Bu Hafta İçin Saatler

27 HEŞVAN

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5784

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:03

17:20

-----

Yeruşalayim

15:59

17:17

Tel Aviv

16:22

17:22

11 KASIM

Tel Aviv

16:18

17:18

İstanbul

17:36

18:15

2023

İstanbul

17:29

18:08

İzmir

17:41

18:31

İzmir

17:36

18:25

HAYE SARA-חיי שרה

Aftara: Veameleh David


14 KASIM 2023 ROŞ HODEŞ KİSLEV


Peraşa Özeti

[www.chabad.org]
(Bereşit 23:1-25:18)


Bene-Yisrael'in ilk annesi Sara, 127 yaşında vefat eder. Avraam, eşini metheden bir konuşma yaptıktan ve kaybının verdiği acıyla ağladıktan sonra, onu Mearat Amahpela'ya (Mahpela Mağarası) gömebilmenin yollarını aramaya başlar. Burası Adam ve Hava'nın da gömülü oldukları yer olduğu için, Avraam, söz konusu yerin sahibi Hiti milletinden Efron'a yüklü miktarda ücret ödemekten çekinmez. Avraam sadık hizmetkarı Eliezer'i, Yitshak'a uygun bir eş bulması için görevlendirir ve kendisine, bu kızı sadece Avraam'ın Aram Naarayim'de yaşayan ailesinden seçeceğine dair yemin ettirir. Eliezer Aram Naarayim'e doğru yola çıkar ve Tanrı'ya, belirli bir işaret vermesi için dua eder. Kuyu başına geldiğinde karşısına Rivka çıkar. Eliezer kendisinden su isteyince Rivka sadece ona su vermekle kalmaz, Eliezer'in on devesinden her biri için de kuyudan su çeker. Bu olağandışı nezaket, Rivka'yı Yitshak için en uygun eş ve dolayısıyla Bene-Yisrael için en uygun "ikinci anne" adayı olarak işaretler. Rivka'nın babası ve daha çok dayısı Lavan ile yapılan görüşmeler sonucunda Rivka Eliezer'le birlikte Kenaan'a doğru yola çıkar. Yitshak Rivka'yı, annesi Sara'nın çadırına getirir, onunla evlenir. Rivka'yı çok sever ve bu, annesini kaybetmesinin ardından kendisine bir teselli olur.

Avraam, Agar'la tekrar evlenir. Bu noktada Agar'ın ismi, davranışlarını düzeltmiş olması sebebiyle Ketura olarak değişmiştir. Avraam bu evlilikten doğan altı çocuğuna hediyeler vererek onları doğuya gönderir. 175 yaşında vefat eden Avraam, oğulları Yitshak ve Yişmael tarafından, Mearat Amahpela'da Sara'nın yanına gömülür.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

KUTSAMA VE LANET

Avraam ne diyor öyle? Hayat bir döngüdür. Peraşamız bu döngüyü en güzel şekliyle anlatmaktadır. Sara İmenu ebediyete intikal ettikten bir süre sonra Avraam Avinu oğlu için bir eş bulmak amacıyla harekete geçer. Yitshak için bir eş bulmak ilk bakışta basit bir girişim olarak değerlendirilebilir. Rabilere göre Eliezer’in de Yitshak için uygun bir kızı vardır. Kaldı ki Eliezer sadece Avraam’ın hizmetkarı değil aynı zamanda takipçisi ve öğrencisidir. O zamanın en dürüst insanlarından biridir. Eliezer elbette ki kızının Yitshak gibi biriyle evlenmesini istemiştir. Ancak Avraam kız bulmak için onu Aram Naarayim’e yani doğduğu yere gönderir. Daha da ilginç olanı Midraş’a göre Avraam Eliezer’e lanetli olduğunu ancak Yitshak’ın kutsanmış olduğunu söyler. Kutsama ve lanetin bir arada olamayacağını iletir. Bu ifadeyi anlamak hele Avraam gibi birinin bunu kullandığını bilmek kimseye iyi gelmeyecektir. Midraş haksız değildir. Eliezer Noah’ın torunu lanetlenmiş Kenaan’ın soyundan gelmektedir. Ancak bu bile neden Eliezer’in kızı ile Yitshak’ın evlenmesine engel olmuştur?

Bereketlendirme: “Baruh” yani kutsanmış sözcüğünü gün boyunca defalarca kullanırız. Bunu da genellikle “beraha” söylerken yaparız. Tanrı’nın “kutsanmış” olduğunu ilan etmenin ne anlama geldiğine bakalım.

Bir açıklamaya göre “baruh” aynı zamanda “övülen” anlamında kullanılır. Bir başka deyişle “beraha söylemek” yaptığı veya sağladığı bir çok nimet için Tanrı’yı övme ifadesidir. Birçok bilge ise aynı görüşte değildir. “Baruh” ifadesi Moşe Rabenu’nun Tora’da kullandığı bir ifadeye göre “bereketlendirilmiş” demektir. Tora “uverah et lahmeha – ekmeğini bereketlendirecek” derken ekmeğe övgüde bulunmadığımız açıktır. Tanrı’nın ekmeğimizi bereketlendirmesi sayesinde bir kutsamadan söz edilmektedir. Başka yerlerde de “beraha” sözcüğü arttırma, ekleme veya katkıda bulunma anlamına gelir. Beraha söylerken kullandığımız “baruh ata Ad...” ifadesinde Tanrı’nın kutsal olduğu vurgulanmaktadır. İşte bu durum da hepimize bir yükümlülük getirmektedir ki bu da hepimizin bir “beraha” gibi yaşamını sürdürmesidir.

Bu gün ne yapalım? Her sabah uyandığımızda kendimize sormamız gereken sorular vardır. Bu sorulardan bir tanesi “bu gün nereye nasıl katkda bulunabilirim” sorusudur. Soru bu dünyaya katkı yapmak, onu güzelleştirmek ve anlamdırmak demektir. Bu zihniyet yaşamımızın kendisini bir nimet haline getirecektir. Aslında “beraha” olmanın birçok yolu vardır. İnsanlara konuşurken samimi, güzel, anlamlı ve gülümseyerek konuşmak gerekir. Bu karşımızdakini iyi hissettirir. Elimizden düşürmediğimiz telefonlarımızla gönderilen bir “günaydın” mesajı karşımızdakinin kendisini iyi hissetmesini sağlayabilir. Başkalarını aşağılamaktan keyif alan karşısındakini bitirmeyi başaran insanların da çevremizde olduğu açıktır. Ancak bunlara rağmen insana yaşama sevinci veren, moral motivasyonnlarını yükselten kişiler de az değildir. İşte bu grupta yer alan kişiler gerçekten “beraha” konumundadırlar. Çünkü sadece kendilerine değil, çevrelerine hatta dünyaya olumlu bir etki ile katkıda bulunurlar.

Öykümüz var: Küçük bir apartıman dairesinde yaşayan bir adam kırk dört yıl boyunca Cuma akşamları evinde minyan ile Arvit yapmaktadır. Bu girişim istisnasız her Cuma öğleden sonra dairesini minyan için gelecek apartımanın diğer sakinlerine hazırlamak demektir. Bu zor bir iştir ancak adam bu süre boyunca minyan toplamaya ve onları evinde mutlu bir şekilde apırlamaya devam eder. Çocukları bunu sorguladıklarında basitçe evinde minyan toplamanın iyi olduğunu söyler. Bu girişim adam için çok önemli olacak ki vasiyetinde bile buna devam etmeleri gerektiğini çocuklarına söyler.

Adam vefat ettiğinde yaşlıca bir adam “şiva” sırasında yas tutanları ziyarete gelir. Yaşlı adam çocuklara babalarının neden “minyan” konusunda bu kadar hassas davrandığını bilip bilmediklerini sorar. Çocuklar bunu babalarına defalarca sorduklarını ancak tatmin edici bir cevap alamadıklarını söylerler.

Adam hafifçe gülümser ve anlatmaya başlar. Aslında bu minyan her hafta rotasyonla başka birinin evinde düzenlenmektedir. O Cuma akşamı da ziyarete gelen adamın evinde minyan yapılacaktır. Ancak eşi ile arası son derece kötüdür ve son istenebilecek şey bu kaotik ortama minyan için bile olsa bir kalabalığın gelmesidir. Bu adam son çare olarak komşusunu arar. Komşusu sakince o tarihten itibaren minyanın kendi evinde düzenleneceğini ifade eder. Bu girişim kırk dört yıl boyunca devam eder. Ziyarete gelen adam sözlerini “baban evliliğimi kurtarmıştır” şeklinde tamamlar.

İşte “beraha” olmak, katkı sağlamak, geliştirmek, aydınlatmak, yardımcı olmak ve anlamlı bir etki yaratmak anlamına gelir. Hayatımız bunun için küçük veya büyük nice fırsatı bizlere sunar. Önemli olan bunları bulup hayata geçirebilmektir.

Kendi boyutunda olmak: Bereşit kitabında Avraam’ın hizmetkarı Eliezer için “Damesek Eliezer” denmektedir. Basit anlamıyla bu Eliezer’in Damesek yani günümüzün Şam şehrinden olduğunu anlarız. Rabiler daha derin anlamı ile Eliezer için “dole umaşke mitorat rabo laaherim – öğretmeninin bilgeliğinden alıp başkalarına aktaran” olarak tanımlarlar. Yani Eliezer olağanüstü dürüst ve tsadik bir insandır. Ancak kendine bir katkısı yoktur. Öğretmeni Avraam’dan aldığı bilgileri başkalarına aktarmaktadır. Bu nedenle de “beraha” dediğimiz oluşumdan yoksundur. Yitshak elbette Avraam’ın öğretilerini benimsemiştir ancak kendisi bunları daha ileriye götürür. Avraam Şahrit duasının mimarı iken Yitshak Minha duasını getirmiştir. Avraam “hesed” ile sembolize edilirken Yitshak “gevura” ile karakterize edilir. Avraam ve Yitshak fenotip olarak birbirlerinin aynısıdır. Ancak farklı biridir. Kendi boyutunu oluşturmuştur. Bu yüzden “baruh” olmayı hak eder. Eliezer bu noktada buna erişemez.

Rivka tam olarak Yitshak’ın eşidir. Eliezer bir bardak su istediğinde sezgisel olarak daha fazlasını yapmış develere su vermeyi teklif etmiştir. Rivka fark yaratmak için elindekini bir fırsat olarak görmüş ve değerlendirmiştir.

Yaşlanmak: Yitshak’ın evlenme peraşası “veAvraam zaken – ve Avraam yaşlıydı” şeklinde başlar. Her ne kadar Rabiler bu “yaşlanma” olayını farklı değerlendirseler bile Avraam gerçekten “yaşlı” görünümündedir. Bu hitaptan kırk yıl önce gerek Avraam ve gerekse karısı Sara “yaşlı” şeklinde anılırlar. “VeAvraam ve Sara zekenim baim bayamim – Avraam ve Sara yaşlıydı.” Avraam’ın iki kez “yaşlı” olarak betimlenmesinin sebebini Kli Yakar farklı bir şekilde değerlendirir.

Çocukları olmadan Avraam ve Sara elbette ki oldukça yaşlıydılar. Ancak daha sonra Yitshak’a kavuştuklarında yaşadıkları mutluluk onları gençleştirir ve yaşam sevinci verir. İnsan her zaman sevdikleriyle, ailesiyle, çocuklarıyla bir arada olmanın keyfini yaşamalıdır. Avraam ikinci kez “yaşlı” olarak tanımlandığında artık Sara yoktur. Her ne kadar matemini içinde yaşamış olsa da Avraam için Sara’nın kaybı bir çöküş vesilesidir. Hayat arkadaşı olmadan Avraam’ın gençliğini koruması olanaklı değildir.

Bir evlat, bir ebeveyn, bir eş, ailenin bir bireyi, bir komşu, bir ortak veya arkadaş olarak dünyaya her saat bir “beraha” getirebilme şansımız vardır. Bu bağlantıları, ilişkileri bir “beraha” olma şansı olarak gördüğümüzde, insanların hayatına olumlu olarak dokunabildiğimizde “beraha” yeryüzüne iner. Bir gülümseme, nazik bir söz, zevkli bir mizah parçası veya küçük, basit bir iyilik, insanlara bir “beraha” olmak için bir fırsattır. Bu fırsatları değerlendirerek hayatımızı mümkün olan en kutsanmış şekilde yaşamak hiç de zor veya imkansız değildir. İstemek ve gayret etmek yeterlidir.

DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni

Peraşamız Sara annemizin ölümünü konu olarak almaktadır ve şöyle başlar: Sara yüz yıl, 20 yıl ve yedi yıl yaşadı. Ömrü bu kadardı. Tabii ki bu sayıyı yüz yirmi yedi olarak bir çırpıda söylenmemesinin bir nedeni mevcuttur. Bilge Raşi’nin açıklamasına göre, Sara yüz yaşındayken, yirmi yaşında bir kız gibi günahsız, yirmi yaşındayken yedi yaşında bir kız gibi güzeldi. Sara’nın öldüğü yeri Toramız şöyle belirler. Sara Kiryat Arba mevkiinde, Kiryat Arba Hevron bölgesinde Hevron bölgesi Kenaan topraklarındaydı. Bu mevkiye Kiryat Arba “Dörtler Şehri” denmesinin anlamı, bu şehirde dört dev adamın yaşadığını hatırlatır. Bu dört dev adam Ahiman, Şesay, Talmay ve babaları. Raşi bir başka açıklama getirmektedir. Bu mağarada dört çift yatmaktadır. Adam ve Hava, Avraam ve Sara, Yitshak ve Rivka, Yaakov ve Lea. Avraam yas tutmak ve ağlamak için Sara’nın naaşı başına gider. Sefer Tora da ağlamak sözcüğü “Livkota” V harfi nokta alınca B harfini teşkil eder. Sözcük ağlamak anlamını taşır. Avraam Avinu bu sözün harfini küçük olarak tasavvur eder. Sözcük Velivkota yerine Ulbeta olarak ve anlamı Ev yuvasıdır. Bu nedenle Sefer Tora da Kaf harfi küçük yazılmıştır. Bilgelerimizin bundan çıkardıkları anlam, kadının ölümü yuvanın yıkılışına muadil oluşu. Avraam da yuvasının sarsıldığına ağlamıştır. Avraam Avinu Sara’yı defnettiği Mearat Amahpela mevkiini sahibi Efron’dan 400 gümüş şekele satın alır. Mearat amahpelayı bir aile mezalığına alarak oğlu ve torununa bırakır. Avraam Avinu’nun Mearat amahpelayı seçmesinin nedeni neydi? Avraam Avinu’ya üç melek görünmüştü. Bu melekler insan kılığında O’na görünürler. Onlara mükemmel bir ziyafet hazırlamak ister. Bir buzağının peşinden koşar ve buzağı bu mağaraya kaçar. Avraam Avinu mağaraya giren güzel bir kokunun burnuna ulaştığını hisseder. Merak eder. Bakar ki orada Adam Arişon ve Hava yatıyor. O anda kendi kendine söz verir bu mekanı aile mezarlığı olarak kendime mal edeceğim. Avraam Avinu yaşlanmıştı. Oğlu Yisthak’ı evlendirmek üzere emektarı Eliezer’i kendi ülkesine gönderir ve oradan oğluna münasip bir eş bulup getirmesini sıkı sıkı tembihler. Eliezer çok zor bir görev üstlendiğinin farkındaydı. Tanrıya sığınıp kendi başarısı için dua eder. Aklına şöyle bir şey gelir. Gideceği yöreye yaklaşınca oradaki kızlardan su isteyecektir. Acaba o kızın davranışı nasıl olacaktır? Yaklaştığı kız Avraam Avinu’nun yakınlarından Rivka’dı. Tasarladığı soruyu şöyle sorar: “Bana biraz su verebilir misin?” Rivaka ona su verdikten sonra develerine de su vereyim deyince Eliezer bu sorulara ve Rivka’nın davranışıyla Rivka’nın merhametli ve iyilik seven bir insan olduğunun kanaatine varır. Tanrı Eliezer’e yardım etmiştir. Avraam’a gelin olacak ve oğlu Yitshak’ı mutlu edecek bir kızı bulmuştur. Eliezer artık kızı babası Betuel ve ağabeyi Lavan’dan ister. Avraam Avinu’yu anlatır. Baba “evet” der fakat şöyle bir şey aklına gelir. Bir de kıza fikrini soralım. Rivka’nın evet demesi üzerine Rivka’yı alır ve Avraam Avinu’ya getirir. Yitshak Rivka’yı annesi Sara’nın çadırına götürür. Avraam ve Sara’nın devamı olan yuvayı kurmuş olurlar. Sara hayattayken her erev şabattan erev şabata yanan Şabat mumlarıaynı şekilde yanmaya devam etmiştir. Pek yalnız kalan Avraam Avinu Ketura adında bir kadınla evlenir ve çocuk sahibi olur.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: Rabilerin öğretilerinden)
Rav İzak Peres

Yaşlı insanlara saygı göstermek gerekir

Rabi Yohanan yaşlı insanların önünde ayağa kalkardı. Hatta farklı inançlardan olsa da aynı şekilde ayağa kalkarak saygısını ifade ederdi. RaMBaM hem yaşlı hem de bilge insanların huzurunda mutlaka saygı amacıyla ayağa kalkılması gerektiğini öğretir.   

72’DEN SEÇMELER
(Rav Palaçi’nin 72 kitabı olduğu kabul edilir.)
Rav İsak Alaluf

Pirke Avot öğretilerinin hemen birinci Mişna’sında yüz yirmi kişilik meclisin getirmiş olduğu öğretiler sıralanır. Bunlardan biri Tora’nın etrafına bir çit koymaktır. Rabi Hayim Palaçi (Z’Ts’K’L’) “Peulat Tsadik LeHayim” adlı kitabında yine Masehet Avot’tan başka bir Mişna’ya gönderme yapar. Bu Mişna’da (3/13) bilgeliğin çitinin sessiz kalmak olduğu yazılıdır. Rabi buradan hareketle kitabında Tora’yı alma “ayrıcalığına” ulaşmış olan Bene Yisrael’in bu özelliği nedeniyle buna eriştiği belirtilir.

HAFTANIN SÖZÜ

"Geçmiş bugüne uymuyor diye geçmişi silmeye çalışamazsınız ve çalışmamalısınız." (Golda Meir)