Yazdır

Bu Hafta İçin Saatler

25AV

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5783

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:47

20:05

-----

Yeruşalayim

18:40

19:57

Tel Aviv

19:07

20:07

12 AĞUSTOS

Tel Aviv

19:00

19:59

İstanbul

19:53

20:34

2022

İstanbul

19:43

20:24

İzmir

19:49

20:38

İzmir

19:40

20:29

REE- ראה


17-18 AĞUSTOS 2023 ROŞ HODEŞ ELUL

 

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Devarim 11:26-16:17)

Moşe halka maneviyat merkezli bir hayatın getireceği bereketleri ve Tanrı'dan uzaklaşmanın getireceği laneti sunar. Halk, Erets-Yisrael'e gireceği zaman, putperest uygulamalarda kullanılan tüm ağaçları yakacak ve putperestliğe ait tüm heykelleri yok edecektir. Tanrı, Kutsal Varlığı'nı barındırmak üzere tek bir yer seçecektir. Korbanlar sadece bu yerde sunulabilecek ve başka hiçbir yerde kişisel sunaklar inşa edilemeyecektir.

Moşe halkı, kan yememeleri konusunda tekrar uyarır. Çöldeyken tüm hayvan kesimi Mişkan'da gerçekleşirdi; ancak Erets-Yisrael'e girdiklerinden itibaren, bu işlem - yemek amaçlı olması kaydıyla - her yerde, ama belirli kurallara göre yapılabilecekti. Moşe, sadece Yeruşalayim sınırları içinde yenebilecek bazı yiyecek kategorilerini bildirir. Ardından, diğer ulusların davranış şekillerini kendilerine adapte etmemeleri uyarısında bulunur.

Tora tam ve mükemmel olduğu için, ona herhangi bir şeyin eklemek ya da onu eksiltmek yasaktır. Bir "peygamber" halka gelip Tora'yı terk ederek putperest davranışlar içine girmelerini öğütlediği takdirde, cezası ölümdür. Benzer şekilde halkı putperestliğe teşvik eden kişinin cezası da ölümdür. Tamamen putperestliğe yönelmiş bir şehrin yok edilmesi gerekecektir. Bir yakının ölümü halinde abartılı yas ifadelerinde bulunmak - örneğin vücuda zarar vermek ya da saçları yolarak kafada kel bir nokta oluşturmak yasaktır. Moşe daha sonra, Kaşer olan ve olmayan hayvanları tekrar sınıflandırır; et ve sütün birlikte pişirilmemesi gerektiğine dair emri hatırlatır.

Ürünün ikinci onda birlik bölümü [Maaser Şeni] Yeruşalayim'e getirilip burada yenmelidir. Fakat miktar çok büyükse, parasal karşılığı Yeruşalayim'e getirilecek ve bu parayla burada yiyecek alınıp [elbette yerel halkla birlikte] tüketilecektir. Belirli bazı yıllarda ise bu ikinci onda birlik bölüm fakirlere dağıtılmalıdır. Bene-Yisrael'den daima cömert olmaları istenir. Yedinci yılda her türlü borç silinmelidir; bunu karşılığında Tanrı halkı her yönden mübarek kılacaktır. Yahudi bir köle, altı yıllık çalışmadan sonra serbest kalacaktır ve boş elle gönderilmeyecektir. Ayrılmayı reddederse, kulağı bir biz ile kapı eşiğinde delinecek ve Yovel yılına [50. yıl] kadar köle durumunda kalacaktır. Peraşa üç hac bayramı - Pesah, Şavuot ve Sukot ile sona ermektedir.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

IŞIK

Işık: Dünyadaki bir çok Yahudi toplumu Teilim’in yirmi yedi numaralı mizmorunu Elul ayı boyunca okumayı gelenek haline getirirler. Burada David Tanrı’nın kendisi için “ori – ışığım” ve “yişi – kurtuluşum” olduğunu söylemektedir. Gerçekten de Rabi Hayim Palaçi “ori” sözcüğünün Roş Aşana, “yişi” sözcüğünün de Yom Kipur ile bağlantılı olduğunu açıklamaktadır.  

Rabi Joey Haber pasukta, David, “kurtuluşunu” kazanmak için ihtiyaç duyduğu “ışığı”, vizyonu ve netliği ona vermesi için Tanrı’ya dua eder. Aslında Tanrı’nın yardımını ve kutsamasını kazanmak istiyorsak, o zaman önce kendimizi net ve doğru bir şekilde görmemiz ve Bu nedenle bize kim olduğumuzun, kim olabileceğimizin daha net bir resmini vermesi için “ışığımız” olan Tanrı’ya dua etmek gerekir.  

Kendimizi biliyor muyuz? Sıklıkla bizler kim olduğumuzun bilincinde olmayız.   Sözgelimi kendini “iyi” bilen ancak iyilik yapmak konusunda alakası olmayan insanların sayısı az değildir. Onlar yollarını belirleyemediklerinden karşılarına neyin çıkacağını bilemezler ve çoğunlukla sendelerler. Defalarca aynı fıkraları anlatıp gülmemizi bekleyenler de vardır. Anlattıkları komik değildir ama onlara eğlenceli gelmektedir. Onlar da aslında ne yaptıklarının pek farkında olmayanlardır.

Eleştiri: Bazen eleştirmenler tarafından olumsuz sayısız görüş alan bir filmin gösterime girdiğini görürüz. Aslında film, profesyonel, deneyimli, hatta belki de ödüllü senaristler, yapımcılar ve oyuncular tarafından yapılan bir çalışmadır. Nedense kimse tarafından beğenilmeyebilir ve olumlu bir eleştiri almayabilir. Bunun nedeni filmlerinin kusurlarını tam olarak görememeleridir. Filmi yaparken objektif bir bakış açısı göstermektense daha sübjektif bir gözle bakmışlardır. Kusurları görüp iyileştirmek yerine görmezden gelerek beğenilmeyen bir yapımın ortaya çıkmasına neden olmuşlardır.

Çoğumuz benzer şekilde davranırız. Yanlışlarımızı veya hatalarımızı görmek istemeden bulunduğumuz konumdan, mevkiden hoşnut oluruz.   Mesela bizden daha dindar ve dikkatli davranan kişileri “fanatik”, daha liberal ve daha az özenli kişileri de “günahkar” olarak tanımlamakta bir sakınca görmeyiz. Maddi açıdan bizden güçlü olanları eleştirmekten, maddi olarak zayıf olanlara acımaktan kendimizi alamayız. Yaşam tarzımızı sevdiğimizden bizden farklı olanları dışlamak ve eleştirmekten çekinmeyiz. Ancak kıyısında olduğumuz Elul ve Yamim Noraim döneminde hedefimiz, kendimize, davranışlarımıza biraz “ışık” tutmaya çalışmak, kendimizi daha net, doğru ve tarafsız bir şekilde değerlendirmektir.

Öykümüz var: Netsiv adı ile bilinen Rabi Naftali Tsvi Yeuda Berlin miVolojin hakkında anlatılan bir hikayeye bakmaya çalışalım.

Netsiv yaşlı bir insan olduğu bir dönemde bir “siyum” kutlaması düzenler. Bu alelade bir kutlama değildir çünkü Netsiv bininci kez “Şas” dediğimiz Gemara’nın bütününü tamamlamanın kutlamasını gerçekleştirmektedir.

Netsiv bu kutlamada kendisi on yaşındayken başından geçen bir olayı paylaşır. Küçük Naftali okulda çok başarılı değildir ve Tora derslerinde oldukça zorlanmaktadır. Bir gün anne babasının kapı arkasındaki bir konuşmasına tanık olur. Ebeveynleri belki de oğullarının ileri Tora öğrenimi için uygun olmadığını kendisini Tora öğretilen okuldan alarak bir zanaat öğrenebileceği bir başka okula geçirmeleri hakkında görüş bildirmektedirler. Bilge ebeveynlerinin bu konuda söylediklerine ve annesinin üzüntüsünden ağladığına tanıklık eder. Annesinin kalbi kırılmıştır çünkü belki de oğlu ileri derecede bir Tora bilgini olamayacaktır. Bu da annesini hayal kırıklığına uğratmış görünmektedir.

Annesini bu kadar üzgün görev bilge çabalarını arttırmaya karar verir.  Sonunda okulda kalmayı başarır. Gelecekte Volojin’in en büyük yeşivasına liderlik eder, Talmud’u anlamanın yolunda ufukları genişleten bir çok eserin yazarı olur ve Şas’ı bininci kez tamamlayarak birçok zamanın en büyük bilgelerinden biri olmayı başarır.

Bu konuşmayı duymamış olsaydı neler olabileceğini hayal eden bilge belki de iyi bir kunduracı olabileceğini ifade eder. Bilge günlük dualarını eda eden, geleneksel bir aile yetiştirmeye odaklı iyi bir Yahudi olabileceğini de sözlerine ekler. Ama bu dünyayı terk ettiğinde kendisine büyük bir Tora kitaplarının gösterileceği detayını paylaşır. Çünkü kendisine bütün bu kitapları yazma yeteneğine ve kapasitesine sahip olduğu ancak bunu yapmak yerine ayakkabı yapmayı tercih ettiği söylenebilecektir.

Yanıtı zor sorular: Bu öykü birçoğumuzu rahatsız edebilir. Çünkü biz insan olarak genellikle bulunduğumuz konumdan, yaşam tarzımızdan, çevremizden, yaptıklarımızdan hoşnut kalırız. Çoğumuz çok fazla düşünmeden, hayattaki yolumuzun doğru olduğunu, işleri gerektiği gibi yaptığımızı varsayarız. Ancak bu durum kim olduğumuz ve kim olabileceğimiz sorusuna daha fazla düşünmenin zamanıdır. Acaba gelebileceğimiz daha iyi bir konum şansımız var mıdır? İçimizde gerçekleştiremediğimiz veya göremediğimiz bir potansiyel mi var? İşte bunlar ve benzerleri Elul ayı boyunca sormamız ve elimizden geldiğince dürüstçe yanıtlamamız gereken zor sorulardır.

Bir Şabat masasında ya da akrabalarımız ve arkadaşlarımızla konuşmaktan keyif aldığımız bir ortamda bulunabiliriz. Burada farkında olmadan yaptığımız aslında zarar verici ama bize masum gelen bir şey söyleyebiliriz. Bazen şaka yollu eşler arasında bir söylem ciddi sonuçlara neden olabilir. Çocuklarımızın başarısı veya iyi edimleri hakkında bir yorum yaparsak, bu, çevremizdeki aynı şekilde çocuklara sahip olmayan diğer ebeveynler için genellikle büyük sıkıntılara neden olabilir. Dürüst, iyi, düşünceli insanlar olduğumuzu düşünüyoruz – ve Baruh Aşem çoğumuz öyleyiz. Ancak çoğu zaman ne yaptığımıza ve ne söylediğimize pek de dikkat etmeyiz.

Şimdi bu sorunu nasıl çözebiliriz sorusunun yanıtını bulmaya gayret edelim: Nasıl kendimizin dışına çıkıp konuşmamızı, davranışlarımızı ve bunun etkilerini saf bir nesnellikle değerlendirmeye çalışabiliriz?

İlk adım çevremizdeki insanların bakış açısını değerlendirmek ve eleştirilere kulak vermektir.

Kimse eleştiriden hoşlanmaz. Biri bizi eleştirdiğinde, bu bize hoş olmayan bir his verir ve bu yüzden onu saptırmak için elimizden geleni yaparız. Ancak olgunlaşıp gelişebilmemiz için kendimize doğru bir şekilde bakmak istiyorsak, eleştirileri açık bir kalple dinleyebilmemiz gerekir.

Diğer insanların eleştirilerini içgüdüsel olarak reddetmek yerine dikkatle dinleyelim. Eğer bir şekilde kendimizin dışına çıkabilir ve davranışlarımıza farklı bir perspektiften bakabilirsek, farklı bir resim görürüz ve böylece kendimizi olgunlaşma ve gelişme yoluna koyar, böylece kendimiz olma yeteneğine sahip insanlar olabiliriz.

 

DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni

“Bakın! Bugün önünüze kutsamayı, bereketi ve bütün güzellikleri koyuyorum. Tabii ki Tanrınızın buyruklarına uyarsanız kutsanacaksınız. Aynı zamanda bütün bu güzelliklere sahip olacaksınız. Fakat Tanrı’nın buyruklarını dinlemez, size buyurduğum yoldan saparsanız bu güzel şeyler yerine lanete uğrayacaksınız.”

Devarim kitabının REE peraşasında Moşe Rabenu Bene Yisrael’e böyle seslenmektedir. Moşe Rabenu halka bu peraşada seçme hakkını Tanrımızın bizlere tevdi ettiğini öğretmektedir. Yani yaşam boyunca seçeceğimiz yolun olmasını bizlerin kanaat getirip onu takip etmemizi tavsiye etmektedir. Bilgelerimizin dediği gibi AKOL BİDE ŞAMAYİM HUTS MİYİRAT ŞAMAYİM. Her şey Tanrı’nın elince. Tanrı korkusuna insanın bizzat kendi vakıf olması gerekir. Tanrı’nın yarattığı güzel bir dünyada yaşamımızı sürdürüyoruz. Tanrı’nın sonsuz mucizelerine her zaman şahit oluyoruz. Yaakov Avinu’nun dediği gibi yiyeceğimiz ekmeği, içeceğimiz suyu ve de giyeceğimizi bize Tanrı’mız vermektedir. O bize yaşam gücünü ihsan ediyor. Bütün bunları gören ve anlayan insan Tanrı korkusu ve Tanrı sevgisine bizzat kendi sahip olur. Bu nedenle bilgelerimizin sözünde bütün bu mucizeleri gören insanın kalbince bir korku ve bir sevgi oluşur. Keriat Şemada okuduğumuz gibi; Tanrım, Sen teksin. Tanrını bütün canınla, bütün kalbinle, bütün varlığınla seveceksin. Devarim kitabında Şemot, Vayikra ve Badirbar kitaplarında okuduğumuz bazı konuları Moşe Rabenu hatırlatmaktadır. Bu konulardan birini de peraşamızda görmekteyiz.

Vayikra kitabı, Şemini peraşasında gördüğümüz gıda kurallarını Moşe Rabenu bir kez daha hatırlatmada. Yenmesi caiz olan veya olmayan hayvanların etleri aynı zamanda Toramızda üç kez tekrar edilmiş olan a. Şemot mişpatim b. Şemot kitisa c. Devarim, Ree. Etli mamullerle sütlü mamullerin bir arada pişirilip yenmesi buyruğu lo tevaşel gedi baha lev imo. Moşe Rabenu bu sözleri şöyle tamamlıyor. Tanrının sözlerine uyup O’nun gözünde doğru olanı yapmış olacaksınız. Peraşamızda devam eden konulardan biri de ondalık ve yardımlaşma konuları. Ondalık konusu her yıl tarlamızda yetişen ürünlerin ondalığını bir yana ayıracaksınız. Tahılınızın, bağ üzümlerinizin, zeytinyağınızın ondalığını sığırlarınızın ve davarlarınızın ilk doğanlarını mabede karşısına, Tanrıya verdiği berekete teşekkür etmek üzere O’nun önünde yiyeceksiniz. İnsan asla bencil olmamalı. Bunlara sahip olan kişi etrafında gördüğü ve göreceği muhtaç kişileri, yetim, dul ve bunlara vakıf olmayan kişilere yardım elini uzatmayı unutmamalı. Peraşamızda bu buyruk şöyle anlatılmakta. Sizle yaşayan insanlar arasında yoksul kişiler varsa, yüreğinizi katılaştırmayın. Yoksula eli sıkı davranmayın. Tersine eliniz açık olsun. Gereksinmelerini karşılayacak kadar ona yardımcı olun. Yardım etmek insani bir görev. Bu nedenle yardım eden kişi yardım gören kişiyi rencide etmemeli ve onu utandırmamalı. Yardımını gizli kimsenin görmeyeceği şekilde yapmalı. En güzel yardımlaşma şeklini ne yardım eden kişi ne yardım gören kişi birbirlerini görmemesidir. Yardım kurumları mağdur olmuş yoksul kişilere ulaşıp onların acılarını dindirmelidir.

 

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Geçmişte bir yerden para vermeden bir ürün alan yani o ürünü çalan kişi eğer çaldığı yer mevcut değilse ne yapmalıdır?

Bu durumda çaldığı ürünün bedeli toplumsal yararlar adına tsedaka verilmelidir. Bu onun günahının affedilmesinin yoludur.

AKLIMIZDAN GEÇENLER
Rav İsak Alaluf

Anladığım kadarıyla Amida'da zaten içerdiği standart dualar dışında kişinin kişisel dualar ekleyebileceği yerler var. Bunu nasıl yaparım?

Rabi David Rosenfeld cevaplar:

Günlük dualarınız sırasında kendi isteklerinizden bazılarını eklemeniz kesinlikle uygundur. Elbette gün boyunca Tanrı'ya günün her anını atlatmamıza yardım etmesi için sessizce dua edebilirsiniz.

Kendi isteklerimizi eklemek için uygun zaman , Amida duasının okunduğu zamandır.  Amida on dokuz kutsamadan oluşur . İlk üçünde Tanrı’yı yüceltiriz, Aradaki on üçünde istekte bulunuruz ve son üçünde teşekkür ederiz. . Ortadaki on üç nimet, bilgelik, bağışlama, sağlık ve geçim gibi tipik ihtiyaçlarımızın çoğunu karşılar.

Ortadaki nimetlerden birine ait bir ihtiyacı olan kimse, o nimete bir istek ekleyebilir.  Tipik olarak dua kitaplarının, şifa nimetinde ciddi şekilde hasta olan biri için eklenecek küçük bir dua vardır.

Rabiler özellikle iki yerde isteklerimizden söz edebileceğimizi söylerler. Bu “Şema Kolenu” berahası bitiminin hemen öncesi ile en sonunda “yiyu leratson” demeden öncedir.

Her zaman olduğu gibi, ek dualarınızın İbranice olması en iyisidir. Ama kendi dilinizde daha kolaysa, özellikle de bir minyan ile birlikte sinagogda dua ediyorsanız o zaman sorun değildir.

 

HAFTANIN SÖZÜ

Tanrı adına olan herhangi bir tartışma, devam eder ve sonu olumlu biter. Tanrı adına olmayan tartışmanın sonu iyi değildir. (Pirke Avot: 5/17)