Haftanın Peraşası BülteniTazria peraşası "Tuma ve aara - Manevi kirlilik ve Saflık" kurallarını ele almaya devam etmektedir...

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

   5 Nisan

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2008

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:26

7:38

-----

Yeruşalayim

6:30

7:43

Tel Aviv

6:41

7:40

29 VeAdar

Tel Aviv

6:46

7:46

İstanbul

7:19

7:59

5768

İstanbul

7:27

8:07

T A Z R İ A

 Hatırlatmalar:

ü Şabat Ahodeş

ü 6 Nisan Pazar: Roş Hodeş Nisan

ü 17 Nisan Perşembe: Taanit Behorot

ü 19 Nisan Şabat: Şabat Agadol

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Vayikra 12:1-13:58)

[www.chabad.org]

 

Tazria peraşası "Tuma veTaara - Manevi kirlilik ve Saflık" kurallarını ele almaya devam etmektedir. Doğum yapan bir kadının, Mikve'ye (belirli niteliklere sahip su havuzu) dalma ve Bet-Amikdaş'a korban getirme gibi hareketleri kapsayan bir arınma sürecine girmesi gerekir. [Sağlık durumu imkân veren] Bütün erkek bebekler hayatın sekizinci gününde sünnet edilmelidir.

 

Tsaarat (cüzam benzeri belirtilere sahip, manevi kaynaklı bir rahatsızlık), giysileri de etkileyen doğaüstü bir hastalıktır. Eğer bir kişinin derisinde beyaz ya da pembe [giysilerde pembe ya da yeşilimsi] lekeler ortaya çıkarsa, bir Koen'e başvurulur. Bu Koen, etkilenen bölümün yedi günlük karantina süresinden sonraki büyüklüğü gibi çeşitli belirtileri inceleyerek onun Tame (manevi açıdan saf olmayan) veya Taor (saf) ilan eder. Tsaraat bulaşmış bir kişi iyileşene kadar kampın (ya da şehrin) dışında tek başına ikamet etmelidir. Hastalık bulaşan bölümü kesilip atılmış olan bir giyside tekrar hastalık ortaya çıkarsa, bütün giysi yakılmalıdır.

 

Bu hafta ayrıca, Bene-Yisrael'e verilen ilk emir olan Roş Hodeş mitsvasının yer aldığı Peraşat Ahodeş (Şemot 12:1-20) okunur. Bunun sebebi, burada ilk ay olarak Nisan'ın belirlenmesidir. Zira Nisan ayı bu hafta başlamaktadır.

 

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

 

Tora, doğum yapmış bir kadının temea hale geldiğini ve Bet-Amikdaş sınırları içine girmeden veya kutsal nitelikli yiyecekleri yemeden önce belirli bir arınma sürecinden geçmesi gerektiğini belirtir. Arınma sürecinin bir parçası olarak, kadın bazı korbanlar da getirmelidir.

 

Baal Aturim bu süreçte kadının getirmesi gereken korbanlar hakkında güzel bir açıklama yapar. Tazria peraşasının başında Tora bu korbanları şöyle açıklamaktadır:

 

Ekonomik durumu, standart ve geleneksel bir korban yapmaya gücü yeten bir kadın, Ola-korbanı olarak bir yaşını geçmemiş bir kuzu ile Hatat-korbanı olarak da bir güvercin yavrusu veya bir kumru getirmelidir (Vayikra 12:6).

 

Buna karşılık eğer kadının ekonomik gücü, kuzu ile gerçekleştirilen bu standart korbanı getirmeye yeterli değilse, bunun yerine iki kumru veya iki güvercin yavrusu getirir. Bunların biri Ola-korbanı, diğeri de Hatat-korbanı olarak kullanılacaktır (Vayikra 12:8).

 

Tora'da, korban olarak kumru veya güvercin yavrusunun getirildiği ya da getirilebildiği tek yer burası değildir. Başka durumlarda da bu kuşlar korban olarak getirilebilir. Ancak Baal Aturim, yine de burada diğerlerinden farklı bir durumun söz konusu olduğuna dikkatimizi çeker. Tora'nın tümünde, bu iki kuş cinsinden bahsedildiği zaman, pasukta kumrulardan, güvercin yavrularından önce bahsedilir. Buna, yukarıda değinilen Vayikra 12:8 de dâhildir. Ancak ondan önce değindiğimiz 12:6 numaralı pasukta sıralama farklıdır ve Tora'nın tümü içinde sadece burada, güvercin yavrularına kumrulardan önce yer verilmiştir.

 

Baal Aturim bunun nedenini şu şekilde açıklar: Tora'nın korban olarak kuş seçeneğine yer verdiği er yerde toplam iki kuş korban olarak getirilir: ya iki tane kumru ya da iki tane güvercin yavrusu. Doğum yapan kadın ise sadece bir kuş getirecektir - yani diğer korban için getirilecek kuzunun yanında sadece bir güvercin yavrusu veya bir kumru. Tora işte bu örnekte, yani tek bir kuşun getirilmesini emrettiği noktada, özellikle güvercin yavrusunu ön plana çıkarmaktadır. Neden? Çünkü kumrular her zaman çift olarak, bir dişi ve bir erkek olarak beraber yaşarlar. "Kumrular gibi" deyimi boş yere söylenmiş değildir. Gerçekten de kumru eşleri birbirlerine son derece bağlıdırlar. O kadar ki, Talmud, bu eşlerden birinin alınması ya da ölmesi durumunda, diğerinin ömrü boyunca kendine başka bir eş bulmayacağını belirtir. Kumruların doğası böyledir.

 

Tora geride kalan kumrunun, hayatının geri kalan kısmını yalnız ve hüzünlü geçirmesini istemez. Bu nedenle Tora, tek kuşun getirileceği bu örnekte, kumru yerine güvercin yavrusunun tercih edilmesini önermekte, bunu da sadece buradaki sıralamada güvercin yavrusuna öncelik vererek ima etmektedir. Güvercin yavrusunun bir eşi varsa bile, o bir başkasını bulacaktır.

 

Baal Aturim'in bu açıklaması "hayvan hakları" olarak yorumlanmamalıdır. Bu daha da geneldir: Duyarlılıktır. "Derahea Darhe Noam - [Tora'nın] Yolları Hoşluk Yollarıdır." Tora her zaman duyarlı ve insanlara karşı düşünceli olmamız gerektiğini öğretmeye çalışır. Eğer kişi kuşlara karşı bile bu denli duyarlı olmalıysa, o zaman insanlara karşı da mutlaka kat kat duyarlı olmalıdır.

 

Baal Aturim'deki bu ders, Ramban'ın "Şiluah Aken" (yavru kuşu almadan önce anne kuşu uzaklaştırma) mitsvası hakkındaki açıklamasıyla paralellik içermektedir. Ramban'a göre, anne kuş yavrusunun yuvasından alındığını görünce acı çeker; bu nedenle bize, yavru kuşları kendimize almadan önce anne kuşu uzaklaştırma emri verilmiştir. Talmud bu konuda şöyle der: "Tanrı'ya, anne kuşa merhamet gösterdiği için övgüler yağdıran kişi susturulur". Neden? Çünkü bu bir "Hayvan Hakları" mitsvası değildir. Burada Tora bizi daha ziyade "insanlara" yönelik düzgün davranış içinde olmamız ve duyarlı bir şekilde etmemiz için eğitmektedir. Evet, mitsvanın konusu anne kuştur; ama hedefi insanların, insanlara karşı davranışları konusunda eğitilmesidir.

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik'in gözüyle verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

Görevim gereği ara sıra halka hitaben konuşmalar yapıyorum. Ancak bazen içimden, ya dinleyenler içinde, anlatacağım şeyleri daha önce de dinlemiş olan birileri varsa, diye geçirmiyor değilim. Bu düşünce hakkında neler söylenebilir?

DEVAR TORA

[Rabi Eli Mansour - www.dailyhalacha.com]

 

Tazria peraşası doğum yapmış bir kadından söz eder. Talmud (Nida 30b), doğum sancılarından ve doğum mucizesinden bahseder. Şöyle der Talmud: Çocuk annesinin karnında iken, ağzı mühürlenmiştir ve göbek deliği açıktır. Çocuk yiyecekleri göbek deliğinden geçen bir tüp aracılığı ile annesinden alır. Ve annesinin karnında iken, çocukta dışkı hareketleri yoktur, çünkü salgılanan bu dışkı zehirlidir ve Tanrı korusun anneyi öldürebilir. O zaman mucizelerin mucizesi olarak, bebek dünyaya geldiği zaman, açık olan şey kapanır ve kapalı olan şey açılır.

 

Doğum gerçekleşene kadar kapalı olan ağız açılır ve açık olan göbek deliği kapanır. Eğer bebek ağzını bir saniye önce bile açsa, Tanrı korusun içeri girecek olan bütün sıvılarla boğulabilir. Eğer bebek ağzını birkaç saniye geç açsa, Tanrı korusun hava eksikliğinden boğulabilir. Eğer bebeğin göbek deliği tam anında kapanmazsa, bebekte kanama olur. Eğer bebeğin kendini dışarı çıkarma yeteneği gecikse, bunun da kötü sonuçları olur.

 

Bu doğum mucizesinin şans eseri veya rastlantı olarak gerçekleştiğini söyleyebilir miyiz? Bir bebek ne zaman göbek deliğini kapatması ve ne zaman ağzını açması gerektiğini nasıl bilebilir? Bu nedenle, dünyada bir Yaradan'ın olduğu ve bu işte bir Tanrı'nın Eli olduğu apaçık ortadadır.

 

Hatta Talmud bir adım ileri gider ve meleklerin anne karnında çocuğa bütün Tora'yı öğrettiklerini söyler. Talmud ayrıca bebek doğduğunda bir meleğin ona vurarak, onun öğrendiklerini unutturduğunu belirtir. Hahamlar bu öğretiyi sorgularlar. Öyle ya; madem melek bebeğe öğrettiklerini unutturacaktır, en batan itibaren neden öğretmektedir?

 

Hahamlarımız bu soruyu şu şekilde cevaplarlar: Anne karnında öğrenilenler çocuğun ruhunda unutulmaz bir iz bırakır. O halde, öğrendiklerini unutursa bile, iz hâlâ oradadır.  Bu da çocuğa, dünyaya geldiği zaman öğrenmeyi isteme eğilimini verecektir. Öğrendiği zaman da, bu bilgiyi aklında tutacaktır, çünkü insanın, ikinci kez öğrendiği bir şeyi hatırlaması daha kolay olur.

 

O halde bu, karınlarında bebek taşıyan bayanlar için, hamilelik sırasında ne kadar dikkatli olmaları gerektiği konusunda önemli bir hatırlatmadır. Çocuk Tora'yı anne karnında öğrenmektedir. Bu nedenle, anne gördükleri, gittiği yerler, dinledikleri ve yedikleri konusunda çok dikkatli olmalıdır. Bütün bunlar bebeği etkileyebilir. Dokuz ay bebek için kutsal bir dönemdir; bu nedenle, anne kendi rahminde olup bitenleri bozmamak için, kutsiyetle bağdaşmayacak ortamlardan kaçınmalıdır.

 

Sonuç olarak Tazria peraşasında bize doğumun mucizesi ve rahimde yer alan diğer bütün mucizeler hatırlatılmaktadır. Doktorlar sonografi çekerlerken melekleri göremezler, ama melekler yine de oradadırlar ve bebeğe Tora'yı öğretmektedirler.

 

MİTSVA / UYGULAMA / MAase

[Rabi Şemuel Holstein - www.komemiut.org]

 

Mitsva: Adam kaçırmak Tora'nın "yapma" şeklindeki emirlerinden biridir. Pasukta söylendiği gibi "Çalma!" (Şemot 20.13). [Bu emir normal hırsızlığın yanında, özellikle insan çalmayı, yani adam kaçırmayı yasaklamaktadır.]

 

Uygulama: Musar (Yahudi terbiyesi) ustaları, adam kaçırmayı yasaklayan "çalma!" emrine, insanları Tanrı'ya yönelik hizmetten çalmanın, yani başkalarına günah işletmenin de dâhil olduğunu belirtirler. Böylece başkalarına günah işleten biri, buna bağlı diğer tüm yasaklara ek olarak "çalma!" yasağını da çiğnemiş olur. Bazen "başkalarına günah işletmek" ile sadece putperestlik gibi çok ciddi günahların kastedildiği düşünülse de, işin gerçeği bu, çok daha basit görünen düzeyler için bile doğrudur. Örneğin bir kişi bir başkasına Laşon Ara niteliğinde konuşmalar yaptığı zaman, sözlerini dinleyen kişinin de bu çok ciddi günahı işlemesine vesile olur. Benzer şekilde, bir başkasının Tanrı'ya yönelik hizmetini, sadece tek bir mitsva için bile olsa "soğutmak" da, başkalarına günah işletme kapsamına dâhildir. Elbette bundan, işin tam tersini öğrenmek de mümkündür. Başkalarını mitsvalara ve Tanrı hizmetine yakınlaştıran, tek bir mitsva bile olsa mitsva yapmasına vesile olan kişinin liyakati çok büyüktür.

 

Maase: Tefila'nın bitiminde, tefilinlerini sarıp muhafazalarına yerleştirmeyi tamamlayan misafir, şık ve özel dua kitabını da saklamak üzere onu aramaya koyuldu. Ancak nedense kitap ortadan kaybolmuştu. Etrafı dikkatli bir şekilde incelemeye her tarafı didik didik etmeye başladı, ancak tüm sinagogu aramasına rağmen kitabını bulamadı. Belki biri yanlışlıkla oraya koymuştur diye dolapları aradı, sıraların altına baktı ve akla gelebilecek her yeri kontrol etti. Sonunda kitabı bulamayınca kitabı herhalde biri çaldı diye düşünmeye başladı. Etrafı kolaçan ederken, gözü, orada oturup yoğun bir şekilde öğrenen bir çocuğa takıldı. Bu yaştaki bir çocuğun bu denli konsantre bir şekilde öğrenmesi ona garip geldi ve bunun rol olabileceğini düşünerek ondan şüphelenmeye başladı. Ev sahibini çağırarak çocuğu gösterdi ve dua kitabını bu çocuğun aldığına dair şüpheleri olduğunu bildirdi.

 

Ev sahibi gülümseyip "Bu çocuk Şelomo Zalman" dedi. "Volojin'li Rabi Hayim'in kardeşi. Çocuk tam bir dâhidir ve şehrin tümünün de gurur kaynağıdır. Onun, Tora'nın ‘Çalma!' şeklindeki açık emrini çiğnemesi için hiçbir ihtimal yok!"

 

Birden küçük Şelomo Zalman'ın sesi duyuldu. "Eğer dua kitabını almış olsaydım bile ‘Çalma!' emrini ihlal etmiş olmazdım!" dedi. Etraftakile ona hayret içinde baktılar. Çalmanın yasak olduğu gayet açık olmasına rağmen Şelomo Zalman nasıl böyle bir şey söyleyebilmiştir?

 

Şelomo Zalman gülümseyip şöyle dedi: "Vayikra kitabında ‘Çalmayın!' şeklinde bir emir var. Raşi orada bir soru sorar: Tora On Emir'de ‘Çalma!' dedikten sonra neden Vayikra kitabında tekrar ‘Çalmayın!' deme gereği duymuştur? Bu gereksiz bir tekrar değil midir? Ve Raşi bunu şöyle açıklar. On Emir'deki ‘Çalma!' emri, özellikle adam kaçırmayı yasaklayan emirdir. Vayikra'daki ‘Çalmayın!' emri ise normal hırsızlığı yasaklıyor. Dolayısıyla eğer, Tanrı korusun, kitabı alsaydım ‘Çalma!' emrini değil, ‘Çalmayın!' emrini ihlal etmiş olurdum!"

 

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

Bene Berak'taki Poneviç Yeşivası'nın kurucusu Rabi Yosef Kahaneman, önde gelen bir Tora otoritesi olmanın yanı sıra tüm dünyada tanınan bir konuşmacıydı. ABD'deki bir dersler turu sırasında New York'ta müthiş bir konuşma yapmıştı. Bu konuşmanın başarısı nedeniyle, aynı konuşmayı birkaç gün sonra konuşacağı başka bir şehirde de yapmayı kararlaştırdı.

 

Konuşmacıya ayrılan yüksek podyuma çıkarken, en ön sıradaki yaşlıca bir adamı, New York'taki konuşması sırasında da gördüğünü anımsadı. Bu Yahudi'yi aynı konuşma ile sıkmaktan endişe ettiği için, hemen aklında farklı bir konuşma toparlama yoluna gitti.

 

Bu ilham verici dersinin ardından, o yaşlı adam kendisine yaklaşıp şöyle dedi: "Rabi; bu mükemmel bir konuşmaydı; ancak New York'ta dinlediğimle karşılaştırmaya kalkarsam, onunla boy ölçüşebileceğini söyleyemem doğrusu. O konuşmanız o kadar sıra dışıydı ki, ta New York'tan buraya kadar olan yolu sırf onu bir kez daha dinleyebilmek için geldim."

 

Bu olaydan çıkan ders açık: Bir konuşmayı tekrarlamaktan endişe etmeyin. Ve eğer endişenize hâkim olamıyorsanız, o zaman işe konuşmanıza bu olayı anlatarak başlayın.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

                                                                                        

İlk Seuda ve Kiduş Kuralları

1.             Şabat akşamı Arvit'ten sonra eve gelindiğinde hemen Şalom Alehem ve Eşet Hayil söylenir.

2.             Bene-Yisrael'in her ferdi Şabat günü üç Seuda (öğün) yemek yemelidir. Birincisi Şabat akşamı, diğer ikisi de Şabat günü gündüz yenir. Her Seuda'da ekmek yenmelidir. Üçüncü Seuda'da bile ekmek yemeğe gayret etmek gerekir.

3.             Her Seuda'da iki bütün ekmekle Amotsi yapılmalıdır.

4.             Seudalar'da, bize Kutsal Şabat gününü verdiği için Tanrı'yı övmek ve şarkılar söylemek gerekir.

5.             Şabat günü 100 beraha tamamlayabilmek için, meyveler yenmeli, kokular koklanmalı ve uygun berahalar söylemelidir. [Günde 100 beraha söyleme kuralı, Amidalar'ı 19 berahadan oluşan normal günler için sorun değildir. Ancak her Şabat Amidası'nda 7 beraha olduğu için bu açık meyve vs. berahaları ile kapatılır.]

Haftanın Sözü

[Rabi Yeoşua ben Levi; Midraş - Vayikra Raba]

 

Dua işin yarısını yapar; teşuva ise tümünü.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 538 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.