Haftanın Peraşası BülteniNadav ve Aviu'nun ölümünden sonra, Tanrı, "kutsal"a izinsiz giriş konusunda uyarır:

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

6 İyar

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5772

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:42

7:56

-----

Yeruşalayim

6:47

8:01

Tel Aviv

6:57

7:58

  29 Nisan

Tel Aviv

7:02

8:04

İstanbul

7:44

8:24

2012

İstanbul

7:51

8:31

AHARE MOT - KEDOŞİM

 Hatırlatmalar

ü  Omer 21

ü  6 Mayıs Pazar: Pesah Şeni

ü  10 Mayıs Perşembe: Lag Laomer

 

Bu HP .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Vayikra 16:1-18:30 / 19:1-20:27)

[www.chabad.org]

 

Nadav ve Aviu'nun ölümünden sonra, Tanrı, "kutsal"a izinsiz giriş konusunda uyarır: Sadece bir kişi, Koen Gadol, yılda ancak bir kez, Yom Kipur'da, Mişkan'ın en içteki odasına girebilecektir. Yom Kipur ibadetinin bir diğer özelliği, iki keçiden hangisinin Tanrı'ya korban edileceği ve hangisinin Yisrael'in günahlarının affını sağlamak üzere çöle gönderileceğini belirlemek için kura çekilmesidir.

Ahare Mot peraşası ayrıca, Kutsal Mişkan dışındaki yerlerde korban yapılmaması konusunda uyarır, kanın yenilip içilmesini yasaklar, ensesti ve sapıkça cinsel ilişkileri yasaklayan kanunların ayrıntılarını verir.

 

Kedoşim Peraşası "Kutsal olacaksınız çünkü Ben, Tanrınız, kutsalım" ifadesi ile başlar. Bu ifadeyi, Yahudiler'in kendilerini kutsal kılmak ve Tanrı'nın kutsallığına atıf yapmak üzere uymaları gereken düzinelerce mitsva takip eder. Bu mitsvalar arasında şunlar bulunur: Putperestliğin yasaklanması, iyilik yapma mitsvası, kanun önünde eşitlik ilkesi, Şabat, cinsel ahlak, iş ilişkilerinde dürüstlük, ebeveynlere karşı saygı ve korku ve hayatın kutsallığı.

Kedoşim'de ayrıca, büyük bilge Rabi Akiva'nın Tora'nın başlıca ilkesi diye adlandırdığı, İllel'in ise "Bu, Tora'nın ta kendisidir" dediği, "akranını kendin gibi sevmelisin" emri yer alır.

KARDEŞÇE SEVGİ

[Rabi Mordehay Wollenberg / tannentorah.com]

 

Bu haftaki peraşa bize "akranımızı kendimizi sever gibi sevmemizi" söyler. Talmud bir yabancının saygın haham Hillel'e gidip tek ayak üstünde dururken ona bütün Tora'yı öğretmesini istemesini anlatır. Hillel ona şöyle cevap verir: "Senin nefret ettiğin şeyi dostuna yapma. Bütün Tora bundan ibarettir, gerisi bunun türevleridir..."

Rabi Akiva, akrana beslenen bu diğerkâm sevgiyi "Tora'nın büyük bir ilkesi" olarak görür. Neden Hillel bu özel kurala bu kadar önem vermiştir? Bu kuralın insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen diğer emirlerden ne şekilde daha önemli olduğunu anlayabiliriz; ama insanın Tanrı'ya yönelik görevleri üzerinde ne gibi bir etkisi vardır? Kardeşçe sevgi ile Şabat'ı tutmak veya Kaşerut kurallarına riayet etmek arasında nasıl bir ilişki vardır? Bu nedenle, "akranını kendin gibi sev" kavramını daha derinden incelemeliyiz. Bir başkasını nasıl kendim gibi sevebilirim? Sonuçta ne kadar yakın olursak olalım, yine de farklı bireyler değil miyiz? "Kendim" ve "başkası" sonsuza dek ayrı ve uzlaşmaz kavramlar olarak kalmaz mı?

Aslında tam olarak öyle değildir. Bu ancak fiziksel varlığımızı göz önünde bulundurduğumuz zaman doğrudur. Fiziki birer varlık olarak kendim ve başkası gerçekten farklı iki varlıktır. Ancak manevi âlemde değerlendirildiğinde bunlar sonuçta tektir, çünkü bütün ruhlar aynı kaynaktan gelir ve o kaynakta Tanrı ile bütünleşir.

Fiziki benliğimize "ben" ve ruhumuza sadece bir aksesuar olarak baktığımızda, gerçekten birbirimizden ayrıyızdır. Ancak eğer ruhumuza "ben" olarak bakar, manevi ihtiyaçlarımızı üstün tutarsak, o zaman aramızdaki farklar kaybolur ve başkalarını da kendimiz gibi sevebiliriz.

Bir başkasını kendimiz gibi sevmek, kendi manevi köklerimizi kabul etmek, onları beslemek ve en derin benliğimizle ilişkilendirmek demektir. Ve her mitsvanın altında yatan ilke de budur.

DEVAR TORA

 [Rav Moşe Benveniste]

DAR KÖPRÜ

 

Rabi Yaakov omer: Aolam aze dome liprozdor bifne aolam aba. Atken atsmeha bifrozdor kede şetikanes litraklin (Pirke Avot 4/21) Rabi Yaakov der ki: Yaşadığımız dünya bir koridora benzetmektedir. Hepimizin gayesi sonsuz yaşamı simgeleyen geniş ve konforlu salona girebilmektir.

Bu arzumuzu hayata geçirmek için zorlu bir mücadele vermemiz gerekir. Rabi Yisrael Meir Akohen bu öğretiyi şöyle bir misalle açıklamaya çalışır: Zengin bir adam mimara giderek bir bina inşa ettirmek istediğini söyler, ancak hem salonun hem koridorun muhteşem olmasını ister. Mimar araziyi ölçer ve şöyle der: Alanı ölçtüm eğer koridor ferah ve görkemli olursa salon küçük olacak, koridor dar olursa, kalan arazide salon geniş ve göz alıcı olabilecektir. İkisinden birini tercih etmen gerekir.

Hasidi Rabiler bu olayı başka bir örnekle açıklarlar: Seyahat eden zengin bir kişi konakladığı kasabada Rabi'nin evini ziyaret eder. Evin çok sade ve basit mobilyalarla döşenmiş olduğunu görür. Adam üzülerek Rabi'ye sorar: Sizin gibi değerli bir bilge nasıl böyle basit bir evde oturur, mobilyalarınız nerede? Nerdeyse eviniz bomboş. Rabi cevap yerine adama sorar: Senin mobilyaların nerede? Adamın cevabı şöyle olur: Ben şu anda kasabanızda misafirim. Bir gün yolunuz düşerse yaşadığım şehirde evimi ve eşyalarını görebilirsiniz. Rabi gülümseyerek şöyle der: Ben de size hepimizin gideceği memlekette eşyalarımı gösterebilirim.

Güçlü bir kral olan David mezmurunda şöyle der: Ger anohi baarets al taster mimeni mitsvoteha  (Teilim 119/19) Garibim ben bu dünyada buyruklarını benden esirgeme.

Bu dünyada yaşantımız geçicidir. Sonsuz yaşam elde etmenin tek yolu eğitimdir. Rabilerimiz şöyle derler: Mi şetarah beerev şabat yohal beşabat. Şabat arifesinde uğraşıp yemekleri hazırlayanlar Şabat gününde yemek yiyebilirler.

Büyük bilgin Kral Şelomo şöyle der: Kol aşer timtsa yadeha laasot behohaha ase, ki en maase veheşbon vadaat vehohma başeol aşer oleh şama (Koelet9/10) Çalışmak için eline ne geçerse var gücünle çalış. Çünkü gideceğin diyarda iş, tasarı bilgi ve bilgelik yoktur.

Sonsuz yaşamı yakalamanın tek yolu kendimizi eğiterek yücelmektir. Kral Şelomo şöyle devam ediyor: Behol et yiyu begadeha levanim veşemen al roşeha al yehsar (Koelet 9/8) Giysilerin hep ak olsun, başından yağ eksilmesin. Cennete ulaşmanın tek yolu yaşadığımız dar koridora benzeyen dünyamızda eğitime önem vermektir. Buna ulaşmak için gayret göstermemiz gerekir.

Leh el nemala atsel, ree derahea vahaham (Mişle 6/6) Ey tembel kişi, git karıncalara bak onların yaşamından bilgelik öğren.

Karıncalar bütün bir yaz çalışarak kışa hazırlık yaparlar. Moşe Rabenu bizlere şöyle sesleniyor: Lemaan yitav lah ulmaan yaarihun yameha (Devarim 22/7) Üzerinize hep iyilik gelsin ve ömrünüz uzasın.

Yüce Tanrı'nın yasaları yolunda yürürsek, hem bu dünyada mutlu olur, hem sonsuz yaşamı yakalayabiliriz.

Tekrar görüşmek üzere.

Rav Moşe Benveniste

 

MAASE

Sevgi

Bir keresinde bir balıkçı bir somon balığı yakaladı. Balığın olağanüstü boyunu gördüğü zaman "Bu harika! Onu Krala götüreceğim, çünkü o somon balığını sever!" diye haykırdı. Zavallı balık bunu duyunca kendini teselli ediyordu: "Öyleyse hâlâ benim için bir umut var."

Balıkçı balığı saraya getirdi ve muhafız kapıda, "Elinde ne var?" diye sordu. "Bir somon balığı" diye balıkçı gururla cevap verdi. "Harika, Kral somon balığını sever!" diye muhafız cevap verdi.

Balık daha öne duyduğu bu sözlerin teyidine sevindi. Balıkçı saraya girdi; zorlukla nefes almasına rağmen, balığın hâlâ umudu vardı: "Kral somon balığını sever."

Balık mutfağa alındı ve bütün aşçılar Kralın somon balığını ne kadar çok sevdiği konusunda yorum yapmaya başladılar. Balık masaya kondu ve Kral içeri girdiği zaman talimatını verdi: "Kuyruğunu kesin, başı kesin ve somon balığını uzunlamasına yarın!"

Balık son nefesiyle umutsuzluk içinde haykırdı: "Neden yalan söyledin? Eğer gerçekten beni seviyorsan, beni düşün ve yaşamama izin ver. Sen somonu değil, kendini seviyorsun!"

ŞABAT ALAHALARINA GİRİŞ

[Rabi Daniel Schloss - www.pidyon.org]

Şabat alahalarıyla ilgili bu yazı dizisi Mişna'da (Şabat 7:2) listelenen 39 melahaya dair temel prensipleri, Rabinik yasaklamalarla birlikte ele alacaktır. Bu dizi Şabat kanunlarını orijinal kaynaklarından öğrenmenin yerini tutma amaçlı değildir. Amaç, Şabat'ın ayrıntılı kanunlarını anlamakta, hatırlamakta ve uygulamakta yardımcı olacak bir rehber sunmaktır. Şabat çok önemli bir konu olduğundan, burada yazılanlardan uygulamasal sonuçlara varılmamalı, çıkabilecek sorularda bir Rav'a başvurulmalıdır.

Melaha 5: TOHEN - Öğütmek (Devam)

 

Önceki yazılarda, Hahamlarımızın bu melaha çerçevesinde Şabat günü şifa ve tedaviyi yasakladıkları konusuna giriş yapmıştık. Bu yasak aşağıdaki durumlarda geçerli değildir:

1)      Eğer kişi yataktan kalkamayacak kadar hastaysa, kendini çok güçsüz ve rahatsız hissediyorsa veya çok acı çekiyorsa şunlara izin verilir:

a.       Hastalığı tedavi etmek için ilaç almak. Örneğin, kişi ciddi bir baş ağrısı için ağrı kesici alabilir.

b.      Normalde Şabat günü Yahudiler için yasak olan işleri yapmalarını Yahudi olmayanlardan istemek de yasaktır. Ama Yahudi olmayan birisinden hasta kişi için bir melaha yapması rica edilebilir.

c.       Normal şartlarda, bir melaha olmayıp da hahamlar tarafından yasaklanmış olan bir eylem, böyle bir hastanın durumunu düzeltmek için, Şinuy ile (yani normalden farklı bir şekilde) yapılabilir. Örneğin, bir ambalaj çıkarıldığı zaman üzerindeki yazılar da yırtılacaksa [bu "silme" melahasına benzediği için Hahamlarca yasaklanmış bir eylemdir. Ama eğer bir hapı muhafazasından çıkarmak gerekiyorsa ve yazılar yırtılacaksa, bu, normalden farklı bir hareketle, örneğin elle değil de ağızla yırtma suretiyle yapılabilir.

2)      Eğer tedavi noksanlığının ciddi, kalıcı, fiziki (ama kesinlikle hayati tehlike içeremeyen) bir hasara yol açma olasılığı varsa, kişi Hahamlarca konmuş bir yasağı tamamen çiğneyebilir. Örneğin, ciddi bir yanığa yağ veya krem sürmek için, elinin tersini kullanabilir (Şinuy olarak)

Hem 1) de hem 2)'de bir hastalığı tedavi etmek için izin verilen bir eyleme, o rahatsızlığın ortaya çıkmasını engellemek için de izin verilir. Örneğin, kişi şu anda hâlâ kendini iyi hissetmesine rağmen, migrenin geleceğini hisseder hissetmez ağrı kesici alabilir.

Hayati tehlike:

3)      Eğer kişi tedavi edilmediği takdirde ölümcül olabilecek bir hastalıktan muzdaripse (örneğin, ensüline ihtiyacı olan diyabetli bir hasta, doğum yapmış bir kadın gibi) Tora'dan kaynaklanan bir melahayı çiğneme pahasına bile olsa, kişi ne gerekiyorsa yapmalıdır, ama bu, sadece özel bir durumu tedavi etmek için olmalıdır.

4)      Eğer kişi o anda kritik bir şekilde hasta ise, Şabat'ta onun genel durumunu düzeltmek için her şey yapılabilir (örneğin, radyo dinleyerek rahatlayabilir).

Hayati tehlike durumlarında hayatın kurtarılabilmesi veya uzatılabilmesi için az bir şans varsa dahi, Şabat yasakları çiğnenmelidir.

Böyle durumlarda eğer gereken eylemi daha hızlı ve daha ustalıkla yapabilecek Yahudi olmayan biri yoksa, melaha yasağını çiğneme işini yetişkin bir Yahudi yapmalıdır. Mümkün olduğu zaman, melaha yasağını çiğneme miktarını sınırlamak için Şinuy kullanılmalıdır. Ama eğer Şinuy tedavinin yararını sınırlayacak veya geciktirecekse melaha hiçbir değişiklik yapmadan, doğrudan gerçekleştirilmelidir.

PERAŞADAN DERSLER

[Rabi Şelomo Ressler - www.weeklydvar.com]

Acil bir durumda oksijen maskesini önce kendinize sonra çocuğunuza takmak gerektiği yönündeki havayolu güvenlik uyarılarının bu haftaki Ahare Mot peraşasından alındığını biliyor muydunuz? Tora, Koen Gadol'un kendisinin, ailesinin ve bütün milletinin bağışlanması için (16:17) dua ettiğini ve itirafta bulunduğunu anlatmaktadır. Akla bir soru gelebilir: Koen Gadol doğrudan "herkes" için dua etse yeterli olmaz mıydı? Ne de olsa "herkese" ailesi ve kendisi de dâhildir.

Bunun cevabı şudur: Dünyayı düzeltmeyi düşünmeden önce, kendimizi ve yakın çevremizi geliştirmemi gereklidir. Havayolunun belirttiği gibi, "başkalarına yardım etmeden önce kendi maskenizi takın!" Zira bir konuda kendinize yardım edecek durumda değilseniz başkalarına yardım etmeniz mümkün değildir. Daha ilginç olanı, peraşa bu konu dâhilinde "bağışlanma" sözcüğü yalnız bir kez kullanmaktadır, ama buna rağmen, Koen Gadol'un hem kendisi, hem ailesi, hem de bütün milleti için bağışlanma elde ettiği söylenmektedir. Tek bir olumlu eylemin kendimizi, ailemizi VE bütün milletimizi geliştirme etkisi yarattığı aşikârdır! Bundan şunu anlıyoruz ki, kendimizi geliştirmek için yöntemler bulmanın, gelişmelerin kendisinden çok daha büyük toplu bir etkisi vardır. Bu da bizi, emniyetimizi sağlamak için bir maske bulma yönünde motive etmesi gereken önemli bir kavramdır!

ALİHOT OLAM

[Sefer Yalkut Yosef - Rabi Yitshak Yosef]

 

Ebeveynin Huzurunda Ayağa Kalkmak

1. Ebeveynin önünde ayağa kalkma yükümlülüğü yalnız ebeveyn ile evlat aynı mekân içindeyse geçerlidir. Ama eğer ikisi farklı mekânlardaysa ayağa kalkma yükümlülüğü yoktur. Yine de, eğer ayağa kalktığı takdirde bunu özellikle ebeveyni için yaptığı belli olacaksa, iki farklı mekânda oldukları zaman bile ayağa kalkmalıdır. Bu nedenle eğer evlat bir odada oturmaktayken ebeveyni odanın dışından geçtiği zaman, eğer kalkma sebebinin onları onurlandırmak olduğu açıksa, ayağa kalkmakla yükümlüdür.

2. Oğul otururken babası oradan bisikletle veya tekerlekli sandalyeyle geçiyorsa, babasını onurlandırmak için ayağa kalktığı açık olduğu sürece ayağa kalkmakla yükümlüdür. Benzer şekilde, eğer oğul kaldırımda otururken babası arabayla geçiyorsa, oğul, babası için ayağa kalktığı açık olacaksa, arabayı gördüğü anda ayağa kalkmalıdır.

3. Oğul balkonda otururken anne ya da babasının sokaktan geçtiğini veya merdivenden çıktığını görürse, ayağa kalkma amacının onları onurlandırmak olduğu açık olmadığı sürece ayağa kalkmasına gerek yoktur. Benzer şekilde oğul sinagogda otururken annesinin yukarıdaki kadınla bölümüne girdiğini gördüyse, ayağa kalkma yükümlülüğü yoktur, çünkü özellikle onu onurlandırmak için ayağa kalktığı açık değildir. Benzer şekilde bir kız kadınlar yukarıdaki kısmında otururken babası sinagoga girdiyse, aynı sebepten dolayı ayağa kalkmasına gerek yoktur. Ama amacın onları onurlandırmak olduğu açıksa ayağa kalkılmalıdır. Bu nedenle örneğin baba Sefer-Tora'ya kalktığı zaman, kızı yukarıda ayağa kalkmalıdır.

4. Bir oğul kendi işinin sahibiyse, işini yaptığı sırada babası oradan geçiyorsa ayağa kalkmalıdır. Ama eğer oğul başkasının yanında çalışıyorsa, babası oradan geçtiği zaman ayağa kalkma hakkına sahip değildir - zira bir kişi, karşılığında ücret aldığı her an çalışmakla yükümlüdür ve ara veremez. Buna karşılık, eğer işvereni buna izin verdiyse, babası için ayağa kalkabilir. Ama izin almadıysa, ve o sırada işi üzerinde çalışmaktaysa, ayağa kalkamaz. İşvereninden bu konuda izin aldığı zaman ayağa kalktığında ise ayakta olduğu sırada işine devam edebilir.

 

                                                                                             

Haftanın Sözü

[www.weeklydvar.com]

 

Tanrı seni zorlu bir duruma soktuysa, bu durumdan çıkmanı da sağlayacaktır.

 

Haftanın Peraşası'nı, t e b e r r u d a b u l u n a r a k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.