Haftanın Peraşası BülteniKedoşim Peraşası "Kutsal olacaksınız çünkü Ben, Tanrınız, kutsalım" ifadesi ile başlar...

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

   3 Mayıs

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2008

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:45

8:00

-----

Yeruşalayim

6:50

8:05

Tel Aviv

7:00

8:02

28 Nisan

Tel Aviv

7:05

8:08

İstanbul

7:49

8:29

5768

İstanbul

7:56

8:36

K E D O Ş İ M

 Hatırlatmalar:

ü Omer sayımı devam ediyor.

ü 5-6 Mayıs Pazartesi-Salı: Roş Hodeş İyar

ü 6 Mayıs Çarşamba: Yom Azikaron

ü 8 Mayıs Perşembe: Yom Aatsmaut

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Vayikra 19:1-20:27)

[www.chabad.org]

 

Kedoşim Peraşası "Kutsal olacaksınız çünkü Ben, Tanrınız, kutsalım" ifadesi ile başlar. Bu ifadeyi, Yahudiler'in kendilerini kutsal kılmak ve Tanrı'nın kutsallığına atıf yapmak üzere uymaları gereken düzinelerce mitsva takip eder. Bu mitsva'lar arasında şunlar bulunur: Putperestliğin yasaklanması, iyilik yapma mitsvası, kanun önünde eşitlik ilkesi, Şabat, cinsel ahlak, iş ilişkilerinde dürüstlük, ebeveynlere karşı saygı ve korku ve hayatın kutsallığı.

 

Kedoşim'de ayrıca, büyük bilge Rabi Akiva'nın Tora'nın başlıca ilkesi diye adlandırdığı, İllel'in ise "Bu, Tora'nın ta kendisidir" dediği, "akranını kendin gibi sevmelisin" emri yer alır.

 

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

 

"Tanrı, Moşe'ye konuşarak [şöyle] dedi: Tüm Bene-Yisrael toplumuna konuş ve onlara söyle: Kutsal olmalısınız; çünkü Ben - Tanrınız Aşem - Kutsal'ım" (Vayikra 19.1-2).

 

Midraş bu sözlerle tanıtılan emirlerin "BeAkel", yani Bene-Yisrael'in tümünün mevcut olduğu bir ortamda verildiğini öğretir. Yani Moşe tüm halkı toplayarak bu emirleri onlara doğrudan öğretmiştir Buna karşılık Tora'nın büyük bir kısmının öğrenimi böyle olmamıştır. Normalde Moşe Aaron'a, Aaron kendi oğullarına, oğulları da ileri gelenlere öğretir onlar da bu öğrenimi halka aktarırdı.

 

Öyleyse bu peraşadaki mitsvalar neden farklıdır? Neden halka bu emirleri Moşe doğrudan öğretmiştir? Midraş'ın cevabı şöyledir: Tora'nın temel unsurlarının çoğu "Kedoşim Tiyu - Kutsal Olmalısınız" bölümüne bağlıdır.

 

Midraş'ın verdiği bu cevabın basit düzeydeki mesajı bellidir: Bu bölüm, içerdiği çok sayıda önemli mitsva nedeniyle, halkın tümünün bulunduğu bir ortamda söylenmiştir.

 

Ama belki de Midraş'ın cevabının altında başka bir mana da vardır. Şöyle: "Kutsal olmalısınız" şeklindeki tek emrin kendisi, başlı başına o kadar önemlidir ki, Tora'nın bağlı olduğu birçok temel unsur bu tek mitsvaya bağlıdır ve Tanrı, bu nedenle bu tek mitsvanın verilişi sırasında halkın tümünün hazır bulunmasını emretmiştir.

 

Ramban'a göre, bu mitsva bize birer Yahudi olarak nasıl yaşamamız ve hareket etmemiz gerektiğini bildirmektedir. Ramban, bu emir olmasa, kişinin bir "Naval Birşut A-Tora - Tora'nın İzni Dâhilinde Davranan [ama yine de] Aşağılık Biri" haline gelebilir; diğer bir deyişle, davranışları teknik olarak kanuna aykırı olmamasına rağmen, Tora'nın hazzetmediği bir zevk-u safa hayat tutturabilir. Kaşer yer, ama tıka basa yer. Tora'nın kuralları dâhilinde zina ya da başka cinsel ahlaksızlıklar yapmaz, ama hayatını cinselliğin esiri olarak geçirir.

 

İşte, "Kutsal olmalısınız" mitsvası olmasaydı, bahsedilen şekilde davranan bir kişi bir Tsadik olarak bile adlandırılabilirdi. Ancak Tora "Kutsal olmalısınız" demektedir. Kutsiyeti, insanın sınırını bilmesini gerektirir. Bir Yahudi, yasak olmayan davranışlar konusunda da kendini kısıtlamayı bilmelidir. Açgözlü olmamalıdır. Safahat düşkünü olmamalıdır. İşte Kedoşim Tiyu mitsvası budur ve bu o kadar önemliydi ki, emrin halkın tümünün hazır bulunduğu bir ortamda verilmesi büyük önem taşıyordu.

 

Şemen Atov adlı eser, kişinin kendi başına kutsal olmasının mümkün olmadığını açıklar. Her ne kadar bu mitsva bireyleri bağlıyorsa da, birey, bu mitsvayı yerine getirebilmek için toplumun yardımına ihtiyaç duyar. Eğer kişi zevk peşinde koşan bir toplum içinde yaşıyorsa, o kişinin kutsal bir insan olarak kalması çok zor olur.

 

"Kutsal olmalısınız" emrini yerine getirebilmek için, kişinin ailesinin, şehrinin ve ulusun işbirliği gerekir. Bu nedenle peraşanın herkesin bir arada olduğu bir ortamda verilmesi gerekiyordu. Herkes belirgin bir zevk düşkünlüğüne sahip olursa, kişinin kısıtlamalarla hareket etmesi neredeyse imkânsız hale gelir.

 

Bunu batı toplumunda çok açık olarak görmekteyiz. Giderek tırmanan bir zevk alma dürtüsüyle çevrilmiş olup, insanın her arzusunu ve kaprisini tatmin etme peşinde olduğu, Keduşa'nın, yani kutsiyetin ne olduğunu bilmeyen insanların ön planda oldukları bir devirde yaşamaktayız. "Kutsal olmalısınız" mitsvasını yerine getirebilmenin tek yolu sadece kendimiz üstünde çalışmak değil, bu ilkeyi paylaşan insanlarla bir arada yaşamaya çalışmak ve bu şekilde gelişmektir.

 

Bu olay bireyin kendisi ile başlamalıdır. Hasidizm ustalarından Rabi Bunim'in, gençken dünyayı değiştirebileceğini düşündüğü anlatılır. Yaşı ilerleyince, bütün dünyayı değiştiremeyeceğini, ama en azından şehrini değiştirebileceğini düşünmeye başlar. Zaman geçtikçe, bunun bile mümkün olamadığını görür, ama "en azından çevremi değiştireceğim" der. Bunun da yürümediğini görünce "en azından ailemi değiştiririm" diye düşünür. Ancak yine de başaramadığını görünce "Sadece kendimi değiştirmeye çalışacağım" sonucuna varır. Ama sonra kendini değiştirmeyi başardığı zaman, ailesinin, çevresinin, şehrinin de değiştiğini fark eder.

 

"Kedoşim Tiyu" mitsvası üzerinde çalışırken de önce kendimiz, sonra ailelerimiz, sonra da çevremiz ve toplumumuz üzerinde çalışmalıyız. Ama önce kendimiz.

 

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik'in gözüyle verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

 

Geçenlerde bir taksi çağırdım ve gitmem gereken yere vardığım zaman yol paramı ödemek için yüz liralık bir banknot çıkardım. Şoför yeni yola koyulduğu için bozuk parası olmadığını söyledi. Bu parayı bozacak birini bulmaya çalışmak kimin sorumluluğudur?

DEVAR TORA

[Rabi Eli Mansour - www.dailyhalacha.com]

 

Kutsiyet Herkes İçindir

 

Kedoşim peraşası "Kutsal Olmalısınız" emri ile başlar. Tanrı bu emri Moşe'ye aktardığı zaman, Moşe'nin "Yisrael toplumunun tümüne" hitap etmesi gerektiğini vurgulamıştır. Önceki yazıda bunun açıklamalarından birini ele almıştık. Ancak en basit anlamda bit topluluğun tümüne "Kutsal Olmalısınız" denmesinin en basit mesajı bellidir. Kutsal bir hayat sürme mitsvası, yalnızca büyük Tora bilgeleri veya tsadikler için değildir. Bu mitsva "Tüm Yisrael toplumunu", geçmişine veya şimdiki itibarına bakmaksızın, her bir Yahudi'yi kapsar.

 

Bu mitsva, Yüce Tanrı'nın her bir bireyi ne kadar düşündüğünün, her Yahudi'nin büyük olma potansiyeline nasıl inandığının güçlü bir ifadesidir. İnsanlar sık sık umutsuzca geçmiş hatalarına ve uygunsuz davranışlarına bakıp içlerinden şöyle düşünürler: "Kutsiyet benim için mümkün değildir; geçmişte yaptığım şeyleri bilen herhangi bir kimse benim hiçbir zaman ‘kutsal' olmamı bekleyemez." Ama Tora bize aksini söylemektedir: "Kutsal Olmalısınız" emri, Tora'nın, geçmişte ne yaptığımıza bakmaksızın, her birimize yüklediği bir sorumluluktur.

 

İşin gerçeği, Talmud "Teşuva yapmış birinin durduğu yerde, tsadikler bile duramaz" diye öğretir. Geçmişlerinde günah işlemiş olanlar, bütün hayatları boyunca günahtan korunan insanlardan çok daha büyük bir zorluk çekerler. Bir sürü yasak zevki yaşamış olduklarından, onlar için çekilip, kendilerini disiplinli bir hayata bağlamaları çok daha zordur. Ve bunu yaptıkları zaman, böyle bir mücadele yaşamak zorunda kalmamış olan tsadiklerden bile daha büyük birer adım atmış olurlar. Öyleyse, bir bakıma bu kişilerin kutsiyet için potansiyelleri kusursuz tsadiklerinkinden bile daha büyüktür.

 

Bir konuşmacı, dinleyici kitlesine hitap ederken cebinden 100 dolarlık bir banknot çıkarır. "Bu parayı kim ister?" diye sorar. Doğal olarak, dinleyici kitlesindeki herkes elini kaldırır. O zaman konuşmacı kâğıt parayı buruşturur ve sonra tekrar açar. İlk sorusunu tekrarlar: "Bu parayı kim ister?" Bir kez daha bütün oda parayı alma arzusunu ifade etmek için haykırır. O zaman konuşmacı parayı yere atar ve üstünde tepinir. İşini bitirdiği zaman, onu yerden kaldırır ve seyirciye ne kadar kirli ve tozlu göründüğünü gösterir. Üçüncü kez sorar: "Bu parayı kim ister?" Elbette cevapta bir değişiklik olmaz. Herkes kendisini işaret eder.

 

Daha sonra konuşmacı bu alıştırmanın ardındaki anlamı açıklar. Kişi banknota ne yaparsa yapsın, o banknot yine değerli kalır, değerini yitirmez ve herkes, banknotun temiz ve ütülü durduğu zamanki kadar istekli olmaya devam eder. Aynı şey Tanrı'nın her bir bireye karşı beslediği duygular için de geçerlidir. Hayatta ilerlerken, "kirli" veya "buruşmuş" olduğumuz, uygunsuz davrandığımız ve hata yaptığımız dönemler vardır. Ama bu durumda bile, Tanrı'nın gözünde ilk zamanlardaki kadar değerli kalırız. Tanrı geçmişimize bakmaksızın, Kutsiyet için içimizde var olan potansiyele inanır; bu nedenle, kendimize güvenip, geçmiş hatalarımız yüzünden cesaretimizi kaybetmeyip, kutsiyet için çaba göstermeliyiz.

 

MİTSVA / UYGULAMA

[Rabi Şemuel Holstein - www.komemiut.org]

 

Mitsva: Bir başkasına ait, yükün altında çöküp kalmış hayvanın yükünü indirmek, Tora'nın "yap" şeklindeki bir emridir. Pasukta söylendiği gibi: "Nefret ettiğin birinin eşeğini, yükü altında çökmüş halde görürsen, kendini ona yardım etmekten alıkoyma [düşüncesine kapılsan bile, sahibi] ile birlikte [eşeğin] yükünü mutlaka indirmelisin" (Şemot 23:5).

 

Uygulama: Bu mitsva insanın bir başkasına, mallarına ve aynı zamanda yükün altında ezilen hayvana yönelik duyarlılığını vurgular. Bu mitsva "Tsaar Baale Hayim - Canlılara Sıkıntı Çektirme" yasağını da içerir.

 

Her kişi, bir başkasına ait olan ve yükü altında ezilen hayvanı rahatlatmak üzere yükü boşaltma mitsvasıyla yükümlüdür. Ancak eğer bir kişi çok saygıdeğer biriyse ve söz konusu hayvanın [veya arabanın] kendisine ait olması durumunda bile onunla ilgilenmeyecekse, bu mitsvadan muaftır.

 

Hayvanın yükünün indirilmesi yükümlülüğü, hayvanın sahibi onun üzerine kaldırabileceğinin üstünde yük yüklemişse bile geçerlidir. Yükün indirilmesinin ücretsiz yapılması Tora'nın emri dâhilindedir.

 

Bu yardım, hayvanın sahibi tanıdık değilse, hatta nefret edilen biriyse bile bir yükümlülüktür. Talmud, normalde bir Yahudi'den nefret etmenin yasak olması üzerinde durur ve burada "nefret edilen" olarak tanımlanan kişinin, günah işlerken görülen, uyarılan ama buna rağmen yaptığından vazgeçmeyen, sonra da Teşuva yapmayı reddeden biri olduğunu belirtir (Talmud - Pesahim 113). Ancak bu emir sadece Yahudiler'e yönelik değildir ve eski dönem otoritelerinin çoğuna göre Tora'nın emri, hayvanın sahibi Yahudi değilse de aynı şekilde geçerlidir.

 

Bir insanın hayvanı aynı zamanda onun malıdır. Dolayısıyla hayvanların iş için çok kullanılmadığı günümüzde de bu mitsva, başkalarının mallarına yönelik duyarlılığı ön plana çıkarır.

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

Bir arabaya bindiğiniz zaman, sizi gitmek istediğiniz yere ulaştırması için şoförün ve arabasının hizmetini kiralarsınız. Hizmet bittiği zaman şoföre ödeme yapma konusunda yasal ve etik zorunluluğunuz olduğuna göre, ödeme yapmak için gerekli bozuk parayı veya bir şoförün bulundurabileceği bozuk paraya yakın bir miktarı taşımak sizin sorumluluğunuzdur. Eğer bunu yapamıyorsanız, yapılacak olan en doğru şey, ödemeyi düşündüğünüz büyük miktarın üstünü taşıyıp taşımadığını önceden şoföre sormaktır.

 

Bu durumla bir dükkânda veya süpermarkette satın alınan bir şeyi ödemek arasında bir ayrım yapılabilir. Birisi size bir şey sattığı ve bu satıştan bir kâr elde ettiği zaman, ister çek, ister kredi kartı olsun, her türlü ödeme şeklini kabul etmeye hazırdır. Hatta bazen küçük semtlerin bakkalları daha sonra ödeme almak üzere bunu veresiye hesap defterine kaydederler. Bu nedenle, ilgili satıcının bozuk para ile hazır olması veya başka bir düzenleme kabul etmesini kendi sorumluluğu olarak görmesini anlamak mümkündür. Diğer taraftan, şoför yolcusunu bir daha görmeyeceği için sadece nakit paranın kabul edildiği bir hizmet sağlamaktadır.

 

Yukarda anlatılanlara bir dipnot olarak ileriyi görebilen iyi niyetli birisi şunu önermiştir: Her zaman bozuk para taşımak iyi bir fikir olacaktır, çünkü büyük bir banknot taşıyan birine yardım etmek ve size hiçbir yük getirmeden ona iyilik yapmak mümkün olabilir. Kim bilir, belki de bir şoför ile yolcusu arasındaki tartışmayı bile ortadan kaldırma fırsatını elde edebilirsiniz!

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

                                                                                        

Kiduş Kuralları

1.             Kiduş esnasında masada üstleri örtülü olacak şekilde iki bütün ekmek bulunması gerekir.

2.             Kiduş'tan önce herhangi bir şey yemek yasaktır; hatta su bile içilmez.

3.             Kadınlar da erkekler gibi Kiduş söylemekle yükümlüdürler. Kiduş söylemesini bilmeyen erkeklerin bulunduğu bir yerde, bir kadın herkesi Hova'dan çıkarabilir. Bar Mitsva olmamış bir çocuk, kadınları Hova'dan çıkaramaz.

4.             Ekşime olasılığına karşı şarabı Kiduş'tan önce iyice kontrol etmek gereklidir.

5.             Kiduş söyleyecek olan bir kimse, şarap dolu bardağı kırık olma olasılığına karşı kontrol etmelidir.

6.             Akşam, Kiduş ayakta söylenir.

                       

Haftanın Sözü

[Seder Eliyau Raba]

 

Çok küçük günahlar büyük felâketlere yol açmıştır ve çok küçük mitsvalar büyük ödülleri beraberinde getirmiştir.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 538 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.