Yazdır

Bu Hafta İçin Saatler

19 TİŞRİ

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5782

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

17:53

19:08

-----

Yeruşalayim

17:44

18:59

Tel Aviv

18:13

19:10

25 EYLÜL

Tel Aviv

18:04

19:01

İstanbul

18:44

18:23

2021

İstanbul

18:32

19:10

İzmir

18:44

19:32

İzmir

18:33

19:21

VEZOT ABERAHA וזאת הברכה

27 EYLÜL 2021 OŞANA RABA
28 EYLÜL 2021 ŞEMİNİ HAG ATSERET
29 EYLÜL 2021 SİMHAT TORA

 

Peraşa Özeti

[www.chabad.org]
(Devarim 32:1-32:52)

Bu peraşa, Moşe Rabenu'nun, ölmeden önce kabilelere verdiği berahaları içerir. Bunun ardından Moşe 120 yaşını doldurduğu gün, Nevo dağına çıkar ve dünyadan ayrılır. Moşe, kimsenin bilmediği bir yere gömülür. 120 yaşında olmasına rağmen Moşe'nin fiziksel kuvvetinde hiçbir eksiklik olmamıştır.

Moşe'nin yas dönemi sona erdikten sonra, onun yerini Tanrısal Ruh'la dolan Yeoşua almıştır. Ama Moşe gibi Tanrı'yı yüz yüze görmüş olan bir başka peygamber olmamıştır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
TEİLİM

Giriş: Vezot Aberaha peraşası ile Tora’nın okunmasını tamamladığımız ve yeniden Bereşit ile başladığımız bu bayramda altıncı kez Tora kitabının açıklamalarını yazmayı tamamlamanın heyecanını ve gururunu yaşıyoruz. Bu yazıda 1988 yılından beri her gün okumayı gelenek edindiği Teilim kitabı ile ilgili bazı noktalara dikkat çekmeyi diledim. Gelenek Teilim kitabını okumayı tamamlamanın Tora’yı okumayı tamamlamakla benzer olduğunu öğretir. Teilim’in bitiş “yei ratson” duasında bundan söz edilmektedir. Tora’nın okunmasının tamamlandığı bu günde bundan söz etmenin doğru olacağı kanaatine vardım.

Teilim ne zaman okunur? Teilim kitabı Yahudi yaşamında çok önemli bir yere sahiptir. Kimileri her gün Teilim kitabını tamamlarken kimileri bunu bir haftada kimileri ise bir ayda gerçekleştirir. Kimileri ise herhangi bir zamana bağlı kalmadan okur. Bir kişi dünyayı terk ettiğinde otuzuncu günde ve sene-i devriyesinde Teilim kitabını tamamlamak geleneği vardır. Şabat günü yapılan seudaların her biri bir atayı simgeler. Birinci seuda Avraam, ikincisi Yitshak üçüncüsü ise Yaakov’u simgelemektedir. Melave malka denilen dördüncü seuda David ameleh için yapılır. Çeşitli nedenleri olsa da David “merkava” dediğimiz oluşumun dördüncü ve tamamlayıcı ayağıdır. Bu yüzden de Teilim okumak gerçekten çok önemlidir.

Teilim birçok şey için okunur. En yaygın olarak bilinen bir hastanın iyileşmesi için Teilim okunmasıdır. Toplumsal kriz zamanlarında Teilim okumak iyidir. Kral David bu kitabı yazarken kendi hayatındaki birçok olay için o olayı anlatan mezmurlar yazmıştır. Her ne kadar bu gün bizler de aynı durumla karşılaşmasak bile kişi Teilim içinde her zaman kendisinden bir parça bulabilir. Tarih boyunca Teilim okunması sayesinde hastaların iyileşmesine, krizleri atlatılmasına hatta mucizeler gerçekleşmesine Yahudiler defalarca tanık olmuşlardır.

Bir öykümüz var: Kazak saldırılarının yaygın olduğu dönemlerde her nedense Kazaklar büyük bir şehrin hemen yanındaki bir köye bir türlü dokunmazlar. O şehirde yaşayan bir tsadik ölümünün otuzuncu gününde Rabi’nin rüyasına girer ve durumu anlatır. Savaş sırasında kendisi her gün Teilim kitabını tamamlamaktadır. O sayede de Kazaklar o köye girememektedirler. Çünkü bizzat David Ameleh o tsadiğin yaptığının zehutuna o köy için dua etmekte ve zarar gelmesini önlemektedir. Tsadik artık kendisinin olmadığını ve köyün üzerindeki koruyucu kalkanın da kalktığını köyün mutlaka terk edilmesi gerektiğini Rabi’ye haber verir. Rabi bunun üzerine halkı toplar ve olayı anlatır. Kimi onun çağırısını dinler ve kurtulur. Kimi ise kulak asmaz ve ne yazık ki Kazaklar tarafından katledilir. Buradan öğrenilen Teilim bir sigorta ve olumsuzluklara karşı bir silah gibidir. Yahudiler bunun bilincinde olarak sıkıntılı zamanlarda Teilim okurlar. Binlerce yıl önce yazılmalarına rağmen Teilim mizmorları özel bir güce ve enerjiye sahiptirler.

Bir duanın öğrettikleri: Yalkut Teilim’de David Ameleh’in bir duası yer alır. “Her kim ki Teilim okumakla kendini meşgul ederse o zehutun yanı sıra Mişna’nın “negaim ve aolot” bölümü ile meşgul olmuş gibi zehut kazansın.” Burada anlaşılması zor olan neden David’in böyle bir Tefila’ya ihtiyaç duyduğudur. Rabi Şlomo Klugger bu durumu şöyle açıklar: “Mutlaka bilinmelidir ki her zaman kendimizi Tora öğrenimi ile meşgul etmeliyiz.” David Ameleh hemen açılış mizmorunda “uvtorato yege yomam valayla – Tora öğrenimi gece ve gündüz yanında olsun” ifadesini kullanır. Çünkü David’in hayatı her zaman koşturma ve kaçış ile geçmiştir. Kimi zaman Şaul’dan kaçan David belirli zamanlarda oğluyla savaşmamak için bile kaçmak zorunda kalmıştır. Kendisini Tora öğrenimini yapacağı yerlerden ziyade çöllerde ve mağaralarda bulmuştur. David Tanrı’ya şöyle yakarır. Ben gerçekten Tora öğrenmeyi istiyorum ancak hayatımın belli dönemlerinde bunu yapamıyorum. Onun yerine Teilim okumak sureti ile bunu kısmen de olsa yakalamaya çalışıyorum. Lütfen Tanrı’m gelecekte Yahudiler de Tora öğrenmek isteyip de bunu yapamadıklarında ancak Teilim okuduklarında onları Mişna’nın zor bölümlerinden “negaim ve aolot” bölümlerini okumuş gibi kabul et. Gerçekten de her insan istediği zaman Mişna veya Gemara öğrenemez. Herkes bunları öğrenmeye muktedir olamayabilir. Bütün gayretlerine rağmen buna ulaşmak mümkün olmayabilir. Ancak her Yahudi’nin Teilim kitabını okuyabilmesi gerekir. En azından bu konuda gayret sarf etmesi beklenir. İnsan bu duaya dahil olabilmek için Tora öğreniminin kapılarını her zaman zorlamalı ancak başka çare bulamadığında en azından Teilim okumak sureti ile bu yükümlülüğünü bir parça yerine getirmelidir. Kişi yolda giderken seyahatte iken oturup ciddi anlamda Tora öğrenemiyorsa Teilim okumak sureti ile bunu sağlayabilir.

İki özel Masehet: Burada sormamız gereken bir başka soru da neden özellikle bu iki masehet’in seçildiğidir. Rabi Eli Mansour bunu şöyle açıklar. “Unşalma parim sefatenu” kuralı gereği öğrendiğimiz ve çalıştığımız mitsvalar bu gün uygulanabilir olmasa dahi onları yerine getirmiş sayılırız. Örneğin kobran kurallarını öğrenmek korbanları tatbik etmek kadar değerlidir. “Negaim” bölümü hastalıklardan söz eder. Tsaraat gibi insanın bazen uğradığı hastalıkları anlatır. “Aolot” bölümü ise çadırdaki durumları anlatır. Özellikle bir çadırda bir ölmüş insan bulunduğunda nasıl “tuma” kapıldığından söz eder. Teilim okuyan kişinin bu iki olumsuz olaydan korunmasını dileyen Kral David bizlere bunun önemini anlatmaya çalışmaktadır.

İlk Mizmor ne der: Teilim kitabının ilk mizmoruna yakından bakalım. Çevirisini yaparken bazı şeyler eklemeye çalışalım. “Ne mutludur ki o adam kötülerin öğüdü ile yürümez hata yapanların yanında günahkarların yanında bulunmaz. Tembellerin çadırında oturmaz. Onların yanında durmaz çünkü onu bitin yollarında engellerler. Bir tsadiğin en büyük isteği Tora öğrenimidir. Onun bu öğrenimi gece ve gündüz devam eder. Bu sayede o suyun yanına ekilmiş bir ağaç gibidir. Zamanında meyvesini verir, yaprakları hiç kurumaz ve her yaptığında başarılı olur. Reşaim onun gibi değildir. Rüzgar önünde savrulup giden bir çalı gibidir. Reşaim yargıda kalkamayacak, günahkarlar da dürüstler de aynı yerde bulunamayacaklardır. Çünkü Tanrı dürüstlerin yolunu bilir onlara rehberlik eder ve kötülerin yıkılmasını sağlar.”

Buradaki ilk mesaj bir insanın hiçbir zaman bir raşa yani kötü ile birlikte olmaması ve her zaman Tora öğrenimine önem vermesi gerektiğidir. Teilim kitabı Tanrı’ya sunulan methiyeler kitabıdır. Tanrı’nın sayısız sıfatı ve özelliği olmasına rağmen bilgeler Tanrı’ya sunulacak en büyük methiyenin Teilim kitabının ilk iki sözcüğü olduğunu öğretirler. “Aşre aiş – ne mutludur ki o adam” ki o adam kötülerden uzaktır, Tora’ya yakındır, kötülerin öğüdünden uzak kalır yaşamı ve isteği Tora öğrenimi üzerinedir. Onun varlığı Tanrı’ya sunulacak en büyük methiyedir. Örnek olarak bir ressamı verelim. Bir ressam muhteşem bir tablo üzerinde çalışsın ve ortaya muhteşem bir şey çıksın. O ressamı övebilmek ve methetmek için onun resmini överiz. Benzer şekilde Tanrı’yı methedebilmenin en iyi yolu O’nun ellerinin işini methedebilmektir. İşte ilk iki kelime de bunu yapmaktadır.

Teşekkürlerimle: Ne mutlu bana ki bir sene daha öğrendiğim Tora’yı paylaşma fırsatı bulabildim. Bu konuda bana her zaman yardımcı olan HEGKOM ailesine; başkanımız sevgili Ester Asa, genel koordinatörümüz sevgili Hayim Hason, koordinatör yardımcımız sevgili Süzet Bennun ve her zaman bizim yanımızda olan sevgili Çela Şaboy’a teşekkür etmek benim için çok keyifli olacaktır. Daha nice yıllar öğrendiklerimizi paylaşmak temennisiyle…

 

DİVRE TORA
Rav Naftali Haleva

Simhat Tora’da (Tora Neşesi) yıllık Tora okuma döngüsünü tamamlar ve ona tekrar başlarız. Öncelikle, Moşe’nin ölümünden önce on iki Yisrael kabilesinin her birine verdiği berahaları içeren Vezot Aberaha peraşasını okuruz. Beş nesil önce Yaakov’un kendi ölümünden önce oğullarına vermiş olduğu berahaları andıran bu berahalarda Moşe her bir kabileye Yisrael toplumu içindeki özel ve kendine özgü görevi vererek onları bu yönde teşvik eder.

Vezot Aberaha peraşası daha sonra Moşe’nin Nevo dağına çıkışını anlatır. Moşe bu dağın zirvesinden Erets-Yisrael’ i görür: “Tanrı’nın kulu Moşe, Tanrı’nın Sözü üzerine, orada, Moav Ülkesi’nde öldü… Mezarını bu güne kadar kimse bilmedi” (Devarim 34:5). Tora ayrıca “Yisrael’de Moşe gibi bir peygamber daha çıkmadı” (Devarim 34:10) sözleriyle Moşe’nin büyüklüğüne tanıklık ederek son bulmaktadır.

Tora’nın okunuşunu tamamladıktan hemen sonra Bereşit kitabının ilk kısmının okunmasıyla yıllık okuma döngüsüne tekrar başlarız. Bu kısımda Tanrı’nın dünyayı altı günde yaratması ve yedinci günde yaratma işini durdurarak bu günü kutsaması ve bir dinlenme günü olarak mübarek kılması anlatılır. Tora bize Moşe’nin nerede gömüldüğünü söylemez. Bize bunun için birçok açıklama sunulur, ancak bir tanesi benim için daha önemlidir. Moşe ne kadar yüce olursa olsun, yine de bir insandı. Mezarının bir türbeye dönüşme ve Yahudilerin onu yarı tanrı haline sokma tehlikesi çok büyüktü. İnsanların, dürüst bir kişinin mezarı başında Tanrı’ya dua etmelerinde yanlış bir şey yoktur. Ancak Moşe’nin olayında, insanların doğrudan ona dua etmeye başlamaları işten değildi.

Daha ilk günden, putperestlik tuzağı Yahudilerin en büyük sınavı olmuştur. Her zaman Tanrı ile aramızda aracılar aramışızdır. Hahamlarımız derler ki, 10 emrin ilk iki tanesi Tanrı tarafından bütün millete doğrudan söylenmişti. Ancak deneyimin mahremiyeti o kadar etkileyiciydi ki, Moşe’den gerisini dinlemesini ve Tanrı’nın söylediklerini aktarmasını istediler. Bu da kırk gün sonra Altın Buzağı’nın inşa edilmesi ile sonuçlanan kaygan bir yokuşun başlangıcıydı. Esasında bu hepimizin hâlâ aşağıya doğru kaymakta olduğu bir yokuştur.

Tanrı ile doğrudan bir ilişki inanılmaz zor bir kavramdır. Onun yerine, arada bir şey isteriz. Şemuel kitabında Yahudiler bir kral istedikleri zaman, daha kaygan bir zeminde yol alan Yahudilerin örneğini görürüz. Şemuel üzgündür ve yapılan açıklamalardan bir tanesi aynı sorunun ortaya çıkmasıdır. Tanrı ile doğrudan bir ilişki kurmak çok zordu, bu nedenle Tanrı halkla peygamberler aracılığı ile iletişim kurmaktaydı. Ama halka bu bile çok fazla geliyordu. Bu nedenle onlar da “diğer milletler gibi” bir hükümet istediler, böylece Tanrı ile aralarına kocaman bir mesafe koyacaklardı.

Rambam bize der ki, puta tapmanın ilk adımı Tanrı’nın aracılarına çok fazla önem vermektir. İnsanlar bir kere bunu yaptıkları zaman, bir sonraki bariz adım kendi aracılarını yerleştirmektir. Sonunda Tanrı giderek geri çekilirken, aracılara atfedilen güç gittikçe artar.

Her birimizin Tanrı ile bire bir, derin ve yoğun bir ilişki kurma fırsatı vardır. Çocukların aileleri ile konuşmaları için aracılara ihtiyaçları yoktur. Bizim adımıza rica etmeleri veya bizi kutsamaları için başka insanlara ihtiyacımız yoktur. Nazarı yok etmek için şans bileziklerine veya minik süslere ihtiyacımız yoktur.

Tanrı O’nunla olmayı tercih ettiğimiz kadar bize yakın olur. Şemuel’in günlerine geri dönersek, Tanrı Yahudilerin bir kral tayin etmelerine izin vermiştir. Çünkü Tanrı, insana kendi gitmek istediği yolda yardımcı olur. Ancak eğer – mutlaka hepimiz isteriz – kendi kişisel ve doğrudan iletişim hattımızı istiyorsak, o zaman onu bizzat kurmamız gerekir.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Suka inşa etmek mi, suka da oturmak mı? 

Besukot teşvu şivat yamim kol aezrah beYisrael yeşevu be sukot lemaan yedu dorotohem

7 gün boyunca her Yisrael bireyi Suka’da oturacak Nesilleriniz bilsin ki sizi Suka’da oturttu.

Hag asukot taase leha

Yukarıdaki pasuklara göre sorumuzu soralım:

Mitsva olan hangisidir? Suka da oturmak mı, Suka’yı inşa etmek mi?

Rabiler suka inşa etmenin suka mitsvası yapmanın ilk adımı olduğunu öğretirler. Bu yüzden asıl mitsva suka’yı inşa edip daha sonra içinde oturabilmektir.

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
Rav İsak Alaluf

שבת שלום – ŞABAT ŞALOM

En güzel selamlaşma cümlelerinden biridir. Şabat gününün barış içinde geçmesini temenni ettiğimiz bu ifade Şabat ile barış arasında bir ilgi olduğunu gösterir. Birçok bilge Şabat ve Ş.alom sözcüklerinin bir arada kullanılmasının nedenini gerçek barışın temini için Şabat gününün son derece elzem olduğunu öğretir. Şabat gününü gerektiği gibi korumak, kutlamak ve kutsamak başlarda zor gibi görünse de sonunda barışa giden en emin yoldur.

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf

Daha büyük olana yargıda daha saygılı davranmamak

Mitsva daha büyük, daha etkin veya daha zengin olana yargıda daha saygılı davranmamayı öğretse de asıl hedef yargılanmak için hakimin veya Bet Din’in huzuruna gelen kişilere eşit davranmanın önemini vurgulamaktadır. Tora Vayikra 19/15’de bu emri vermektedir. Gemara gerek Şevuot ve gerekse Kedoşim bölümlerinin birçok yerinde yargıda adaletin eşit davranmakla mümkün olacağını vurgulamaktadır.

HAFTANIN SÖZÜ

İnsanların yüzleri farklı olduğu gibi, zihinleri de farklıdır. (Midraş Raba Bamidbar)