yetenek

Arkadaşlarım kadar yetenekli olmadığım için endişelenmeli miyim?

Yeteneklerimiz arkadaşlarımızla her zaman soru konusu olarak karşımıza çıkar. Gelin böyle bir soruya Rabi’nin verdiği cevaba odaklanalım: “Bütün arkadaşlarım yetenekli ve zeki görünüyor. Ben ise biraz daha ortalarda geziyorum. Gerçekten çok uğraşıyorum ama bir türlü mükemmellik seviyesine ulaşamıyorum. Geleceğim hakkında endişelenmeme neden oluyor. Ne yapmalıyım?”

Rabi’miz Talmud’dan bir örnek vererek cevabına başlar: Talmud şöyle der: "Herkes Moşe kadar büyük olmakla sorumludur." Ancak sonra Tora Devarim kitabında "hiç kimse Moşe kadar büyük olmayacak!"  demektedir. Hiç kimse Moşe kadar büyük olamayacaksa, bizden nasıl Moşe kadar büyük olmamız beklenebilir?!

Cevap şu ki, Moşe kendi kişisel potansiyelini gerçekleştirdiği gibi, bizim de kendi potansiyelimizi gerçekleştirmemiz bekleniyor. Her birimiz benzersiz bir dizi yetenek ve araçla doğarız. Kimimiz zengin, kimimiz fakiriz. Bazıları uzun, bazıları kısa. Bir kişi şarkı söyleyebilir, bir başkası yazabilir. Ama bu nitelikler sizin büyüklüğünüzü belirleyen şeyler değildir. Daha ziyade, özel durumlarınızla nasıl başa çıktığınızdır.

100 metrelik bir koşuda yarışan iki kişi düşünün. Biri 9,3 saniyelik bir dünya rekoru koşuyor. Diğeri bitiş çizgisini 30 saniyede geçiyor.

Başarı kimin diyeceksiniz? Tabii ki rekor kıran!

Şimdi size 30 saniye çalışan kişinin çocukken çocuk felci geçirdiğini, 14 yaşına kadar yürüyemediğini ve sonunda o mesafeyi kat edebilene kadar yıllarca acı verici, meşakkatli egzersizler yaptığını söylesem ne dersiniz? ?

Başka bir kişinin uğraşmak zorunda olduğu koşulları asla bilemeyiz; doğal olarak sakin mi yoksa öfkesini kontrol etmek için mücadele etmek zorunda mı kaldığını göremeyiz. Büyük bir zeka ile doğup doğmadığı veya öğrenme güçlüğünün üstesinden gelmek zorunda kalıp kalmadığı, kendisine her şeyin en iyisi verilip verilmediği, yoksa birçok engeli aşmak zorunda kalıp kalmadığını bilmek mümkün değildir.

Bu yüzden Yahudilik şöyle der: Merdivenin neresinde olduğunuz değil, kaç basamak tırmandığınız önemlidir.

Bu ebeveynler ve öğretmenler için çok önemli bir kavramdır. Şunu soralım: Bir çocuğun karnesinde hangisi daha önemlidir: "Başarı" mı yoksa "çaba" mı?

Cevap çabadır. "Başarı" için notlara ihtiyaç duymamızın nedeni, basitçe, çocuğun ne kadar konuyu kavradığına dair nesnel bir ölçüye sahip olmaktır. Ancak nihai anlamda, gerçekten önemli olan tek şey çabadır.

Hikaye, ölüm döşeğinde ağlayarak yatan büyük Hasidik ustası Zuşa’dan söz eder.  Öğrencileri ona, "Rebbe, neden bu kadar üzgünsün? Yaptığın onca mitsva ve iyi amellerden sonra, kesinlikle cennette büyük bir mükâfat alacaksın!"

Rabi Zuşa "korkarım!" der "Çünkü ebediyete gittiğimde, Tanrı'nın bana 'Neden Moşe olamadın veya "neden Kral David gibi değildin" diye sormayacak.  Ama korkarım ki Tanrı Neden Zuşa gibi olamadın diye sorduğunda ne diyeceğimi bilmiyorum” der.

Bu nedenle, sorunuza yanıt olarak, "Hiç kimse Moşe kadar büyük olmayacak" şeklindeki Talmud ifadesi, kimsenin bir daha aynı potansiyele sahip olmayacağı anlamına gelir. Ancak sahip olduklarımızı maksimize edebiliriz. Hayat, kendinizden başka kimseye karşı bir rekabet değildir. Tanrı hepimize kendimiz olabilmemiz için güç ve netlik versin amen.

*Rav İsak Alaluf'un 5783 Vayhi Peraşası, Aklımızdan Geçenler bölümünden alınmıştır. “www.aish.com sitesinden yararlanarak yazılmıştır.