Haftanın Peraşası BülteniSinay çölünde, Tanrı Yisrael'in on iki kabilesini kapsayan bir nüfus sayımı yapılmasını emreder...

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

24 İyar

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5771

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

7:02

8:18

-----

Yeruşalayim

7:06

8:23

Tel Aviv

7:17

8:21

  28 Mayıs

Tel Aviv

7:21

8:26

İstanbul

8:13

8:53

2011

İstanbul

8:19

8:59

B A M İ D B A R

 Hatırlatmalar:

ü  Omer 39

ü  1 Haziran Çarşamba: Yom Yeruşalayim

ü  3 Haziran Cuma: Roş Hodeş Sivan

ü  8 Haziran Çarşamba: Şavuot

ü  9 Haziran Perşembe: Şavuot II (Diaspora'da)

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Bamidbar 1:1-4:20)

[www.chabad.org]

 

Sinay çölünde, Tanrı Yisrael'in on iki kabilesini kapsayan bir nüfus sayımı yapılmasını emreder. Moşe, askere alınabilecek yaşta (20 ile 60 yaş arası) 603,550 erkek sayar; Levi kabilesinin, sayıları 22,300'ü bulan ve yaşları 1 aylıktan büyük olan erkekleri ise ayrıca sayılır. Leviler Mişkan'da hizmet edecekler, Altın Buzağı olayı sonrasında kutsal göreve uygunluklarını kaybeden Behorlar'ın yerine geçeceklerdir. Yerlerini alacak bir Levi bulamayan 273 Behor ise kendilerini azat etmek için beş şekel "fidye" ödeyecektir.

Bir kamp dağıldığı zaman, üç Levi ailesi Mişkan'ı parçalarına ayırıp bir sonraki kampın tam ortasında yeniden kurardı. Daha sonra Mişkan'ın çevresine kendi çadırlarını kurarlardı. Mişkan'ın özel eşyalarını (Menora, Aron vs.) kendi özel örtüleri içerisinde omuzlarında taşıyan Keat ailesi, Mişkan'ın güneyine kamp kurardı. Mişkan'ın goblenleri ve çatı örtülerinden sorumlu olan Gereşon ailesi ise Mişkan'ın batısında kamp kurardı. Duvar kalaslarını sütunlarını taşıyan Merari ailesi ise kuzeye yerleşirdi. Mişkan'ın giriş kapısının karşısında, yani doğusunda ise Moşe, Aron ve Aron'un oğullarının çadırları yer alırdı.

On iki kabile, Levi ailelerinin oluşturduğu dairenin dışında her birinde üç kabile olan dört grup halinde kamp kurarlardı. Doğuda Yeuda (nüfus: 74,600), Yisahar (54,400) ve Zevulun (57,400) kabileleri; güneyde Reuven (46,500), Şimon (59,300) ve Gad (45,650) kabileleri; batıda Efrayim (40,500), Menaşe (32,200) ve Binyamin (35,400) kabileleri; ve kuzeyde Dan (62,700), Aşer (42,500) ve Naftali (53,400) kabileleri bulunurdu. Bu kamp düzeni seyahat ederken de korunurdu. Her kabilenin kendi Nasi'si (prensi ya da lideri) ile, kabile renklerini ve amblemini taşıyan bir bayrağı vardı.

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

 

Saymak

 

Rabinik literatürde Bamidbar Kitabı "Sefer Apekudim" yani "Sayımlar Kitabı" olarak tanımlanır ki Tora'nın yabancı dillere çevirilerinde kullanılan "Sayılar Kitabı" başlığı da buna uygundur. Bu haftaki peraşada Bene-Yisrael'in çölde yaptıkları yolculuğun başında yapılan bir sayım ve Pinehas peraşasında da yolculuğun sonlarına doğru yapılan ikinci bir sayım vardır.

İnsanları sayma emri şu şekilde dile getirilmiştir: "Ailelerine ve atasal evlerine göre [sınıflandırıp], isim adedine göre [sayarak] tüm Bene-Yisrael toplumunun nüfusunu belirleyin" (Bamidbar 1:2). Pasukta kullanılan "isim adedine göre" (bemispar şemot) terimi biraz gariptir. Bu tam olarak ne anlama gelmektedir? Bunun yanında, bu ifade kendi içinde çelişkili görünmektedir. "Sayı" ve "isimler" terimleri neredeyse birbirini dışlar gibidir. Ne de olsa bir toplumun nüfusu sayısal olarak ifade edildiğinde, bireylerin isimleri önemsizdir. Buna karşılık, "isimler" sözcüğü ise tam aksi bir çağrışım yapar. İsim bir insana, bir sayıdan çok daha fazlasını, özel olma niteliğini ve tekliğini verir.

Burada Bene-Yisrael'in "isim adedine göre" sayılmaları söylenmiştir. Ama gerçek hangisidir? Nüfus sayımı sadece toplam sayıyla mı (kelal) yoksa bireysel isimlerle mi ilgilidir (perat)?

Rav Mordehay Gifter sayıların, tanım gereği, sınırlı olduklarını yazar. Kişi bir sayı belirttiği zaman, bir nesnenin miktarını belirtir; böylece miktar belirtilen sayıdan ne daha çok, ne daha azdır. Bir insan ise, tanım gereği, bu anlamda sınırlı değildir. Bir ruha, güce ve yeteneklere sahiptir. Bir bireye sayı koymaya çalışmak onu sınırlar ve ileri düzeylere ulaşmasını kısıtlar. Bu nedenle, "minyan"dan söz ettiğimiz zaman "mispar"dan (sayıdan) söz etmeyiz. İnsanlar öylesine "sayılamazlar". İnsanları numaralandırdığımız ve onlara sayı muamelesinde bulunduğumuz zaman, esasında onların sınırlı, ölçülebilen ve tanımlı olduklarını söylemiş oluruz. Bu kesinlikle Tanrı'nın insanlara bakmamızı istediği tarz değildir.

Kişi bu sorunu nasıl çözebilir? Yisrael'in içinde bireylere sayı vermek o kadar zararlı ise, nüfus sayımı nasıl gerçekleşebilir? Bu nedenle, Rav Gifter Yahudi nüfus sayımının hiçbir zaman "kelle saymak" anlamına gelmediğini yazar. İnsanları sayısal olarak sayma sorununu engellemek için her zaman aracı nesneler kullanılmıştır (Ki Tisa peraşasındaki yarım şekeller gibi). Mesaj aynıdır -insanlar ölçülebilen unsurlar değildirler. Belki bedenlerimiz açısından ölçülebilir olabiliriz, ama manevi açıdan sonsuzuz.

Gerçekten de Kral David Şemuel Kitabı'nın sonunda kaydedildiği gibi, Bene-Yisrael'i doğrudan saymaya karar verdiği zaman, olay korkunç bir felaketle sonuçlanmıştır. Rav Gifter'e göre bundan alınacak ders şudur: İnsanlar sınırsız güce sahip bireyler olarak değil de, ölçülebilen sınırlı bireyler olarak görüldükleri zaman sonuç yıkımdır. Diğer taraftan, dolaylı olarak nüfusu sayım yöntemi, o sayımın içinde yer alan her bir insanın sonsuz gücünün ve sınırsızlığının simgesidir.

AFTARA BAĞLANTISI

[The Jersey Shore Torah Bulletin / www.shemayisrael.co.il]

 

Veaya Mispar - Oşea 2:1-22

Bu aftara Peygamber Oşea'nın, Bene-Yisrael'in denizdeki kum taneleri kadar bol olacağını söylemesiyle başlar. Bu da Bene-Yisrael'in her bir kabilesinin sayılarını listeleyen peraşamızın ana temasıyla uyum içindedir.

 

DEVAR TORA

 [Rav Moşe Benveniste]

 

PİRKE AVOT'un ilk bölümü şöyle başlar: )MOŞE KİBEL TORA MİSİNAY )

Peygamberimiz MOŞE RABENU TORA'yı SİNAY dağından aldı.

Cümleyi incelersek şöyle demesi gerekirdi:

TORA'yı SİNAY dağında aldı. MİŞNA'yı yazan RABİ YEUDA A-NASSİ bizlere değerli bir mesaj vermek istedi. MİDRAŞ'a göre Tanrı İsrailoğullarına TORA'yı vereceğini bildirdiği gün, bütün yüksek dağlar birbirleriyle yarışmaya başladılar. Her biri en yüksek zirvenin kendilerinde olduğunu iddia ettiler.  Her biri TORA'nın kendi zirvelerinde verileceği düşüncesindeydiler. Fakat Tanrı bambaşka düşünüyordu. TORA'yı hiç de yüksek olmayan SİNAY dağında verecekti. Aynı zamanda TORA'yı peygamber MOŞE'ye teslim etmesi bu gerçeğe uygun idi. Tanrı onu birçok kez sınadı. Kendisi dünyanın en mütevazı insanlarından biriydi. İlk sınav Tanrı'nın onu Musevileri çıkarması için emir verdiği gündü. MOŞE'nin cevabı çok anlamlı idi.

 "Yüce Tanrı ben kimim ki firavuna gidip İsrail oğullarını serbest bırakmasını söyleyebileyim?"

İkinci sınavda ise aynı dürüstlükle TORA verildiği gün Tanrı'ya yalvarır:

 "Ben kimim ki TORA benim elimden verilsin?"

Tanrı alçakgönüllüleri sever. Onun için mütevazı MOŞE, TORA'yı mütevazı dağ olan SİNAY'da teslim aldı.

TORA iki bölümden oluşur:

TORA ŞEBİHTAV-yazılı Tora ve TORA ŞEBEALPE -Sözlü Tora. Yazılı Tora 613 emirden meydana gelmiştir. Emirlerin bir bölümü kul ile yaradanın ilişkilerini kapsar. Diğer bölümü kişilerin bir arada sağlıklı bir şekilde yaşayabilmeleri için gereken görevleri ihtiva eder.

Yazılı TORA'da emirler çok kısa bir not şeklinde yazılmıştı. Aynı anda Tanrı detayları ve açıklamaları sözlü olarak MOŞE'ye vermişti. MOŞE RABENU yazılı TORA'yı ihtiva eden on üç kitap yazmıştı. Bunlara biz SEFER TORA diyoruz. 12 nüshayı 12 kabileye teslim edip, on üçüncü kitabı kutsal çadırın içinde bulunan dolapta gelecek nesiller için saklamıştı.

TORA'nin sözlü bölümlerini öğrencisi YEOŞUA'ya öğretti. YEOŞUA bu öğretileri ihtiyarlar heyetine devretti. İhtiyarlar heyeti peygamberlere, peygamberler ise Büyük Meclis üyelerine aktardılar. Böylece yazılı ve sözlü TORA devamlı elden ele geçerek unutulmaması için gayret gösterildi. Gelecek yazımda yaşlılardan sonra TORA'nın devamlılığının nasıl gerçekleştiğini sizlere aktarmaya devam edeceğim.

                                              (ANŞEY  KENESET AGEDOLA)

Büyük meclis üyeleri PİRKE AVOT kitabının başında bizlere üç değerli öğüt verdiler.

1-Herhangi bir kişiyi yargılayacağınız zaman çok sabırlı olun. Detayları iyice inceleyin. En doğru karar yargıladığınız kişinin suçsuz olduğunu ispat etmektir.

2-Elinizden geldiği kadar çok öğrenci yetiştirin. Öğrenci seçimi yapmayın. Kimin ne olacağı belli değildir.

3-TORA'nın kurallarını ihlal etmemek için onları koruyacak kaideler uygulayın.

 

Tekrar buluşmak dileğiyle,

Rav Moşe Benveniste

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

On Üçüncü Kitap: MİŞPATİM / KANUNLAR

 

"On üçüncü kitaba emanetçiler, alacaklılar, para davaları ve inkârlar gibi, başta zarar içermeyen konularda bireyler arasındaki ilişkilerle ilgili kanunları dâhil edeceğim. Ve bu kitaba Kanunlar Kitabı adını verdim."

 

74. Sehirut - Kiralama

 

Kira geçici satış gibidir; satış kuralları burada da geçerlidir. Ancak geçici olarak işçi istihdam etmek bağlayıcı bir sözleşme değildir, herhangi bir taraf anlaşmayı feshedebilir.

Kiraladığımız her şey için bize zamanında ödeme emri verilmiştir ve ödemeyi ertelemek yasaktır (Devarim 24:14-15 ve Vayikra 19:13).

Ürün toplamak için işe alınan kişi, işine engel olmaması şartıyla o üründen yiyebilir. Ama o ürünü beraberinde götüremez (Devarim 23:25-26). Mahsulde çalışan bir hayvan o üründen yiyebilir ve onu engellemek yasaktır (Devarim 25:4).

BİR HAYAT DERSİ

 [Adam Lieberman / "A Life Lesson" - www.aish.com]

 

Hedefi Olan Bir Lider

 

Bene-Yisrael çölde iken Tanrı onların birkaç kez sayılmasını emretmiştir. Bunlardan birinde Tanrı Moşe'ye ilk önce her kabileden birer temsilci almasını söylemiştir. Tanrı Moşe'ye şöyle demiştir:

"Sizinle birlikte her kabileden birer kişi olacak. Her biri, atasal ailesinin başkanı [konumunda] olacaktır..." (Bamidbar 1:4).

Her kabilenin sadece tek bir lideri vardı. Başkalarını "yönetecek" nitelikte mutlaka birçok insan varken bile, bütün grubun içinde sadece tek bir lider vardı. Başkalarını yönetebilen insanla onlara liderlik eden insan arasında ne fark vardır?

Bir liderin bu kadar nadide birtür olmasının nedenini düşünürken, anlaşılması gereken ilk unsur, lider olmanın hiçbir zaman tek taraflı olmadığıdır. Bir liderin, yöneteceği insanların onayına ihtiyacı vardır. Bir lider, ancak diğerleri onu izlemeyi seçtiği takdirde liderdir. Eğer onu izlemezler veya isteklerinin dışında izlerlerse, o zaman bu insanlar sadece yönetilmektedirler, ama liderleri yoktur.

Bu fark anlaşıldığı zaman, günlük hayatınızda çok olumlu bir tesir yaratabilir. Hepimiz bir şekilde bir fark yaratıp, dünyayı değiştirmek istiyoruz. Bunun diğerlerinden bağımsız bir şekilde yapılacağını düşünmek çılgınlıktır. Gerçek ve kalıcı bir değişime ulaşmayı başarmak, diğerlerinin daha büyük bir görev üstlenmiş bir lideri izleme onayını, arzusunu ve isteğini gerektirir.  

Başkalarının sizi coşku içinde izlemelerini sağlamanın anahtarı, ilk önce onları kendi projenize veya düşüncenize bağlı kılmaktır (ve şunu unutmayın ki, sahip olduğunuz bir şeye diğerlerinin inanmasını sağlamadan önce, ona sizin inanmanız gerekir). Tamamen bağlı olduğunuz bir hedefiniz olduğu zaman, doğal olarak etrafınıza muazzam bir coşku saçacaksınız. Bitip tükenmeyen enerjinize eşlik edecek olan açık bir başarı planı hedefinize doğru bir takipçiler sürüsü çekecektir.

Başarınızın son anahtarı da, görevinizin hiçbir zaman temel ve tek amacınız olduğunu unutmamaktır. Ayrıca bunu hiçbir zaman kendi egonuz veya kişisel olarak başkalarının dikkatini çekmek için yapmayın. Eğer bunu başarabilirseniz, çabalarınıza katılacak ve inanacak sayısız takipçiye sahip olmaya devam edersiniz.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Bayram Sevinci

 

1. Her insan, Yom Tov'da sevinmek, ziyafetler düzenlemek, yiyip, içmek, evindekileri, onlara bayram öncesinde imkânı dâhilinde güzel elbiseler almak suretiyle sevindirmekle yükümlüdür.

2. İnsan yiyip içerken aynı zamanda yetim ve dulları da doyurmalıdır. Kişi kapısını ihtiyaç sahibi kişilere kapatıp onlara yardım etmezse, bu sevinç değildir.

3. Yom Tov'da iki Seuda (öğün) yeme yükümlülüğü vardır. Birincisi akşam, ikincisi gündüz yapılır. Her Seuda'da iki tam ekmekle Amotsi yapılmalıdır.

4. Yiyip içmek mitsva olmakla birlikte, bayram günü iki sevince ayrılmalıdır. Kişi bir yandan Tora öğrenip ruhunu, diğer yandan yiyip içerek fiziksel benliğini de mutlu etmelidir.

5. Bayramda içki içilebilir; ancak aşırılığa kaçmamak, sarhoş olmamak, ağızdan çirkin sözler çıkarmamak gerekir. Aksi takdirde bu artık bir sevinç değil, kutsal günün değerini düşürme anlamına gelecektir.

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Eğer iki tavşan kovalarsanız, ikisini de kaybedersiniz.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.