdukça mucize için dua etme yeteneğine sahiptirler ve Tanrı da onlara dileklerini bahşeder. Tanah, Yahudi tarihinde mucize gerçekleştiren peygamberlerin ve büyük şahsiyetlerin örnekleriyle doludur. Burada da, Moşe'nin en baştan itibaren bir mucize için dua etmesi ve Mişkan'a çekilmemesi gerekiyordu.

1843-1926 yılları arasında döneminin en tanınmış Tora bilgelerinden Meşeh Hohma bir noktaya dikkati çekmektedir: Moşe'nin Bene-Yisrael'i yönettiği bütün süre içinde, ne zaman bir mucize kullanması gerektiğine daima Tanrı karar vermiştir. Daha sonraki peygamberler ise, tam aksine, bir mucizenin geleceğini ilan etmişler, Tanrı da onların isteğini yerine getirerek cevap vermiştir. Böylece Moşe kendi alçak gönüllüğü sonucunda, farklı bir çalışma yöntemi seçmiştir. Diğer peygamberler kendilerine Tanrı tarafından mesaj geldiğinde kendilerinden geçerler ve fiziksel olarak titrerlerdi. Bu da bahsettikleri mucizenin aslında kendilerinden kaynaklanmayıp daha büyük bir güçten, yani Tanrı'dan geldiğini belli ederdi. Öte yandan Moşe söz konusu olduğunda durum farklıydı. Tanrı, Moşe ile bir insanın arkadaşı ile konuştuğu gibi iletişim kurardı. Moşe belirli bir ürperme yaşamadan Tanrı'dan haber aldığından halkın bunu yanlış yorumlamasından korkmaktaydı. Eğer mucize olacağını önceden söyleseydi, ya da bunun için dua etseydi, fiziksel olarak hiçbir garipliğe şahit olmayan halkın, onu şahsen İlahi bir güce sahipmiş gibi değerlendirmesi tehlikesi vardı. Bu nedenle Moşe her zaman Tanrı'dan yardım beklemeyi ve şüpheyi çözme yöntemini Tanrı'ya bırakmayı tercih etmiştir.

Moşe'nin bu genel tavrındaki tek istisna, geçen hafta okuduğumuz peraşada Korah ile ilgili olaylardı. Korah isyan edip liderliğinin yasallığını açıkça sorguladığı zaman, Moşe bir mucizenin gerçekleşeceğini ilan etmiş ve Tanrı tıpkı Moşe'nin ilan ettiği şekilde, toprağın ağzını açarak Korah'ı ve onun suç ortaklarını yutmasını sağlamıştır. Bu örnekte Moşe'nin kendi prensibine aykırı davranmasının bir sebebi vardı. Mevcut durum onun manevi düzeyini ve onun liderliğini Tanrı'nın emrettiğini göstermek için Tanrı ile arasındaki yakın ilişkiyi sergilemesini gerektirmekteydi.

Ama o durum geçmişti ve şimdiki peraşamızda su ile ilgili mucizede Moşe yine kendi normal tavrına geri dönmekteydi. Mucizeye şahsen ön ayak olmaktansa, her zaman olduğu gibi konuyu Tanrı'ya bırakacaktı. Ama bir noktayı atlamıştı. Artık halk onun şahsen de mucize davet etme yeteneğine sahip olduğuna tanık olmuştu. Moşe'nin Korah olayındaki tutumunun bir kerelik özel bir durum olduğu gerçeğini halk takdir edememekteydi. Bu nedenle halk, Moşe'nin neden kendi liderliği söz konusu olduğunda mucize davet ettiğini, ama iş halkın ihtiyacını karşılamaya gelince neden bunu yapmadığını sorgulamaya başladı. Moşe'nin bu kez gerçekten de Tanrı'nın emri doğrultusunda, kayaya açıkça konuşup su vermesi için çağrıda bulunması gerekiyordu. Ama halkın bu düzeydeki bir mucizeye ihtiyaç duyduğu bir ortamda Moşe eski bir yöntemi kullanınca, Tanrı'nın İsmi'nin Kutsiyeti ihlal edilmiş oldu.

Hepimiz öğretmen, ebeveyn ve hatta akran olarak sürekli olarak seyredilmekte ve değerlendirmeye tabi tutulmaktayız. Şunu bilmemiz gerekir ki, yaptığımız ve söylediğimiz her şey sürekli olarak şahsımız, ve birer Yahudi olarak tüm Yahudiler ve hatta Tanrı hakkında yorumlara - ve çok kez de yanlış yorumlara - yol açabilmektedir. Bunu bilmek ve spotların sürekli üzerimize çevrili olduğunun farkında olmak, doğru davranış ve konuşma şekli içinde olmamız için devamlı bir gerekliliktir.

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik'in bakış açısıyla verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

 

Hastanede yatan bir arkadaşımı ziyarete giderken, oraya vardığım zaman onu uyurken bulma olasılığının var olduğunu öğrendim. Böyle bir ziyaret için tek boş zamanım bu olduğu için, onu ziyaret etmemin bir önemi olup olmadığını merak ettim. Yapılacak en doğru şey nedir?

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

Yedinci Kitap: ZERAİM / TOHUMLAR

40. Şemita ve Yovel

 

b) Yovel - Ellinci Yıl (devam)

Eğer kişi, Yovel kurallarının geçerli olduğu bir dönemde Erets-Yisrael'de surlarla çevrili bir şehirdeki evini satarsa, onu geri alabilmesinin tek yolu, bir yıl içinde parasını ödemektir. Bunu bir yıl içinde yapmazsa, arazilerden farklı olarak, bu ev ona veya mirasçılarına Yovel yılında otomatik olarak geri dönmez. Pasukta söylendiği gibi: "Bir kişi, surlu bir şehirde [bulunan] ikamete ayrılmış bir ev satarsa, [bu evin] kurtarılma [imkânı], satışının [gerçekleştiği] yılın tamamlanışına kadardır[; yani, evin] kurtarılması, ertesi yıl aynı tarihe [kadar mümkün] olacaktır. Ancak eğer [satışın] tam bir yılı dolana kadar kurtarılmazsa, suru olan şehirdeki bu ev, nesilleri boyunca [miras bırakabileceği şekilde], temelli olarak onu satın alanın olacak, Yovel'de [onun iyeliğinden] çıkmayacaktır" (Vayikra 25:29-30). Surlarla çevrili olmayan bir ev ise her zaman geri kurtarılabilir; kurtarılmazsa bile Yovel geldiğinde orijinal sahibine geri döner Pasukta söylendiği gibi: "Etraflarında sur bulunmayan kasabalardaki evler, Ülke'nin açık alanları ile [benzer konumda] değerlendirilecektir - [yani böyle bir ev] için hem kurtarılma [olanağı] vardır, hem de Yovel'de [alıcının iyeliğinden] çıkar" (Vayikra 25:31).

Erets-Yisrael'de Leviler'e 48 şehir verilmiştir. Pasukta söylendiği gibi: "Bene-Yirael'e emret, mülk edindikleri toprak miraslarından Leviler'e ikamet amaçlı şehirler versinler. Leviler'e, bu şehirlere [ek olarak] çevrelerindeki açık alanı da vereceksiniz ... Leviler'e vereceğiniz tüm şehirler, kırk sekiz şehirdir - onlar ve açık alanları [birlikte verilecektir]" (Bamidbar 35:2,7). Açık alanlar şehrin dışında 3000 ama uzaklığa kadar uzanır. Pasukta söylendiği gibi: "Şehirlerin Leviler'e vereceğiniz açık alanları, şehir duvarının çevresi boyunca dışarı doğru 1000 ama[lık bölgedir]. Şehrin dışından, şehir merkezde kalacak şekilde, doğu kanadını 2000 ama, güney kanadını 2000 ama, batı kanadını 2000 ama ve kuzey kanadını 2000 ama ölçeceksiniz. Şehirlerinin açık alanları bu olacak" (Bamidbar 35:4-5). Bu açık alanların ilk 1000 amalık kısmı şehir güzelliği amaçlı, sonraki iki bin amalık kısım ise tarlalar ve bağlar için olacaktır. Açık alanlar tarım, tarım amaçlı alanlar da açık alan amacıyla kullanılamaz. Pasukta söylendiği gibi: "[Leviler'in] şehirlerinin açık alanındaki arazi [temelli olarak] satılamaz" (Vayikra 25:34) Eğer bir Levi (veya bir mirasçısı) bu şehirler içinde sahip olduğu bir mülkü satar veya Bet-Amikdaş'a adarsa, onu daime parasını vererek geri kurtarabilir - Yovel'den sonra bile. Pasukta söylendiği gibi: "Leviler için, [atasal] mülkleri [niteliğindeki] şehirlerde bulunan evler [hakkında] ebedi kurtarma [imkânı] olacaktır" (Vayikra 25:32). Bunun dışında Leviler'in Erets-Yisrael'de ve savaş ganimetlerinde payı yoktur. Pasukta söylendiği gibi: "Levi-Koenler'in [ve] tüm Levi kabilesinin, Yisrael['in geri kalanı] ile birlikte payı ve [toprak] mirası olmayacak. Tanrı'nın yakılan-korbanlarını ve Mirası'nı yiyeceklerdir" (Devarim 18:1). Ve: "Tanrı, Aaron'a şöyle dedi: ‘Ülkelerinde miras almayacaksın; aralarında senin payın olmayacak. Bene-Yisrael'in içinde [tüm] payın ve mirasın Ben'im'" (Bamidbar 18:20).

 

MODERN ÇAĞ Ve TORA

["Şabat BeŞabato" - www.zomet.org.il]

                                                                                                  

Öğretmenler ve Grev Hakkı

 

Elli seneyi aşkın bir süre önce, ABD'de iki genç öğretmen, dönemin İsrail Hahambaşısı Rabi Yitshak Herzog'a gidip, maaşlarının artması için grev ilan eden öğretmenlere katılmalarına izin verilip verilmediğini sordular. İki soru sordular: Öncelikle, genel olarak, zam isteme amacıyla grev yapma gibi bir hak var mıdır? İkinci olarak da, böyle bir hakka öğretmenler sahip midir? Burada söz konusu öğretmenler Tora öğreniminin gerçekleştiği öğrenim kurumlarına mensup oldukları için bu soru önemlidir; zira öğretmenlerin yokluğu Tora öğreniminin sekteye uğraması anlamına gelecektir.

Alaha'ya göre ilke olarak, bir işçi fikrini değiştirip başladığı bir işi yarım gün içinde terk etme hakkına sahiptir. Ancak bunda Alaha iki durum arasında ayrım yapar. Eğer işin terk edilmesi o işte geri dönüşü olmayan bir kayba sebep olacak mıdır veya zarar telafi edilebilecek midir? Eğer zararın geri dönüşü yoksa işçinin işi bırakma hakkı yoktur. Ancak eğer işveren, işi bırakanların yerine başka işçiler bulabilecekse, bu artık bir "kayıp" sınıfından çıkar. Böylelikle, prensip olarak, daha yüksek bir maaş talebiyle grev yapan işçilerin geri dönüşü olmayan bir zarar verdiklerini söylemek mümkün değildir, zira işe "başka işçiler" alma olasılığı daima mevcuttur - başka bir deyişle, aynı işçilere daha yüksek maaş vererek iş hemen gerçekleştirilebilir. Böyle bir imkân daima mevcuttur.

Bir işçinin gün ortasında fikir değiştirip işi terk etme hakkı, Tora'da Tanrı'nın "onlar Benim kullarımdır" (Vayikra 25:42) şeklindeki sözleridir. Buna bağlı olarak eğer bir işçiyi her durumda işi bitirmeye zorlarsak, onu Tanrı'nın kulu olmaktan çıkarmış, bir anlamda kulların kulu haline sokmuş oluruz. Buradan yola çıkarsak şöyle düşünmek de mümkündür: Grev yapmakta olan bir kişi, daha yüksek maaş beklentisi karşılandığı takdirde aynı işte çalışmaya hazırdır. Başka bir deyişle, maaş konusu haricinde "kulun kulu" olmak onu rahatsız etmekte değildir. Acaba bu bakış açısı onun, "kulun kulu olmamasına" dayanan haktan mahrum eder mi? Yani mademki kulun kulu olmaya hazır, o zaman "kulun kulu olmamasını" temel alan ‘işi yarıda bırakma' hakkı da olmasın, buna bağlı olarak grev hakkı da olmasın, diyebilir belki. Ancak buna karşı bir tez de öne sürülebilir. O kişi kulun kulu olmaya hazır olsa bile Tora bunu yasakladığına göre, işçinin neyi istediğinin bir önemi olmamalıdır. Bu da ona söz konusu hakkı, kendi isteğinden bağımsız olarak vermektedir. Bu tezi destekleyen bir durum da söz konusudur. Ne de olsa Tora sırf "kulun kulu olmamasına" dayanarak ona başladığı işi yarıda bırakma hakkı vermiştir. Dolayısıyla kulun kulu olmama meselesi, işçinin, normal şartlarda "Tufan neslini cezalandırmış olan Tanrı, sözünü tutmayan kişiyi de cezalandırsın" (Talmud - Baba Metsia 44a) şeklindeki ağır bir lanetle koruma altına alınmış olan "sözünü tutma" yükümlülüğünün bile önüne geçmektedir. Dolayısıyla ikinci tez daha kuvvetli görünmektedir.

Bu grev konusundaki genel durumdur ve grev hakkı vardır. Öte yandan, grev yapmak isteyenler eğer Tora öğretmenleri ise başka bir sorun söz konusudur. Onların grev yapmaları, öğrencilerin Tora öğrenimini aksatacaktır. Ve Tora hakkında Tanrı "gündüz ve gece boyu onun üzerinde düşünmelisin" demiştir. Buna karşılık, geçmiş nesillerdeki Tora otoriteleri bir Tora öğretmeninin işinin "kayıp" olarak kabul edilip edilmediğini tartışmaya açmışlardır. Sadece bunu yapmış olmaları bile, böyle durumlarda Tora öğrenim vaktinin boşa harcanması konusunun ikinci planda kaldığını göstermektedir. Ve şüphesiz, öğrencilerin Tora öğreniminin aksaması konusunda endişe etmesi gereken tek taraf öğretmenler olmamalıdır. Bu konu, Eğitim Bakanlığı, okul idaresi ve maaş politikalarını her kim belirliyorsa, onun da dikkate alması gereken bir durumdur.

Kaynak: Rabi Yosef Şalom Elyaşiv, "Tehumin" cilt 24, s. 73-76.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[El Gid Para El Pratikante - Rabi Nisim Behar]

Yahudi Kızının Dini Yükümlülükleri

1. Bir Yahudi kızı, 12 yaş ve bir güne kadar, dini gereklilikleri yalnızca alışmak için yapar; çünkü o güne kadar, dinen herhangi bir yükümlülüğü yoktur. Fakat 12 yaş ve bir günden sonra, kutsal Tora'nın emirlerini yerine getirmekle yükümlü hale gelir.

2. Gece ve gündüz Tora öğreniminden muaf olmalarına rağmen, Yahudi kadınları "yapma" şeklindeki mitsvaları (Mitsvot Lo Taase) yerine getirmekle yükümlüdürler. Bu mitsvalara örnek olarak, Şabat ve bayramlarda (Yamim Tovim) çalışmamak, Kaşerut kanunlarını uygulamak, çalmamak vs. sayılabilir. Yılın günlerinin sayısı olan 365 tane Mitsvot Lo Taase vardır.

3. Kadınlar bunun yanında, "yap" şeklindeki mitsvalar (Mitsvot Ase) arasında zamana bağlı olmayanları yapmakla da yükümlüdürler. Bunlar arasında, Mezuza, Tsedaka, anne-babaya saygı, dua etmek, berahalar vs. sayılabilir.

4. Diğer yandan Mitsvot Ase içinde belirli bir zamana bağlı olan mitsvalardan, kadınlar muaftırlar. Örneğin [sadece gündüz vaktinde giyme yükümlülüğü olan] Tsitsit giymek, ya da [yılın sadece belirli bir vaktinde yapılan] Suka'da oturmak gibi mitsvalar bunlar arasındadır. İstisnai olarak, Pesah'ta Matsa yemek ve Purim'de Megila dinlemek, zamana bağlı birer Mitsvat Ase olmalarına karşın, bunlardan kadınlar da sorumludur.

5. Tora öğrenmeleri için kocası ve çocuklarına tüm isteğiyle destek olan kadının Tanrı katındaki ödülü Tora öğrenen erkekten daha fazladır.

6. Mitsvalardan sorumlu olma yaşına gelen [12 yıl ve bir gün yaşında olan] kızlar için o gün çok neşeli olmalı, Şabat elbiseleri giymeli ve imkân varsa yeni bir elbise alıp Şeeheyanu berahası söylemelidir. Bu berahayı söylerken, bundan böyle mitsvaları üstlendiğini de düşünmelidir.

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

Hasta birini uyurken bile olsa ziyaret etmenin elbette bir önemi vardır. Her şeyden önce ziyaretin amacı sadece kendinizi gösterip hastaya moral vermekten ibaret değildir. Bir hasta ziyaret edildiği zaman, ziyaretçinin hastanın iyileşmesi için dua etmesi de gerekir. Ve bu dua, hasta uyuyorsa bile edilebilir.

Ayrıca hastaya sağlanan moral destek uyurken sağlanmasa bile, uyandığı zaman sizin oraya geldiğinizi bilmek bile bu konuda ona moral verecektir.

Komada veya "bitkisel hayatta" olan birini ziyaret etmek bile önemlidir; zira Alaha bize hastaları ziyaret etmemizi söylerken hastalar ve hastalık tipleri arasında ayırım yapmış değildir.

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Geçmişte olabileceğiniz kişi olmak için hiçbir zaman geç değildir.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.