Bu Hafta İçin Saatler

7 TEVET

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5782

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:05

17:25

-----

Yeruşalayim

16:09

17:29

Tel Aviv

16:24

17:26

31 ARALIK

Tel Aviv

16:28

17:30

İstanbul

17:29

18:10

2022

İstanbul

17:36

18:17

İzmir

17:39

18:30

İzmir

17:44

18:35

VAYİGAŞ - ויגש


3 OCAK 2023 TAANİT ASARA BE TEVET

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Bereşit 44:18-47:27)


Kadehin Binyamin'in çuvalında bulunmasıyla kardeşler şaşkınlığa kapılırlar. Yeuda tek başına öne çıkar ve nazik ama kararlı bir şekilde, kendisini sunarak Binyamin'in serbest kalmasını talep eder. Bu fedakarlık hareketi, Yosef'in, kardeşlerinin kendisini kuyuya atan insanlardan çok farklı hale geldiklerini anlaması için yeterlidir; hemen kimliğini açıklar.

Kardeşler utançla büzülürler, ama Yosef onları teselli ederek, tüm olanların aslında Tanrı'nın bir planı olduğunu söyler. Yaakov'a onlarla bir mesaj gönderir ve tüm aileyi Mısır'daki Goşen bölgesine yerleşmeye davet eder. Tanrı Yaakov'a Mısır'a gitmekten, buranın manevi olumsuzluklarından korkmamasını söyler. Çünkü Tanrı Bene-Yisrael'i, ahlaksızlığın ve yozlaşmışlığın çok yaygın olmasına karşın burada büyük bir millet haline getirecektir.

Tora daha sonra Yaakov'un ailesini listeler ve Moşe Rabenu'nun annesi Yoheved'in doğumunu ima eder. Mısır'a toplam 70 kişi iner ve Yosef, 22 yıl ayrı kaldığı babasına kavuşur. Onu kucaklar ve sevincin verdiği duygusallıkla ağlamaya başlar. Yosef, babasını ve kardeşlerini Paro'yla tanıştırır; Yaakov Paro'yu mübarek kılar. Yosef, kıtlığın etkilediği halka, buğday karşılığında, sahip oldukları her şeyi - hatta köle olarak kendilerini - Paro'ya vermeleri gerektiğini bildirir. Bene-Yisrael ülkeye yerleşirler ve sayıları gittikçe artmaya başlar.

 

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

ASARA BE TEVET

Şabat oruç tutulur mu? Vayigaş peraşası genellikle çok önemli bir oruç günü olan Asara be Tevet civarında okunur. İspanya’nın büyük Rabilerinden Rav David Abudarham Asara be Tevet orucu ile ilgili şaşırtıcı bir açıklamayı öğretir. Rabi’ye göre eğer bu oruç tarihi yani 10 Tevet eğer Şabat gününe denk gelmiş olsaydı o günde bu orucun tutulabilmesi mümkün olabilirdi. Yahudi takvim sistemi bu orucun Şabat gününe denk gelmesini mümkün kılmamıştır ancak o kadar önemli bir oruç günüdür ki Şabat gününe denk gelmesi durumunda “oneg Şabat” zorunluluğunu ortadan kaldırabilecek haldedir.

Gerçekten şaşırtıcıdır. Şabat günü gözetilen tek oruç Tora tarafından emredilen Kipur günüdür. Rabiler tarafından emredilmiş olan diğer oruçlar ise Şabat gününe denk gelmez. Senenin en hüzünlü günü olan, her iki Bet Amikdaş’ın yıkıldığı, sürgünlerin başladığı ve daha birçok olumsuzlukların yaşandığı Tişa be Av günü tarih olarak bazen Şabat gününe denk gelir ancak bir gün sonraya ertelenir. Bu noktada Asara be Tevet orucunun Şabat gününün kutlamalarını bile engelleyecek durumunun nedeninin ne olduğu elbette sorgulanmalıdır.

Bu oruç nedir? Hatam Sofer adı ile bilinen Rabi Moşe Sofer Asara be Tevet gününe değişik bir açıklama ile yaklaşarak duruma ışık tutmaktadır. Bilindiği gibi Babilliler bu günde Yeruşalayim şehrini kuşatmaya başlarlar. Bu kuşatma sonunda birinci Bet Amikdaş’ın yıkılışı gerçekleşmiştir. 10 Tevet gününde Babilliler Yeruşalayim’i kulatmaya başladıklarında göklerde bir mahkeme kurulur. Bir yanda melekler Yeruşalayim şehrinin bağışlanması gerektiğini savunurken diğer yanda savcı melekler tarafından yıkılışın gerçekleşmesi yönünde tartışmalar alevlenir. Ne yazık ki savcı meleklerin tarafı tartışmadan galip ayrılır ve kuşatma bir süre sonra Yeruşalayim ile Bet Amikdaş’ın yıkımı ile sonuçlanır. Hatam Sofer bu mahkemenin her Asara be Tevet gününde yeniden kurulduğunu öğretir. Yahudi toplumunun nihai kurtuluşa ve Bet Amikdaş’ın yeniden inşasına layık olup olmadığını belirlemek için davaya Tanrı hakimlik yapar.

Hatam Sofer Asara be Tevet ile diğer oruçlar arasındaki farkı açıklar. Tişa be Av dahil olmak üzere diğer oruçların hepsi hatırlama amaçlıdır. Bunların amacı bizlere geçmiş trajedileri hatırlatmak ve teşuva yapmamız için bizleri yönlendirmektir. Ancak Asara be Tevet şu anda gerçekleşen bir yargı ile ilgilidir. Hatam Sofer Asara be Tevet orucunu Şabat günü tutulacak Kipur dışındaki tek oruçla karşılaştırır. Bu oruç da korkutucu bir rüya sonrasında tutulması gereken Taanit Halom’dur. Şabat gecesi ürkütücü bir rüya gören ve bunun olası sonuçlarından çok rahatsız olan kişi, hakkında çıkarıldığından korktuğu kötü hükmü iptal etmek için Şabat'ta oruç tutabilir. Hatam Sofer, bunun mümkün olduğunu söyler. Çünkü bu durumda oruç, geçmişteki bir olaya değil, şimdiki bir krizle ilgilidir. Benzer şekilde Asara be Tevet orucu da Şabat gününe denk gelmiş olsaydı o günde tutulabilirdi. Çünkü o günde Tanrı yargı sandalyesinde oturmaktadır ve toplum Tanrı’nın olumlu ve merhametli bir karar vermesi için umut etmektedir.

Kardeşlerle olan ilişki: Girişimizde de belirttiğimiz gibi Yosef ve kardeşlerinin dramatik hikayesinin doruk noktasını okuduğumuz zamanlarda Asara be Tevet orucunun denk gelmesi tesadüf değildir. Uzun, acılı sürgünümüzü sona erdirmenin anahtarı, Yahudiler arasındaki çekişme ve ölümcül kavgalara neden olan Sinat Hinam günahını düzeltmektir. Yaakov’un ailesinin Yosef’in satılmasıyla başlayan sıkıntısı Yosef’in kardeşlerini bağışlaması, nezaket göstermesi ile teselli bulmuş Yaakov Mısır topraklarına şahsına layık bir şekilde gelmiştir. Yosef, kardeşlerinin kendisine karşı yaptığı yanlışların intikamını almaya çalışmak yerine, Binyamin'i Mısır'da tutmakla tehdit etmiş, Yeuda'yı özverili bir şekilde müdahale etmeye yönlendirmiştir. Yeuda Binyamin'in yerinde kalmayı teklif ederek kardeşlerinin günahlarını Tikkun yapacak bir konuma getirmiştir. Yosef’in satılmasıyla başlayan yanlış sonunda düzeltilmiştir. Ve Yosef daha sonra kardeşlerini kucaklar, onlara bakacağına dair güvence verir ve ailenin bir araya gelmesini temin eder.

Her gece uyumadan önce, gün içinde bize yanlış yapmış olabilecek herkesi bağışladığımıza dair bir bildiri okuruz. Yosef bize kardeş sevgisinin en önemli unsurlarından birinin affetmek ve kin beslememek olduğunu, Yahudi kardeşlerimizi yaptıkları yanlışlara rağmen sevmenin ne kadar önemli olduğunu gösterir. Asara be Tevet’in kritik öneme sahip gününe hazırlanırken öğrenmemiz gereken ders bu kadar net ve açıktır.

Bizler dünyayı değiştirmekten ziyade kendimizi değiştirme yetisine sahibiz. Gelin çevremize, kardeşlerimize, toplumumuza karşı daha bağışlayıcı olmak için çaba gösterelim. Böylece Sinat Hinam dediğimiz sebepsiz nefret günahının son Tikun'unu bir kez ve herkes için gerçekleştirelim. Bu şekilde çabuk bir şekilde ve bizim günlerimizde nihai kurtuluşumuza layık olalım, Amen.



DİVRE TORA
Rav Albert Gerşon

Derin Sessizlik

"Vayomer Yosef el ahiv ani Yosef aod avi hay " 

"Yosef, kardeşlerine ben Yosef'im dedi acaba babam hala hayatta mi?"

Yosef, kardeşlerinin önünde daha fazla kimliğini gizleyemedi ve Mısırlı asil maskesini çıkararak “Ben Yosef 'im babamız hayatta mı?" Sorusuyla kendini açık etti. Burada ilginç olan kimliğini ortaya çıkarırken “Babamız hayatta mı?” diye sorması… Zaten defalarca kardeşleri babalarından söz etmişler ve hayatta olduğunu açık etmişlerdir. 

Midraş, bu konuyu şöyle açıklar; Yosef'in amacı, kardeşlerini onu köle olarak sattıkları için azarlamaktı. Baştan kimliğini gizlemesinin sebebi de kardeşlerinin onu sattıkları için pişman olup, olmadıklarını anlamaktı. Babalarına neler yaşattıklarını anlayıp, anlamadıklarını görmekti.

Kardeşleri Binyamin'i Mısır'a getirmek zorunda olmaları da onların reaksiyonlarını görmek içindi. Acaba bir kez daha Yaakov'un acı çekmesine izin verecekler miydi? Yeuda ortaya atılıp, etkileyici konuşmasıyla Yosef'in kimliğini açıklamasını sağlamıştır. Cevap olarak " Ben Yosef'im babam hayatta mı?" diye sorması, aslında "beni satarken neden babamız aklınıza gelmedi?" şeklinde onları azarlamaktı. 

Kardeşler derin bir sessizliğe büründüler. Sessizlik, şaşkınlıklarının yanı sıra suçlu olduklarından kaynaklanıyordu. 

Rabilerimiz, bunun için " vay gelecek yargı gününe, vay biz suçlanırken düşeceğimiz duruma..." diyerek kardeşlerin Yosef'in karşısında yasadıklarının aynısını hepimizin yaşamak zorunda kalacağımızı  öğretirler.  Kardeşleri ki Yosef'in karşısında cevap veremediler ki en genç kardeşleri olmasına rağmen; biz Akadoṣ Baruh unun önünde nasıl ayakta kalabileceğiz?  

Peraşa, Yosef ve kardeşleri arasındaki bu konuşmaların Tanrı ile her birimiz arasında geçecek ilahi yargıya bir örnek olduğunu öğretir.  Yosef, onları kendisini sattıklarında hissettiği duruma sokarak onları hatalarıyla yüzleşmek zorunda bırakmıştır. Gelecekte ilahi yargıda aynı şekilde olacaktır.  Kişiye kendisinin yaptığı hata, başka biri için gösterilecek ve ondan cezayı kesmesi istenecek verdiği karar tam olarak kendisini de bağlayacaktır.  Gerçek dünya olan ilahi gelecek, adaleti sorgulanmayacak şekilde olacaktır bu sürecin nasıl geçeceği bu dünyadaki tavrımıza bağlıdır. Tora yolunda yürüdükçe ve kolay affettikçe ilahi yargı bir o kadar lehimize sonuçlanacaktır. 

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Tsedaka vermenin en uygun zamanı ne olabilir?

Tsedaka vermenin en uygun zamanlarından biri Tefila söylemeden önce bunu gerçekleştirmektir. Bunu yaparken güler yüz göstermek, sempatik olmak ve karşımızdakini incitmemek esastır. Asık bir yüzle karşımızdakinin durumunu varsaymadan verilen tsedaka büyük miktarlarda olsa bile verilmemiş kadar düşük seviyede kabul edilir. Her isteyene miktarı önemsemeden bile olsa tsedaka vermek iyi bir davranıştır.

AKLIMIZDAN GEÇENLER
Rav İsak Alaluf

Yaratılış kitabı birçok soruyu beraberinde getirir. Bunlardan biri Adam’ın torunu Enoş ile ilgilidir. Önce sorumuzu okuyalım:

Yaratılış kitabını inceliyordum ve Adam'ın torunu Enoş'un zamanında insanlığın Tanrı'nın adını anmaya başladığı (4:26) ifadesine rastladım. Bana bunun neyle ilgili olduğunu ve Enoş ile bir ilgisi olup olmadığını açıklayabilir misiniz?

Bu soruyu Rabi David Rosenfeld’in açıklamalarıyla cevaplamaya çalışalım:

Biraz şifreli bir ifade olduğu konusunda haklısın. Yorumcular birbiriyle oldukça çelişen iki temel açıklama sunuyor.

Bu ifadeyi anlamaya yönelik ilk adım, orijinal İbranice'ye bakmaktır. "İnsanoğlu aramaya başladı..." sözündeki "başladı" kelimesi "uhal" dir. Bu kelimenin çok farklı iki olası anlamı vardır - başlamak (leathil) veya dünyevi hale gelmek (hol veya hulin). Bu yorumlara dayanarak, aşağıda çok farklı iki açıklama sunulmaktadır.

Bu ifade, Enoş'un zamanında Tanrı'nın adını anmanın “küfür” haline geldiği anlamına gelir. Küfür haline gelmesinin nedeni, insanların gök cisimleri ve insanlar gibi kutsal olmayan nesnelere “Tanrı” adını vermeye başlamasıdır. Raşi ve Midraşik açıklamalara göre, o zamanlarda tanrının adını anmak din dışı bir faaliyet, putlara tapma haline gelmiştir.

RaMBaM Avoda Zara kuralları 1/1’de Adam ve Hava'dan sadece iki nesil sonra dünyanın nasıl bu kadar hızlı bir şekilde putperestliğe kapıldığını açıklar. İnsanlar ilk başta, Tanrı'nın dünyayı yönetmesine yardımcı olan göksel bedenlerini onurlandırmanın, tıpkı insanların bir kralın bakanlarına hürmet göstermeleri gibi, Tanrı'nın Kendisini onurlandırmanın bir yolu olarak hizmet edeceğini düşünürler. Enoş'un kendisi bu mantığa kanar. Hizmet ettikleri Tanrı'yı ​​onurlandırmak adına gök cisimlerini övmeye, onlara boyun eğmeye ve onlara adaklar sunmaya başlarlar. Bütün bunlar yanlıştır, çünkü şeref yalnızca Tanrı'nın Kendisine verilebilir. Geri kalan her şey putperestliktir. Ve bir süre sonra insanlık, arkalarındaki gerçek Tanrı'yı ​​tamamen unutarak, bu tür gök cisimlerine tanrılar olarak hizmet etmeye başladı.

Diğer açıklamaya göre, Enoş'un zamanında insanoğlunun gerçek Tanrı'ya seslenmeye ve O'na dua etmeye başlar. Bazı yorumcular, aynı şekilde kitlelerin Enoş'un günlerinde putperestliğe kaymaya başladığını ima eder. Böylece doğrular, eğilime karşı koymak için Tanrı'nın adını çağırmaya ve onu duyurmaya başlarlar.

Ne olursa olsun, bizim geleneğimiz, Enoş'un neslinin insanlık tarihinde trajik bir dönüm noktası, yani insanın putperestliğe doğru ruhsal düşüşünde hizmet ettiği yönündedir. Bu, trajik bir şekilde oldukça erken bir tarihte, Adam'ın yaşamı boyunca meydana geldi. Bilgeler aynı şekilde bize Tanrı'nın o nesli yok eden büyük bir sel ile cezalandırdığını öğretiyor - bu ne yazık ki insanın kendi üzerine getireceği çok daha korkunç yıkımın sadece bir başlangıcı ve habercisidir.

HAFTANIN SÖZÜ

Merdivenin neresinde olduğunuz değil, kaç basamak tırmandığınız önemlidir. (Bilge kişi)