Yazdır

Bu Hafta İçin Saatler

29 ADAR

Gelecek  Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5784

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:40

17:58

-----

Yeruşalayim

16:46

18:04

Tel Aviv

16:59

18:00

9 MART

Tel Aviv

17:05

18:05

İstanbul 

18:49

19:30

2024 

İstanbul

18:57

19:40

İzmir

18:51

19:42

İzmir

18:58

19:49

VAYAKEL- ויקהל

   Aftara: Vayihrot



   ŞABAT ŞEKALİM
    10-11 MART 2024 ROŞ HODEŞ VEADAR 


Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Şemot 35:1-38:20)

Moşe, Yisrael halkını toplar ve Şabat'a uyma emrini onlara tekrarlar. Sonra Tanrı'nın, Mişkan'ın yapılması ile ilgili talimatlarını iletir. 

Halk gerekli malzemeleri bol miktarda bağışlar ve altın, gümüş, bakır, mavi, erguvani ve kırmızıya boyanmış yün, tiftik, bükülmüş keten, hayvan derileri, ağaç, zeytinyağı, baharatlar ve değerli taşlar getirir. Halk o kadar cömertçe bağışta bulunur ki, sonunda Moşe artık getirmeyi bırakmalarını söylemek zorunda kalır.

Bilge kalpli bir zanaatçılar ekibi Mişkan'ı ve mefruşatını yapar. Bunların ayrıntıları, önceki Teruma, Tetsave ve Ki Tisa peraşalarında verilmiştir. Üç kat çatı örtüsü; 48 tane altın kaplama duvar kalası ve 100 tane gümüş temel yuvası; Mişkan'ın iki odasını ayıran Parohet (ayıraç) ve ön cephesindeki Masah (paravan); Aron Aberit ve üzerinde Keruvim figürlerinin bulunduğu kapağı (Kaporet); Masa ve özel ekmekler; yedi kollu Menora ve özel olarak hazırlanmış yağı; Altın Mizbeah ve üzerinde yakılan tütsü; Mesh Yağı; yakılan korbanlar için dışarıdaki bakır Mizbeah ve araçları; avlu için perdeler, direkler ve temel yuvaları; bakır aynalardan yapılmış su kazanı ve kaidesi.

 

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

HUR VE FEDAKARLIK

Betsalel’in kimliği: “Ree karati beşem Betsalel ben Uri ben Hur lemate Yeuda – gör ismen belirttim. Yeuda kabilesinden Hur oğlu, Uri oğlu Betsalel.” Bu pasuğa baktığımızda Betsalel yani Mişkan çadırının mimarının sadece babasının değil büyükbabasının adını da öğreniriz. Tora bu konuda hassas davrandıysa mutlaka bizlere verdiği önemli bir mesajı vardır demektir. Raşi’nin açıklamasında Hur Miryam’ın oğlu olarak belirtilmektedir. Tora bunu anlayabilmemiz için iki önemli figüre göz atmamızın doğru olduğu sonucuna bizleri ulaştırır. Bu iki figür Moşe’nin ablası olan Miryam ile onun oğlu olan Hur’dur.

Hur: Moşe Rabenu Tora’yı almak üzere Sinay dağına çıktığında halkın danışması için iki kişiyi görevlendirir. Aaron ve Hur. Tora Mişpatim peraşasının sonunda onlar hakkında Moşe’nin “mi baal devarim yigaş aleem – söyleyecek sözü olan onlara yaklaşsın” talimatına yer verir. Nitekim Moşe’nin döneceği zamanı yanlış hesaplayan halk “erev rav” denilen grubun kışkırtmasıyla önce altın buzağı için Hur’a yaklaşır. Hur halkın fikrini kabul etmemekle yetinmez ve onları çok sert ve acı sözlerle ikaz eder. Sonunda geri adım atmaya yanaşmayan Hur isyancılar tarafından öldürülür. Midraş Hur’un acı ve keskin sözlerinden dolayı Tanrısal korumayı kaybettiğini öğretir. Hur yine de hayatını “Kiduş Aşem” adına feda etmiştir.

Ve Miryam: Hayatını feda etmemekle birlikte ilkelerine olan bağlılıkta asla taviz vermemiştir. Miryam çok küçük yaşlardan itibaren Mısır’da İbraniler’in geleceğine yön veren kararlarda etkili olur. Gelin bu konuda da Midraş’ın Talmud’un ışığında yazdıklarına bakalım.

Mısır’daki topluluğun lideri olan Moşe, Aaron ve Miryam’ın babası Amram firavunun erkek çocukların öldürülme kararının hemen ardından eşinden ayrılır. Liderini yalnız bırakmayan toplumun erkekleri de aile yaşamını sekteye uğratacak bir karar olmasına rağmen eşlerinden ayrılma kararı alırlar.  Miryam bu noktada babasının karşısına çıkar ve aldığı boşanma kararının firavunun kararından daha zalimce olduğunu belirtir. Miryam firavunun kararının sadece erkekleri kapsadığını ancak Amram’ın bu kararıyla sadece erkeklerin değil kızların da dünyaya gelmelerine engel olduklarını söyler. Miryam bu çıkışı ile yeniden aile yaşamının tesis edilmesini sağlar ve erkekler tekrar eşleriyle evlenir. Bu evlilik Moşe Rabenu’nun dünyaya gelmesiyle taçlandırılır. Moşe nehre bırakıldığında nereye gittiğini gözlemleyen ve firavunun kızı sütanne aradığında kendi annesini Moşe’ye süt vermesi için getiren kişidir. Görüldüğü gibi Miryam asla geri adım atmaz.   Yaşadıkları acılara rağmen Yahudi Halkının geleceğine yürekten inanır ve inançlarının peşinden gitmek için elinden gelen her şeyi yerine getirir.

Fedakarlık: Böylelikle Miryam ve oğlu Hur ve o düşüncede olan insanlar gelecekte Mişkan çadırının inşasıyla muhteşem bir esere imza atacak olan Betsalel’in tohumlarını ekerler.  Dünyaya keduşa getiren " Mişkan "   inşa edebilen nesilleri hazırlamamız ancak sarsılmaz bir bağlılık ve fedakarlık yoluyla olur. Betzalel'in şanlı geçmişinden söz edilmesinin sırrı burada yatmaktadır.   

Hahamlar, Mişkan çalışmalarının kışın başlarında, Hanuka zamanı civarında tamamlandığını, ancak resmi olarak Nisan'a kadar kutsanmadığını öğretir.   Tanrı, Mişkan'ın Nisan'da faaliyete geçmesini istemiştir çünkü o ay, atalarımızdan kilit önemde olan Yitshak dünyaya gelmiştir. Geleneğe göre Roş Hodeş Nisan Yitshak’ın doğum günüdür. Yitshak Yaakov’a berahasını da yine Nisan ayında Pesah gecesi vermiştir.

Mizbeah’a yerleştirilen ve neredeyse korban edilmesine ramak kalan Yitshak “mesirut nefeş” dediğimiz kişinin hayatını Tanrı adına feda etme davranışının atası kabul edilir. Yitshak Tanrı için sınırsız bağlılık ve özveri demektir. Evet “mesirut nefeş” bazen hayatımızı feda etmeyi gerektirir ancak Mişkan inşa edebilmek ve dünyaya kutsallık getirmek için bu gereklidir.

Günümüzde Yahudi toplumu bazı değerler konusunda ilerleme kaydederken bazı değerler konusunda da yeterli olamamaktadır. Tora dersleri hala insanlara hitap edebilmekte ve bu derslere ilgi sürmektedir. Ne mutlu ki Şabat ve Kaşerut konusunda dindaşlarımız gayret göstermekte toplumumuzda Şabat ve Kaşer kurallarına dikkat edenlerin sayısı artmaktadır. Dua etmek ve dualara katılmak konusunda bazı eksikliklerimiz olsa da nitelikli dua etmek isteyenlerin sayısı geriye düşmemektedir. Bu gün var olmaya devam etmemizin nedenlerinden biri bizden önceki nesillerde “mesirut nefeş” dediğimiz fedakarlığın oldukça ileri derecede var olabilmesidir. Onların fedakarlıkları bu gün bizin inancımızı ve kültürümüzü yaşayabilmemizin nedenlerinden biridir. Bu günkü “Mişkan” tohumları bizden önceki nesillerde atılmıştır. Biz de bu gün yaptıklarımız ve yapmamız gereken fedakarlıklarla gelecek nesillerin “Mişkan” tohumlarını atıyoruz.  

Bunun için her yerde ve durumda fedakarlık gereklidir. Ailemizin birliği ve devamı için evimiz ve ailemizin uygun olması gerekir. Evimiz bizim Mişkan çadırımızdır. Bu çadırın kutsallığını sağlamak da hepimizin görevidir.  

DİVRE TORA
Rav İzak Peres

ŞABAT

Şabbat, Yahudi dininin temel direklerinden biridir. Günlük yaşamımıza kutsallık katar ve haftanın faaliyetlerine bir zirve sağlar. Ancak, tarih boyunca, Şabat kurallarını hor gören veya alay edenler olmuş, çok kısıtlayıcı veya ilgisiz olduğunu iddia etmişlerdir. Sonuçta, eğer Şabat bir dinlenme günüyse, neden televizyon izlemek veya keyifli bir deniz seyahati yapmak yasaklanmıştır şeklinde sorarlar. Ağır bir kitabı evin içinde taşımak müsaade edilirken, incecik bir mendili evin dışında taşımak neden yasaktır? Her şeyden önemlisi, neden Şabat gününe ihtiyacımız vardır?

Tabii ki, Şabat'a bakılmasının temeli, Tora'daki bir pasukta bulunmaktadır: "Ve O (Tanrı), yarattığı işten yedinci günde dinlendi" (Yaratılış 2:2). Hemen bir soru ortaya çıkmaktadır: Neden Tanrı'nın dinlenmeye ihtiyacı vardır? Tanrı güçlü ve her şeyi bilen değil midir? Zaten işte tam bu nedenle Tanrı fiziksel olarak yorulabilir mi?

Açıkçası, Tanrı fiziksel anlamda dinlenmek zorunda değildi. Tora'nın anlatmak istediği şudur: Dünya zaten tamamlanmış olduğu için, Tanrı yedinci günde dünyayı yaratma işine bir mola vermiştir. Yedinci gün, Tanrı’nın yaratıklarını hayranlıkla izlemek ve dünyayı bir bütün olarak düşünmek için ayırdığı bir gündü. Bu şekilde, Tanrı, insanların her günkü dünyevi endişelerinden uzaklaşıp, yaşamı bütünsellik içinde görmelerini istedi. Bunun için de Şabat'ı kutsamaları için bir standart belirledi. Hayatın amacı nedir ve nasıl ruhsal olarak yükseliriz?

Bu nedenle, Mişkan'da gerçekleştirilen türde yaratıcı işler Şabat günü yasaklanmıştır. Benzer şekilde, televizyon izlemek gibi ruhsal olarak birini yükseltmeyen, hafta içi doğasında olan etkinlikler hoş karşılanmaz.

Şabat, Tanrı’nın dünya üzerindeki yaratıcılığını ve egemenliğinin kabul edildiği bir gündür. Bu nedenle, bu, sıradan konular yerine dua ve aile birliği için adanması gereken bir gündür. İş ve okul işlerinden endişe etmek için altı günümüz var. Tüm çabalarımızın amacını düşünmek için bir gün ayırabiliriz. Bu bir gün, o zaman, Tanrı’nın günüdür, O'nun Kutsallığı eylemlerimizi ve düşüncelerimizi sarmalıdır.

Şabat'ı sıkı bir şekilde uygulayanlar, Tanrı’nın otoritesini kabul ettiklerini tüm dünyaya gösterirler. Şabat'ın bir ayakkabı tamircisinin dükkanındaki işaret gibi olduğu söylenir. İşaret, tamircinin kapısının üzerinde kaldığı sürece, kasabanın insanları hala iş yapmakta olduğunu bilir, ancak işaret kaybolduğunda, emekli olduğunu bilirler. Benzer şekilde, Şabat'ın uygulanması, bir Yahudi’nin Tanrı korkusu içinde iş yapmakta olduğunu diğerlerine gösterir. Yahudi artık Şabat'ı tutmazsa, Tanrı'ya olan inancından "emekli" olduğunu diğerlerine göstermiş olur.

Ancak, bazıları Şabat günü çalışmazlarsa geçinemeyeceklerini savunmaktadır. Gerçek Tanrı korkusu olan Yahudiler, buna inanmazlar ve aşağıdaki hikayede görülen tavırları sergilerler:

Bir gün bir adam uzun, kıvrımlı bir yolda atıyla yol alırken yürüyen bir adamı geçti. Adam yaşlıydı ve bariz bir şekilde ağır bir paketin yükü altında inleyerek yürüyordu.

"Sizi götürmemi ister misiniz?" diye sordu adam.

Yaşlı adam hemen kabul etti ve ata bindi. Yerleşti, ancak ağır paketi sırtından çıkarmadı.

Yaşlı adamı bir süre gözlemledikten sonra, atı süren adam merakla sordu: "Neden paketi sırtınızdan çıkarıp ata koymuyorsunuz?"

Yaşlı adam başını salladı. "Beni atınızın üstüne aldınız, nasıl olur da ata böyle ağır bir yük yükleyerek yolculuğunuzu engelleyebilirim?"

Endişelenme, diye yanıtladı adam. "At, paketi sırtınızda da tutsanız, ata da yükleseniz aynı ağırlığı taşımış olacak. Ama siz kendiniz için işleri kolaylaştırabilirsiniz."

Benzer şekilde, Şabat boyunca sıkıntılarımızın yükünü taşıma gücüne sahip olan Tanrı’ya güvenimiz olmalıdır. Sonuçta, haftanın diğer her gününde bizi taşıyan yine O’dur.

Bu nedenle, Şabat'ı uygulamanın büyük kayıplara sebep olacağını düşünerek endişelenmeye gerek yoktur. Uzun vadede, Şomer Şabtlar (Şabatı koruyanlar), Emunat Aşem'inden (Tanrı’ya inanmaktan) sadece kazanç sağlar.

Şabat'ı tutmak, bütün Tora'yı tutmakla eşdeğerdir. (Pesikta)
Şabat'ı hoşnutlukla karşılayan, kalbinin isteklerine kavuşur. (Teilim 37:3)

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: Rabilerin öğretilerinden)
Rav İzak Peres

Şabat günü tarak kullanılabilir mi?

Şabat günü yasak olan otuz dokuz iş kategorisi içinde “koparmak” dediğimiz yasak da vardır. Bu yüzden normal bir tarakla  saç taramak Şabat günü yasaktır. Ancak yumuşak kıllı fırça veya seyrek dişli bir tarakla koparma olmayacağından bunlar saçı düzeltmekte kullanılabilir.

YETMİŞ İKİ’ DEN SEÇMELER
(Rav Palaçi’nin 72 kitabı olduğu kabul edilir.)
Rav İsak Alaluf

Rabi Hayim Palaçi (Z’Ts’K’L’) “Pene Hayim” kitabında Ree peraşasının sonuna doğru yaptığı açıklamada Pesah öncesi Şabat gününün Şabat Agadol olarak bilindiğini hatırlatır. Mısır çıkışından önceki Şabat günü Nisan ayının onudur ve bu günde korban Pesah için kuzular temin edilmiştir. Bu günde Mısır halkı ilk doğanların ölümü cezası hakkında bilgilendirilmiş bu da behorların kendi toplumuna karşı ayaklanması ile sonuçlanmıştır. Teilim’de (136) yer alan “lemake Mitsrayim bivhoreem” ifadesi bu güne gönderme yapar. “Nahal Kedumim” adlı esere katkı sağlayan Rabi Efrayim “şamor et hodeş aaviv” cümlesinin son üç sözcüğünün son harflerinin “şabat” sözcüğünü oluşturduğuna dikkat çeker. Bu da Şabat Agadol için Tora’daki “remez” kabul edilir.

HAFTANIN SÖZÜ

"Yahudi tarihinde tesadüf yoktur." (Elie Wiesel)